19 Ağustos 2013 Pazartesi

BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ-YILMAZ PARLAR



BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ”

BASF, 19 Agustos 2013 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek "Biz kimya yaratıyoruz dünya turu" son durağı istanbul’da satnları ile yaptıkları yeniliklerini tanıttılar.

Dünyanın lider kimya şirketi BASF’nin “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu” 19-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Ocak 2012'de Mannheim, Almanya'da başlayan dünya turu, İstanbul’a gelmeden önce dünya genelinde 10 şehri ziyaret etti.

BASF'nin 10 farklıalandaki inovatif çözümlerini sergilediği “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu”(We create chemistry world tour); iş ortakları, müşteriler, basın mensupları,STK temsilcileri, çalışanlar ve üniversite öğrencilerinden oluşan bir topluluğu bir araya getiriyor. İnteraktif sergi, şirket paydaşlarının BASF'nin toplumun günümüzdeki ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı ürün portföyünü ve teknolojilerini deneyimlemesine yardımcı olmak üzere tasarlandı. BASF, etkinlik kapsamında bitki koruma ürünlerinden elektromobilite çözümlerine;modern yalıtım malzemelerinden sürdürülebilir beton teknolojilerine kadar 10 farklı inovasyonunu tanıtıyor. AgCelence, Consumer Driven Innovation (Tüketici Odaklı İnovasyon), Ecoflex-Ecovio, Elastopave, Emobility (Elektromobilite, Modern Insulation (Modern Yalıtım), New Concrete Technology (Yeni Beton Teknolojisi), Pure Balance, smart forvision ve Windy Future (Rüzgarlı Gelecek) temalarına sahip 10 ayrı BASF standını ziyaret eden katılımcılar, yetkililerden BASF’nin sunduğu çözümlere ilişkin detaylı bilgi aldı.






Etkinlikle ilgili görüşlerini paylaşan BASF Türk Kimya CEO’su Volker Hammes, "2050 yılında, bu gezegende dokuz milyarın üzerinde insan yaşayacak. Bu nüfus artışı çok büyük global zorlukların yanı sıra, özellikle kimya endüstrisi için pek çok fırsatıda beraberinde getirecek. Kimyaya dayanan yenilikler, global zorlukların ele alınmasında önemli bir rol oynayacak. BASF olarak, Türkiye'nin dört bir yanından davet edilen iş ortaklarımızın, basın mensuplarının ve öğrencilerin yeniliklerimizden bazılarını deneyimleme fırsatıbulduğu ‘Kimya yaratıyoruz’ dünya turuna ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Tur, günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan ve kısa bir süre önce piyasaya sunulan 10 BASF çözümünü sergiliyor"dedi.


Kimya, yaşam kalitesini arttıran; doğal kaynakları, çevreyi ve iklimi koruyan yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleri ile geleceğin zorluklarını aşmada kilit bir rol oynarken, BASF yöneticileri ise inovasyonun uzun vadeli başarının anahtarı olduğunu belirtiyor. Entegre bir global kimya şirketi olarak benzersiz bir konuma sahip olan BASF, ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluğu ve çevreyi korumayı bir bütün olarak görüyor.













BASF, 2011 yılında 1.6 milyar Avro olan ARGE harcamalarını 2012 yılında 1.7 milyar Avro'ya yükseltti. Bu artışın, BASF'nin araştırmalarını global pazarlara ve müşteri sektörlerine daha yakın bir şekilde yeniden yapılandırma hedefiyle ilgili olduğu belirtiliyor. 2012 yılında pazara 250'den fazla yeni ürün çıkartan BASF'nin araştırma ekibi, 2012 yılında yenilikçi gücünü yeni bir performans seviyesine çıkarttı.


BASF'nin dünyanın dört bir yanındaki şirketlerinin ARGE departmanlarında çalışan kişi sayısı 2011 yılında 10.000 iken, bu sayı 2012 yılında %3.9'luk bir artışla 10.500’e ulaştı. Bu çalışanlar aracılığıyla 3.000 farklı proje yürüten BASF, ARGE ve inovasyon alanlarındaki teknolojisini güçlendirerek kimya sektörüne liderlik etmeyi sürdürüyor.



Dünyanın lider kimyaşirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallardan plastiklere, bitki koruma ürünlerinden petrol ve doğalgaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel korumayla birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimizle kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan ve bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşen BASF’nin hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tr adresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.













Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallar, plastikler, ürünlerinden bitki koruma ürünlerine, petrol ve doğal gaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel koruma ile birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimiz ile kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.



2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan BASF'nin bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşti. BASF hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tradresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.

