8 Şubat 2014 Cumartesi

MGV Marmara Grubu Vakfı17. Avrasya Ekonomi Zirvesi-Yılmaz Parlar


17 AVRASYA  EKONOMİ ZİRVESİ BAŞLADI

MGV Marmara Grubu Vakfı 17. Avrasya Ekonomi Zirvesi 4-5  Şubat 2014 itibariyle
 İstanbul Wow Hotel – Kongre Merkezinde başladı. 
 Açılış seremonisinde İstiklal Marşı ve Barkovizyon ardından Cumhurbaşkanı Abdullah Gül ve Azerbaycan Cumhurbaşkanı  İlham Aliyev'in mesajları okundu.
Azerbaycan Cumhurbaşkanı  İlham Aliyev'in mesajı Azerbaycan Cumhurbaşkanlığı
Siyasi İşler Daire Başkanı Sayın Prof. Dr. Ali Hasanov tarafından okundu.
UNESCO Genel Sekreteri Büyükelçi Irina Bokova'nın Video-Mesajı iletildi.
Başkanlık Divanındaki isimler Dünya Odalar Federasyonu Onursal Başkanı Rona Yırcalı (Başkan), Azerbaycan Telekomünikasyon Bakanı Ali Abbasov, Afganistan Ekonomi Bakanı Abdul Hadi Arghandıwal, İtalya 75. Başbakanı Senato Dış İlişkiler Komisyonu Başkanı Lamberto Dını –, Dışişleri (E.) Bakanı – Milletvekili – Demokratik Birlik Partisi Başkanı Dora Bakoyannıs 

Açılış konuşmasında  Marmara Grubu Vakfı Genel Başkanı Dr. Akkan Süver özetle “Dünya 2013 yılında 2.9 büyüdü. Öngörüler 2014 yılında 3.6 büyüme kaydedeceği yönünde Avrupa Birliği 2013 yılında 0.4 oranında küçüldü. Bu bölgede toparlanıp 1 büyüme bekleniyor. Bu verilere göre 2014 yılında pozitif büyüme dönemine girileceği söylemek mümkündür. 
Bu yaklaşımlarla ipek yolunda ticareti ve ekonomiyi gündeme getireceğiz. Londra’dan Pekine uzanan gelişmekte olan ve gelişmiş ülkelerin potansiyelini konuşacağız. Marmara Grubu vakfı olarak ipek yolunu felsefe olarak değerlendirmekteyiz. 
Avrasya ekonomi zirvelerin vazgeçilmez konularından biride enerji konusudur. Avrasya enerjilerin geleceği yeni batı ve çok eksenli dünya düzeninde yeni güç dengelerini de TANAP yol haritalarında tartışmaya açacağız.” Şeklinde konuştu.

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Başkanı İbrahim Çağlar’da "İnsan kaynaklarımızı bu niteliklere göre tasarlayıp, eğitim sistemlerini buna göre yeniden gözden geçirmekte yarar olduğuna inanıyoruz. Küreselleşme, değişim ve hız olguları sayısız fırsatı önümüze sunuyor. Aynı zamanda riskleri de içinde taşıyor. Son yıllarda yaşananlar bunun en büyük kanıtı. Biz, 'Herşeyde bir hayır vardır' deriz. Küresel kriz adeta bunu bize tekrar hatırlattı. Gelişmekte olan ülkeler artık küresel hareketin öncüleri haline

geldi. Dünyanın ekonomik dengeleri yeniden kuruluyor, deyim yerindeyse 'Güneş yeniden doğudan yükseliyor' ve tarihi İpek Yolu'nu canlandıracak projelerin arda arda hayata geçirildiğini de memnuniyetle izlemekteyiz. Dünya siyaseti, dünya ekonomisi ve küresel ilişkiler adeta Avrasya'nın uyanışına şahitlik ediyor. Türkiye, bu dinamizmin, böyle bir gücün kalbinde merkezinde yer alıyor. Biz ise İstanbul'u sadece bu ülkenin değil, tüm Avrasya'nın parlayan bir yıldızı olarak görüyoruz. Çünkü 8500 yıllık öyküsüyle, 21 ülkeye başkentlik yapmış bir İstanbul, eski ile yeninin, geleneksel ile modernin harmanlandığı bir dünya başkenti."dedi

İzmir Ticaret Odası Başkanı Ekrem Demirtaş MÜSİAD Genel Başkan Vekili 
 Ali Rıza Arslan İstanbul Hazır Giyim ve Konf. İhr. Birliği (İHKİB) Başkanı
Hikmet Tanrıverdi İstanbul Valisi Hüseyin Avni Mutlu Birleşmiş Milletler Medeniyetler İttifakı Yüksek Temsilcisi Nassir Abdulaziz Al-Nasser Bosna Hersek Başbakanı  
Vjekoslav Bevanda T.C. Avrupa Birliği Bakanı ve Başmüzakereci  Mevlüt Çavuşoğlu  T.C. Sağlık Bakanı Dr. Mehmet Müezzinoğlu birer kısa selamlama konuşmaları yaptılar. İTKİP Başkanı Hikmet Tanrıverdi Tasarımın öneminden bahsederek Tekstilin Türk ekonomisinin lokomotif sektörü olduğunun altını çizdi.
Marmara Grubu Vakfı Temsil Heyeti Marmara Grubu Vakfı Genel Sekreteri Dr. Fatih Saraçoğlu, Marmara Grubu Vakfı Genel Saymanı - (E) Milletvekili Şamil Ayrım
Raportörler Yeditepe Üniversitesi Öğretim Üyesi  Prof. Dr. Atilla Dicle, 
İstanbul Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Yakut Irmak Özden, 
Arel Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Uğur Özgöker, Avukat - Marmara Grubu Vakfı Akademik Konsey Üyesi Oktay Gök, Kobi-Efor Dergisi Yönetim Kurulu Başkanı Yalçın Sönmez,idi.
 Marmara Grubu Vakfı Basın Danışmanı Şükrü Disanlı Cumhurbaşkanlarından özel olarak ilgilendiği görevleri üstlendiler.

