9 Aralık 2016 Cuma

ANFAŞ -Antalya Fuarcılık A.Ş-.18-21 Ocak 2017 -Otel Ekipmanları*Yılmaz Parlar

Fuarcılık önemli sektör olacak
Basın Toplantısında; ANFAŞ (Antalya Fuarcılık A.Ş.) Genel Müdürü Murat Özer, “ Fuarcılık Türkiye için gelecekte çok önemli bir sektör olacak. Yeter ki bu durum bir devlet politikası dahilinde Ankara, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler tarafından desteklensin”dedi
ANFAŞ 6 Aralık Salı günü Hilton İstanbul Bosphorus Hotel’de Antalya'da Antalya’da düzenlenen 18-21 Ocak 2017 tarihlerindeki Hotel Equipment -Otel Ekipmanları ve 15-18 Şubat 2017 tarihlerindeki Food Product -Gıda Fuarı ile ilgili basın toplantısı düzenledi.
Basın toplantısında, Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD)  Başkanı Celal Toprak moderatörlüğünde  Antalya Fuarcılık A.Ş Genel Müdürü Murat Özer, TÜROFED Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, TÜSİD Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak ve POYD Yönetim Kurulu Başkanı Edip Nazım Açar konuşmacı olarak katıldılar. 
EGD Başkanı Celal Toprak sektörün markalı bir gıda fuarının olması gerekdiğini, fuarcılık- marka kavramları, önemleri, ekonomiye katma değerleri özetleyen kısa bir giriş yaptı. Sırasıyla konuşmacılara söz vererek sonunda basın mensupların soru ve katkılarıyla gündemi sonuçlandırdı.
Sektörlerde yaşanan gelişmeler ve pazarda meydana gelen yeni oluşumlar rekabetin yoğun bir şekilde yaşandığı günümüz koşullarında tüketiciler aynı malın değişik fiyat kalite ve biçimleri ile karşılaşabilmekteler ve ihtiyacı olan mal ya da hizmetin değişik alternatifler arasından seçme şansına sahip olmaktadır.
Bilgi iletişim teknolojilerinde yaşanan hızlı gelişmeler, üretim olanaklarının çok genişlemiş olması gibi sebeplerle bir işletmenin ortaya çıkardığı en hızlı, kaliteli ve düşük maliyetli bir üretimin yöntemi, ürün hizmet kalitesi açısından işletmeler arası farklar giderek yok olmaktadır.
Katılımcı firmalar açısından Fuarlar son derece önemlidir.
Ticari ihtisas fuarlarına katılım, firmalara oldukça önemli avantajlar sunmakta ve hem pazarlama hem de tanıtım aktivitelerini bir arada yürütmelerine olanak sağlamaktadır.

Türkiye Otelciler Federasyonu Yönetim Kurulu Başkanı Osman Ayık, 2016'nın turizm sektörü için zor geçtiğini ancak 2017'den umutlu olduğunu, şu anda her türlü otel ekipmanı üretir hale geldiğimizi çok daha iyi noktalara geleceğimizi, ANFAŞ'ın sektörün en önemli fuarlarından birini organize ettiğini ve şirketin, son yıllarda yapılan yatırımlarla en önemli fuar merkezlerinden birisine sahip olduğunu söyledi.  
Endüstriyel Mutfak, Çamaşırhane, Servis ve İkram Ekipmanları Sanayicileri ve İşadamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Ahmet Gürkaynak Yurt dışındaki müşterilerini yurt içindeki fuarlarda ağırlıyarak, bazı tanıtım ve pazarlama maliyetlerinin azaldığını ifade etdi.

Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Edip Nazım Araç,  Şu ana kadar yapılan eksikleri görev addeterek görevleri yerine getirmek ve fuarlara katılmak istediklerini açıkladı.
 
ANFAŞ (Antalya Fuarcılık A.Ş.) Genel Müdürü Murat Özer, “Amacımız fuarlara ziyaretçi kalitesini artırmak. Böylece fuarın ekonomiye sağladığı katma değer de artacak Şu anda Avrupa pazarlarının Türkiye’ye biraz daha çekimser bakmaktalar. önümüzdeki fuarlar için ağırlıklı olarak Afrika, Orta Doğu, Arap Yarımadası, Türki Cumhuriyetler ve Rusya pazarlarını hedeflemekteyiz. Fuarcılık Türkiye için gelecekte çok önemli bir sektör olacak. Yeter ki bu durum bir devlet politikası dahilinde Ankara, sivil toplum kuruluşları ve yerel yönetimler tarafından desteklensin” diyerek Amtalya’nın avantajlarını sıraladı. “Antalya'ya yurt dışından 255 şehirden 61 havayolu şirketi direkt uçuş gerçekleştirmektedir. Fuarlar uluslararası katılımcı ve ziyaretçilere ihtiyacı var. Kış aylarında bile Antalya'dan 35-40 ülkeye uçulabiliniyor.” Bazı rakamsal değerlerle;  “Türkiye'nin 410 fuarla ekonomiye 1,4 milyar avro katma değer sağlarken, Almanya'nın 371 fuarla 23,5 milyar avro katma değer sağlamaktadır.” Açıklamalarında bulundu. dığını sözlerine ekledi.
 Ayrıca, ANFAŞ-Antalya Fuarcılık A.Ş.’nin bugünkü ekonomik şartlara rağmen 30.000.000 TL’ye yaklaşan yatırımını tamamladığı bildirildi. Şirketin yenilenen fuar alanı, 40.000 m2 kapalı ve 20.000 m2 açık sergi alanı ve 15 adet kongre, konferans  salonu gibi bilgileri verdi

Toplantı toplu fotograf çekimiyle son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com.

28 Kasım 2016 Pazartesi

Geleceğin Gücü Girişimciler G3 Forum-Yılmaz Parlar


 Geleceğin Gücü Girişimciler G3 Forum


Türkiye’nin girişimcilik alanındaki en büyük etkinliği olan Geleceğin Gücü Girişimciler G3 Forum; Habitat, TOBB Kadın Girişimciler Kurulu, TOBB Genç Girişimciler Kurulu ve PublicisLive ev sahipliğinde, Turkcell Arıkovanı ana sponsorluğu ve TEB Özel Melek Yatırım Platformu desteğiyle 25 Kasım’da Suada’da altıncı kez gerçekleştirildi.
M. Rifat Hisarcıklıoğlu, Ali Sabancı, Gülden Yılmaz, Kaan Terzioğlu, Gökhan Mendi, Hanzade Doğan Boyner, Emre Kurttepeli, Sezai Hazır gibi iş ve girişimcilik dünyasının önde gelen isimleri G3 Forum, 1000’e yakın girişimciyi ve girişimci adayına seslendiler.
Tüm dünyada  yüzelliden fazla ülkede senkronize etkinlikler düzenlenen Global Girişimcilik Haftası nedeniyle, Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği   girişimcilik konusunda farkındalığı artırmak amacıyla düzenlediği G3 Forum, geleneksel olarak düzenlenen interaktif yuvarlak masa toplantılarında 

Bizzat bulunarak girişimcilerin ve adayların fikirlerini dinledik masa numaralarına göre gelen girişimciler masamızda Kadın Girişimciler derneği Kagider Ankara Temsilcisi Sinem Ulutürk Cinbiş ve TÜYAP Anadolu fuarlarıA.Ş.Genel Müdür Cihat Alagöz mentorluğunda payşaştıkları fikirlere cevap buldular. Ne Yapabilirim arayışında gelenlere yol haritası çıkartmalarına öneriler aldılar. Bahar Çakır-Mehtap Çıtak-Ebru Gültekin Alkanat gibi girişimciler hamile ve sonrası aynı zamanda şişman bayan giyimi ve çocuk giyiminde farklı inovatif tasarımlarıyla kullanma rahatlığı, doğallık sağlayan ürünlerine gerek iç gerekse dış pazarda çok alıcı bulabilecekleri kesin.
Turkcell Arıkovanı ana sponsorluğu ve TEB Özel Melek Yatırım Platformu desteğiyle Suada’da gerçekleştirilen 5 yılda 5000’den fazla girişimciye ulaşan G3 Forumda Dünya Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Hakan Güldağ’ın moderatörlüğünde düzenlenen panelde ise Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Berat Albayrak ile Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği (TOBB) M. Rifat Hisarcıklıoğlu genç girişimcilere ufuk açtılar. 

Türkiye Odalar ve Borsalar  Birliği olarak amacımız İstanbul’u küresel girişimciliğin merkezi yapmak. 

