27 Nisan 2018 Cuma

Yönetim Danışmanları Derneği- Türkiye Management Forum-Yılmaz Parlar

Danışmanlar Faydalı Böceklerdir
Onlarsız olmaz…
Yönetim Danışmanları Derneği tarafından 25.Nisan 2018 Çarşamba günü İstanbul Ataşehir Sheraton Hotel’de Türkiye Management Forum düzenlendi.

Gerçekleşen Forumun panellerinde, Yönetim Danışmanları faydalı böceklere benzetildi. Böcekler besliyor, dünyanın temiz kalmasını sağlıyor ve tehlikelerden koruyor.
Türkiye’nin Kobi’lere yönelik sürdürülebilir yapılar oluşturmasına yönelik çalışmaların paylaşıldığı “Yönetimde Yenilikçilik ve Değişim “ sloganıyla açılan zirvede,

Açılış oturumunda ; Yönetim Danışmanları Derneği Başkanı Zeynep Tura, “Yönetim Danışmanı kullanmak bir keyfiyet değil, ekonomik gelişim ve sağlıklı, sürdürülebilir büyüme için bir zorunluluk olarak görülmeli.”
Türkiye İşveren Sendikaları Konfederasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç  “Her işletmenin özelliğine göre, Uygun hazırlanacak stratejiler ve bu stratejilere göre çalışma ortamları oluşturulmalı.”
Bilim Sanayi Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç.Dr.Hasan Ali Çelik, “Bilim ve teknoloji odaklı düşünmeli ve bu yönde kendimizi daha da ileriye taşımalıyız.”
Ekonomi gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak, “Yönetimde Yeni Stratejiler, büyüme yöntemleri, ancak danışmanlar sayesinde mümkün olabilmektedir.”
Dünya gazetesi Ekonomi yazarı Rüçtü Bozkurt, “Strateji Danışmanlığını; Yönetim Danışmanlığı, Operasyon Danışmanlığı, İK Danışmanlığı, Finansal Danışmanlık, IT Danışmanlığı, şeklinde sınıflanırabiliriz.”
Global Growth Institute’den Wayne Clarke, The brundtland commission’s report 1987 our common future üzerinden örneklemeler verdi.
Aslındada raporun esasında “Küresel olarak düşünmeyi” kabul edersek, Büyüme konusuna dikkat çekmek, büyük bir hata olabilir. Yaşadığımız toplumlarda ekonomik ve nüfus artışının bugüne kadar olduğu gibi devam edemeyeceğini inkar ediyoruz. Her köydeki kaynaklar dağıtılıyor, her bir şehrin çevresi bozuluyor ve çocukların yaşayabilmeleri için her şehrin uygunluğu tehdit ediliyor. Gelecek için herhangi bir topluluk planını, büyüme gibi bir şeyi ilan etmek, birçok köy, kasaba ve kentin zaten inşa edildiğini ve aynı zamanda insanlarla doldurulduğunu kabul etmiyor. Şimdi zevk aldığımız yaşam kalitesi çocuklar için korunacaksa, ekonomik ve nüfus artışına yönelik sınırlamalar getirilmelidir. Bunu yaparak yerel olarak hareket etmeyi ve sürdürülebilir olmayı seçiyoruz.

Biyolojik kısıtlamalar ve fiziksel kısıtlamalar, çoğumuzun çoğunun yaşadığı birçok toplumdaki insan tüketiminin, üretiminin ve nüfus faaliyetlerinin giderek artan şekilde artması üzerine, daha fazla ekonomik ve nüfus artışı artık pek çok yerde sürdürülebilir değildir. Yeryüzünün kırılgan çevrelerle sınırlı olduğu sürece, Büyüme'nin sürdürülemez olduğu bir nokta ortaya çıkıyor. Yerel olarak yapılacak çok iş var. Fakat bu çaba ekonomik ve nüfus artışını mantıklı bir şekilde sınırlamadan makul bir şekilde başlayamaz.
Sürdürülebilir KOBİ ‘ler, Teknoloji ile Finansal Yönetim, Yönetimde Yeni Stratejiler ve Değişen Bakış Açıları, Teknoloji ile Yönetmek, Ekonomiye Göre Yenilikçi Finans Yönetimi, Değişen Müşteri Beklentilerine Göre Yeni Pazarlama Stratejileri gibi konulu panel ve konuşmaların yapıldığı forumda;

