25 Ağustos 2023 Cuma

ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak-Yılmaz Parlar

ATA Parti Türk Devletleri Birliğini Kuracak

ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek ile Türk Devletleri Birliğini kurma kararlılığı hakkında söyleşi gerçekleştirdik.



Türk Devletleri Birliği daha önceden konsey vardı. Teşkilat ismine dönüştü. Ben birçok toplantılarına katıldım. Herkese artan bir istekle aslında bir birlik istiyorlar. Siz bunu yapmak istiyorsunuz. Evet. Ve şu anda tabii yedi üye gibi gözüküyor. Dördü biliyorsunuz kurucu. Üçü de gözlemci olarak daha sonra Türkmenistan'da dahil olmuş oldu. Fakat siz 16  galiba değil mi? Türk devletini bir araya getirmek arzusu içerisindesiniz.?

“16 sayısı çoğalır da, şimdi şöyle söyleyelim. Aşk olmayınca meşk olmaz diye güzel bir söz vardır.

Yani bu işin çözülmesi için önce Türkiye'yi yönetenlerin gerçekten Türk Devletler Birliğine inanmaları lazım. Inanç şart.”

Evet. Bu çok önemli.

“Geçmişte ben bu konularla ilgili çalıştım

Kültür Bakanı olduğum dönemde… Kültür Bakanı oldum. Evet. O dönemde daha Sovyetler Birliği dağılmadan önce Sovyetler Birliği zamanında, Sovyetler Birliği'ne bağlı olan Türk cumhuriyetlerine ve Türk ülkelerine Ben gitdim. Azerbaycan’la ilişkileri başlattım. 1990 yılında yine o yıl Kazakistan’la, Kırgızistan’la, Türkmenistan’la ilişkileri başlattım. Anlaşmalar yaptım. Ben, yani bu iş için söylemlerden eyleme geçtim. 

Evet. O dönemde çok eleştiri aldım. Yani kendi partimin içinden bile beni eleştirenler oldu. Hatta bakanlardan eleştiren oldu. Niye gidip duruyorsun falan diye. Ne yazık ki. Yani isim, şimdi isim vermeyeyim.

Ben Anavatan’daydım, Anavatan, Bakanı beni eleştirdi. Bakanlar Kurulu'nda. Tabii ki beni eleştiren cevabını uygun şekilde alır. Ama eleştirdi.

Mecliste o zamanki sol partinin işte kendilerine sol diyen, ne solu yani. Sol, sağ diye bir şey yok da… Ama öyle diyen partinin sonradan kültür Bakanı olan milletvekili, Sayın Bakan, işte neden oralara gidip duruyorsunuz filan dedi.

Ama sonra ilk gittiği yer, Türkmenistan oldu. Çünkü ben Türkmenistan'la anlaşma yapmıştım.

Dolayısıyla, ben Bakan olsam ben gidecektim. Olmayınca yine bir milletvekili Sayın Bakan siz eski siyasi partinizin görüşlerinin tesiri altında beni MHP'li olduğumu ima ediyor eski. Niye Orta Asya Cumhuriyetlerine gidip duruyorsunuz? Bizi Turan maceralarına sürükleyeceksiniz. Yani çok cahilce sözler.. Bu ülkede yaygınlaşmıştır.

Ondan sonra ben de ona cevap verirken dedim ki değerli milletvekili tabii Bakanlar eleştirilere cevap veriyorlar mecliste. Ben de çoktandır, izinli olarak gidiyorum. Sizin için de problem yok demektir. Arkadaşımızın sosyalist olduğunu ima o da güldü, herkes de güldü. Alkışladılar filan. Ama şu, Bakanken başlattım bu işi..

Sonra bakanlıktan ayrılıp yani Anavatan’da liberaller kazanınca ben ayrıldım. Çünkü Anavatan Koalisyon'du. Ben milliyetçilerin temsilcisiydim. Liberaller vardı. Muhafazakarlar vardı..