Türkiye’de 1880 yılında gerçekleşen ilk satışıyla köklü bir geçmişe sahip olan ve birçok sektöre kimyasal çözümler sunan BASF grup şirketlerinin Türkiye’de 6 üretim tesisi bulunuyor. BASF, Türkiye’de kimyasallar, plastikler, tekstil ve deri kimyasalları, dispersiyonlar ve pigmentler, bakım kimyasalları, özel kimyasallar ve bitki koruma gibi alanlarda faaliyette bulunuyor. BASF ürünleri; elektrik ve elektronik, otomotiv, inşaat, deri ve tekstil, deterjan ve temizlik, ilaç ve kozmetik ile hayvan yemi, tarım ve gıda sektörlerinde kullanılıyor.

Sürdürülebilirlik konusunda önemli projelere imza atan BASF’nin yenilenen Dilovası FabrikasıYönetim Merkezi, “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) Gold”






sertifikasına sahip. Şirketin, çevre dostu ve enerji verimli ürünlerini de kullanarak yenilediği bina, Türkiye’deki LEED Gold Sertifikalı ilk renovasyon projesi olma özelliğini taşıyor. BASF’nin Gebze’de inşa edilen Yapı Kimyasalları Lojistik ve Teknik Geliştirme Merkezi binası da LEED Platinum alarak, en yüksek LEED derecesiyle sertifikalanan Türkiye’deki ilk endüstriyel bina olma özelliğini taşıyor.

BASF’nin sosyal sorumluluk vizyonunda, çocuklara ve gençlere yönelik eğitici projeler ön plana çıkıyor. Örneğin 6-12 yaş arası çocukların eğitmenler gözetiminde temel kimya deneyleri yapmalarına olanak tanıyan Kids’ Lab projesi, İstanbul’da başladığı günden bu yana 6000’i aşkın çocuğa ulaştı. Bir başka sosyal sorumluluk projesi olan “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” ile BASF, maddi imkânlardan yoksun okullarda yeni kimya laboratuvarları kurulmasını hedefliyor. Bilimi ve özellikle de kimyayı gençlere sevdirme amacıyla hayata geçirilen her iki projeyle de başarılı sonuçlar alındı. BASF, temel faaliyet alanı olan kimya ile el ele ilerleyen bu tür sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye gelecekte de devam edecek.












Biz kimya yaratıyoruz dünya turu kapsamında farklı sektörlere yönelik çok sayıda ürün ve uygulamasınısergileyen BASF, Bakım Kimyasalları alanında sahip olduğu geniş hammadde yelpazesini de katılımcılara tanıtıyor.

Geliştirdiği hammaddeler nemlendiricilerden makyaj malzemelerine, saç boyalarından güneş kremlerine kadar çok sayıda kozmetik üründe kullanılan BASF; sağlık, beslenme ve temizlik ürünleri kategorisinde de tüketicilerin doğal ve sürdürülebilir ürün beklentisini karşılıyor.

BASF, Avrupa standardı EN 13432 uyarınca tamamen kompostlanabilir bir ürün olan ecovio®'yu2006 yılından beri biyobozunur ambalajlama sektörünün hizmetine sunuyor.Malzemenin özelliklerin test etmek ve daha da etkin hale getirmek amacıyla plastik işleyiciler, marka sahipleri, süpermarketler, çevresel dernekler ve kompost alanlarına sahip çöp ve atık yönetimi hizmeti veren firmalar ile uzun yıllardır yakın işbirliği içerisinde çalışıyor.Harcanan tüm bu ortak çabalar ve araştırmalar gösteriyor ki ecovio sadece geçerli uluslararası standardlara göre tamamen kompostlanabilir bir plastik değil aynı zamandayüksek oranda yenilenebilir hammadde içeriğine sahip ve yırtılmalara karşı dirençli poeştlerin yanısıra kaplanmış kağıt,malç film, tepsi ve bardakların yeteri kadar dayanıklı bir şekilde üretilmesine olanak sağlıyor.


Örneğin, ecovio ile üretilen kompostlanabilir atık poşetleri, organik atıkların efektif ve hijenik birşekilde toplanmasına yardım ediyor. Toplanan bu organik atıklar, poşetlerindenayrılmadan belirlişartlara sahip endüstriel kompost alanlarınde işlem görüyor ve ecovio mikroorganizmalar tarafından enzimlerin yardımları ile parçalanıyor. Kompostlama sürecinin sonundapoşetler tamamen korbondioksit, su ve biyokütleye dönüşüyor. Tüm bu ayrıştırma gerektirmeyen işlemler atık yönetimi için büyük avantaj sağlıyor.