Bilim Sanayi Teknoloji Bakan Yardımcısı Doç.Dr Hasan Ali Çelik Management Forum Turkey açılış konuşmasında  Ülkemizde ithalat oranlarını düşürmek için özellikle Teknolojik üretime dayalı çalışmalar yapmaktayız. Tekno Yatırım Stratejik Ürün Desteklerinde %70 e varan destekler sağlıyoruz. Artık bilim ve teknoloji odaklı
düşünmeli ve bu yönde kendimizi daha da ileriye taşımalıyız. İşletmelerimiz teknolojik değişime yönelik çalışmalarını her geçen gün hızlandırıyorlar , Bilim Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı olarak tüm kurumlarımız ile ülkemizin stratejik hedefleri doğrultusundaki çalışmalarını desteklemeye devam edeceğiz.” dedi.

Türkiye İşveren Sendikaları Konfedarasyonu Genel Sekreteri Akansel Koç  “Yönetim Stratejileri işletmeler için çok önemli bir faktördür. Her işletmenin özelliğine göre Uygun hazırlanacak stratejiler ve bu stratejilere göre çalışma ortamları oluşturulması , karlılık , istihdam oranları gibi rakamlara da pozitif etki sağlayacaktır.” Açıklamalarda bulundu..

Strateji geliştirme, iş-teknoloji uyumlanması, kurumsal yapılanma, verimlilik, süreç yönetimi, yenilikçilik ve değişim yönetimi konularında uygulamaya esaslı  çözümler sunan, Tangram Yönetim Danışmanlık A.Ş. kurucu ortağı Yönetim Danışmanları Derneği’nin (YDD) Yönetim Kurulu Başkanı Zeynep Tura, “ Türkiye engin kaynaklara sahip bir ülke. Fakat, bu Kaynakları verimli olarak kullanmadan ısraf ediyor olmamız , ekonomik açıdan dar alanlar oluşmasına sebep olmaktadır. Ekonominin itici gücü olan Kobilerimize Kamu tarafından özellikle KOSGEB aracılığı ile önemli
kaynaklar sağlanmakta fakat belirli bir strateji çerçevesinde ilerlemesi gereken Kobi lerimizin satış, pazarlama, üretim, kalite gibi konularda bütün çalışmalarını tek başına yapmasını bekliyoruz. Özetle işi doğru yapmalarını yani operasyonel mükemmelliği bekliyoruz. Kobi lerin teşviklerden faydalanırken yapısal iç reformalarını
yapmalarının sağlanması gerekir. Bunu da ancak  Dışarıdan Bakan bir
göz desteği ile sağlayabiliriz. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri aynı zamanda en çok danışmanlık hizmeti alan ülkeler. Yönetim Danışmanı kullanmak bir keyfiyet değil,
ekonomik gelişim ve sağlıklı, sürdürülebilir büyüme için bir zorunluluk olarak görülüyor. Japonya, Almanya, İngiltere ve ABD de verilen destekler ülkenin stratejik hedefleri doğrultusunda, KOBİ nin ihtiyaç duyduğu yetkinliği geliştirmek için, konusunda uzman, yetkin danışman desteği ile ve en önemlisi performans izleme modeli çerçevesinde veriliyor.Ülkemizde de son geliştirilen KOBİ destek
süreçlerini bu açılardan değerlendirmemiz gerekiyor. KOBİ lerimiz ekonomimizin belkemiği ya da can damarı iseler, onların sağlıklı büyümeleri için gerekenleri dengeli bir plan çerçevesinde sunmamız gerekli.” dedi.