Dolayısıyla liberal bir arkadaşımız Mesut Yılmaz kazanınca ben onunla yürüyemeyeceğim, görüşüyle ayrıldım. Efendim ondan sonra o dönem Başbakan olan Süleyman Demirel'in davetiyle ve adını da ben koydum. Beni dedim Büyük Elçi yapın. Başdanışman yapın.

Türk devletlerinin koordinasyonuyla ilgili görevlendirin. Yaz getir imzalayacağım dedi..

Yazdım kendime Bakanlar üstü yetki verdim. İmzaladı ve Bakanlar üstü görev yaptım. 1992 ve 1993 İki yıl Türkiye fırtına gibi esti. Yapılacak ne varsa ne mümkünse yaptık. Ne iş, uzun iş, anlatırım… Ama ne varsa ve ne mümkünse yaptım.

Sonra Süleyman Demirel Cumhurbaşkanı olunca tabii Cumhurbaşkanlığı o zamanlar yetkileri yoktu. Başbakan olan Tansu Çiller'in de, Türk cumhuriyetleri ve Türk dünyası ve Türklükle ilgisi yoktur.

Dolayısıyla o dönemde Batı Türkiye'nin önüne bir Avrupa Birliği'ne giriş süreci havucu koydu. Ve Türkiye 1994 den başlayarak Türk Cumhuriyetlerine sırtını döndü…

Orada büyük bir düş kırıklığına yol açıldı. Sonra gelen iktidarlar döneminde de Türk cumhuriyetlerle ilişkiler sıradanlaştı. Bir amaca yönelik değil. Sıradan. Yani Mozanbik’le, şununla bununla neyse işte Türk cumhuriyetlerinde de o…

Fakat bu arada Kazakistan Cumhurbaşkanı Nursultan Bey orada Türk cumhuriyetlerinde Türklük bilincinde yöneticiler birlik bilincinde yöneticiler oldu..

Bunlardan birincisi de Nursultan Nazarbayev’dir . Kazakistan eski cumhurbaşkanı. Şimdi de Tonguç Elbasıdır.. Tonguç Başkan ve ikinci başkan diye hala bir rütbesi olan kişi. Belli yetkililerde olan kişi. 2009 yılında bizim başlattığımız yani Süleyman Demirel döneminde başlattığımız, Türk Cumhurbaşkanları zirve. Doruk Toplantısı'nda bir teklifle geldi.

Teklif Türk'ü devletleri Konseyi kuralım şeklindeydi. Ayrıntısı bu konseyin İstanbul'da bir genel sekreterliği olsun.

Azerbaycan'da bir ortak parlamentosu olsun, Kazakistan'da da bir ortak, Bilim Akademisi olsun. Ben orada kurdum dedi. Onu da buraya veriyorum dedi ve gerçekten Bilim Akademisi hala oraya bağımlı. Böylece o dönem Türkiye'nin Cumhurbaşkanı olan Abdullah Gül, Abdullah Gül'ün, Recep Tayyip Erdoğan çizgisinden bir farkı vardır. Ikisi de İslamcı olmakla birlikte biri milli görüş çizgisinden olduğu için ümmetçilik tarafı. Çok baskındır. Abdullah Gül ise büyük doğu çizgisinden geldiği için onlar da birazcık Türklük de vardır..”

Şeklinde ATA Parti Genel Başkanı Namık kemal Zeybek geniş bir ufuk turu attırdı. Konsey ve Teşkilat gibi  zayıf birleşimler değil ekonomi ağırlıklı Türk Devletler Birliğini kuracağız..Dedi

yilmazparlar@yahoo.com

11 Ağustos 2023 Cuma

Kredi Maliyeti Neden Yüksek-Yılmaz Parlar

 Kredi Maliyeti Neden Yüksek

İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurul  Başkanı Şekip Avdagiç 10 Ağustos 2023 Perşembe günü gerçekleşen İTO Meclis Toplantısında kredi maliyeti’nin yükselmesi hakkında; “Bazı bankaların, ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi anons edilenden daha pahalı hale getirdiklerini görüyoruz” dedi

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’den bazı ana başlıklar;



Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi

Türkiye’nin kredi temerrüt riskini ifade eden CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını

Enflasyonla mücadelenin başlatıldığı bu süreçte uygulanacak para ve maliye politikasının, üretim-istihdam-ihracat sacayağı ile uyumunun önem taşıması.