Türkiye Odalar ve Borsalar Birliği Başkanı M. Rifat Hisarcıklıoğlu,  “Girişimcilik, ülkelerarası rekabette üst sıralara çıkmak ve işsizlik sorununu çözmekte en önemli etken. Bugün dünyanın en zengin ülkeleri en girişimci olan ülkeler.  Tek 1 girişimci, 10 kişiye istihdam sağlıyor. Bu yüzden zenginlik ve refaha giden tek yol girişimcilik diyoruz. Türkiye’de her 100 kişiden yalnızca 2’si girişimci. 
Ülkemizi Japonya seviyesine çıkartabilmek için 2 milyon yeni girişimciye ihtiyacımız var. Daha fazla girişimciye ulaşabilmek için de en önemli potansiyeli kadınlar ve gençler oluşturuyor. Bunu sağlayabilmek için 2007 yılında TOBB Kadın Girişimci Kurulu’nu, 2009 yılında TOBB Genç Girişimci Kurulu’nu kurduk. Kurullarımız tüm Anadolu’da kendi başarı hikayelerini anlatarak, rol model olarak daha fazla genci ve kadını girişimciliğe teşvik etmek için büyük bir heyecanla çalışıyor. Başladığımızda % 6,5 olan kadın girişimci oranı bugün % 8,5 seviyesine ulaştı. Binlerce gencimizi yüzlerce mentorle buluşturduk” dedi.  

 Hisarcıklıoğlu “Dünyadaki yeniliklerin %99’u henüz yapılmadı.   yapılmayanı yapmak veya farklı şekilde yapmak gerekiyor. Bu yüzden de hangi sektöre yatırım yapıldığı önemli değil, önemli olan akla yatırım yapmak. Dünyada artık para eden tek şey akıl. Yenilik ancak akılla yapılır. Startup'lara vergi ve mevzuat konusunda her türlü kolaylığı sağlamamız lazım. Asya’daki, Ortadoğu’daki, Afrika hatta Avrupa’daki genç beyinlere bunu vaat edersek, o zaman Türkiye devrim yapar.” 

G3 Forum’un açılış konuşmalarını G3 Platform Başkanı Gülden Yılmaz, Turkcell Genel Müdürü Kaan Terzioğlu ile TEB Özel Bankacılık Pazarlama ve Merkezi Satış Direktörü Hayri Telekoğlu yaptı. 

 G3 Platform Başkanı Gülden Yılmaz: “Türkiye’nin daha fazla girişimciye ulaşması için 2015 yılında Kayseri ve Trabzon G3 Forum etkinliklerini yaptık. Her yıl, Türkiye’nin 4 bölgesi ve 4 şehrinde G3 Forumu yapmaya devam edeceğiz. Gözünde büyütme, hayal et, cesaret et diyoruz ” şeklinde mesaj verdi.

Kaan Terzioğlu, özetle Turkcell olarak her fırsatta inovasyon ve girişimciliğin desteklenmekteyiz.
Ülkemizin teknolojik gelişimi ve ekonomik kalkınma için bu faktörlerin çok önemli olduğuna inanıyoruz.  
Turkcell olarak girişimcilerimizi desteklemek, onlara yürüdükleri yolda fayda sağlamak için çalışmalarımıza var gücümüzle devam ediyoruz.   Tüm yenilikçi fikirleri ve girişimcileri kendilerini göstermek üzere davet ediyoruz.”destek vermeye hazır olduklarını açıkladı.

TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkanı Ali Sabancı, “Bu yıl 6’ncısını yaptığımız G3 Forum’da yine insan kaynakları uzmanlarından, pazarlamacılara, yatırımcısından, girişimcisine 800 kişiyi ağırladık. Kamudan özel sektöre, sivil toplumdan finansman sağlayıcılarına hepimiz girişimcilik ekosisteminin paydaşlarıyız.
Ekosisteme destek vermeye tüm gücümüzle devam edeceğiz. Çünkü girişimcilik istihdam demek, refah demek ve ekonomik büyüme demek. Önümüzde yapabileceğimiz tek şey var; o da girişimcilik ve inovasyon.”

Türkiye’nin önde gelen melek yatırımcılarının katıldığı ve yatırım ortamını değerlendirdikleri Yatırımcı Paneli’ne moderatörlüğü TOBB Genç Girişimciler Kurulu Başkan danışmanı Berrak Kutsoy yaptı. Panele ise 212 Yönetici Ortağı Numan Numan, Revo Capital Yönetici Ortağı Berkin Toktaş, Turkcell Arıkovanı Proje Lideri Salih Zeki Çimen ve TEB Özel Melek Yatırım ve İş Geliştirme Müdürü Nilüfer Aktaş katıldı.

Suriyeli Girişimciler Türkiye Girişimcilik Ekosistemi ile Buluştu.
Türkiye’de sayıları 3 milyona ulaşan Suriyeli mültecilerle ortak bir gelecek inşa etmek için Habitat Derneği’nin, Birleşmiş Milletler Mülteci Yüksek Komiserliği ve TOBB ile birlikte yürüttüğü İMECE Programı hayata geçirildi. Suriyelilerin girişimcilik becerilerini ve iş kurma süreçlerini destekleyen İMECE Programın ilk eğitimi geçtiğimiz hafta İstanbul’da verilmişti. Eğitime katılan girişimci adaylar, G3 Forum’a katıldılar. 


yilmazparlar@yahoo.com

11 Kasım 2016 Cuma

Bülent Gedikli- EGD Toplantısı-Yılmaz Parlar


 

Küresel finansal çağın sonu

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli,  "Küresel finansal çağın sonuna geldiğimizi düşünüyorum. Bundan sonrası yeni bir reel sektör çağının başlangıcıdır. Tabii bir dönem değişirken bunun sancıları olacaktır.”


Ekonomi  Gazetecileri Derneği  ( EGD )  Yönetim Kurulu Başkanı Celal Toprak'ın moderatörlüğünü yaptığı Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli ile , Ekonomi  Gazetecileri Derneği üyeleri ve Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan da katıldı.  


Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli,  Amerika'daki başkanlık seçimiyle çok değerlendirme yapılacağını ancak kendi  görüşüne göre Amerika ekonomisinin resesyona gireceğini, Dünya ekonomisinde 50-60 yılda bir tekrar eden döngülerin olduğunu ve enteresan bir dönemeçten geçildiğini söyledi.

Cumhurbaşkanı Başdanışmanı Bülent Gedikli,  "Küresel finansal çağın sonuna geldiğimizi düşünüyorum. Bundan sonrası yeni bir reel sektör çağının başlangıcıdır. Tabii bir dönem değişirken bunun sancıları olacaktır. Bizim temennimiz bunun hem dünya hem de Türkiye için minimuma inmesidir. Dünya ekonomisindeki temel trendlerde bir değişiklik yok. Bol likidite, bol para dönemi, düşük faiz devam edecek. Enflasyon yine olmayacak, deflasyonist süreçler ağır basacak. Merkez bankaları para basmaya devam edecektir. 2008 yılında başlayan finansal krizi genel olarak merkez bankaları veya para politikaları üzerinden yönetmeye çalıştılar. Maliye politikaları işlemiyordu. İlk akla şu gelir; 'devletler devreye girsin, madem talepte eksiklik var onu telafi etsin.' Peki onu niye yapamadılar? Çünkü devletler iflas etti de ondan, gırtlağına kadar hepsi borçlu... Bekledikleri şey şuydu; servet değerlerini artırma yani aslında balon oluşturma... Böylece insanlar kendilerini gelir sahibi sanıp harcamaya yönelir umudu oldu. Fakat böyle olmadı, likidite tuzağı oldu, her taraf nakit doldu. Dünyanın en büyük 10 firmasında inanılmaz nakit havuzları var ama bir işe yaramıyor."şeklinde değerlendirme yaptı.


Gedikli, merkez bankalarının bastıkları paraların harcamaya dönüşü olmadığını, ABD Merkez Bankası'nın (Fed) aralık ayında faiz artırmasının kolay olmayacağını vurguladı.