Yönetimde Yeni Stratejiler, Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanı Celal Toprak moderatörlğünde, Crossover İstanbul Genel Müdürü Mine Dedekoca, Lexmark Int.CEEMEA Genel Müdürü Sinan Emon ve Toray International Türkiye CEO’su Alper Ensari tarafından değerlendirildi.
Dijital Ekonomiye dönüşümde Kobi’lerin yeni yönetim stratejileri ve değişen yönetim açıları değerlendirildi. Büyüme için gereken yeni stratejiler, dijital ekonomi ile beraber, Dijital dönüşüme yapılan yatırımın iş süreçlerindeki etkileri ele alındı
Türkiye’de üretime dayalı ekonomiye geçişte , Kobi’lerin yeri, aynı zamanda gelişen ve sürdürülebilir yapılar kurmaları için Yönetimden , Finansman unsurlarına kadar her alanda yapılması gereken değişimler masaya yatırıldı.
Topluluk Lideri Ömer Turhan “ Danışmanlar faydalı böceklerdir. Yapraklardaki bitleri ve sivrisinekleri yiyor, meyve ağaçlarının ve sebzelerin döllenmesini sağlıyor ve hatta çöpleri temizliyorlar. Bazıları bunları öğrendikçe korkularını kaybediyor. Böceklerin iyi ve yararlı olduklarına dair en bilinen örnekse arılar. Hem bal üretiyorlar, hem de dölleme yetenekleri olmasaydı neredeyse hiçbir ağaç ya da bitki meyve vermezdi.
Bunun içine bilgi endüstrisindeki her mesleği koyuyorum. Mimarlar, reklamcılar, muhasebeciler, mühendisler, hukukçular, araştırmacılar... Arı gibidirler. Arılar tabiatta yok olursa dünyanın başına ne geleceğini bilmeyen yoktur. Faydalı böcekler hak ettiği yerde olmalı ki; iş yaşamımız zenginleşsin ve değer yaratabilsin.
Sanayi devrimi ile ortaya çıkan Yönetim kavramı, yüzyıllar boyunca sosyolojik ve teknolojik gelişmelere paralel olarak sürekli değişmiş ve yenilenmiştir. Günümüzde yaşanan hızlı teknolojik gelişmeler 90’lı yıllardan itibaren iş hayatımıza Yeni Ekonomi kavramını katmıştır. Yönetsel, sosyo-ekonomik, finansal ve hukuksal alanlardaki dinamikleri hızla değiştiren ortya çıkan yeni iş yapma modellerini Yönetim Danışmanları Derneği (YDD), paydaşlarını bilgilendirmektedir. Değişen yönetsel teori ve uygulamaları paylaşmaktadır.
Üretime dayalı ekonominin geliştirilmesi, stratejilerin oluşturulması ve standartların belirlenmesi ile ilgili çalışmalarına hızla devam etmektedir.
 yilmazparlar@yahoo.com    

14 Nisan 2018 Cumartesi

Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi sonuçları açıklandı-Yılmaz Parlar


Bursa’nın en itibarlı markası; TOFAŞ

Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi sonuçları açıklandı


Bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Araştırması 2017 sonuçlarına göre genel klasmanda Tofaş Bursa’nın en itibarlı şirketi oldu. 24 farklı sektörde Bursa’nın en itibarlı kurum ve markalarının belirlendiği araştırmada, Tofaş’ı, ikinci Renault ve üçüncü Bosch takip etti. 


Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü’nün akademik denetiminde ve raportörlüğünde 2011 yılından bu yana gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi’nin (TİE) ilk yerel uygulaması olan Bursa İtibar Endeksi’nin 2017 Araştırması’nın sonuçlandı. 

TİE’de olduğu gibi yine Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü’nün akademik denetiminde ve raportörlüğünde, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Meslek Yüksek Okulu’nun da danışmanlığında Türkiye İtibar Akademisi’nce gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi (BİE) 2017 araştırmasından çarpıcı sonuçlar çıktı.
Bursa iş dünyası navigasyonuna kavuştu
Türkiye İtibar Akademisi Başkanı Ertan Acar, “Türkiye’nin en itibarlı kurum ve markalarını belirlemek amacıyla 2011’den bu yana her yıl Türkiye İtibar Endeksi Araştırması’nı gerçekleştiriyoruz. TİE araştırması; ülkemizde ekonomimizin lokomotif sektörleri ekseninde itibarı oluşturan etkenleri belirlemek, sektörlerin itibarlarını kıyaslamak, şirketlerin sektörlerinde ve Türkiye genelindeki diğer şirketlere göre nasıl konumlandırıldıklarını ölçümlemek, kurumsal itibar yönetimi alanında bir referans kaynağı oluşturmayı amaçlamakta” dedi. 