Aliyev, 2013'te Azerbaycan'ın 43 milyon 250 bin ton ham petrol, 28,8 milyar metreküp doğalgaz üretimi yaptığını aktardı. Türkiye ile Azerbaycan arasındaki projelerin bölge ülkelerine de katkı sağlayacağına işaret eden Aliyev, amaçlarının yeni, verimli ulaşım koridorları kurmak ve enerji teslim güzergahlarını çeşitlendirmek olduğunu ifade etti.  

İtalya Eski Başbakanı Lamberto Dini ise yüksek maliyetli enerji ile çevre ve sürdürülebilirliğin bugün dünyanın karşı karşıya kaldığı önemli sorunlardan olduğunu söyledi.  
Teknolojik ilerleme ve uygulanacak politikaların enerji kaynaklarına küresel nüfusun eşit şekilde ulaşımını kolaylaştırması gerektiğini belirten Dini, "Ayrıca enerji maliyetini sınırlandırmak ve düşük karbon kaynaklı enerji türlerini teşvik etmek bizim için çok önemli. Kaynakların kıtlığı, uluslararası bazı gerilimlere neden olmakta, korumacılık ortaya çıkmakta ve ülkeler kendi kaynaklarını kontrol etmeye çalışmakta. Bu gerilimleri çözmek için çok ciddi yatırım yapılması gerekiyor. 1,5 trilyon doların önümüzdeki 20 yıl boyunca her yıl bu konuya ayrılması gerektiği söyleniyor" değerlendirmesini yaptı. 

Azerbaycan Meclis Başkan Yardımcısı Valeh Aleskerov da önemli enerji projelerinin ülkelerin siyasi, mali ve kurumsal destekleri olmaksızın yürütülmesinin mümkün olmadığını vurguladı. Aleskerov, "Örneğin Bakü-Tiflis-Ceyhan projesi bugün çok güzel çalışıyor. Bunun sebebi hem Azerbaycan'ın hem Gürcistan'ın hem de Türkiye 'nin devlet olarak projeye siyasi, kurumsal ve mali destek vermesidir. Özel bir sistem oluşturdular bu proje için. Bunlar olmasaydı bu projeler yapılamazdı" ifadelerini kullandı. 
Bosna Hersek Federal Enerji, Madencilik ve Sanayi Bakanı Erdal Trhulj, ekonomik kalkınma açısından Bosna Hersek'in savaş öncesi döneme geri dönemediğini ancak her şeye rağmen ülkenin ekonomik durumunu iyileştirmek için çalıştıklarını anlattı. 
Afganistan Enerji ve Su İşleri Bakan Yardımcısı Muhammed Sami ise bu yıl barış, ekonomik kalkınma, enerji  ve bölgesel kalkınma konularına ülke olarak öncelik verdiklerini belirterek, "Afganistan, bölgesel işbirliği açısından coğrafi olarak vazgeçilmez bir konuma sahip. Afganistan kara üzerinde bir köprü gibi Asya ülkelerini birbirine bağlıyor" dedi. 
Stratejik amaçlarının tüm Afganistan'a enerji ve elektrik sunabilmek olduğunu dile getiren Sami, elektrik üretim kapasitesinin artırılması ve iletim altyapısının oluşturulması için yatırıma ihtiyaç duyduklarını söyledi. 
Arnavutluk Enerji ve Sanayi Bakan Yardımcısı Ilir Bejtja, Arnavutluk'ta enerji konusunda bütün sektörü kapsayan yapısal bir reform gerçekleştirileceğini ve Avrupa Birliği (Ab) enerji direktiflerine uyumlu bir düzenleme yapacaklarını anlattı. Bejtja, yabancı doğrudan yatırımların enerji kaynaklarını da cazip bularak Arnavutluk 'a gelmesini ve ekonominin başka sektörlerini de kalkınma açısından desteklemelerini beklediklerini dile getirdi. 
İran Petrol Bakanlığı Uzmanı Parisa Fotouhi Mozzafariyan, dünyanın gelecek 10 yıllarda enerji talebinin artmasıyla karşı karşıya kalacağına işaret ederek, "Amacımız yabancı enerji kaynaklarından tamamen bağımsız olmak değil, enerji tedarikçilerini çeşitlendirmek olmalıdır. Enerji güvenliğini etkileyen faktörler arasında ithalata bağımlılık en önemlisidir. Bu bazı ülkelerde yüzde 50'den fazladır. Bazı ülkelerde GSYH'nin yüzde 10'u enerji maliyetine tekabül etmektedir. Enerji tüketimi artmakla kalmıyor, enerji üreten ülkelere bağımlılık da artıyor. Enerji konusunda bağımlı olan ülkeler enerji tedariki altyapısına yatırım yapmalı ve piyasalarda şeffaflığı arttırmaya çalışmalıdır" yorumunu yaptı.  
Bu arada, Dışişleri Bakanı Ahmet Davutoğlu da zirveye gönderdiği telgrafta, zirvede uluslararası toplumun ortak gündemini yakından ilgilendiren konuların tartışılmasını son derece yararlı bulduğunu kaydetti. Davutoğlu, "Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda da zirveye ev sahipliği yapmasının ülkemizin Avrasya'nın merkezinde yükselen güç ve uluslararası sistemin evriminden sorumlu bir paydaş olma vasfının güçlendirilmesi amacına hizmet edeceğine inanıyorum" değerlendirmesini yaptı. - İstanbul 
Maliye Bakanı Mehmet Şimşek, 2014 için yüzde 4 olan büyüme öngörüsü üzerindeki aşağı yönlü riskler arttığını söyledi.
Şimşek, 17. Avrasya Ekonomi Zirvesi'nde yaptığı konuşmada, Mart ayında gerçekleştirilecek seçimlerle birlikte siyasi belirsizliğin ortadan kalkmasıyla döviz talebinin tersine dönme ihtimali olduğunu da belirtti.