Enflasyonla mücadelede “gıda” başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerektiği.



Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladı.

İTO Başkanı Şekip Avdagiç’, Ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi yüksetmesi üzerine piyasanın işleyişini bozan bu türden suistimallere fırsat verilmemesi ve hızla caydırıcı tedbirlere başvurulması gerektiğini aktardı. “Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”dedi

Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını ve  gelişmeyi önemli bulduklarını belirten Avdagiç, bununla birlikte bazı bankaların kredi maliyetini aşırı pahalı hale getiren uygulamalara yöneldiklerini ilgili makamlara ilrtdiklerini dile getirdi



Hükümetin enflasyonla mücadeleyi öne alan, ihracat ve üretimi destekleyen yaklaşımının, reel sektörün beklentileri ile örtüştüğünü söylyen Avdagiç, “Biz de bu iki hususun birlikte götürülmesini arzu ettiğimizi dile getirdik. Ama aynı zamanda şu anda çok yoğun şekilde yaşadığımız finansmana erişim başta olmak üzere beklentilerimizi ekonomi yönetimi ile paylaştık. Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”ifadelerini kullandı.

Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüm noktasında olduğunu, bu dönemde enflasyonla mücadeleyi, tüm ülke olarak topyekün şekilde sürdürmek gerektiğini vurgulayan Başkan Avdagiç"Bu mücadelede kısa dönemli olarak elbette bazı sıkıntılar yaşanacaktır. Ancak kararlı, etkili ve doğru yöntemlerle verilen bir mücadele, başarının temel anahtarı olacaktır.

Şok tedbirler uygularken, -zaman zaman bunlara ihtiyaç olabilir- olası yan etkileri dikkatle izlemeli ve gereken tedbirleri süratle alma yoluna gitmeliyiz" sözlerine TCMB’nin gerek enflasyonla mücadeleye yönelik sergilediği kararlılığın, gerekse de faiz politikasındaki rasyonel tutumunun uluslararası finans çevrelerinde de karşılık bulmasının memnuniyet verici olduğunu ilave etdi

CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge olduğunu, CDS’in gerilemesinin yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik risk algılarını ve dış borçlanma maliyetini önemli ölçüde aşağı çekeceğini, söyleyen Başkan Avdagiç"Umuyoruz ki, kısa sürede yabancı yatırımcı girişlerinde bir hızlanma göreceğiz" dedi.



Avdagiç, enflasyonla mücadelede Gıda başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerekçe olarakda Dünyanın 10 büyük tarım üreticisinden biri olan Türkiye'nin bu seviyedeki gıda enflasyonunu hak etmediğini, Bu sorunun süratle masaya yatırılması, gıda enflasyonunu besleyen unsurların acilen kaldırılması zaruriyetini bildirirken  “İTO olarak temmuz ayındaki gıda enflasyonunu yüzde 8.61 olarak ölçtük. Oysa temmuz, geleneksel olarak meyve-sebzedeki yaz ucuzluğunun etkisiyle enflasyonun eksi olarak kayıtlara geçtiği bir aydır. Yazın ortasında yüzde 10’lara yaklaşan gıda enflasyonunu tetikleyen unsurları analiz edip gerekli önlemleri almak durumundayız." Şeklinde önlem alınmasına dikkat çrkdi