"Aralıkta faiz artırabilir mi? Ekonomik olarak baktığınızda artıramaz ama siyasi gerekçe ile yapmaya gayret ediyorlar. Ekonomi o kadar kötü ki yapmaları birçok risk doğurabilir, bundan da endişe ediyorlar. AB bu gidişle iflah olacağa benzemiyor, merkez bankasının para basma süreci devam edecektir. Bu işin bir tarafında kur savaşları, şirketlerin borçlulukları var. Çok önemli bankacılık sorunlarının çıktığını göreceğiz. AB pazar kaybı da yaşıyor. Özellikle Çin pazarında sıkıntı yaşıyorlar, Rusya pazarını da kaybetmeye başladılar. Böyle bir pazar sorunu yaşamaları AB açısından hiç de olumlu gözükmüyor. Türkiye-AB ilişkileri açısından da farklı bir manzara ortaya çıkıyor. Lüksemburg'ta yapılan açıklama, Türkiye ile ilgili bazı müeyyide uygulanabileceği gibi yaklaşımlar olduğunu gördük. Ben bunları Avrupa açısından akıl tutulması olarak niteliyorum. Olayın hangi boyutta olduğunu görmedikleri anlamına gelir. AB olarak Türkiye ile ilgili elinizden ne geliyorsa aleyhte her türlü faaliyeti yapıyorsunuz.  PKK'ya neredeyse her yerde şube açıyorlar, FETÖ'ye sahip çıkıyorlar. Dünyaya Türkiye'nin imajını sarsacak bir sürü açıklama yaptırıyorlar. Ekonomik olarak aslında Türkiye, onlar için çok önemli ekonomik pazar. Bu rasyonelitesi olan bir şey değil. Kaldı ki Türkiye'nin istikrarsız hale gelmesi en çok AB'yi vurur, AB çöker, belki arkasından dünya ekonomisi de çöker. Yani Türkiye istikrar açısından o kadar önemli. Sadece mülteci olayını hatırlatsam yeterli. Daha 1 milyon bile değil, bu kadar mülteci ile bile baş edemediler. Bütün bunlara rağmen neden böyle yapıyorlar? Biz onların aleyhinde bir şey yürütmüyoruz. Birçok şeyin içinden çıkıyorlar. Niye böyle yaptıklarına dair fotoğrafa baktığınızda Türkiye'nin 5-10-20 yıl sonra geleceği yeri çok net görüyorlar ve bu onları endişeye sevk ediyor. Bu şekilde akıl tutulmasını yaşıyorlar."şeklinde değerlendirdi


 Uluslararası sermayenin Türkiye'ye bakışına ilişkin, olarak "Türkiye'ye gelmek isteyen muazzam bir yabancı sermaye var. Hiç de birilerinin söylediği gibi değil. Türkiye'ye gelip milyarlarca dolar yatırım yapmak isteyen şirketler var. Bunların görüşmeleri de yürütülüyor. Türkiye'de hukuk sistemi falan... Bank of China geliyor, Sberbank gelmiş, bir sürü banka gelmek için başvurmuş, hukuk olmayan ülkeye banka gelir mi? Bankacılık sistemi olur mu?" ifade sözleri kullandı.


Türkiye'nin bu yeni dünyaya başkanlık sistemi ile hazır olacağını vurgulayan Gedikli, "Çünkü başkanlık sistemi istikrar içinde dinamizm anlamına geliyor. Hızlı, etkin karar alınması gereken bir dünyadayız. Türkiye'nin geçmişine baktığımızda parlamenter sistem bu anlamda tıkandı. Zaten şu anda da parlamenter sistem içerisinde de değiliz. Hala ana muhalefet, öyleymişiz gibi konuşuyor ama artık parlamenter sistem falan yok, şu anda yarı başkanlık sistemindeyiz. 2007'de hukuken yarı başkanlık sistemine geçildi, cumhurbaşkanının halk tarafından seçilmesiyle, fiilen de 2010'da zaten yarı başkanlık sistemine geçilmiştir. Türkiye'de olan şey yarı başkanlık sistemidir. Parlamenter sistem Türkiye'yi istediğimiz noktalara taşıyacak bir potansiyel ortaya koyamadı. 'Parlamenter sistemin ne sorunu var?' diye soranlar var, en azından 367 sorunu var. Bu konuyla ilgili eski ana muhalefet başkanına soruyorlar cevap da veremiyor. Bizim başkanlık sistemine geçmemiz en iyi yol. Türkiye'nin istikrar içerisinde yönetilmesi gerekiyor. Başkanlık sisteminin doğru noktalardan tartışılması gerekiyor. İstikrar çok kullandığımız bir kelime ama ne kadar ihtiyaç olduğu da herkes tarafından görülüyor. Bölgeye baktığımız zaman devlet yapılarının dağıldığı yerde istikrarsızlık ortamında neler olduğunu da görüyoruz. Geçmişe baktığımızda da tek başına hükümetler döneminde parlamenter sistemlerde bir şeyler yapılabilmiş, iktidarlar sorunu örtmüş."dedi.


Gazetecilerin soruların cevaplandırılmasıyla toplantı son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com


8 Ekim 2016 Cumartesi

EGD-Küresel Isınma Kurultayı-Enerji Verimliliği Derneği-Yılmaz Parlar


8. Küresel Isınma Kurultayı  

Ekonomi Gazetecileri Derneği’nin, çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek için başlattığı Küresel Isınma Kurultayı çalışmalarını, 05 Ekim 2016 Çarşamba günü Kandilli’de bulunan Enerji Verimliliği Derneğinde çalışmasını sürdürdü.  
Kurultay'ın  programının oluşturulması, etkinlik ile ilgili  görüş ve önerilerin alındığı toplantının moderatörlüğünü EGD Ekonomi Gazetecileri Derneği yönetim kurul Başkanı Celal Toprak yaptı. 
Başkanı Celal Toprak, Dünyamızın kuraklıkla öldüğü gerçeğinden yola çıkarak uzun yıllar “Yeşil Ekonomi” programlarıyla ve Başkanlık yaptığı EGD yönetimiyle birlikde “Isınma Kurultay”la toplumda farkındalık yaratmak amacıyla tüm kuruluşları, İklim değişikliğini durdurmak ve geleceğimizi kurtarmak için iş birliğine davet ediyor.
Dünyamızın, doğanın insanlığın öldüğü bir yerde ekonominin öneminin olmadığını hatırlatan bireysel ve toplumsal sorumlulukla kamu refahı açısından büyük bir risk olan iklim değişiklik risklerini yaşamamız kaçınılmaz olacağını çağrıda bulunan Celal Toprak toplantıya yine hiperaktiflik kazandıp, medyada farkındalığı artırma anlayışıyla yola çıktıklarını belirterek, görüş ve önerileri aldı. Başkan Toprak, çevre sorunlarına kamuoyunun dikkatini çekmek için başlatılan, Küresel Isınma Kurultayın bu yılda çalışmalarına devam etdiğini Bu yıl etkinlere  www.iklimekonomisi.org  da tam destek vereceğinin altını çizdi.  
Önceki Bildirgede,  dünyada karşılaşılan en büyük çevre sorunlarından biri olan İklim değişikliğinden, Türkiye'nin en fazla etkilenecek ülkeler arasında olduğu ve Türkiye'de iklim değişikliğine uyum konusundaki çalışmaların azlığı işaret edilmişti. Bu kapsamda yapılabilecek çalışmaların artırılması yine gündemin ilklerindendi. 
Bu yıl, Küresel Isınma Kurultayı, Fas’ın Marakeş kentinde 7-18 Kasım tarihlerinde gerçekleştirilecek Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi (COP22) 22. Taraflar Konferansı’nın hemen ardından yapılacak. 30 Kasım günü İzmir’de Alsancak'taki tarihi Havagazı Fabrikası’nda gerçekleştirilecek kurultay, gazetecilerin ve iş dünyası temsilcilerinin yer alacağı iki oturum halinde düzenlenecek.

İstanbul Kemerburgaz Üniversitesi Ekonomi Bölümü Başkanı Doç. Dr. Sevil Acar ile yaptığımız kısa söyleşide, sürdürülebilir kalkınmanın iktisadi, toplumsal ve çevre boyutlarını, çevresel sürdürülebilirliğin diğer boyutlar için de bir önkoşul olduğunu söyledi.
Etkileri hakkında, vazgeçilmez bir üretim girdisi ve tüketim unsuru olan enerjinin, özellikle de fosil yakıtların, ekonomiye olduğu kadar toplum ve doğa üzerinde de göz ardı edilemeyecek etkileri olduğuna vurgu yaptı. Türkiye’de kömüre verilen desteklerin, piyasa aksaklıklarına yol açmasının yanı sıra doğrudan sera gazı emisyonlarının artışına sebeb olduğunu, kömürün insan sağlığı üzerindeki olumsuz etkileri konusunda, örnekler verdi. Herhangi bir enerji yatırımı yapılırken sadece iktisadi maliyetlerinin değil, toplumsal (sağlık) ve çevre maliyetlerinin de hesaba katılması gerektiğini konuştuk.

yilmazparlar@yahoo.com

5 Eylül 2016 Pazartesi

GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİNDE SECURİTAS GÜVENLİĞİ-YILMAZ PARLAR

 GÜNEŞ ENERJİSİ SANTRALLERİNDE 
SECURİTAS GÜVENLİĞİ

Türkiye’de, 9 bölge ofisi, 10 şube ofisi olan, 305 kişilik idari kadrosuyla 21 segmente 600’ü aşkın kuruluşa 2066 hizmet noktasına güvenlik hizmeti veren Securitas güneş enerjisine yönelik çözümleri anlatmak üzere 2 Eylül 2016 Salı günü İstanbul Modern Sanatlar Restaurant’ da kahvaltılı basın toplantısı düzenledi.