“Bursa, güçlü sanayisi ve kent ekonomisi ile ülkemize katma değer sağlama da öncü ve Türkiye ihracatının da başkentidir. Ama hal böyle iken ulusal çapta pek çok markaya sahip kentin bu yerel değerleri, sahip oldukları rekabet ve algının değer gücü bugüne kadar ölçümlenmemişti” diyen Acar, “Bu düşünceden hareketle TİE’nin yerel ölçekte bir örneği olan Bursa İtibar Endeksi’ni hayata geçirmeye karar verdik. Çünkü, ‘İtibar’ ve ‘Algı Yönetimi’ iletişim alanındaki günümüzdeki en stratejik konulardır. Bu nedenle, sağlıklı veriye ulaşmak marka ve kurumlarımız için büyük önem taşımaktadır. İtibar ve algı yönetimi konusunda alınacak aksiyonları planlamak ve yapılan iletişim yatırımlarının etkisini ölçümlemek adına birçok farklı itibar ve algı modelleri geliştirilmiştir. İşte buradan hareketle, tıpkı Türkiye İtibar Endeksi’nde olduğu gibi TİE-REP metodoloji ve CATI yani bilgisayar destekli telefonla görüşme yöntemi kullanılarak, Bursa ili ölçeğinde BİE’yi gerçekleştirdik.

10 bin kişi ile görüşüldü
Bursa ili ve tüm ilçelerinde yaklaşık 10 bin kişinin telefon ile arandığını belirten Acar, “10 bin kişiye 60 farklı soru yöneltilerek, yaklaşık 125 bin dakikalık telefon görüşmesi ile BİE’nin saha çalışmaları Ocak-Şubat 2018’de tarihlerinde tamamlandı. BİE Raporu 24 farklı sektörde faaliyet gösteren kurumların, algılanan değerlerinin yanı sıra onların gelecek vizyonlarını belirlerken gereksinim duyacakları bir navigasyon aracı niteliği taşımakta. Bursa İtibar Endeksi 2017 Raporu’nun kurum ve mercek altına aldığı tüm sektörlere katkı sağlaması temennisi ile…” diye konuştu
1431 kurum radara girdi
“Genel Klasman” ve “24 Farklı Sektör İtibar Şampiyonları”nın belirlendiği BİE 2017 verilerine göre; Bursa’nın Genel Klasmanda en itibarlı markası TOFAŞ oldu. TOFAŞ’I Renault ve Bosch takip etti. Araştırmada ayrıca 24 farklı sektörün en itibarlı markaları da tek tek belirlendi.

Genel Klasman’da 150, 24 farklı sektörde, 1281 genel toplamda ise, 1431 kurum ve markanın radara girdiği BİE 2017 Araştırması için bilgisayar destekli telefonla arama yönetimi (CATİ) kullanılarak Bursa ve İlçelerinde yaklaşık 10 bin kişi arandı. 15 Aralık 2017-15 Şubat 2018 tarihleri arasında yaş, cinsiyet, meslek, eğitim ve gelir grubu dikkate alınarak rastgele arama yöntemi ile yapılan BİE 2017 Araştırması, 125 bin dakikalık telefon görüşmesi gerçekleştirildi. Ankete katılanlara biri demografik özellikleri belirlemek amacıyla olmak üzere 18 ana başlık altında ve hiç bir marka ya da kurum adı zikredilmeden, yani yardımsız olarak yaklaşık 60 soru yöneltildi.

BİE’de sorgulanan konu başlıkları

Demografiyi belirlemek amaçlı sorular dışında yardımsız olarak zikredilen şirketin ya da markaların belirlenmesi için yöneltilen 60 farklı sorunun ana konu başlıkları şöyle; 