Gıdanın dünya genelinde ‘stratejik’ sektör olarak tanımlandığını, savunma sanayisinin bile önünde görüldüğünü kaydeden Şekib Avdagiç, "Yapılan araştırmalara göre Türk çiftçisinin yaş ortalaması 55’e yükseldi. Böyle gidersek, bu nesil, tarım üretimi yapan neredeyse son nesil olacak. Tarımda genç kalmadı; bu gerçekten sürdürülebilir bir durum değil. Dolayısıyla hiç zaman kaybetmeden, çiftçiliği ve tarımı gençlerimizin gündemine sokmalıyız. Gençlerimizi, çiftçilerimizi toprakla barıştırmalı, kentten köye göçün yolunu açmalıyız. Türkiye mevcut yapılanlara ilave olarak, bugünden tarım için daha güçlü bir kurgu ve strateji yaparsa, uzun yıllar bunun karşılığını alacaktır. Buna kesinlikle inanıyoruz" dedi

Toplantı Üyelerin Komiteleri hakkında isteklerini, sorunlarını açıklamasıyla devam etdi. Başkan Avdagiç üyelerin sorunlarına açıklık getirdi birer birer cevapladı.

yilmazparlar@yahoo.com


19 Haziran 2023 Pazartesi

Seçim Sonrasi Türkiye Ekonomisine Bakiş-Yılmaz Parlar

  Seçim Sonrasi Türkiye Ekonomisine Bakiş


Mardinli İş Adamları MARİŞ aylık Geleneksel MARİŞ cumartesi buluşmalarında konuk konuşmacı olarak, TGRT Haber Ekonomi Müdürlüğü. Türkiye gazetesinde köşe yazarlığı ve İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevlerini sürdüren Celal Toprak’ı ağırladı.



MARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş açılış konuşmasında; “Bildiğiniz gibi çok yakın zamanda çok önemli bir seçimi geride bıraktık. Bu seçimle beraber bekleme ve durağanlık sürecini de geride bıraktık. Şimdi artık hepimizin gözleri bundan sonra açıklanacak yeni reformlara çevrilmiş durumda. 


Ülkemizin ekonomik büyümesini arttırmak için izlenen stratejiler ve benimsenecek ekonomi modelleri büyük önem taşıyor. Tabii ekonomi bir yandan büyürken, bir yandan da bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak adına yeni kaynaklar yaratmaya yönelik politikalar da hayati derecede önemli. 



Hızla ekonomi gündemine dönmek zorundayız. Yeni yatırımların yapılması, fabrikaların açılması bunun için de ulaşılabilir kredi olanakları sağlanması ihtiyacı bulunuyor.” Sözlerinden sonra seçim sonrası sürecin değerlendirmesini yaparak öngörülerini paylaşması için Celal Toprak’ı kürsüye davet etti. 



Türk Lirasının değer kaybı, liranın çöküşünün yanı sıra, tarihi Yüksek enflasyon, fiyat artışları ve hayat pahalılığı, yüzde yiminin üzerinde işsizlik, akaryakıt fiyatları, açıkların artması ve döviz rezervlerinin azalmasıi (yüksek cari açık ve döviz sorunu), Kur korumalı mevduat hacminin yüz yirmi  milyar üzeri dolara kadar yükseldiği, sorunlar kadar; 

Dövizden dönüşümlü KKM’nin sona erdirilebileceği yönündeki, Maliye Bakanlığı görevine yapılan atama ve merkez bankası yönetimindeki değişiklikler, seçimlerden sonra uygulanacak ekonomi politikaları hakkında daha fazla rehberlik niteliği taşıyacağı için önemli işaretler beklentileri, kötüleşen kriz rotasını değiştirmek enflasyon ve yaşam standardının düşmesinden kaynaklanan sorunları hafifletmek, kurallı piyasa ekonomisine dönüş durumu gibi konular Celal Toprak’ın görüşlerine cevap beklentisi katılımcıların ortak istemiydi



Celal Toprak anekdotlarla sorunlara ve öngörülerine değindi. Yüksek değişken enflasyonun iniş çıkışlarına tansiyon hastalığı örneğiyle anlatdı. Yüksek veya alçak tansiyon olduğunda alınan ilaçla yaşam standartın devam edilebildiği ancak devamlı inen çıkan için reçetenin zorluğu örneğiyle mükemmel bir şekilde izah etdi. Dövizin Doların piyasa pazarındaki gerçek değerini ve merkez bankasının düşük faizin olmasına rağmen, gerçek piyasadaki fazin gerçek faiz olduğunu vurguladı. Maliye Bakanın uyumlu toplantılarıyla mesaj yerine kurum üyelerin sorunlarını isteklerini dinlediğini böylece çok iyi yol haritası oluşabileceğinin altını çizdi.