Publica İletişim Reyhan Özdemir Koordinatörlüğünde, gerçekleşen toplantıya enerji sektörünün rüzgar gülleri, enerji santralleri ve dağıtım alt segmentlerinde güvenlik hizmeti sunan Securitas’ın Enerji Segmenti Lideri Anıl Akalın, ürün lideri Alper Seyhan, kıdemli Halkla ilişkiler uzmanı Elif Duygu Koca katıldılar.

Ekonomik krizlerin yaşandığı yıllar haricinde artan üretim, birincil enerji tüketimini arttırmıştır. Tüketim içindeki payı artırma politikalar geliştiren ekonomisinde enerji yoğunluğu nedeniyle kaynak çeşitliliğine giden Türkiye temiz ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelmiştir. Enerji sektörünün güneş enerjisi santrallerinde yatırım maliyetleri oldukça yüksek oluşu, Enerji amaçlı tesislerde çevresel koruma, güvenlik ve uyarı sistemlerin önemini artırmıştır. Terör örgütlerinin varlığı bölgelerdeki sosyo-ekonomik şartlar belli kırılganlıkları da beraberinde getirmektedir. 

Bu çerçevede mevcut risk haritaları, niteliklerinin gözden geçirilmesi, risklerin minimize edilmesi koruyucu unsurların konuşlanması konusunda güvenliği olan ihtiyacı artırmakdadır.

Küresel tedarik zinciri, üretim, nakliye, depolama tesisleri ve nihai tüketicilere dağıtım ağlarından oluşan, Farklı bölgelerde ortaya çıkan enerji güvenliği riskleri ve tehditleri incelendiğinde, genelde enerji güvenliğine, yönelik güvenlik tehditlerini küresel bir endişe kaynağı olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. 
Üretim, dağıtım, enerji nakil hatları faaliyetlerini kapsayan, iş süreçlerindeki güvenlik risklerini ve ihtiyaçlarını analiz ettiklerini
 iş kazalarını önleme ve ihbar etme, risk danışmanlığı gibi farklı hizmet   ve sektörde  özel çözümler sunduklarını söyleyen Securitas Enerji Segmenti Lideri Anıl Akalın uzaktan izleme çözümleriyle maliyetler düşürken, akıllı kameralar sayesinde riskler önceden tespit edilerek önlemler alındığını, bu çalışmaları yaparken şirket know how’ından yararlandıkların hem riski hem maliyeti minimize ettiklerini ifade etdi. 
Segmente özgü bir şekilde oluşturdukları risk değer zinciri ile iş ortaklarına özel çözümler sunduklarını söyleyen Anıl Akalın, yürütülen güvenlik hizmetleri hakkında anlık veriler toplanmasını ve bu verilerin gerek Securitas içerisinde gerekse hizmet alan kurumlarla paylaşılmasını sağlayan sistem sayesinde Kalite kontrol ve hizmet kalitesini artırmayı, Daha hızlı iletişim ve tepki süreçleri oluşturmayı, verilen hizmeti sayısallaştırarak güvenliği ölçülebilir bir hizmet halinde sunmayı hedeflediklerinin altını çizdi. Segmente özgü bir şekilde oluşturdukları Risk Değer Zinciri ile iş ortaklarına özel çözümler sunduklarını söyledi.
Ürün lideri Alper Seyhan anlık raporlama sağlamak, iş ortaklarına ve   Securitas’a hızlı bilgi akışı ve iletişim kolaylığı sağlamak amacıyla kullandıkları ve geliştirdikleri mobil çözümler sistemini açıkladı.

Yine Securitas hizmet verdiği, kullandığı teknoloji ve çözümler hakkında açıkladıkları bilgiye göre; Montaj süresince elektriksiz ortamda çalışabilen HAS sistemi, Mobil kamera sistemi ( montaj ve işletme dönemi), Montaj süresince teknoloji ve minimum elemanlı kadro ile entegre güvenlik hizmetleri, İşletme döneminde elemansız güvenlik, Teknoloji desteği ile günlük alarm izleme merkezi ile uzaktan devriye, Alarm sistemi ve alarm izleme merkezi ile sesli ve aydınlatmalı uyarı ile caydırıcılık, Alarm tanımlanması ile olay tespiti, Kontrol hizmetleri ile rutin kontrol, Olay esnasında kontrol hizmetleri desteği, Olay esnasında Kolluk güçlerini yönlendirme şeklinde sıraladılar. 

yilmazparlar@yahoo.com

22 Ağustos 2016 Pazartesi

TAYSAD -Sektörde Risk Yok-Yılmaz Parlar

TAYSAD “Sektörde Risk Yok”

TAYSAD-Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Alper Kanca,”İhracatımız yüzde 7 arttı, 5,3 milyar dolar oldu" toplam otomotiv sektörü ihracatının ise, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11'lik artışla 13,5 milyar dolara ulaştı”

TAYSAD-Taşıt Araçları Yan Sanayicileri Derneği Başkanı Alper Kanca,19 Agustos 2016 Cuma günü Levent Avangarde Hotel'de itibar Atölyesi koordinatörlüğünde gerçekleşen Basın toplantısında 15 Temmuz’da Türkiye’de yaşanan darbe girişimi sonrasında Tedarik Sanayisi’nin son durumu değerlendirmesinde gündelik işleyişinde bir sorun olmadığını, ancak yurtdışı projelerde rekabet gücünü kaybetmemek için çalışmaları gerektiğini, yatırımlarımların meyvelerini topladıklarını dile getirirken sektörde risk olmadığını vurguladı.

AB’nin ithal ettiği araç sayısında Türkiye’nin açık ara lider olduğunun bilgisini veren Başkan Alper Kanca kısa bir sunum yaparak genel bir profil çizdi. “İhracatımız yüzde 7 arttı, 5,3 milyar dolar oldu" toplam otomotiv sektörü ihracatının ise, geçen yılın aynı dönemine göre yüzde 11'lik artışla 13,5 milyar dolara ulaştı. 2016’nın ihracat rakamları yılın son çeyreği için öngörüler paylaştı.

Toplantıya eski başkanlar ve mevcut yönetim kurulu temsilcileride katıldı.
Başkan Alper Kanca moderatörlüğünde TAYSAD eski başkanlarından Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Bayraktar, TAYSAD'ın eski yönetim kurulu üyesi ve Autoliv Türkiye Yöneticisi Mustafa Alaca, TAYSAD Başkan Yardımcısı Perihan İnci sektörün imajını silmemek adına yapılan çalışmaları, anekdotlarla anlatdılar ortak dil kısa vadede üretim ve sevkiyata devam ederek yatırımcı ve müşteri nezdinde güven sorunu ortaya çıkmaması için çalıştıkları ve başarılı oldukları, 2016 için uygulamaya konulan planda hiçbir şekilde ertelemeye, gerilemeye boşluk bırakmadıkları  



Başkan Alper Kanca “Sektörde herhangi bir olumsuzluk yaşamadık. İş süreçlerinin normal seyrini korudu. Sonrasında Türk sanayisini ve ekonomisini güçlendirmek için tüm gücümüzle  çalışmaya devam edeceğiz. Uluslararası aktivitelerimizin hiçbirini iptal etmedik. Darbeden hemen sonra, Japonya’daki URGE çalışmamıza katıldık.” Sözüyle sanayinin Türkiye Ekonomisinin temeli olduğunu durması halinde ekonominin duracağı vurgulayarak “Uluslararası rekabete çok açık  Küresel bir sektörde üretim yapıyoruz. Darbe girişiminin sonrasında üçyüzelli kadar üyemize, yurtdışı iş ortaklarına göndermeleri için bir ingilizce metin hazırladık. Derneğimizin organize sanayi bölgesinde çalışmaları kimse aksatmadı. Bu ülkemize olan güvenimizi gösteriyor. Bunu herkese anlatmamız gerek.” Şeklinde sanayinin çalıştığını söyledi.