Başbakan Yardımcısı Ali Babacan da bu sabah Kanal 24 televizyonunun canlı yayınında OVP de olası revizyonlara ilişkin bir soruya, "Mart ayının sonu gelir, ilk çeyrekteki bütün verileri alırız, seçimler geçer, o günkü piyasa göstergelerine, gelişmelere bakarız; ancak o gün, o da eğer gerekirse, bir revizyon olabilir" dedi
Gün içinde çeşitli anlaşmalar imzalandı. Plaketler verildi.
yilmazparlar@yahoo.com

23 Ocak 2014 Perşembe

Danfoss Soğutma Sistemleri pazarda büyümemizi sürdüreceğiz-Yılmaz Parlar

Danfoss  Soğutma Sistemleri Ülke Müdürü Toni Timirci:
Türkiye’ye güveniyoruz ve pazarda büyümemizi sürdüreceğiz

23 bin çalışanı ile 55 ülkede faaliyet gösteren Danfoss A/S, Türkiye’ye yönelik yatırımlarını büyütme kararı aldı. Şirket, Türkiye’de 2013 Ağustos ayı itibarıyla Soğutma Sistemleri departmanıyla da hizmet vermeye başladı. İstanbul’da gerçekleştirilen toplantıda basın mensuplarıyla bir araya gelen Danfoss  Soğutma Sistemleri Ülke Müdürü Toni Timirci, “Türkiye pazarına güvenimiz tam ve önümüzdeki beş yıl içerisinde ‘Danfoss Soğutma Sistemleri Departmanı’ olarak büyüyerek ciromuzu yüzde 300 artırmayı hedefliyoruz” dedi. 

Danfoss Ortadoğu/Afrika  Bölüm Başkanı ve  Türkiye Genel Müdürü Leif Flojgaard ve Danfoss  Soğutma Sistemleri Ülke Müdürü Toni Timirci İstanbul’da Dedeman Otel’de düzenlenen bir etkinlikte basın mensupları ile buluştu. Toplantıda açıklamalarda bulunan Danfoss Ortadoğu/Afrika Bölüm Başkanı  Leif Flojgaard, “Türkiye ekonomisindeki büyümeye paralel olarak Danfoss’un, Türkiye’de yeni yatırımlarla büyüme planlarının olduğunu ve bu planların gelecek 5 yıllık bir dönemi kapsıyor. Planladığımız yatırımların ilk adımı olarak Türkiye’de Danfoss  Soğutma Sistemleri  departmanını kurduk” dedi.

Endüstriyel alanda süren yatırımlar ve kentsel dönüşümün pozitif katkısı ile Türkiye’nin iklimlendirme sektöründe faaliyet gösteren tüm markalar için hala bir cazibe merkezi olduğuna dikkati çeken Flojgaard, “Danfoss’un planlı büyümesini sürdüreceği pazarlardan biri de Türkiye olacak” diye konuştu.

Bayi ağı ve satış sonrası hizmetler

Danfoss Türkiye  Soğutma Sistemleri Ülke Müdürü Toni Timirci, “Soğutma Sistemleri departmanı olarak, Türkiye’de faaliyetlerimize 2013 Ağustos ayı itibariyle başladık. Daha once distributor firmalar aracılığıyla piyasaya sunulan Danfoss Endüstriyel Soğutma Sistemi ürünlerinin satış ve satış sonrası hizmetleri artık departmanımız tarafından yürütülecektir” dedi.

Danfoss Türkiye Soğutma  Sistemleri  departmanının büyüme hedefleri hakkında önemli açıklamalarda bulunan Timirci, “Sadece Danfoss Soğutma olarak 12 bin ürün çeşidine sahibiz. Bu ürün çeşitliliğimizle birlikte istikrarlı bir şekilde büyümeyi hedefliyoruz. 2014 yılında yüzde 25 büyümeyle birlikte beş yıl içerisinde de ciromuzu yüzde 300 artırmayı amaçlıyoruz” diye konuştu.

Timirci, “Danfoss Türkiye Soğutma Sistemleri departmanı olarak sektörün önde gelen firmalarından Cantaş, Frigoduman, Totaline, Totem ve Yüksel Teknik ile bayii anlaşmaları yapıldı. Düzenleyeceğimiz eğitimlerle bayilerimizi satış sonrası hizmete hazırlayıp müşteri memnuniyetini daha yukarılara taşımayı istiyoruz” dedi

yilmazparlar@yahoo.com

STFA ENERJİDE ENERYA MARKASI İLE BÜYÜYECEK-YILMAZ PARLAR

STFA 600 MİLYON TL YATIRIMLA,
ENERJİDE ENERYA MARKASI İLE BÜYÜYECEK

STFA, doğal gaz dağıtım şirketleri ve enerji yatırımlarını Enerya markası adı altında topluyor. Türkiye’de enerjide faaliyet gösterdiği alanlarda en büyük 3 oyuncudan biri olmak üzere yola çıkan Enerya, 2018 yılı sonuna kadar yılda 3 milyar TL ciroya ulaşmayı hedefliyor.