v Marka ya da kurum adı belirtmeksizin yardımsız yöneltilen sorularda itibarlı olarak zikredilen şirket ya da markanın köklü ve sağlam bir kurum olması,
v Çalışan hakları, işçi sağlığı ve güvenliğine önem veren bir kurum olması,
v Herkesin çalışmak istediği bir kurum olması,
v Üstün hizmet ve ürün kalitesi sunması,
v Uluslararası standartlarda ürün ve hizmet sunması,
v Yeniliklere, teknolojiye ve tasarıma önem vermesi,
v Sektöründe öncü özellikleri taşıması yada sektöründe lider konumda olması,
v Çevre, eğitim, sağlık gibi konularda sorumluluklarını yerine getirmesi,
v Finansal durumu ve ticari kapasitesinin yüksek olması,
v Beğenilen markalarının olması,
v Hızla büyüyen, atılımlar yapan şirket olması,
v Türkiye ekonomisine katkıda bulunması,
v Kamuoyunda dürüst ve şeffaf bir anlayışla yönetiliyor algısına sahip olması,
v Spor, sanat ve kültürle ilgili faaliyetlere destek vermesi,
v Uluslararası rekabete yönelik çok sayıda buluş geliştirmiş olması,
v Profesyonel ve nitelikli çalışanlarının bulunması,
v Toplumun gelişmesi için çalışması.
Genel Klasmanda 154 kurum radara girdi
BİE Genel Kalsmanı’nda en itibarlı ilk 10’da 11 şirket yer aldı. Bunlar arasında holdingler grubundan 2, gıda sektöründen 2, otomobil sektöründen 2, alkolsüz içecek sektöründen 2, inşaat sektöründen 1, beyaz eşya sektöründen 1 ve makine so Sönmez Holding
Ø 34 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Enerji Sektöründe”:
o Zorlu (Enerji Üretim), 
o Limak Enerji Uludağ Elektrik Perakende (Elektrik Perakende),  
o Bursagaz (Doğalgaz)
Ø 21 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Beyaz Eşya Sektöründe”: 
o Arçelik
Ø 62 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Lojistik Sektöründe”:
o Yurtiçi Kargo (Kargo)
o Borusan (Lojistik)
Ø 94 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “İnşaat Sektöründe”:
o Bakgör
Ø 36 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Otomobil Sektöründe”:
o Tofaş
Ø 62 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Hazır Giyim Sektöründe”:
o LC Waikiki 
Ø 94 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Gıda Sektöründe”:
o Sütaş
Ø 38 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “İlaç Sektöründe”:
o Eczacıbaşı
Ø 29 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Ulaşım Sektöründe”:
o Kamil Koç
Ø 14 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Bankacılık Sektöründe”:
o Garanti Bankası


Ø 37 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Elektronik Eşya Sektöründe”:

o Samsung
Ø 58 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Turizm/Otel Sektöründe”:
o ETS Tur (Tur Operatörü)
o Kervansaray (Otel)
Ø 44 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Sigortacılık Sektöründe”:
o Anadolu Sigorta
Ø 67 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Eğitim Sektöründe”:
o Sınav Koleji (Özel Okullar/Dersaneler)
o Uludağ Üniversitesi (Üniversite)
Ø 61 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Makine Sektöründe”:
o Durmazlar Makine
Ø 82 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Mobilya Sektöründe”:
o İnegöl
Ø 35 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Market Sektöründe”:
o Onur Marketleri
Ø 36 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Alkolsüz İçecek Sektöründe”:
o Uludağ Gazozları
Ø 102 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Tekstil Sektöründe”:
o Yeşim Tekstil
Ø 96 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “Restorant Sektöründe”:
o Köfteci Yusuf
Ø 28 marka veya kurumun BİE Radarına girdiği “AVM Sektöründe”:
o Korupark
Ø 12 kurumun BİE Radarına girdiği “Belediyelerde”:
o Nilüfer Belediyesi
Ø 73 kurumun BİE Radarına girdiği “STK’larda”:
o ADD (Sivil Toplum)
o BTSO (İş Dünyası)

yilmazparlar@yahoo.com

6 Nisan 2018 Cuma

BinYaprak - Fütüristler Dernegi -Geleceğin Mesleklerii-Yılmaz Parlar


2040’a Kadar Tüm Meslekler Değişecek


BinYaprak ilham buluşmalarında BinYaprak Kurucusu Melek Pulatkonak, Fütüristler Derneği Başkanı Eray Yüksek‘i konuşmacı olarak ağırladı. “Geleceğin Meslekleri“ konulu sohbette Eray Yüksek, genç nesillerin geleceğe nasıl hazırlanması gerektiği hakkındaki görüşlerini BirYaprak üyeleriyle paylaştı.


Dijital İşte Kız Kardeşlik Platformu Bin Yaprak, Mart ayı ilham buluşmalarında Fütüristler Derneği Başkanı Eray Yüksek’i ağırladı. Yüksek, “Geleceğin Meslekleri“ konulu sohbette BinYaprak üyeleriyle buluştu. Yakın gelecekte birçok mesleğin ortadan kalkacağını belirten Yüksek, ortalama 24 yaşında üniversiteden mezun olan bir gencin bir işyerinde işe başlaması ya da kendi işini kurmasından 5 yıl sonra söz konusu işin tanımının olmayacağını vurguladı.