Katılımcıların sorunlarını cevaplayan, Celal Toprak ülke bizim hepimizin çözüme iştirak etmemizi hatırlatdı.

Toplantı aile fotoyla sonlandı.

yilmazparlar@yahoo.com

12 Haziran 2023 Pazartesi

DMW Ekonomi Zirvesi-Yılmaz Parlar

  DMW Avrupa Türkiye Arasındaki Köprüye Devam

Avrupa Birliği Komisyonu ve Birleşmiş Milletler ECOSOC’a akredite olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, etkin bir sivil toplum kuruluşu olarak, Avrupa Türkiye Köprüsü dinamikliğini sürdürebilir kılmaya devam ediyor.



Türkiye-AB ilişkilerin Gelişmesine katkısı haricinde ekonomi, sosyal, kültürel, siyasi alanlarda da ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlıyan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Florya Elite Hotelde bir toplantı daha gerçekleştirdi.



Avrupa Birliği Komisyonunun desteği ile kurulan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Onursal Başkan Türkiye sevdalısı Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu birer konuşma yaptılar. 



Bloomberg Tv den Şebnem Schaefer’in üstlendiği ve İsviçre DMW Temsilcisi İş insanı Halil Sert’in ev sahipliği yaptığı toplantıda Duesseldorf Wicu firmasından CEO Siegfried Benedict Paulus ve Roggendorf firmadan Henning Reinecke faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.

Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu’nun konuşma odaklarında stratejik olarak, önemli bir yerde duran Türkiye ve AB arasında siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmek için her türlü argümanı kullanmaya devam edeceklerini söylediler.



Senatörler Birliği içerisindeki köklü şirketleri ve dernekleri Türkiye’ye getiren DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğinin çalışmalarına devam edeceklerini, yabancı yatırımı Türkiye’ye getirmek isterken çok yerinde bir ülkeye yatırım olacağının altını çizdiler. Türkiye’nin çok özelliklere sahip avantajlarını vurguladılar. Ayrıca İş insanların iş birliğini yapabilmeleri için yeterli platform oluşturacaklarını altını çizdiler.  

Gerçektende; Potansiyel iş birliği hakkında eksiksiz bilgi edinmek, onlarla iletişime geçtiğinizde kiminle karşı karşıya olduğunuzu bilmenizi sağlamak için iyi bir iş adamı için her zaman bir norm olmuştur. Gerçek zamanlı küresel işlemler, kapsamlı bilgilerin bugünde önemli olduğu, tüm paydaşlar için çok ilgili olduğu anlamına gelmektedir.



Bu nedenle DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğin misyonu ve planları çok yerinde ve önemlidir.

Henning Reinecke, Taşınma , depolama ve nakliye bir güven meselesi olduğunu, gerek Almanya içinde gerekse  uluslararası olarak ikamet yerinizi değiştirmek istediğinizde, eşyalarınızın depolanmasına ihtiyac halinde hızlı ve ucuz hareket eden şirket olduklarını açıkladı.



Siegfried Benedict, Tıbbi-teknik alanda araştırma ve geliştirme için bir enstitünün işletilmesi. Faaliyet alanları, ürün geliştirme tıbbı, eczacılık, teşhis, sağlık, araştırma, patent ve lisans kullanımı, danışmanlık hizmetleri, tıbbi ürün geliştirme ve araştırmaları yapan firmasını tanıtdı.



