26 Nisan 2019 Cuma

MÜSİAD -Bilgi Kasası-Yılmaz Parlar Haberi



MÜSİAD “Bilgi Kasası”


MÜSİAD Genel Merkezinde, Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği yazarları ile MÜSİAD Buluşmaları adı altında gerçekleşen toplantıda, MÜSİAD Yönetim Kurul Başkanı Abdurrahman Kaan “Saha bilgisi olmadan, makro politikalar yolun bir yerinde kaçak verir. MÜSİAD bugün, hem yerelde hem de global anlamda devletin bilgi kasası olmak yolunda ilerliyor.”dedi

EGD Başkanı Celal Toprak’ın moderatörlüğü üstlendiği, Ekonomi Basını ile buluşma adı altında her ay düzenlenecek toplantının ilkinde, Celal Toprak Ekonomi gündemi ile ilgili bir konuşmacıyla buluşulacağı, şeklinde toplantının kapsamını belirtdi. Önce MÜSİAD Başkanın sunumu sonrada hiperaktif bir atmosferde gelişen soru cevap kısmıyla toplantı devam etdi.


Başkan Kaan, Bilgiye erişimin avantaj olarak görüldüğü günümüzde; bilginin hızlı yayılması durumunda kimi zaman tehdit haline bile gelebildiğini, bilginin temizliği ve güvenilirliği ile mücadele edildiğini, ekonominin koca bir derya içinde, her biri birbirine bağlı, şartlı pek çok denklemden oluşan çok kutuplu bir algoritma olduğunu, çok katmanlı düşünmek ve hareket etmek gerektiğini söyledi.


 Kaan “Türkiye, tek bir ekonomik modelin yaygın olduğu bir ülke değil; çok fazla alt ekonomik modellerden oluşan karma bir yapı. Yerel farklılıklar, bölgesel ve sektörel farklılıklar, hiç beklemediğiniz kırılmalar ve sapmalar üretebiliyor.  Makro düzenlemeler ile bir tarafı düzeltirken diğer tarafa zarar verebilirsiniz. Ekonomi, elbette makro ve ekonomi-politik kaidelerin ana eksenine sadık kalmalı.  İşin rengini ince ayarlar belirler. Sahadan gelen gerçek ve temiz enformasyon. Mikro bilgidir.”  dedi

 MÜSİAD olarak siyaset, devlet kademesinde pek çok yöneticileri, bürokratları, teknokratları, büyükelçileri, konsolosları, vs. ağırladıklarını, bu nedenle söylem olarak “Saha bilgisi olmadan, makro politikalar yolun bir yerinde kaçak verir. MÜSİAD bugün, hem yerelde hem de global anlamda devletin bilgi kasası olmak yolunda ilerliyor.” Şeklinde MÜSİAD’ın ön görüye sahip olduğunun altını çizdi.


2018 Haziran’ında Türkiye kendi yönetim paradigmalarını değiştirme yoluna çıktığını, bu değişimin, gerekliliğin sonucu olduğunu, Dünyada değişen, ekonomi literatürü karşısında  “tazelenme” adıyla iç dönüşümü hakkında Bilgiler paylaştı. “MÜSİAD, bir coğrafi alanda ya da belli bazı sektörlerde kümelenmiş bir örgüt değil. çok yaygın olan bir yapıyız artık. EXPO 2018 kapanış konuşmasında da belirttim: MÜSİAD, bir Pilot projedir. Milli sermayenin, bu ülkenin kaynaklarından doğarak o ülkenin kendi sermaye tabanı haline gelebileceğinin kanıtıdır. Türkiye’nin kendi iktisadi hikâyesinin önemli bir parametresidir.  Türk sermaye yapısının, yani feodal olmadan kapitalistleşen bir hikâyedeki milli unsurdur MÜSİAD. Bu nedenle bizim sermaye tabanımız ve bizim hükmettiğimiz sermaye stokumuz incelemeye değer bir oluşumdur. Yaygındır. Kapsayıcıdır. Mozaiktir. Ölçek düzeyinde farklılaşır.” 


Başkan; Milli Sermaye hakkında da; “Bir ülkenin kendi milli sermaye tabanını nasıl oluşturduğunun, kendi iktisadi tarihini ve buna bağlı oluşan sosyal katmanlarını nasıl şekillendirdiğinin hikâyesidir. MÜSİAD, bilgiye, saha enformasyonuna ve elbette ekonominin kılcal damarlarından gelen geri beslemeye hâkimdir. Bu nedenle yeni dönem MÜSİAD’ın düsturu bilgi ve fikir üretme yani değer üretme ekseninde oluşan bir tazelenme hareketidir.” İfadedelerde bulundu




Başkan Kaan, kasım ayında bir rapor hazırladıklarını, yeterli düzeyde ve uluslar arası arenada akredite bir sermaye stokumuzun olmadığını, ekonomide söz sahibi kurum ve kuruluşlarımızın kendi kurumsal dönüşümlerinden uzak oluşunu, kendilerinde dahil olduklarını, sermaye yapılanması üzerine bir öz eleştiri çalışması yaptıklarını “Sermayenin millileşmesi, Sermayenin ıslahı ve olgunlaştırılması, Sermayenin senkronizasyonu, Sermayede kutuplaşmanın giderilmesi, Sermayenin akreditasyonu.” Şeklinde yaptıkları etaplarını açıkladı.




Son 10 yılda değişen iktisadi mimari içinde ekonomik kriz olgusu, reel ekonomik para-metrelerden ziyade yeni paradigmal para kavramının bir hareket serbestisi sorunu olduğunu vurgulayan Kaan, “Finansal sistem, manipülatif iletişim tuzağı yaratma ve bu şekilde ekonomik ajanları yönlendirme adına kullanılmaktadır. Sermayede satıh belirleme, onu yerlileştirmek demektir. Ancak günümüz liberal ekonomi modelinde yerlileştirme, yabancı sermaye kriterini de uzaklaştıran bir söylem olarak algılanabilir. Üretimde ya da ekonomi politikalarının sair alanlarında yerli vurgusu yapmak olağandır ancak sermayeyi tamamen yerlileştirmek günümüz koşullarında bir seferde tamamlanacak bir süreç değildir.”dedi Sermayenin milliliği hakkında görüşlerini belirtdi.




Tarım, Hayvancılık, Biyogazdan Elektrik Üretimi, Organik Ve Organomineral Gübre Üretimi Entegre Tesisleri Kenevir projesi, kuşak yol projesindeki Orta Afrika konularını açıklamasıyla konuşmasını noktaladı. Toplu foto ile toplantı son buldu.


yilmazparlar@yahoo.com

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder