27 Mart 2015 Cuma

Al-Futtaım Grup Orient Insurance’ın Türkiye Lansmanı -Haber Yılmaz Parlar

AL-FUTTAİM GRUBU TÜRKİYE’DE
Dubai Merkezli Al-Futtaim Grubu Türkiye sigorta pazarında.
Al-Futtaım Grup, 25 Mart 2015 Perşembe akşamı Shangri-La Bosphorus Otelde
Orient Insurance’ın Türkiye Lansmanı için basın toplantısı düzenledi.
Aslında Türkiye pazarına girmekle geç kaldıklarını söyleyen üst yöneticileri, Türkiye’de çok güçlü rakip firmaları olduğunu bildiklerini agresif bir rekabete kesinlikle girmeden uzun vadeli inovatif ürünlerle farklılık yaratarak pazarda iyi bir yer alacaklarını ifade ettiler. Sigorta ile birlikte gelecekde grup yelpaze sektörleriylede yatırım yapabileceklerini ifade ettiler.
CEO Omar Abdulla Al Futtaim, " Dünya çapında büyük bir şirketiz. Türkiye'de de farklı sektörlerde fırsatlar görürsek bunları değerlendirmeye hazırız"
Orient Sigorta Genel Müdürü Kurt Ebik "Orient Sigorta olarak, acentelerin, özellikle küçük ve orta ölçekli acentelerin büyümesine yardımcı olmak istiyoruz. İş süreçlerinde sürekli onlarla birlikte olacak, onlara sahip çıkacağız. Acenteler tarafından kolay ulaşılabilir bir şirket olmak istiyoruz"
Al-Futtaim Grubu yöneticileri 2014 yılı ağustos ayı itibarıyla Türkiye'de poliçe düzenlemeye başladıklarını ilk 5 ayda 8,1 milyon liralık prim üretimi gerçekleştiridikleri bilgileri aktardılar.
Grup CEO'su Omar Abdulla Al Futtaim konuşmasında da, Al-Futtaim Grubu'muz dünya genelinde 200 şirketten oluşmakta. 35 ülkede 42 bin çalışanımız mevcut. Türkiye pazarına girmekte geciktik. Fırsatları değerlendirme konusunda bir sıkıntımız yok. Dünya çapında büyük bir şirketiz. Bu bağlamda Türkiye'de de farklı sektörlerde fırsatlar görürsek bunları değerlendirmeye hazırız Türkiye'deki sigorta yatırımlarını, satın alma üzerinden değil, sıfırdan başladık. Genelde portföy satın alma durumunda risklerin her zaman doğru hesaplanamamaktadır. Bu nedenle Türkiye'de sıfırdan bir sigorta şirketi kurduk.” dedi.
Türkiye'nin genç nüfus yapısının ve taşıdığı potansiyelin kendilerini pazara yönlendirdiğini belirterek, özellikle imalat sanayisini, KOBİ'leri ve genç girişimcileri desteklemeyi hedeflediklerini açıkladı.

Orient Sigorta Genel Müdürü Kurt Ebik “Sektörün 2030 yılında 40 milyar dolarlık bir prim büyüklüğüne ulaşmasını tahmin etmekteyiz. Orta Doğu'nun dinamik sigorta şirketi Orient'in 33 yıllık tecrübesini Türkiye'ye taşıyacağız. Şirketin pazar hedefini gelecek beş yıl için yüzde 1 olarak belirledik. Türkiye'de 18ız bulunmakta, acenta sayısını artırarak yıl sonunda kadar 320 acentaya ulaşmayı hedeflemekteyiz.” Dedi.

Ebik "Türkiye pazarında güçlü ve sağlam adımlarla ilerlemeyi hedefliyoruz. Özellikle, şirketlerin riskli bularak uzak durduğu KOBİ'lere yöneleceğiz. KOBİ'lerdeki risklerin yüzde 90'ının sigortalanabilir olduğuna inanıyoruz. Sigorta şirketleri de tıpkı KOBİ'ler gibi cesur davranmak zorundalar. Bizim için sigortalanamayacak bir risk yoktur. KOBİ'lere sektör olarak destek verilmesi, onların sigorta ve risk yönetimi konusunda eğitilmesi gerektiğini düşünüyoruz. Bir anlamda, yağmurlu havada KOBİ'lere şemsiyemizi kapatmayacak ve ağırlıklı olarak onlara destek vermeye çalışacağız."Şeklinde sorduğumuz sorunun cevabını açıkladı

Ayrıca "sigorta ürünlerinin banka yoluyla satışı" (bankasürans) üzerinde de çalıştıklarını ve bu konuda iki banka ile anlaşmak üzere olduklarını ifade etti.

MENA bölgesindeki Türk şirketlerine veya bu bölgelerden Türkiye'de girişimde bulunan işletmelere de hizmet vermeyi hedeflediklerini belirten Ebik, şirketin halen İstanbul, İç Anadolu-Ankara ve Ege-İzmir Bölge Müdürlükleri ile faaliyet gösterdiğini, bu yılın ilk yarısında Güneydoğu Anadolu Bölgesi Adana-Gaziantep'te de bölge müdürlüğü açılmasını planladıklarını bildirdi.
Orient Insurance Küresel Başkanı Omer Hassan Elamin de, Türkyie'de perakende otomotiv ve gayrimenkul alanında yatırım için fırsat beklediklerini anlattı.
Basın toplantı sonrası, Lojistik ve sigorta sektörün temsilcilerine ve acentalarına resepsiyon verildi.

Resepsiyonda gözümüze çarpan Tv Dizilerinden tanıdığımız Türkiya Shirley Mac Laine olarak gösterilen, güzel sinema oyuncusu Derya şen, ilerdeki reklam oyunculuğu görüşmelerini yaptığı bilgilerini verdi.

yilmazparlar@yahoo.com

19 Mart 2015 Perşembe

MİLANO EXPO-HABER YILMAZ PARLAR

MİLANO EXPO

18 Mart 2015 Çarşamba günü, İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Luigi Mattiolo ev sahipliğinde Venedik Sarayında EXPO Milano 2015 tanıtım toplantısı düzenlendi..   Gerçekleşen EXPO Milano 2015 tanıtım toplantısına DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Ulusoy, Türkiye ve İtalya Ticaret Ekonomi temsilcileri çok sayıda iş adamı katıldı. Toplantı sonrası Elçilikçe resepsiyon verildi.

İtalya'nın Ankara Büyükelçisi Mattioalo en önemli konu üzerinde sıcak yüz güldüren mesajlar verdi. Mattiolo "Vizeler konusunda daha iyi hizmet vermek ve prosedürlerin kolaylaştırılması için çaba harcıyoruz" - DEİK Yönetim Kurulu Üyesi Ulusoy ayrıca vize konusunun çok rahatsızlık verdiğini dile getirdi. İtalya’nın gösterdiği kolaylıklara teşekkürlerini sundu.   "Türk şirketleri İtalya'dan şirket ve marka satın alarak 'Made in Italy' logosunun gücüyle küresel pazardaki etkinliğini artırma yoluna gidiyor"
  

Büyükelçisi Luigi Mattiolo, vizeler konusunda daha iyi hizmet vermek ve prosedürlerin kolaylaştırılması için çaba harcadıklarını söyledi.
Mattiolo, EXPO Milano 2015 tanıtım toplantısında yaptığı konuşmada, fuarın 1 Mayıs'ta Milano'da başlayacağını belirterek, Türkiye'nin etkinliğin başarısı için vereceği katkının son derece önemli olduğunu kaydetti.
"Hepimiz için önemli olan, 'Gezegeni beslemek, yaşam için enerji' konusunu işliyoruz" diyen Mattiolo, 1 Mayıs'tan itibaren 140'tan fazla ülkenin kendi teknolojilerinin en iyi örneklerini EXPO Milano 2015'te sergileyeceğini ve beslenme sorunlarıyla başa çıkabilmek için en iyi örneklerini dünya ile paylaşacağını dile getirdi.
Türkiye'nin fuarın en önemli pavyonlardan birine sahip olduğunu aktaran Mattiolo, İtalyan hükumetinin bundan büyük mutluluk duyduğunu, bu pavyonun iki ülkenin karşılıklı "mükemmel şekilde" seyreden ilişkilerinin göstergesi olduğunu vurguladı.
Mattiolo, Türkiye ve İtalya arasında ilişkilerin devam ettiğini, ülkeler arasındaki bu ilişkilerin son yıllarda iki ülke arasındaki ticaret hacmini önemli ölçüde artırdığını söyledi.
Kişisel çabalarından birinin de Türkiye'de görev yapacağı yıllar içinde Türkiye ile İtalya arasındaki ikili ilişkilerin gelişmesi olacağını vurgulayan Mattiolo, şunları kaydetti:
"Türkiye'den çok şey bekliyorum. Milano'da önemli uluslararası etkinlikler gerçekleştiriliyor. Bu da İtalya'nın son yıllardaki en önemli etkinliği olacak. Ankara Büyükelçiliğimiz ve İstanbul'daki konsolosluğumuzla birlikte çaba gösteriyoruz. Elimizden gelenin en iyisini yapacağız. Vizeler konusunda daha iyi hizmet vermek ve prosedürlerin kolaylaştırılması için çaba harcıyoruz. İtalya'ya giden Türk turistlerin sayısı artacaktır ve umarız artan sayı sürdürülebilir olacaktır. Türk halkının ülkemizi çok sevdiğini biliyoruz. EXPO 2015 Fuarı kültürel ve ekonomik entegrasyon açısından önemli bir platform olacak. Burada yeni projeler ve yenilikçi fikirler tanıtılacak. Dışişleri Bakanlığı EXPO 2015 Fuarı için online platform hazırladı. Potansiyel ortaklar, müşteriler ve tedarikçiler bize böylece ulaşabilecek."