Türkiye'nin bugüne kadar yaşadığı birçok zorluğun üstesinden gelmeyi başardığını ifade eden Kanca  “Milletin ve hükümetin sağduyusu ve özverisi ile bugünleri de kısa sürede geride bırakacağız. Birlik ve beraberlik anlayışı ülke ekonomisi ve geleceği için son derece  önemli. Sektör yöneticileri ile bir arada bulunma nedenimiz Ülke beraberliğine ve parlak geleceğine olan inancı taşımamızdendır.”dedi

Kanca, yabancı ortaklarımız tarafında tedarik sanayine olumlu algıları var olduğunu,
Türkiye’nin, yatırımcıların önemsediği ve ihtiyaç duyduğu anahtar ekonomik faktörleri karşılayan dinamik bir ülke olduğunun, herkesin kendi alanında seferberliğe katılması gerektiğinin altını çizdi.

Güçlü Türkiye algısı için seferber olması gerektiğini söyleyen BaşkanAlper Kanca “Devam eden ekonomik büyüme hızı, destekleyici uluslararası çevreler, ekonomik çerçevemiz, genişleyen iç piyasamız ve işçilik maliyeti gibi hayati unsurlar ülkemizin sahip olduğu ana rekabet avantajları olarak göze çarpıyor.” Açıklamalarda bulundu

1.2 milyar dolar cirosu ile Dünyanın önemli otomotiv parça üreticisi Autoliv'in Türkiye Yöneticisi-Global Tekstil Grubu Kıdemli Başkan Yardımcısı Mustafa M. Alaca anekdotla konuşmasına başladı “İsveç Amerikan sermayeli bir şirketiz. Darbe girişimi gecesi Münih’teki bir toplantıdan evime geliyordum. Atatürk Havalimanı’na son kabul edilen uçaktaydım. 6.5 saat orada kaldım. Yüzde 60 ihracata çalışıyoruz. Bu nedenle durmamız mümkün değil. Ertesi gün 7 vardiyasında tüm işçilerimiz üretim için fabrikadaydı. Otomotiv günlük bir sektör değil, uzun soluklu planlama yapılan bir sektör. Projeler başlamadan 3-4 yıl önce müşteriyle çalışmaya başlıyorsunuz. Yeni projeleri kaptırmamamız gerekiyor”dedi.

Otomotiv sektörde aydınlatma parçaları üreten Bayraktarlar Holding Yönetim Kurulu Başkan Vekili Ahmet Bayraktar Türkiye harici Slovenya, Çin ve Almanya’da üretim yapıyoruz. Darbe girişimi 15 gün sonrasında, Slovenya’daki fabrikamızda ek yatırımı devreye soktuk. 200 milyon euroya yakın ciro sahibiyiz. Bazı iş adamlarına dair bazı gözaltı soruşturma haberleri olduğunu biliyoruz. Bu firmaların ticari hayatının tedarik zincirini etkilememesi lazım. Bu konuda titiz olmak lazım lazım. Küçük bir tedarikçi firma nin sahibinin gözaltında olması bile etkisi büyük olabilir" açıklamalarında bulundu .

TAYSAD Başkan Yardımcısı ve İnci Holding Yönetim Kurulu Üyesi Perihan İnci sektörümüz 22 milyar dolarlık bir büyüklüklüğe sahip olduğunu, Türkiye ihracatının 8 milyar dolarlık kısmını gerçekleştirdiğini, darbenin gerçekleşmesi halinde   sokağa çıkma yasakları ile birlikte ekonominin çökeceğini Otomotivin uzun soluklu işlerin yapıldığı bir sektör olduğunu söyledi.İnci “ 3 kıtada 4 yabancı ortağımız var. Japonlarla daha çok yeniyiz. Türkiye'de ortaklık kuran, yeni yatırımlarla ortaklığı büyütmek isteyen yabancı şirketler var. Bunların endişeleri oluşuyor.Eylül ayında iki fuara katılacağım. Güven vermek için temasta olacağız. Türkiye'nin iyi durumda olduğunu anlatmamız gerekiyor” dedi




yilmazparlar@yahoo.com

24 Mayıs 2016 Salı

Akıllı Endüstri 4.0 ve Glasstec 2016 Fuarı -Yılmaz Parlar


Akıllı  Endüstri 4.0 ve Glasstec 2016 Fuarı

20-23 Eylül 2016 tarihleri arasında gerçekleşecek olan Almanya’nın Messe Düsseldorf Glasstec Fuarı yetkilileri 24 Mayıs 2016 Salı günü Radisson Blu Bosphorus Hotelde basın toplantısı düzenlediler.

Basın toplantısına Messe Düsseldorf Glasstec Fuarı Direktörü Birgit Horn-ile VDMA Alman Makine ve Tesis Üreticileri Birliği, Alman İnşaat Ekipmanları ve İnşaat Malzemeleri Makineleri Mühendislik Derneği Direktörü Joachim Schmid ve Messe Düsseldorf GmbH Türkiye Temsilcisi Demet Tezulaş katıldı. Glasstec 2016 fuarıyla ilgili güncel bilgi verdiler.



Akıllı-Yeni Dünya- Endüstri 4.0 ve Glasstec 2016 Fuarında;
Cam üretiminde maliyetin ve emisyonun azaltılması, Cam Endüstrisi 4.0,  Ürün ve üretim süreçleri için akıllı ağ sistemleri, İnce cam üretim ve işleme alanlarındaki yenilikler, Bina kabukları, ekranlar, smart cam uygulamaları, dekorasyon ve otomobiller için akıllı camlar, Hafif, dayanıklı ve boşluklu camlar, ambalaj camları, Sanatsal amaçla kullanılan yenilikçi cam uygulamalarını fuarın yeni trendleri olarak açıkladılar.

Alman hükümetinin imalat sanayiini kökten değiştiren öncü inisiyatifi Endüstri 4.0 ile bilişim teknolojisindeki gelişmeler sayesinde yeni bir endüstri devrimine dönüştüğüne tanık olduğumuz “Akıllı- Yeni Dünya” gerçek oluyor. Her yeni ürün yeniden sorgulanarak günün ihtiyaçlarına cevap veren faydalı ürün haline dönüşüyor.

Delloite’un 2013 Küresel Üretim Rekabet Gücü Endeksi raporlarına göre edindiğimiz bilgiler doğrultusunda Almanya, ABD ve Japonya son elli yıldan fazla süregelen endüstriyel güç­lerini yük­selen ekonomilere kaptırmaktadır. Bunu başında Çin gelmektedir. Hindistan ve Brezilya’da Çin’den sonra üretim rekabetindeki üstünlük­ yakalamaktalar.
Almanya yeniden rekabet üstünlüğünü ka­zanmak amacıyla Endüstri alanında atılması gereken adımları belirleyen Endüstri 4.0 Strateji Belgesiyle yeniden atağa kalkdı.

Glasstec 2016 fuar Almanya’dan yükselen Endüstri 4.0, ile Avrupa İşletmeler Ağı, KOBİ’ler başta olmak üzere, tüm işletmelerin uluslar arası işbirlikleri gerçekleştir­melerini ve rekabet edebilirlik düzeylerini artırmalarını amaçlayan fuar düzenleyerek gele­neksel imalat sek­törlerini bir araya getiriyor.

Fuar, yabancı bir ortak ile işbirliği gerçekleştirmek ya da inovasyon çalışmaları ile rekabet edebilirliğini artırmak isteyen KOBİ’lere ticari işbirlikleri, İno­vasyon programları ve teknoloji transfer mekanizmaları hakkında bilgilendirme ve yönlendirme desteği sağlamayı hedefliyor.

Messe Düsseldorf glasstec Fuarı Direktörü Birgit Horn, Kuruluşu, 1947 tarihli, Dünya genelinde çalışan sayısı yaklaşık  830 kişi, 19 salonlu 262.400 m2 toplam sergi alanı, 13 Dünya genelinde kardeş şirketleri ve iştirakleri, 134 ülke için 73 yurtdışı temsilciliği ile küresel ağı olan fuarı genel hatlarıyla özetledi.