STFA Grubu CEO’su Mehmet Ali Neyzi ve Enerya Genel Müdürü Aslan Uzun düzenledikleri basın toplantısında, STFA Holding’in enerji sektöründe faaliyet gösteren yeni markası Enerya’nın hedeflerini açıkladılar.
Basın toplantısında konuşan STFA Grubu CEO’su Mehmet Ali Neyzi, Türkiye’nin enerji talebinin 2023 yılında bugünkü 250 milyar kwh seviyesinden 500 milyar kwh’e yükselmesini beklediklerini vurguladı. Neyzi, “Yaklaşık 2 kat artan enerji talebinin karşılanabilmesi için Türkiye’de enerjiye önümüzdeki 10 yıl içinde 120 milyar dolar yatırım yapılması gerekiyor. Geleceği enerjide görüyoruz.” dedi. Neyzi, sözlerine şöyle devam etti: “2003 yılından bu yana doğal gaz sektöründe Energaz adı altında sürdürdüğümüz faaliyetlerimizi artık enerjide çok daha fazla büyüyerek ve yeni alanlara girerek sürdüreceğiz. Bu çerçevede STFA altında yeni bir yapılanmaya gidiyoruz. Tüm enerji dünyasına yayılımımızı Enerya markası altında birleştiriyoruz. Türkiye’nin ve bölgenin enerji öngörüleri çerçevesinde yeni bir yatırım planı hazırladık. Enerya olarak biz de bu atılımın içinde yer alacağız.”

10 yılda 430 milyon TL’lik yatırımla 700 bin haneye doğal gaz ulaştırdık
Enerya Genel Müdürü Aslan Uzun, STFA’nın 2003 yılında kurduğu ve doğal gaz dağıtım lisanslarına sahip Energaz’ın bünyesinde, Antalya, Konya, Karaman, Konya Ereğlisi, Erzincan, Denizli, Aydın, Aksaray, Çorum, Niğde ve Nevşehir illerinin doğal gaz dağıtım şirketlerinin bulunduğunu söyledi. Uzun, “Türkiye’nin 2. en yaygın doğal gaz dağıtım şirketi olarak 11 şehirde, bugüne kadar 430 milyon TL’lik yatırım ile 6500 km’lik dağıtım ağı kurduk. 10 yıl içinde hızlı bir yatırım planı ile bulunduğumuz illerde nüfusun ortalama yüzde 85’ine hizmet götürerek 710 bin aboneye ulaştık. 2013 sonu itibarıyla 1,3 milyar TL’lik ciroya ulaştık. Firmamız artık Enerya markası ile enerji sektöründe daha geniş alanda faaliyetlerini sürdürecek” dedi.





Enerya doğal gaz, elektrik ve yenilenebilir enerjide büyüyecek
Uzun, “Enerya ile doğal gazın yanı sıra, elektrik ticaretine de girmeyi planlıyoruz. Dağıtım çalışmalarımızın yanı sıra elektrik üretiminde de yer alacağız. Elektrik üretiminde öncelikli yatırım alanımız yenilenebilir enerji projeleri olacak. Enerya markamız altında ‘daha temiz, daha akılcı ve daha kolay’  felsefesi ile hizmet kalitemizi iyileştirerek daha müşteri odaklı bir şirket olacağız“ diye konuştu.

Toplam 600 milyon TL yatırım
Uzun, önümüzdeki dönemde tüm enerji projelerine toplam 600 milyon TL yatırım planladıklarını açıkladı. Uzun, “Enerji yatırımlarımız için, 2013 yılında Garanti Bankası, Denizbank ve Avrupa İmar ve Kalkınma Bankası’nın oluşturduğu konsorsiyum ile 300 milyon dolarlık finansman anlaşmasını imzaladık ve 2014 yılında çalışmalarımıza hızlı başladık” dedi.
 Doğal gaz dağıtımında, 2014 yılı altyapı ve diğer çalışmalar için 70 milyon TL ayırdıklarını belirten Uzun, “Doğal gaz yatırımlarımız her yıl devam edecek. 2014 sonuna kadar 100 bin yeni aboneye ulaşmayı ve 2,6 milyar metreküp gaz satışı gerçekleştirmeyi hedefliyoruz” dedi. Doğal gaz ile ilgili yeni şu bilgileri verdi: “Bugün 2,3 milyar metreküp gaz ticareti yürütüyoruz. Hâlihazırda dağıtım şirketlerimizin gaz ihtiyacının yaklaşık yüzde 50’sini biz karşılıyoruz. 2018 yılında doğal gaz kullanım hacmimizin yüzde 70’ini kendimiz karşılayacağız. Kullanacağımız ve dağıtacağımız gazı toptancılarla yapacağımız anlaşmalar ve ithalat yolu ile doğrudan temin edeceğiz.” 
Rüzgar ve güneşle yenilenebilir enerjiye yatırım
Yenilenebilir enerjide rüzgâr ve güneşe yatırım yapacaklarını belirten Aslan Uzun, “Rüzgâr enerjisinde başladığımız çalışmaları hızlandıracağız. 2015-2016 yılında operasyona geçecek, toplam kapasitesi 168 mw olan Havza ve Evrencik’teki yeni rüzgar enerjisi projelerimize 300 milyon TL ayırdık” diye konuştu.  Rüzgâr enerjisinin yanı sıra, güneş enerjinde de iddialı olduklarını belirten Uzun, güneş enerjisinde lisanslı ve lisanssız anahtar teslim projeler hayata geçirmek üzere çalışmalarını hazırladıklarını belirtti. Uzun, “Öncelikle güneş enerjisinde lisans alan firmaların projelerinde ortak yatırımcı olacağız” dedi. Türkiye’nin güneş enerji potansiyeli halen lisans bekleyen 600 mw’ın çok üzerindedir, güneş enerji yatırım maliyetleri ciddi oranda azalmıştır, dolayısıyla bu büyüyen yenilenebilir enerji alanında Enerya önemli bir yatırımcı olarak yerini alacaktır. Enerya, STFA’nın tecrübesinden de yararlanarak diğer yatırımcılara da anahtar teslim güneş enerji projelerini teslime de hazır durumdadır. Uzun ayrıca STFA grubunun aktif olduğu MENA (Ortadoğu ve Kuzey Afrika) bölgesinde güneş enerjisi projelerine ilişkin ihalelerde iddialı olduklarını ve bu yatırımlara büyük önem verdiklerini de sözlerine ekledi.  