Toplantı sonrası Müzik eşliğinde Gala yemeği verildi. Yemek esnasında ve sonrasında, katılımcılar iş konuları ve birlikte yapabilecekleri hakkında bilgi alış verişinde bulundular.

yilmazparlar@yahoo.com


1 Mayıs 2023 Pazartesi

3.Kıtalararası İşbirliği Zirvesi, Türkiye –Afrika-Yılmaz Parlar

  3.Kıtalararası İşbirliği Zirvesi, Türkiye –Afrika

Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında iş birliklerini geliştirmek ve ekonomik fırsatları değerlendirmek üzere 29-30 Nisan 2023 tarihlerinde Türkiye –Afrika arasında Haliç Kongre merkezinde 3.Kıtalararası İşbirliği Zirvesi gerçekleştirildi.



Dünyanın birçok coğrafyasında başarılı işlere imza atan Türk müteahhitleri, bugüne kadar yaklaşık 77 milyar dolardan fazla  1.700 yakın projeyle Afrika'nın kalkınmasına önemli katkı sağlamıştır. 



Tüm bu bilgilerin ışığında, Türkiye-Afrika ilişkilerinin ivme kazandığını gözlemliyen, HBS Mimarlık ve HBS Uluslararası Organizasyon’u KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı destekli olarak zirve gerçekleştirdi.



16 Afrika ülkesinden etkin alım heyetleri zirveye katılarak (B2B) görüşmeleri gerçekleştirildi. 

Türkiye’den 25 farklı sektörde faaliyet gösteren üreticiler zirveye katılım sağladılar.



Açılış Konuşmaları sonrasında İstanbul Ticaret Üniversitesinden Prof. Dr. Murat Kasımoğlu moderatörlüğünde bir panel düzenlendi.



İhracat hedefleri planlarken, Afrika kıtası her zaman listenin başında gelmesi gerektiği vurgulandı. Dünya nüfusunun % 20 nin Afrika’da yaşadığı zirvede söylendi. Takriben Afrika’da rakamsal 1,3 milyar insan yaşadığı ve kısa sürede 1,7 milyara ulaşacağı öngürülmektedir.

30  milyara yakın ihracatımız mevcut hedef hacmi  50 milyar dolara, daha sonra 75 milyar dolara taşımaktır.  



Gelişmekte olan Pazar özellikleri büyümeyi hızlandırması ve her şeyi kapsayan ekonomik refahı desteklemesi  için en büyük fırsatı sunmasıdır. Afrika’nın ekonomik potansiyeli gün geçtikçe artış gösteriyor. Afrika, dünyanın en hızlı büyüyen on ülkesinin çoğuna ev sahipliği yapıyor.



Enerjiden tarıma, sağlıktan bankacılık sistemine, inovasyona kadar birçok alanda karşılıklı yatırım fırsatları bir şekilde günden güne güçleniyor. Bugün Afrika'da havalimanlarından- limanlara, kamu binalarından- yollara, tünellere kadar birçok yatırımın altında Türk müteahhitlerinin imzası var. 

Pandemi salgınında tıbbi teçhizat ve malzeme desteğinde bulunduğumuz devletlerin arasında 44 Afrika ülkeside mevcut



Kaliteli altyapı ve dijitalleşme konusunda yapılan faaliyetler yatırım ve ticaret alanında Afrika'yı cazip hale getiriyor. Yeşil ekonomiye geçiş, imalat, ulaşım, lojistik, eğitim, sağlık, inşaat ve medikal turizm gibi pek çok farklı sektörde yatırım fırsatı var. 

Bunları değerlendirme adına yapılan 3. Kıtalararası zirve fayda sağladığı gibi çok girişimcinin önünü açan ilham verici oldu.

yilmazparlar@yahoo.com

11 Nisan 2023 Salı

Hırdavat Ekonominin Büyük Ölçüde Temelidir-Yılmaz Parlar

 


Hırdavat Ekonominin Büyük Ölçüde Temelidir

Misyonu Avrupa İş insanları ile Türkiye İş insanları arasında köprü kurmak, Türkiye’ye yabancı yatırımcı sağlamak olan Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour, Yalova’da Hırdavat Sektörün ilk başlarında olan, İçin Hırdavat ile bir araya geldi.