Katılımcı olarak 51 ülkeden 1.217 toplam katılımcı. Almanya katılımcıların  %31’ni, Yurtdışı katılımcıların %69’unu, 87 ülkeden 42.701 toplam ziyaretçi.  Almanya ziyaretcilerin  %37’ni  Yurtdışı ziyaretcilerin  %63’unu oluşturduğu 2014 yılı verilerini paylaştı. Yapılan anketlere göre
%45 somut yatırım hedefiyle geldiğini söyledi.

VDMA Alman Makine ve Tesis Üreticileri Birliği, Alman İnşaat Ekipmanları ve İnşaat Malzemeleri Makineleri Mühendislik Derneği Direktörü Joachim Schmid, Destek veren kuruluşların Alman Cam İşçiliği, Federal Meslek Odası (BIV), VDMA Cam Teknolojileri Forumu, VDMA Fotovoltaik Üretim Gereçleri Çalışma Grubu, Doğu Bavyera Teknoloji Transferi Enstitüsü  (OTTI), Destekleyen kuruluşların, Kuzey Ren-Vestfalya Mimarlar Odası (AKNW)& Stuttgart Üniversitesi olduğunu söyledi.

Ağırlık teşkil eden konuları, İşlevsel camların üretiminde ve işlenmesinde kullanılan makine ve ekipmanlar, Akıllı camlar, ekran camları, dokunmatik camlar ve solar camların üretim yöntemleri, Araştırma ve sanayi alanlarından gelecek uzmanların sunumları şeklinde açıkladı.

KOBİ’lerin gerek vergi ödemede ekonomi kalkınmada büyümedeki üstünlüğünü Türkiye’deki önemi kadar Almanya’da da aynı özellik gösterdiği göz önüne alındığında; KOBİ’lerin inovasyon yakalama şansı olabileceği yeni trendlerin buluştuğu fuar olmasına dikkat çekildi.

Ayrıca fuarda yer alan programlar kapsamında sempozyum özel gösterilerle birlikte İşlevsel cam üretimine yönelik en yeni teknolojiler- yeni ürünler, Mimaride Cam kullanımına ait deparmanın olduğu ve bina kabuklarıyla ilgili her konuların bulunduğu açıklandı.

Teknolojik, kültürel ve toplumsal gelişmeler ve estetik anlayışın değişmesi ile ortaya çıkan dış cephe sistemleri, giydirme cephe üzerine etkiyen çevresel yükler ve kendi ağırlığından başka hiçbir yapısal yük taşımayan düşey bina kabuğu olarak tanımlanan bina kabuğuyla birlikde ince zor kırılma özellikleriyle giydirme cepheler, yüksek katlı binalarda kalın ve hantal yerine ince bir cephenin olması hem bina yükünü azalması hem de yapının içindeki kullanım alanının genişlemesi sebebi ile daha çok tercih edilmekte olan pazarın olması bakımından bu bölüm önem kazanıyor.
 Sorumuz üzerine, kullanımda düşüş gösteren solar ürünleri ve sistemleri yenilikleriyle fuarda sergileneciği, ayrıca ziyaretci vize kolaylığı sağlanacağı, bilgileri verildi.


yilmazparlar@yahoo.com

8 Mayıs 2016 Pazar

ISK-Sodex İstanbul 2016 fuarında -Atlantic Group - Erensan-Yılmaz Parlar








Enerjide verimlilik için doğru ısıtma sistemleri


Atlantic Group ile Stratejik ortaklığı bulunan Erensan küresel marka olma yolunda dev adımlarla ilerlermeye devam ediyor. 

5-9 Mayıs tarihleri arasında devam eden ISK-Sodex İstanbul 2016 fuarında çok büyük alan içindeki standlarında, Türk ve dünya ziyaretcilerine teşir ettikleri ürünleri hakkında bilgiler veren Erensan ayrıca Enerji sektörünün bugünü-yarını, gelecek teknolojiler konulu basın toplantısı düzenlediler. 
Isıtma, Soğutma, Havalandırma, İklimlendirme sektöründeki yenilikler ve ürünleri hakkında bilgiler veren Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren-Türk-Amerikan İş Konseyi Yönetim Kurulu Üyesi, Makine İhracatçıları Birliği Yönetim Kurulu Üyesi ve Erensan Yönetim Kurulu Başkanı Ali Eren ile ayrıca söyleşide bulunduk.
Basın toplantısına katılan Erensan Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren yine firmalarının kısa tanıtım özetini yaptıkdan sonra “Biz Erensan olarak yüzde 100 yerli üretime dayalı, çevreye ve doğaya duyarlı, enerji üretiminde verimlilik, enerji tüketiminde tasarruf sağlayan ürünlerimizle 150 civarında ülkeye ihracaat gerçekleştiriyoruz. Bu ihracatımız ürünlerimiz ve yüksek mühendislik projeleri ve uygulamaları şeklinde”Diyerek haklı olarak ülke ekonomisine ve 2023 ihracat hedeflerine olan katkılarını paylarını sürdürmeye devam ettiklerin altını çizdi. 
Ayhan Eren ihracat yaptıkları ülkelerin çoğunu Avrupa kıtasında olduğunu vurgularken nedenini Avrupa enerji verimliliğine aşırı hassasiyet göstermeleri açıklamasında bulundu. Bu nedenle Erensan ürünlerini tercih ettiklerini doğru kazan ve ısıtma sistemlerin kullanılması halinde enerji üretiminde yüzde 100'e varan verimlilik elde edilebileceği gibi, enerji tüketimi maliyetlerinde de yüzde 50'ye varan tasarruf yapılabileceğini söyledi
Eren, konutlarda, endüstriyel ve tüm yapılarda yakıt tasarrufu, yüksek verimlilik sağlayan kazanları hakkında “ Yapmış olduğumuz kazanlar doğalgazı yüksek verimli kullanarak hem yakıt ekonomisi sağlıyor hem de doğayı koruyor.” Çevre dostu olduğunuda belirterek  “Az yakıt tüketimi ile daha az karbon dioksit emisyonu salarken doğayı da korumaktadır’’ dedi 
Erensan’ın tasarruf sağlayan ürünlerini incelerken basın toplantısı sırasında sözünü ettiği akıllı brülörü bir kez daha Ayhan Eren’e yaptığımız söyleşide soruyoruz. 

Isıtma sistemlerinde kontrolör görevi yapan, İtalya'nın ve dünyanın en önemli brülör markasının teknik özelliklerini sıraladıkdan sonra uygulama kolaylığı, düşük ses ve atık gaz emisyonları, ileri fan teknolojileri sayesinde yüksek karşı basınç yenebilme avantajı sunan brülör konusundaki tüm ihtiyaçlara cevap verebilen çok değişkenli ısıtma ihtiyaçları için opsiyonel seçenekler  vermektedit. cevabını alıyoruz. 


Teknolojiye yatırım yaparak ürünlerini geliştirdiklerini tüm elemanların entegrasyonu sayesinde önemli ekonomik avantaj oluşturduklarını İnternet tabanlı çalışabilen sistemlerle dışarda bulunduğunuz zamanlarda dahi  bina sıcaklığını ayarlayabilir, yaşam konforuyla az doğalgaz faturası ödeyerek ısınabilineceği bilgileri verdi.


Enerji girdilerin yüksek maliyeti rekabet etme şansını düşürdüğünden tüm sanayi kuruluşları ve üretim yapan tüm tesisler için en önemli unsur enerji verimliliği gelmektedir.

Hammadde dışa bağımlılığımız ekonomiye yansıyan yükün azalması ve iklim değişikliğindeki mücadele çalışmaları enerji verimliliğini mecburiyetini doğuruyor. Enerjiyi verimli kullanma gerekliliği getiriyor.
Doğru kazan doğru ısıtma sistemleri verimlilik için şart.

2 Mayıs 2016 Pazartesi

ERANSAN’IN ÇALIŞMALARI ÖRNEK OLMALI-YILMAZ PARLAR

ERANSAN’IN ÇALIŞMALARI ÖRNEK OLMALI

İstanbul Fuar Merkezi'nde 27-29 Nisan 2016 tarihlerinde gerçekleşen, Uluslararası Enerji ve Çevre Fuarı kapsamında Kazan ve Basınçlı Kap sektörünün öncü yenilikçi firmalarından Erensan basın toplantısı düzenledi. Toplantıya üst düzey yöneticileri  ve Yönetim Kurulu Üyesi Ayhan Eren katıldı. Firmaları ve dünyadaki gelişen enerji hakkında gelişmeleri basın mensuplarına aktardı.