Bu gerçeğin tıptan hukuka, bankacılık ve finanstan teknolojiye kadar çok sayıda sektörde geçerli olacağını kaydeden Yüksek, “Diyelim ki tıp doktoru oldunuz, ancak beş sene sonra akıllı zeka ile yüklenmiş bilgilerin olduğu bir ortamda başka bir konsültan ile tanışacaksınız. O zaman tıp doktorunun iş tanımı da değişmeye başlıyor demektir“ görüşünü ileri sürdü. Meslek yaşamına teknoloji sektöründe başladığını söyleyen Yüksek, kendi mesleğinin de 5 senede bittiğini, renkli TV tüp üretiminde çalışırken, teknolojik gelişmeler sonucunda bu mesleğin ortadan kalktığını belirtti. 


Halihazırda 24 yaşında olan eğitimli bir gencin arkasından dijital teknolojilerin dünyasına doğmuş çok farklı bir kuşağın geldiğini ifade eden Yüksek şunları kaydetti: “Şu an üniversite mezunu olan, kendine iş arayan ya da iş bulan bir gencin karşısında oldukça fazla tehdit var. Bunların başında arzu edilen işi bulmak için birkaç senenin geçmesi geliyor. İşi bulduktan ya da bir iş kurduktan sonra o işi sahiplenmek ve yönetmek gerekiyor. Fakat aşağıdan çok ilginç bir nesil geliyor. Beş on yaşındaki çocuklara baktığımızda sürekli oyun oynadıklarını görüyoruz. Oyunlara olan tutkuları, bağlılıkları, stratejileri, anlayışları, hızları ve zaman kavramının tamamı oyunun içinde. Sonrasında oyundan çıkıyorlar ve mutsuzluklar, yıkılmışlıklar, öğrenmişlikler için bu çocuklara sadece üç saniye yetiyor. Ardından tekrar oyuna başlıyorlar. Dolayısıyla zaman kavramları çok farklı. Beklentileri çok yüksek. Bir de çok önemli bir özellikleri var; yenilme duyguları yok. Böyle bir nesil yakın gelecekte yapılan tüm işlerin tanımlarını değiştirecek. Hiyerarşileri yok. Görev başına proje bazında çalışmaya gidecekler ve kendi öncelikleri olacak. Başkasından emir ya da proje aldıkları için değil, kendi öncelikleri için hazır olacaklar. Sonuç olarak şu anda 24–25 yaşlarında olanların sahip oldukları işlerin tamamını değiştirecekler. Tamamını değiştirecekleri gibi kendi ellerine de alacaklar. Bu gerçekten ciddi bir sorun yaratacak. Dolayısıyla bugünkü genç kuşakların kendi yollarını bulmaları gerekiyor. Çok büyük bir değişim olacağı için, sadece Türkiye değil hiç kimse dünyada bu dönüşüme hazır değil.“


Dijital çağın çocuklarının dünyaya bambaşka bir gözle baktığını belirten Yüksek, şunları söyledi: “Bir üniversitenin buluşmasında bir çocukla tanışıp konuştum. Üniversite girişinde gelecekle ilgili afişi görüp babasını ikna ederek üniversitedeki buluşmaya gelmiş. ‘Bir sorum var‘ dedi. ‘Otonom araçlara geçerken sanki bir ara geçişmiş gibi gösterilen hibrid araçlar ve sonrası elektrikli araçları düşündüğümüzde, bugünkü enerji üretimini göz önüne aldığımızda bir ikilem yaratmıyor mu?” diye sordu. Nedenini sorduğumda, ‘Elektrik üretimimizin yüzde 67‘sini doğalgazla karşılıyoruz, bu anlamlı değil. Öte yandan, güneş tarlalarının ömürleri ikinci nesil lityum pillerden dolayı kullanıldıkları toprağı öldürüyor, gelecekte kuraklıkları da düşünürseniz bu yöntem de çevre açısından oldukça zararlı‘ dedi. Fakat bir çözüm üretti. ‘Bunların yerine varolan fosil yakıt kaynağı hariç potansiyel enerjileri kinetik enerjiye çevirmek için altyapılar üretemez miyiz‘ diye sordu. Bunları söyleyen çocuk sadece 12 yaşındaydı. 16 yaşında bir başka gençle de tanıştım. Şu an 9 şirketi var ve bu şirketlerin beşi Silikon Vadisi‘nde. 11 ya da 12 adet de şirket batırmış. Düşünme sistemi çok farklı bir çocuk. ‘İleride hangi üniversitenin hangi branşında okumak istiyorsun‘ diye sorduk, ‘bilmiyorum, henüz çok gencim‘ diye cevapladı. En ilginci ise bu gencin bir şirket kurduğu zaman şirketin başının belaya girmesi ve problemlerin yoğunlaşmasından zevk alması. Tıpkı dijital oyunlarda olduğu gibi. Bu şirketlerden biri çok başarılı olursa, onun kölesi olmaktan korktuğunu söyledi. Bu gençler, daha doğrusu çocuklar bizim düşünme sistemimiz, başarı anlayışımız, eğitim sistemimiz ve alışkanlıklarımızın tamamen dışında bir bakış açısına sahipler. Başarı tanımları tamamen farklı. Bu örnekler birkaç örnekle sınırlı değil. Birçok açıdan bu kuşağın genelini yansıtıyor. Sadece iki çarpıcı örnek verdim.“