2018 yılı sonuna kadar 3 milyar TL ciroya ulaşmak istiyoruz
Uzun, hedeflerini şöyle özetledi: “Enerya olarak özellikle yenilenebilir enerji üretiminde Türkiye ve MENA Bölgesi’nin en çok bilinen markalarından biri olmayı hedefliyoruz.  Türkiye’de enerji dağıtımında ise ilk 3 oyuncudan biri olmak üzere yola çıkıyoruz. Elektrik ve doğal gaz ticaretinin yüzde 5’ini yöneteceğiz.  Elektrik ticaretinde satacağımız elektriğin yüzde 30’unu yenilenebilir kaynaklardan, yüzde 70’ini de gaz ticareti yaptığımız termik kaynaklardan tedarik edeceğiz. 2018 yılsonuna kadar yıllık 3 milyar TL ciro seviyesine ulaşmayı hedefliyoruz.” 

yilmazparlar@yahoo.com

28 Aralık 2013 Cumartesi

EGD TIM YILBAŞI BULUŞMASI-YILMAZ PARLAR


 
EGD  YILBAŞI BULUŞMASI

Başkanlığını Cem TV ve Cem Medya Grup Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı Kısa EGD olan Ekonomi Gazeteciler Derneğinin ekonomi zirvesine dönüşüşen geleneksel yılbaşı buluşması  26 Aralık 2013 tarihinde  ( TİM ) Türkiye İhracatçılar Meclisi Dış Ticaret Kompleksi’nde yapıldı.

 Siyasetten, Akademisyenlere- iş dünyasına, köşe yazarından, editörden serbest çalışanından -muhabireine kadar buluşulan zirvede bu yıl yine yoğun bir katılım vardı.

EGD Başkanı Celal Toprak “ EGD olarak Geleneksel yılbaşı buluşmasında birlikteyiz. Bir ailenin fertleri gibi toplanmaktayız. Zaman zaman iş adamlarıyla sivil toplum örgütleriyle bir araya gelmekteyiz. Türkiye sıkıntılı bir süreçten geçmektedir. Diğer süreçlerde olduğu gibi bu sürecin de atlatılması temenni etmekteyiz.”  



Yılbaşı buluşmasına evsahipliği yapan TİM’i temsilen  TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu yaptığı konuşmada; "Ekonomi Gazetecileri Derneğinin (EGD) Geleneksel Yılbaşı buluşması etkinliği geleneksel hale geldi. İş dünyası ile ekonomi gazetecilerini bir araya getirmektedir. 2013 yılı oldukça zorlu ancak başarılarla anılacak bir yıl oldu. Ekonomimizin büyümesi sürdü ve ihracat tempomuz artarak devam etti.  2 Ocak'ta Türkiye'nin yıllık ihracat rakamlarını Ankara'da açıklayacağız. Bilginin objektif bir şekilde kamuoyuna ulaşması önem taşımaktadır. Ekonomi basınının misyonu belirli ideolojinin kalıplarına göre değil, yansıdığı şekilde yansıtmaktır. Bugüne kadar olduğu gibi bundan sonra da bu misyona uyulacağına inanmaktayız. Ekonomiyi ilgilendiren haberlerde şeffaflık ve buna tekabül eden yapıcı eleştirilerin olmasını ve hepimizin aynı gemide olduğuna dair ortak bilince hassasiyet gösterilmesini temenni ediyoruz" şeklinde konuşmasını özetledi



TİM Başkan Vekili Mustafa Çıkrıkçıoğlu ve CHP İstanbul Milletvekili Süleyman Çelebi tarafından mesleğe katkı sunan gazetecilerin ödülleri hediyeleri  verildi. 

Ödüle layık görülenler; Güngör Uras Milliyet Gazetesi, Meliha Okur ve Feride Cem Sabah Gazetesi, Çetin Gürel Gözlem Gazetesi, Cemal Kalyoncu Aksiyon Gazetesi, Necla DalanVatan Gazetesi , Kenan Şanl Fortune Turkey, Metiner Sezer Türkiye Gazetesi , Halef Vayis Medya Takip Merkezi, Serap Girgin Baykal AB Vizyonu, İbrahim Balta Zaman Gazetesi, Erdoğan Yılmaz TAB Haber Ajansı,  Hacer Gemici Habertürk Gazetesi'nden, Oktay Özger Para Dergisi, Mustafa Kemal Çolak Ekonomist.

Seçici kurulda yer alan ekonomi yazarları Murat Gülderen, Uğur Küçük, Bora Erdin, İlker Pehlivan, Pelin Ünker, Serkan Şahin, Ayşe Ekin Gündüz, Ceylan Olcaş ve Erkan Zing' Hasan Arslan.

yilmazparlar@yahoo.com   

 

 

 

 

 

27 Aralık 2013 Cuma

Ak Portföy 2014’ün neler getireceğini özel bir davette masaya yatırdı-Yılmaz Parlar



Ak Portföy 2014’ün neler getireceğini

özel bir davette masaya yatırdı:

“Beklentiler 2014”

Ak Portföy yılın son günlerine girerken, tüm senenin değerlendirmesini ve 2014 beklentilerini, alışılmış ekonomi panellerinden farklı, yenilikçi bir toplantıyla paylaştı.