Ayhan Eren “Sıcak su kazanları ile başlayan hikayemiz, daha sonra endüstriyel kazanlar alanında gerçekleştirdiğimiz faaliyetlerle ihracata dönüştü. Enerji kazanları alanındaki bu çalışmalarla önce iç piyasalarda oluşan pazar, ihracatla da gelişti” sözleriyle başladı.

Ülkemizdeki enerji kullanımı ve fiyatları ile ilgili olarak Eren, “Enerji, tüm dünyada olduğu gibi Türkiye’nin de en çok önemsediği konuların başında geliyor. Enerji kaynaklarının belirli bölgelerde olması, enerjinin dağılımı ve maliyetini etkileyen başlıca faktörler. Bölgede Rusya, bir çok Avrupa ülkesi ile Türkiye’nin gaz tedarikini yapan büyük bir oyuncu. Ülkemizle de politik bir takım problemleri var. İran da o bölgede bir gaz tedarikçisi ki İran da bir ambargo ülkesiydi. Ambargoyu kaldırdılar fakat henüz neler olacağı konusu net değil. Amerika’nın Shale Gas kaynaklarına sahip olması dünyadaki gaz fiyatlarını ucuzlattı. Bu da fiyatların düşmesine neden oldu. Bu açıdan bakıldığında, eskiden yükselme eğiliminde olan fiyatlar, bugün düşme eğiliminde. Enerji fiyatlarındaki düşüş cari açığı da olumlu yönde etkiledi. Cari açığı düşürmekle beraber elektrik fiyatlarının tüketici nezdinde artmamasını sağladı” açıklamalarında bulundu.
Türkiye’de 2023 hedefleri doğrultusunda kentsel dönüşüm projeleri ile birlikte 6–7 milyon civarında konut ve ticari bina inşası gerçekleştirilmesi planlandığını bunu olumlu ve fırsat olarak değerlendirdiğini, yıkılıp tekrar yapılacak olan binaların gerek altyapısı gerekse ısıtma-soğutma-havalandırma konusunda yapılacak doğru uygulamalarla gerek merkezi sistem ısıtmalarla gerek yenilenebilir yoğuşma teknolojisi ile veya yenilenebilir enerji kaynaklarıyla akıllı yerleşkeler kurulabilileceğini merkezi sistemle ısıyı enerji kontrol alına alınabileceği ve enerji verimliliği sağlaması yönünden son derece önemli olduğuna işaret etdi.
“Su, güneş enerjisi, kazan, kazanların baca gazı vs. Buralar, elektriğini kendi üreten şehirler olabilir. Bu şekilde bir düzenleme yapılırsa çok ciddi tasarruf sağlanabilir. Kombilerin tekrar merkezi sisteme dönmesi, dolayısıyla atık ısıların tekrar geri kazanılması, yoğuşmalı kazanlara geçilerek enerjinin daha verimli kullanılması, tüketicinin daha az gaz ücreti ödemesi ve ülkenin enerji ithalatının düşmesi yoluyla sağlanan tasarruf çok ciddi. Sadece konutlar bazında bakacak olursak, yoğuşmalı ve merkezi sistemle birlikte senede 2–3 milyar metreküp gazdan tasarruf edilebilir” Şeklinde ifade etdi.

Eren, Group Atlantic ile gerçekleştirdikleri ortaklığın güzel bir sinerjiye dönüştüğünü pozitif meyvelerini almaya başladıkları anlamında  “Geçen sene itibariyle Erensan, Group Atlantic’in kazan alanındaki Ar-Ge merkezi oldu. Konum olarak faaliyetlerimiz Yozgat’ta gerçekleşiyor. Test stantlarının yenilenmesi ile yeni ürünler geliştirilmeye başlandı. Ortaklığımız güzel bir sinerji hedefiyle başladı. Erensan markalı endüstriyel kazanlar, grup bünyesindeki şirketlerde, Erensan markası ile 2017 yılında pazarlanmaya başlanacak. Biz onlara gidip, bu işin nasıl olması gerektiği yönünde brief ve eğitim vereceğiz. Çünkü onlar, bayi ve diğer satış kanalları yoluyla daha evsel ürünlerin pazarlanması ile ilgileniyorlar. Bizim ürünlerimiz ise, müşterinin ihtiyacına çözüm sunabilecek mühendislik hizmetlerini içeriyor. Sinerjinin bir basamağını da bu çalışma oluşturuyor. Amacımız, pazarımızı gün geçtikçe genişletmek” vizyonları geniş tuttuklarının altın çizdi.
Elbetde gerçek olan, Dünyada nüfus artışı, kentleşme, olguları, sanayileşme ve küreselleşme sonucu artan ticaret olanakları enerjiye ve doğal kaynaklara olan talebi artırmıştır. Bu yüzden enerji kaynaklarının tüketicilere yeterli, kaliteli, düşük maliyetli, güvenli bir şekilde ve çevre konusunda da azami ölçüde duyarlılık gösterilerek sunulması gerekmektedir. Doğal kaynakların rasyonel kullanımı, maliyet, arz talep açısından gerekliliği, yer seçimi, teknik gereklilikler ve benzeri tüm yanları, Enerji, özellikle de elektrik enerjisi, insan yaşamında tartışılmaz önceliğe sahiptir. Enerjisiz bir yaşam, günümüz koşullarında  mümkün olmadığı gerçeğiyle, gelişen teknoloji ve artan enerji açığı tüm ülkelerde olduğu gibi ülkemizde de yeni enerji kaynaklarına yönelmemizi alternatiflerin üretilmesini gerekliğini ortaya koymuştur.   
Yeryüzünde fosil yakıtların neden olduğu sera gazlarının küresel ısınma ve iklim değişiklerine yol açması, diğer yandan nükleer enerji kaynaklarının toplumsal, çevresel ve ekonomik açıdan oldukça maliyetli olması, ülkelerin öz kaynaklarını daha etkin biçimde kullanımının önemini artırmıştır.
Basın mensupların projeler hakkındaki  sorusu üzerine “Geçtiğimiz yıl enerjide gerçekleştirdiğimiz projeler, Türkiye için mihenk taşı konumunda; Ankara’da Bilkent Hastanesi projesi. 3600 yataklı olacak proje, dünyanın 2’inci büyük hastane projesi. 60 MW’lık bir tesis. Bu gibi kampüsler merkezi sistem kullanarak tüm enerji sistemlerini bir noktada çözüyorlar. Projenin ısıtma çözümü için sıcak su kazanları Erensan tarafından üretildi. Aynı zamanda buranın elektrik enerjisini temin eden doğalgaz motorları var. Bu motorların arkasında 2 adet 4,3 MW, toplam 8.6 MW olan geri dönüşüm kazanlarımız var. Bu gibi yerlerin enerjiyi verimli kullanması ekstra önem arz ediyor. Ayrıca Sağlık Bakanlığı binası da bu kompleksin içerisinde yer alacak.”
Yurt dışındaki proje örneğinide vererek “Bir diğer projenin de Basra Körfezi’nde bulunan bir mobil enerji santrali projesi. Kazanlarını yaptığımız en son mobil santral projesi buydu. En son yaptığımız gemi projesinde, 24 tane kazan ve 18 MW’lık motorlar var. Kıbrıs’ın komple elektrik ihtiyacını tek başına sağlayabilen bir gemi olacak. Bu sabah itibariyle arkadaşlarımız Endonezya’da 12 kazanlı ve 12 motorlu santrala start verdiler. Geçen ay Gana’daki santrali bitirmiştik. Önümüzdeki ay Tunus ve Afrika’daki yeni santrallardaki atık ısı projelerini hayata geçireceğiz. Bu projeleri internet üzerinden kendi yazdığımız programlarla takip edebiliyoruz. Yazılımla ilgili herhangi bir müdahale yapılması gerektiğinde, buradan müdahale edilebiliyor” şeklinde cevapladı. 
Yine diğer bir gerçek şu ki; Enerji sektörü, ülkelerin kalkınma politikaları içinde hayati önem taşıyan stratejik bir alan niteliğinde olması, ve fosil yakıtların hızla tükenir olması, alternatif enerji kaynaklarının artan talebi karşılayacak ticari olgunluğa henüz erişememiş olması, artan enerji fiyatları ve küresel ısınma gibi sorunların da ortaya çıkması, kaygıları beraberinde getiriyor. 
Fosil yakıt kaynaklarının sınırlı olması, çevresel problemlere neden olması ve ülkeleri dışa bağımlı kılmaları gibi bazı etkenler Türkiye’de yenilenebilir enerji kaynaklarına olan ilgiyi ve talebi artırmaktadır.
Sürdürülebilir bir gelecek için yeni fikirlere ve eylem programlarına ihtiyaç vardır. Enerjiye ucuz, güvenilir, kaliteli, yeterli ve sürdürülebilir şekilde erişim en temel insan hakkıdır. Dünya ölçeğinde enerji sorununun çözümü için işbirliğinin artması ve çözümler geliştirilmesi enerjinin verimli kullanımı gerklidir. Eransan’ın  çalışmaları model ve örnek olmalı.