Kimya alanındaki yenilikler, geleceğin mobilitesi için önemli yeni yaklaşımlar sunuyor. Ağırlığın ve emisyonun azaltılmasına, tasarıma, yeni güç aktarım mekanizmalarına, emniyet ve ısıyönetimi gibi trendlere öncü olan BASF, otomobillerde kimya yardımıyla geliştirilmiş ürün ve teknolojilerin daha fazla kullanılacağını öngörüyor.

Bu noktada araçların verimliliğini arttırmak ve yakıt tüketimini azaltmak için, metal parçaların yerine plastik parçaların kullanıldığı daha hafif yapıların oluşturulması önemli bir etken olarak dikkat çekiyor. BASF plastik ürünleri; otomobil gövdesinde, şaside, iç donanımlarda ve motor parçalarında kullanıldığında metal parçalara oranla ağırlığı yarı yarıya azaltıyor. Bir otomobilin ağırlığının 100 kilogramazaltılması, yakıt tüketimini 100 kilometrede yaklaşık 0.4 litre düşürüyor.

Daimler ile yapılan iş birliği sonucunda geliştirilmiş olan konsept araç smart forvision’da BASF’nin fark yaratacak 3 yenilikçi teknolojisi öne çıkıyor: Hafif konstrüksiyon çözümler, ısı yönetimi ve elektro mobiliteye özel enerji verimliliği. Araçta, dikkat çekici bir yenilik olarak BASF’nin geliştirdiği yeni yüksek-performans malzemesi Ultramid®Structure kullanılarak üretilen dünyanın seri üretime uygun ilk tümüyle plastik jantları bulunuyor. Metalle aynı derecede dayanım sağlayan Ultramid® Structure, ağırlığın yüzde 30 düzeyinde azaltılmasına olanak tanıyor.


WCCWT kapsamında çok sayıda ürün ve uygulamasını teşhir etmeye hazırlanan BASF, yapı sektörünün kullanımına yönelik önemli bir hammadde olan Elastopave’i de katılımcılara tanıtacak.

Elastopave ile ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik gibi günümüzün iki önemli amacını tek bir sistemde gerçekleştirmek mümkün oluyor. Uygulamaya göre seçilen mineralleri akıllı bir şekilde poliüretanla harmanlayan Elastopave, mineraller arasında oluşan boşuklar yardımıyla geçirgen bir kaplama oluşturmaya yardımcı oluyor. Bu sayede, yağmur suları doğal bir şekilde geçirgen yüzeyden süzülerek tekrar lokal yer altı sularına karışabiliyor. Elastopave’in yardımıyla, geleceğin çevre dostu ve doğal görünümlü şehir ve kasabaları inşa edilirken faydalanılabilecek dekoratif sert yüzeylerin yaratılması kolaylaşıyor.


yilmazparlar@yahoo.com










3 Ağustos 2013 Cumartesi

İSVİÇRE İSTANBUL KONSOLOSLUK BAĞIMSIZLIĞINI KUTLADI-YILMAZ PARLAR

 
İSVİÇRE BAĞIMSIZLIĞINI KUTLADI


Geleneksel olarak 1 Ağustos 1291 tarihi kabul edilen İsviçre Konfederasyonu'nun kurulması nedeniyle her yıl kutlanan Bağımsızlık günü, bu yıl 722. yıldönümü kutlandı.



İstanbul’da gerçekleşen İsviçre Bağımsızlık günü kutlaması kapsamında 1 Ağustos 2013 tarihli Swiss Hotelde, Konsoloslukca resepsiyon verildi.

İsviçre İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz eşi Yıldırım Kırgöz İBaşkonsolos vekili John Ruhoff eşi Agnessia Ruhoff konukları karşıladılar.



722. kuruluş yılı şerefine düzenlenen davette İki ülke milli marşları çalınması ve söylenmesi ardından Başkonsolos Monika Schmutz Kırgöz protokol konuşması yaptı.

Hava şartlarından dolayı havuz başına alınan resepsiyonun hazırlanan Swiss hotel Sultanparkdaki, bayraklarla süslü dekoru görmeyi nazikçe önerdi.







 
İsviçreli’ ler için 1 Ağustos öneminden bahsederek, “7 Bakanımızın tamamı bu özel günde konuşmalar yapmak üzere ülkede seyahat etmektedir.” Bilgisini verdi.
.
Başbakanlarının referansından söz ederek, İsviçre'nin finans merkezi hakkında Dış işleri bakanlarının iyimser, Ekonomi bakanlarının İsviçre'nin en innovatif ülke olduğuna dikkat çekti. Gelenekler geçmişimiz inovasyon gelecek. Yarınımızın stratejisini olusturmamiza izin verin. Korkmayın 7 bakanımızi çağırmayacağım. şeklindeki espirisi konukları güldürdü.