Lombardia Bölgesi EXPO 2015 Sorumlu Müsteşarı Fabrizio Sala ise Türkiye'nin AB üyeliği için ellerinden geleni yapmaya hazır olduklarını belirterek, iki ülkenin dünyada önemli konumda bulunduğunun altını çizdi.
EXPO 2015 Fuarı sürecinin kendileri için oldukça uzun olduğunu aktaran Sala, bunun 7 yıldır devam ettiğini, "Gezegeni beslemek ve yaşam için enerji" temasıyla söz konusu fuarı gerçekleştirmeye hak kazandıklarını anlattı.

Burada gıda güvenliğinin masaya yatırılacağını dile getiren Sala, "Gıdaya ulaşamayan 800 milyon insanın muzdarip olduğu durumu inceleyeceğiz. Fuara yaklaşık 150 ülkeden katılım gösterilecek. Birleşmiş Milletler, Avrupa Birliği de buraya katılacak ve bu önemli tartışmayı bu önemli aktörlerle gerçekleştireceğiz" diye konuştu.
Sala, EXPO 2015 Fuarı'nın şimdiden başarı hikayesi olmaya başladığını belirterek, burada ülkelerin pavyonlarının kurulduğunu, Türkiye'nin pavyon büyüklüğü bakımından 5. sırada olduğunu söyledi.
EXPO 2015 Fuarı'na gelmek isteyenlere şimdiden 80 milyon bilet sattıkları bilgisini veren Sala, "EXPO 2015 Fuarı'nın başarısı insanlığın başarısı olacak. Bu organizasyon, gıda güvenliği açısından çok önemli olacak" değerlendirmesini yaptı.


Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Yönetim Kurulu Üyesi Başaran Ulusoy da İtalya'nın Türkiye'nin üçüncü ticaret ortağı olduğunu ve ülkedeki en büyük beşinci küresel yatırımcı haline geldiğini söyledi.
Türk şirketlerinin İtalya'dan şirket ve marka satın alarak "Made in Italy" logosunun gücüyle küresel pazardaki etkinliğini artırma yoluna gittiğini aktaran Ulusoy, gelecek dönemde iki ülke arasında daha güçlü bir yatırım ilişkisinin tesis edilebileceğini kaydetti.
Risklerle ve belirsizliklerle dolu bir coğrafyanın ortasında bulunan Türkiye'nin iktisadi açıdan güçlü olmak için küresel piyasalara stratejik yatırımlar yapmak zorunda olduğunu vurgulayan Ulusoy, "Türk özel sektörünün küresel markası DEİK olarak ülkemizin küresel rekabet gücünün artması için gerekli olan yurt dışına yatırımı teşvik ediyoruz. Şirketlerimizin yurt dışındaki yatırım stoku 30 milyar dolar seviyesine çıktı" dedi.
Bu dış yatırımlara paralel olarak Türk şirketlerinin uluslararası piyasalarda marka toplamaya başladığını ve Türkiye'nin uluslararası şirket birleşme ve satın almaların yükselen yıldızı haline geldiğini aktaran Ulusoy, sözlerine şöyle devam etti:
"DEİK bünyesinde kurulan Yurtdışı Yatırımlar İş Konseyimiz Türk şirketlerinin küresel yatırımlarına öncülük ve rehberlik ediyor. Konsey yurt dışında en çok yatırım yapan en büyük 30 Türk şirketini bir araya getirdi. Bu konseyimiz Ekonomi Bakanlığımız ile birlikte Türkiye'nin 2023 küresel yatırım stratejini tasarlamak ve uygulamak için çalışmalarına başladı. 2023 yılında yurt dışında 100 milyar dolar yatırıma sahip bir ülke olmayı hedefliyoruz. Bu strateji çalışması ile markalarımızı ve şirketlerimizi küresel oyuncu yapabilmek, yatırımcılarımızı doğru ülkelerde doğru sektörlere yönlendirmeyi hedefliyoruz. Çalışmayı bu yılın ikinci yarısında kamuoyu ile paylaşmayı hedefliyoruz."