yilmazparlar@yahoo.com


12 Nisan 2016 Salı

EGD -Kartepe Ekonomi Zirvesi-2016-Yılmaz Parlar

EKONOMİ DÜNYADA KIŞ TÜRKİYE’DE BAHAR
"Türkiye en çok büyüyen ikinci ülke olabilir."
TOBB Başkanı Rıfat Hisarcıklıoğlu, Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi Gazetecileri Derneğinin (EGD)  8-10 Nisan 2016 tarihleri arasında Kartepe Gren Park Resort Hotelde 12'ncisini düzenlediği “Kartepe Ekonomi Zirvesinde”, "Dünyada ve Türkiye'de Ekonomik Görünüm" başlıklı sunumunda 'zoom' yapmak yerine genel trendlere bakmak daha faydalı. Tek tek ağaçlar yerine ormanın tümüne bakmalıyız diyerek IMF ve TÜİK Kaynaklı bilgilere göre Büyüme (2015) için ; Türkiye : 4,0, - Dünya Ortalaması : 3,1 -Gelişen Ekonomiler : 4,0- Asya (Çin-Hindistan hariç) : 4,7 - Orta-Doğu Avrupa : 3,4  değerleri verdi. 

Küresel ekonominin geçen yıl yüzde 3,1 büyüdüğünü ve toparlanmanın görüldüğünü 2016'da Dünya geneli büyümenin binde 3'lük bir toparlanma ile yüzde 3,4 olarak gerçekleşmesinin beklendiğini belirterek "Türkiye 2015'te yüzde 4, krizden sonraki 2008-2015 döneminde ortalama yüzde 3,4 büyüdü. Bu yıl yüzde 4'ün üzerinde, yüzde 5'e yakın bir ortalama yakalayacağımızı düşünüyorum" dedi.
Yüksek rakımın, temiz havanın, Oksijenin, eksi iyonun verdiği zihin açıklığı ile Beyin fırtınası yaparak gündem maddelerini müzakere eden Ekonomi Gazeteciler “EGD Kartepe Ekonomi Zirvesinde” çok önemli konuları tartştılar, bilgileri paylaştılar. Söz almayan katılımcı gazeteci kalmadı. 
Başkan Celal Toprak geçen yılın zirvesiyle ilgili “Zirve” dergisinin tanıtımıyla ilgili sözlerinden sonra tartışılması öngörülen otuzun üzerindeki gündem maddelerinin sonucunu müteakip ilgili kuruluşlarla protokol imzalanacağını bildirdi. 

TOBB Başkanı Hisarcıklıoğlu yaptığı sunumda ekonomiye kötümser bakışın bulaşıcı olduğunu ve salgın hastalık haline getirilmemesi için risklere değil fırsatlara Odaklanmalı şeklinde iyimserliği işaret ederek  "2015'te 688 bin kişi işe başlamış. Bunun 611 bini özel sektör. Kamu kaynaklı istihdam ise 77 bin. Bu çok güzel Ayrıca kayıt dışılık azalıyor, özel sektör kayıt altına giriyor. İstihdam hizmetler sektöründe rekor düzeyde 658 bin artmış. En üzüldüğümüz yer sanayi, artış 16 bin. İnşaatta 2 bin, tarımda 13 bin istihdam artışı var." dedi

Hisarcıklıoğlu, “Harvard’a göre, Türkiye kendi liginde 2020'ye kadar dünyanın en hızlı büyüyen ikinci ülkesi olacak. IMF’e göre Türkiye kendi liginde 13'üncü ülke olacak.
İçimize kapanıp kavga edersek IMF'nin, içimize kapanmayıp üretime odaklanırsak Harvard’ın tahmini tutar. Harvard potansiyele bakıyor. Türkiye'de bu potansiyel var. Kavga etmeyelim, geleceğimize odaklanalım.” Şeklinde öngörüyü paylaştı. 
Hisarcıklıoğlu küresel krizin gelişen ülkeleri daha çok etkilediği, gelişmiş ülkelerin 2005-2007 büyüme hızının yüzde 2,7 iken son 3 yılda bu hızın yüzde 1,6 ya düştüğü, gelişen ülkelerin büyüme hızının yüzde 7,9'dan yüzde 4,7'e düştüğü rakamlarıyla büyüme farkının gelişmekte olan ülkelerde daha yüksek olduğunu söyledi.
Küresel olarak 2016 kolay bir olmayacağını, gelişen ülkelerdeki ekonomik sıkıntıların devam ettiğini, Türkiye'nin en uzun sınır hattını bulunduğu Suriye'de çatışmaların sürmesine rağmen, yarın neyi daha iyi yapabileceğimizi, risklere değil fırsatlara odaklanırsak başarabileceğimizi söyleyerek “Türkiye zor bir coğrafyada ve zor bir dönemden geçiyor. Böyle dönemlerde ülkenin meselelerini daha orta vadeli bir perspektiften bakmanın daha sağlıklı olacağını düşünüyorum. Bugünlerde tam da böyle bir dönemdeyiz.”  Değerlendirmelerinde bulundu. 

Dünya ekonomisin profilini iş makinaların satışı ile değerlendirmenin yöntemiyle dünyadaki altyapı yatırımlarının durumunu gösterdiğini ifade etti. - Küresel ekonominin toparlanmasına dikkat çekti.  
Son dönemde gelişmekte olan ülkelere para girişi ile ilgili olarak  " Avro bazlı faizlerde sıfıra doğru gidiş görülüyor. Avro bölgesinde bankaların kredi hacmi uzun dönem sonra artmaya başladı. Bu güzel bir gelişme. FED'in faiz artışını yavaşlatması, Avrupa Merkez Bankasının faizi sıfıra yakınlaştırması sonucu gelişmekte olan ülkelere 37 milyar dolar para girdi. Bunun 1 milyar doları ülkemize dışarıdan geldi." 
Hisarcıklıoğlu özetle, "Hükümet eylem planına odaklandı. Geçen hafta son 3 ayda gerçekleşen reformlar açıklandı. AB sürecinin canlanması, petrol ve doğalgaz fiyatlarının düşmesiyle azalan enerji maliyetleri, kamu disiplininin sürmesi bizim için büyük fırsat. Özel sektör borcuna karşılık risk yönetiminde tecrübelendi.  Türkiye'nin başarısı reformların yapılmasına ve hükümetin takipcisi olmasına bağlı.”

“Geçen yıl 2014'e göre finans sektöründe yüzde 10, tarımda yüzde 7,6, turizmde yüzde 4,6, eğitimde yüzde 5,4'lük büyüme yakalandı. Sanayi, Türkiye ortalamasının altında yüzde 3,8 olarak büyüdü. Yüzde 4'lük büyümenin 3,7'sinin iç tüketimden geldi. Yatırımların katkısı yüzde 0,9, ihracatın katkısı yüzde -0,3 başarılı bir büyüme için bu 3 kalem dengede olması gerekli.”  
“Kamu bütçesi çok iyi yönetiliyor  Avrupa Birliğinin 28 ülkesinin 22'sinden iyi konumdayız.”
“2014-2015 mukayesesi yapıldığında cari açıkta iyileşme var. Toplam cari açığın 44 milyar dolardan 32 milyar dolara düştü. 2016'da 35 milyar dolar cari açık bekliyoruz.” 
 "Gece ışıklarını tüm Anadolu'ya yaydık, sıra parlatmakta. Uzaydan çekilen fotoğraflara göre, ışıma ne kadar yoğunsa, zaman içinde ne kadar yoğunlaşıyorsa, orada refah düzeyinde bir artış olduğu varsayılıyor.”    
"Şirketlerimizi yaşatıyoruz ama büyütmekte sıkıntı çekiyoruz. Nasıl büyüteceğimizi öğrenmeliyiz"
 "E-ticareti kullanmalıyız"
“Sanayide gelecek 3 temel teknoloji etrafında şekillenecek. Biyoteknoloji, nanoteknoloji ve bilgi-iletişim teknolojisi." Şeklinde özetle bilgileri verdi.
yilmazparlar@yahoo.com