Bugün 24–25 yaşlarında olan kuşağın geleceğin iş dünyasında nasıl ayakta kalabileceği konusunda ise Yüksek şunları belirtti: “Bu konuda hazır bir reçete yok. Örneğin akıllı zeka robotlar işimizi elimizden alacak mı sorusu en çok sorulan soru. Önde gelen danışmanlık firmalarından biri geçen yılki raporunda 2040‘a kadar yapay zekanın ciddi ölçeğe ulaşamayacağını söylüyor. Fakat 2040 yılına ne kadar kaldı ki? Yapay zekanın etkisi ne olacak derseniz, tanımladığımız her işi almaya hazır olduğunu söylebilirim. Dolayısıyla kendi geleceğimizi kendimizin tasarlamamız gerekiyor. Bu noktada geleceğin mesleklerine yönelik eğitimler çok önemli. Bu konuda Türkiye biraz zayıf, ancak gelişmeler var. Dünya üzerinde 41 üniversite bu konuda eğitim veriliyor. Eğitimlerinde kredili lisans ve lisanüstü eğitimlerinde gelecekle ilgili kredili dersler yer alıyor. Türkiye‘de de iki üniversite bu üniversitelerle işbirliğine girerek programlar başlattılar. Fütüristler Derneği’nin desteğiyle Bahçeşehir Üniversitesi‘nde başlattığımız Gelecek Okulu ve Okan Üniversitesi‘nde online olarak verilen Fütürizm Okulları ilk ciddi adımlar. Bahçeşehir Üniversitesi‘nde 45 öğrenci fiilen, Okan Üniversitesi‘nde 910 öğrenci online ders görüyor. Bu derslerde fütürizmin yanı sıra yapay zeka, Endüstri 4.0, felsefe, etik, gelecek endüstriler, iş ortamları öğretiliyor. Üniversiteye gitme imkanı olmayanlar aynı programı Deloitte‘in sertifika programlarındaki deneyi ile katılarak görebilirler.“   


BinYaprak; iş hayatına atılmaya hazırlanan farklı coğrafyalardaki üniversiteli kadınla, çalışan kadının ilham, tecrübe ve iş fırsatlarını paylaştıkları dijital işte kız kardeşlik networkü. BinYaprak, www.binyaprak.com adresindeki servisi ve sosyal medya hesaplarıyla üye ve takipçilerine ilham verirken, yine dijital platformlarda eğitim ve etkinlikler düzenlemektedir.


30 yılı aşkın süredir sürede çeşitli endüstrilerde kurumların markalaşmaları, farklılaşmaları, yaratıcı ve inovatif olmaları konusunda projelerinin başlatılmasında ve şekillenmesinde önemli roller almıştır. Dönüşüm, strateji, teknoloji ile işi buluşturma; geleceği anlama, senaryolar üretme ve istenilene ulaşma konularında liderlik, koçluk görevlerini üstlenmiştir. Avrupa’nın gelişmiş ülkelerinde IBM firmasının işinin sürekliliğini sağlamak için üst seviye görevler üstlenmiştir. IBM Türk’ün, hizmet organizasyonuna dönüştüğü yıllarda yaptığı Genel Müdürlük görevi sırasında, büyüme ve pazar payları rekor artışlar göstermiştir. Başkan Yardımcılığı döneminde, yeni pazarlar ve yeni ülkeler IBM dünyasına katılmıştır. Halihazırda Fütüristler Derneği’nde Başkanlık görevini üstlenmekte; kurumlar, girişimciler ve gençlere iyi bir gelecek üretebilmeleri için destek vermektedir.


yilmazparlar@yahoo.com