Ak Portföy senenin son günlerinde ses getirecek bir organizasyonla alanlarında uzman isimleri biraraya getirerek, misafirleri için özel bir geceye imza attı. 15 dakikalık sunumlarıyla 2013’ün önemli ekonomik gelişmelerini ve yeni yıla dair beklentileri gözler önüne seren konuşmacılar, 2014’te faiz oranlarından, makro ekonomik beklentilere, geleceği belirleyecek toplumsal dinamiklerden, önümüzdeki yıl öne çıkması beklenen finansal hizmetlere kadar pek çok konuda dinleyicileri aydınlattı.

Toplantıda sırasıyla; Akbank Hazine’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerim Rota, JP Morgan Baş ekonomisti Yarkın Cebeci, Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır ve Ak Portföy Genel Müdürü Dr. Alp Keler konuşmacı olarak yer aldı. Gecenin sürprizi ise “Ekonomik Döngüler ve Caz Akımları” dinletisiyle davete renk katan Kerem Görsev oldu.

“Yatırımcının temel motivasyonu aynı, ancak yatırım ortamı farklı...”

Toplantıya ev sahipliği yapan Ak Portföy Genel Müdürü Dr. Alp Keler bu yıl ilk kez düzenledikleri bu buluşmayla yatırım dünyasının profesyonellerini bir araya getirerek, farklı ve dinamik bir formatta ekonomiyi değerlendirmeyi hedeflediklerini belirtti. Keler konuşmasında; “Türkiye’de yatırım ortamıdeğişiyor. Hem de ciddi şekilde ve belki de hepimizin piyasalar konusundaki geçmiş algısını temelden sarsacak biçimde. Bu değişimin temel göstergesi ise‘reel faiz’.” dedi.

Türkiye’de reel faiz düzeylerinde global görünümden bağımsız olarak bir “paradigma değişikliği”yaşandığını belirten Keler; Son 10 yılda reel faizin %10’lardan %2 çevresine hatta bazı dönemlerde negatife gerilediğini belirterek, “yatırımcının temel motivasyonu öncelikle parasının değerini korumak, artırmak ve bunu gelecek kuşaklara aktarmaktır. Yani temel hedefimiz daha iyi yaşamak ve çocuklarımıza daha iyi imkanlar bırakmaktır. Bu demektir ki, artık varlıklarımızı ve gelecek ile ilgili hayallerimizi korumak için farklı bir şeyler yapmamız gerekiyor.”dedi

“Profesyonel yatırım yönetimi hizmetleri öne çıkacak”

Burada temel nokta; zamanlama ve doğru varlık dağılımı... Yani hangi profildeki yatırımcıya, ‘ne zaman?’ ve ‘hangi ürün?’... Takdir edersiniz ki, bunlar tecrübe, ciddi profesyonel altyapı ve bilimsel yaklaşımlar olmadan kolayca cevaplanabilecek sorular değil. İşte bu yüzden diyorum ki; önümüzdeki dönemde öne çıkacak finansal hizmetlerin bu sorulara cevap vermesi gerekiyor... Yani; profesyonel portföy yönetimi ve Yatırım danışmanlığı hizmetleri!...” dedi.

“Kur yatay, faiz kısmen yüksek seyredecek!...”

Toplantıda “2014’te faiz oranları ve Merkez Bankası Politikaları” konulu bir sunuş yapan Akbank Hazine’den Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Kerim Rota,“2014 merkez bankaları ve yatırımcıların karar almakta zorlanacakları bir yıl olacak. Ancak baz senaryomuzda faizin daha yüksek, kurun ise yatay kalacağını düşünüyoruz” dedi.

“Yabancı fon akımına ihtiyaç var. Merkez Bankası daha ‘ortodoks’ olacak!”

JP Morgan BaşEkonomisti Yarkın Cebeci “Makro Ekonomide 2014 beklentileri” başlıklı sunumunda Türkiye’nin yabancı fon akımlarına ihtiyaç duyduğunu, dolayısıyla 2014’te Merkez Bankası’ndan daha ortodoks para politikaları beklediğini ve buna paralel daha yüksek faiz oranları görebileceğimizi belirtti.

“Yeni Türkiye’yi anlamak için yeni paradigma”

Araştırmalarıyla gündeme imza atan Konda Araştırma ve Danışmanlık Genel Müdürü Bekir Ağırdır ise, ilginç tespitlere yer verdiği sunumunda; çok kimlikli, çok kültürlü, talepleri ve endişeleri farklılaşmış bir toplumda yaşadığımızı belirterek, gündelik hayatın yeni ritmini, siyaseti ve yeni Türkiye’yi anlamak için yeni paradigma ve yeni modellere ihtiyaç olduğunu, ezber kavramların dışında bir dil geliştirilmesi gerektiğini söyledi.


yilmazparlar@yahoo.com

9 Aralık 2013 Pazartesi

Akbank Y.K. B. Suzan Sabancı Dinçer Yılın İşkadını ödülü-Yılmaz Parlar


Akbank Yönetim Kurulu Başkanı

Suzan Sabancı Dinçer,

Boğaziçi Üniversitesi’nin “Yılın İşkadını” ödülünü aldı

Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Kulübü'nün düzenlediği anket sonucu, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer Yılın İşkadını ödülüne layık görüldü.







Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Kulübü'nün her yıl düzenlediği “Management Study in Engineering” etkinliği bu yıl renkli geçti. Etkinliğe katılan farklı mesleklerden mühendis kökenli işadamı ve yöneticiler, Türkiye'nin farklı bölgelerinden gelen öğrenci ve mezunlara deneyimlerini aktardılar. Öğrenci ve yeni mezunların kendi aralarında fikir alışverişinde de bulundukları etkinlikte ayrıca, Boğaziçi Üniversitesi'nin “Yılın İşkadını ve Yılın İşadamı Ödülleri” de verildi.








Boğaziçi Üniversitesi Mühendislik Kulübü'nün düzenlediği anket sonucu, Yılın İşkadını, Akbank Yönetim Kurulu Başkanı Suzan Sabancı Dinçer seçildi. Öğrenciler Yılın İşadamı olarak da Zorlu Holding Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Nazif Zorlu’yu seçtiler.








Ödül töreninde bir konuşma yapan Suzan Sabancı Dinçer, 1912’de kurulan ve ilk mezunlarını 1916’da veren Boğaziçi Mühendislik Fakültesi’nin genç Türkiye Cumhuriyeti’nin ihtiyaç duyduğu mühendis açığının kapanmasındaki rolünün muazzam olduğuna işaret ederek, “Bu sene 150. Kuruluş yıldönümünü kutladığımız Boğaziçi Üniversitesi’nin siz değerli öğrencilerinden bu anlamlı ödülü almak benim için büyük bir onur kaynağı. Değişen ve dönüşen Türkiye ekonomisinin en büyük gücü, şüphesiz iyi yetişmiş, kaliteli eğitim görmüş, yeniliğe ve girişime odaklı insan kaynağı olacak. Bu insan kaynağının yaratılmasında en büyük paylardan biri Boğaziçi Üniversitesi'ne ait.” dedi.








Akbank olarak, insan gücüne yatırım yapmaya önem verdiklerini belirten ve iş yaşamında en önemli kaynağın ve farkın insan olduğunu vurgulayan Suzan Sabancı Dinçer, Boğaziçili öğrencilere de, ”Birçok başka sektörde olduğu gibi, bankacılık sektöründeki yenilikçi atılımlarda da Boğaziçililerin rolü büyük. Bizim de Akbank’ta 300’e yakın Boğaziçilimiz var. Akbank olarak, Türk bankacılık sektöründeki liderliğimizi, güçlü büyüme ve kârlılık odaklı performansımızla sürdürüyor; yüksek nitelikli Akbanklılarla uluslararası düzeyde atılımlarımıza devam ediyoruz. Çalışkan, dinamik, yaratıcı, insiyatif sahibi, dürüst bireylerden oluşan bir ekip oluşturmak başarı için en önemli koşulların başında geliyor. Boğaziçi Üniversitesi, genç arkadaşlarımın önüne hemen tüm alanlarda kariyer yapma fırsatını koyuyor. Eminim aranızda bankacılığı seçmeyi düşünenler de var.” dedi ve şu çağrıyı yaptı:








“Bankacılık heyecanlı ve iş tatmini kuvvetli bir alan. Bir bankacı her zaman pek çok sektöre hâkim, donanımlı ve sürekli öğrenmeye açık olmalı. Bankacılığın farklı disiplinleri barındıran yapısı, sektörü dinamik ve çekici kılıyor. Önünüzde fırsatlarlara dolu bir gelecek var. Bugünün çalışan, merak eden, araştıran, öğrenen gençleri olarak, geleceğin iyi birer yöneticisi olacaksınız.”






Boğaziçi Üniversitesi Güney Kampüsü'nde 6-7-8 Aralık'ta gerçekleşen “Management Study in Engineering” etkinliğinde Ar&Ge simsarı Bilal Kaafarani, Taha Holding CEO'su İsmail Kısacık ile Peak Games, Lidyana, Mavikep gibi başarılı işlere imzasını atan Hakan Baş, ING Bank CIO'su Hüseyin Sivri, Deloitte Partner’ı Yücel Ersöz gibi önemli isimler de öğrencilerle buluştu.








Mühendislik Kulübü, bu yıl da yönetici olmak isteyen herkese hitap eden etkinliğin amacını, “katılımcılara geleceklerinde atacakları adımları, daha önce atmış profesyonel yöneticilerden ve tecrübeli eğitimcilerden bilgi alarak daha kolay planlamalarına yardımcı olmak” olarak belirledi.




yilmazparlar@yahoo.com


2 Aralık 2013 Pazartesi

KATEGORİ MAĞAZACILIĞI DERNEĞİ (KMD) -YILMAZ PARLAR

KATEGORİ MAĞAZACILIĞI DERNEĞİ (KMD) BAŞKANI ALP ÖNDER ÖZPAMUKÇU KREDİ KARTLARI TASLAĞINI DEĞERLENDİRDİ:
“MEVCUT EKONOMİK ŞARTLAR KREDİ KARTLARI İLE İLGİLİ DÜZENLEMEDE DAHA YUMUŞAK BİR GEÇİŞİ GEREKTİRİYOR”
Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Bankacılık Düzenleme ve Denetleme Kurulu’nun (BDDK) banka kartları yönetmeliğinde yapacağı değişiklik taslağının yürürlüğe konmasıhalinde tek fişte farklı kategori ve farklıtaksit oranı gösterilememesi gibi ciddi uygulama zorlukları olacağını ifade etti. Bunu aşmak için yakıt ve gıda dışındaki kategorilerde tek bir taksit sayısı uygulanmasının ve bunun da en fazla 12 taksit ile sınırlandırılmasının uygun olacağını belirten Özpamukçu, “BDDK’nın yurtiçi tasarrufları artırma ve üretken yatırımlara yönelme amacıyla başlattığıçalışmaya ekonominin genel çıkarları itibarıyla olumlu bakıyoruz ancak zamanlama itibariyle endişelerimiz var. Mevcut ekonomik şartlar kredi kartları ile ilgili düzenlemede daha yumuşak bir geçişi gerektiriyor. Bu dönemde alınacak önlem ile büyümede ana kaldıraç olarak gördüğümüz iç ticaretin zayıflaması ve kayıt dışı alışveriş oranlarının tekrar tırmanma eğilimine girmesinden endişe duymaktayız ” dedi.