“Geçtiğimiz yıl İsviçre'den sayısız Delegasyon Türkiye’yi ziyaret etti. Konsolosumuz pekcok açılışa katıldı.” Diyerek Türkiye’nin kendileri için nekadar önemli olduğunun altını çizdi.

“Kırgız ismi bir İsviçre li ismi değil. Ben şahsen bunun kanıtlarından biriyim. Ben eminim. Maximillian da öyle. Ben tek örnek değilim. Aramızda birçok İsviçreli- Türk çift bulunuyor. Bu akşam ayrıca aramızda özel bir çift var, Selma ve Stefan çifti Nerede olduklarını göremiyorum ama bu gece burada hepimiz onların 10. Evlilik yıldönümünu kutluyoruz. Mutlu yıllara. Bir başka kutlamamiz var. Bu yıl Lozan anlaşmasının imzalanisinin 90.yil dönümü. Tarihi detayları vermeyeceğim. Son konu. Saha önce ne kadar çok uluslu olduğumuzdan bahsetmiştim. Bu gece nin sürprizi dünyanın yükselen starını takdim etmek istiyorum. Lily Summerfields Şimdi Berlin den geldi. Eskiden Roma. Boston daydi ve Lara Fabian in partneriydi. Huzularınızda” diyerek konukları büfeye davet etti.






Swiss Hotelde havuz başında gerçekleşen Konfederasyon ülke İsviçre Bağımsızlık günü İstanbul resepsiyonuna İş, ilim, siyaset sanat dünyasının ünlü kişileri İstanbul’daki konsoloslar ve temsilcileri, seçkin davetliler katıldı.

Acar Germen - Zeynep Germen, Minur Hamamcıoğlu - Sennur Hamamcıoğlu

Cem Hakko Ebru Sanver – Haluk, Ferhunde Verdi, Marcus Slevogt - Ayşe Slevogt

Sylvia Magripli - Kenan Magripli göze çarpan isimlerdi.





İsrail Konsolosu Moshe Kamhi –Ferda Kamhi, Leyla Alaton ile yaptığımız kısa sohbette, Moshe Kamhi ülke ekonomisine yaptığı hizmetler kadar sanata verdiği emekleri unutulmayan Leyla Alaton’a verdiği destekden dolayı Balat Cibali’de 15 Eylül 2013 tarihinde sanatseverlere kapılarını açacak, Küçük Mustafa Paşa “Su. Aşkın Gözyaşları Gibi" enstalasyon sergi hakkında gelişmeleri sordu.

Sanat ve Ekonomi adına Ülkemizde başarıyla ve özveriyle yürüttükleri dört yıllık konsolosluk hizmetleri Kamhi çiftinin yüzlerindeki memnuniyetden okunuyordu. İsrail İsviçre Türk iş adamlarının birliktelikleri örneklerinden söz eden Moshe Kamhi Türkiye’ye dönemi esnasında çok yatırımcıların geldiğini her alanda severek hizmet vereceklerini bir kere daha yineledi.

Sinema sanatcısı Derya Şen’in henüz bitirdiği filmden sonraki projeleri ve Tv dizileri konuları ekonomiden sanata taşıdı.


15 binden fazla kişiye istihdama katkı sağlayan 3 milyar İsviçre franktan fazla bir değerde yatırım gerçekleştiren İsviçreli yatırımcılar, Türkiye dikkat çeken önemli ülke durumda olduğu

15 binden fazla kişiye istihdama katkı sağlayan 3 milyar İsviçre franktan fazla bir değerde yatırım gerçekleştiren İsviçreli yatırımcılar, Türkiye dikkat çeken önemli ülke durumda olduğu, yine İş adamlarıyla yaptığımız sohbetler arasındaydı.

MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) Orta Asya ülkeleri için mükemmel konumda yer alması İsviçreli iş adamların merceği altına girdiğini görmekteler.

Şirket satın alan iş adamları kadar ortak olanlar bir kısmıda MENA gibi geniş pazara açılmak için İstanbul’u bu pazara açılan pencere olarak değerlendirmekteler.

Ayrıca son haftalarda gelişen olayların turizme etkisinin potansiyeli küçültemiyeceği görüşündeler.

İsviçre’ya ait spesiyalitelerin oluşturduğu zengin büfeye müzik eşlik edince konuklar eğlenceli kutlama geçirdiler.


yilmazparlar@yahoo.com