Ulusoy, halen dünyanın en büyük pazarı olan AB'nin gerek ihracat, gerekse yatırım anlamında Türkiye için her zamankinden daha önemli olduğunu söyledi.
Türk şirketlerinin Avrupa Birliği ülkelerinde yapacağı yatırımların Avrupa pazarına ihracatın artması, Avrupa'daki ekonomik gelişmeden daha fazla pay alma için son derece önemli olduğuna işaret eden Ulusoy, bu anlamda İtalya pazarının Türkiye için özel bir yeri olduğunu dile getirdi.
İtalya ile Türkiye arasındaki ticaret hacminin 2011 yılında 21,3 milyar dolara seviyesine kadar çıktığı bilgisini veren Ulusoy, son yıllarda İtalyan yatırımcıların Türkiye'ye ilgisinin önemli ölçüde arttığını, Türkiye'de yaklaşık bin 200 İtalyan şirketin 2002 yılından sonra 2,7 milyar dolar değerinde yatırım yaptığını ifade etti.
Ulusoy, buna karşılık Türk şirketlerinin İtalya'daki yatırımlarının 300 milyon doları aşmış durumda olduğunun altını çizdi.
Türkiye'ye İtalya'dan gelen yatırım miktarının İtalya'nın yatırım hacminin yüzde 1'inin altında olduğuna dikkati çeken Ulusoy, konuşmasını şöyle sürdürdü:
"Türkiye yeni teşvik programları ve Avrupa ortalamasının üzerindeki büyüme oranı ile İtalyan yatırımları için her zamankinden daha cazip hale gelmiştir. Küresel piyasaların yükselen sermaye ihracatçısı haline gelen Türk özel sektörünün İtalya'daki yatırımları önümüzdeki dönemde daha da artacaktır. Bu yatırımların canlanması, potansiyel alanların karşılıklı olarak değerlendirilebilmesi için iki ülke iş dünyası kuruluşlarına önemli  görevler düşmektedir. DEİK olarak Türkiye ve İtalya arasında yatırım imkanlarının saptanmasında, değerlendirilmesinde ve ortak girişimlerin kurulmasında her türlü yardım ve desteği veriyoruz."


Türkiye'nin EXPO 2015 Yüksek Komiseri ve Ekonomi Bakanlığı Müsteşar Yardımcısı Tarık Sönmez, EXPO Milano'nun teması itibariyle, tüm dünyaya gıda ve beslenmenin önemini ve bu konularda acil olarak uluslararası alanda işbirliği ihtiyacını anlatacak bir organizasyon olduğunu söyledi.
Bunun, ülkelerin birbirine daha da yaklaşmasına vesile olacak bir organizasyon olduğunu vurgulayan Sönmez, Türkiye olarak EXPO Milano'ya büyük önem verdiklerini ifade etti.
Sönmez, 2014 eylül ayında Türkiye'nin buraya başvurusunu tekrarladığını ve ocak ayında ilk çalışmalara başladığını hatırlatarak, en büyük 5 parselden biri olan alanın kendilerine tahsis edildiği zaman, diğer ülkelerin hemen hemen işlerini bitirme aşamasına geldiğini anlattı. Geç başladıklarını, ancak bugün gelinen noktada büyük mesafe katettiklerini vurgulayan Sönmez, şöyle devam etti:
"EXPO'ya 'Geleceğin gıdası için tarihin irdelenmesi' temasıyla katılıyoruz. Ülkemiz bilgi birikimi ve deneyimi, sürdürülebilir gıda desteği ile yaşanabilir bir dünya kurmada öncülük yapmaya hazırdır. Temamızı, tarihimizin öğreti ve getirilerinden hareketle nar meyvesiyle ele aldık. Nar, birlik içinde farklılığı, ancak bu farklılıkta da zenginliği temsil etmektedir. Bizi biz yapan tüm deneyimimizle, zengin kültürümüzün tüm sıcaklığını paylaşımcı şekilde Milano'ya taşıyacağız. Önümüzdeki günlerde Ekonomi Bakanı Nihat Zeybekci bir etkinlik düzenleyecek ve burada projemizin detayları, geldiği nokta ve temamız hakkında daha detaylı bilgiler paylaşılacak."
EXPO Antalya 2016 hakkında da bilgi veren Sönmez, söz konusu organizasyonun 23 Nisan-30 Ekim 2016 tarihlerinde "Çiçek ve Çocuk" temasıyla 1.120 dönüm alanda düzenleneceğini söyledi.
Burada EXPO Tepesi, EXPO Kulesi gibi alanların yanı sıra çocukların iyi vakit geçirmesini sağlayacak alanların da bulunacağını belirten Sönmez, "Kalıcı ve cazibesini koruyan bir mekan yapılması planlanmaktadır. Çalışmalarımız devam ediyor. EXPO Milano'daki iş birliğimizin yanı sıra İtalya ile iş birliğimizin EXPO Antalya ile daha da güçleneceğini düşünüyorum. İtalya'nın EXPO Antalya'ya katılımını önemsiyoruz" ifadelerini kullandı.

 

yilmazparlar@yahoo.com