Yaklaşık 20 milyar dolarlık ciro ile gıda ve hazır giyim kategorileri dışında kalan tüm organize perakende sektörünün temsilcisi konumunda olan Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Banka Kartları ve Kredi KartlarıHakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik Taslağı’nda öngörülen kredi kartı kullanımına yönelik kısıtlamalarla ilgili açıklamada bulundu. Kategori Mağazacılığı Derneği (KMD) Başkanı Alp Önder Özpamukçu, BDDK’nın yurtiçi tasarrufları artırma ve üretken yatırımlara yönelme amacıyla başlattığı çalışmaya prensip olarak ekonominin genel çıkarları itibarıyla olumlu baktıklarını, ancak zamanlamaya dikkat çekmek istediklerini söyledi.
“Bu değişim, kişi başına düşen gelir belli bir seviyeye ulaştıktan sonra daha sağlıklı olacaktır”
Halen kişi başı gelirin 10 bin 504 dolar olduğuna dikkat çeken KMD Başkanı Alp Önder Özpamukçu, Türkiye’nin 2018 yılı GSMH hedefinin 1.3 trilyon dolar, kişi başı gelir hedefinin ise 16 bin dolar olduğunu hatırlatarak, bu hedeflere ulaşılmasında iç ticaretin gelişme hızının korunması gerektiğine dikkat çekti. Global yavaşlamanın etkisini, iç piyasada canlılıkla bertaraf edebilmeyi başarmış olan imalat sanayindeki kapasite artışlarının en azından bu düzeyini koruyarak, 2-3 yıl daha sürdürülebilmesi gerektiğini kaydeden Alp Önder Özpamukçu, kredi kartıtaksitleriyle ilgili yapılacak düzenlemelerin ancak kişi başı milli gelirin hedeflenen oranlara yaklaşılmasıyla daha sağlıklı ve sürdürülebilir olacağına inandıklarını aktardı. Özpamukçu, “Banka Kartları ve Kredi Kartları Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına İlişkin Yönetmelik Taslağı’nda öngörülen kredi kartı kullanımına yönelik kısıtlamaların getirilmesinin çözüm niteliğinde olamayacağı, bu tür kısıtlamaların halen %27’lere gerilemiş olan kayıtdışıalışverişi yeniden tırmadırabileceği gibi, imalat sanayimize de olumsuz etkileri olabileceği endişesini taşıyoruz ” dedi.
“Yakıt ve gıda-dışı kategorilerde en fazla 12 olmak üzere tek bir taksit sayısı uygulansın”
Taslağın yürürlüğe konması halinde tek fişte farklı kategori ve farklı taksit oranıgösterilememesi gibi ciddi uygulama zorlukları olacağına değinen Alp Önder Özpamukçu, bu kadar kısa zaman aralığında, farklı taksit sürelerine yönelik sistemsel değişikliklerin yapılabilmesinin mümkün olmadığını ifade etti. Mevcut ekonomik şartların kredi kartları ile ilgili düzenlemede daha yumuşak bir geçişi ifade eden Alp Önder Özpamukçu, “Bu yatırımı herkes yapamayacaktır. Dolayısıyla sistemin işlemesinde sıkıntı olacaktır” dedi. Taslağın mutlaka uygulanması kararlılığı halinde oluşacak tahribatın engellenmesi için yakıt ve gıda dışındaki kategorilerde tek bir taksit sayısı uygulaması olması ve bunun da en fazla 12 taksit ile sınırlanmasının uygun olacağını söyleyen Özpamukçu, bu durumun kısa ve orta vadeli imalat ve ticaret sektörlerinin çıkarlarıaçısından sürdürülebilir ve BDDK’nın hedeflediği amaçlara hizmet eder nitelikte olacağını kaydetti.
“Büyümede ana kaldıracın güçlü iç ticaret olduğunu dikkate almalıyız”
Türkiye’nin global mali kriz döneminde göstermiş olduğu, tüm dünyada hayranlık uyandıran büyüme rakamları içinde tüketim verilerinin önemli bir rolü olduğunu kaydeden Alp Önder Özpamukçu, “2008, 2009, 2010, 2011 ve 2012’deki büyüme içinde tüketimin payı yıllara göre sırasıyla %12.2, %10.9, %11.0, %12.0 ve %12.0 (TÜİK verisi) olarak görülmektedir. Krizin atlatılmasında büyük rol oynayan bu performansta aynı zamanda turizm, ulaştırma, depolama ve haberleşme sektörlerinin de büyük payı olduğunun altını çizmek isteriz. Bu rakamlar, krizin atlatılmasında büyük rol oynayan bir performansı işaret etmektedir” dedi. IMF verilerine göre, Türkiye’nin ana ihracat pazarı olan AB’nin -%0.4, Orta Doğu’nun %3, Rusya’nın ise %1.5 büyüme göstereceğini ifade eden Özpamukçu, “İhracattaki yavaşlama (2011 artışı%18.5, 2012 artışı %13/TÜİK verisi) da dikkate alındığında ana kaldıracın güçlü iç ticaret olduğunun kesinlikle dikkatlerden kaçmaması gerektiği inancındayız”dedi.