Toplantıda, 60 bin kalemden fazla ürün çeşitliliğiyle tersanelere ve müteahhitlere tedarikçi firma olarak hizmet veren, İçin Hırdavat Grubu Yönetim Kurul Başkanı Ahmet Murat İçin, Yönetim Kurul üyelerinden Betül İçin, Avrupa Ekonomik Senatosu Türkiye -Orta Doğu Başkan yardımcısı Yılmaz Parlar, Başkan Danışmanı Musa Soysal, Grup Avukatı İsmail Erbaş hazır bulundular.



Toplantı ardından Yalova İş İnsanları ile buluşma vesilesiyle, Yalova Garden Inn Hilton Hotelde iftar yemeğine geçildi. İçin Hırdavat Grubun ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğinde, İçin Hırdavat Grubu Yönetim Kurul üyesi Betül İçin firması hakkında bilgi paylaştı. Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour, Avrupa Ekonomi Senatosu hakkında bilgileriyle birlikte, Türkiye sevdalısı olarak hedeflerini açıkladı.



Avrupa Ekonomi Senatosu EES, 1 milyondan fazla ortak girişimde olan network ağının merkezinde. Avrupa Birliği’nin karar verici kurumlarının ve yasa yapıcılarının başkanları, bürokratları ve diplomatlarıyla da çok yakın ilişki içerisinde. Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour  Avrupa Ekonomi Senatosu hakkında verdiği bilgilere göre (European Economic Senate-EES)’in Yönetim Merkezi Münih.



Genel Başkan Dr. Ingo Friedrich. (Dr. Ingo Friedrich, 1979-2009 arasında tam otuz yıl Avrupa Parlamentosu’nda senatörlük yaptı. 2007-2014 döneminde de Parlamento Başkan Yardımcılığı’nı yürütdü.) Avrupa Parlamentosu’nda 49 Senatör var. Avrupa Konseyi’nin 2014-2019 döneminde Başkanı olan, Jean-Claude Juncker’de seçkin üyeler arasında 

Almanya, Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti gibi farklı ülkelerin, Avrupa Parlamentosu’na seçilmiş üyeleri de üyeler arasında. 

Microsoft Almanya, Audi, Almanya Telekom, UBS Almanya, Deutsche Bank gibi Dünya çapında şirketlerin Başkan ve CEO’ları da Avrupa Ekonomi Senatosu’nun üyeleri.



Hırdavat malzemeleri çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Başlıca bu ürünün kullanıldığı kategoriler; ağaç, metal işleme, ağaç kesim motorları, aksesuarlar - yedek parçalar, akü şarj - akü takviye cihazları, akülü aletler, bahçe - tarım aletleri, boru işleme malzemeleri, boya tabancaları - sistemleri ve benzeri gibi ürünleri kapsamaktadır.

İçin Hırdavat Grubuda 60 Bin kalem ürüne sahip. 1990 yılından günümüze kadar 33 yıllık başarı tecrübeleriyle 4500 m2 kapalı alan, 12500 m2 açık alan olmak üzere toplamda 17000 m2 alanda faaliyet göstererek ekonomiye hizmet vermektedir. 



Hırdavat çok sektöre hitap etdiğinden yelpazesi altında her firmaya ulaşmak mümkün olduğundan İş potansiyeli inanılmaz yüksektir. Bu nedenle başlangıç noktası olan  bu özel toplantı, yerinde olarak çok önemli ve çok değerli olmuştur.


yilmazparlar@yahoo.com


4 Şubat 2023 Cumartesi

FODER, Parasını Yöneten, Hayatını Yönetir-Yılmaz Parlar

  FODER, Parasını Yöneten, Hayatını Yönetir


FODER- Finansal Okur Yazarlık Derneği, 10. Yılı kutlamasında mottoları olan “Parasını Yöneten, Hayatını Yönetir” her konuşmacı tarafından dile getirildi. Şarkısı birlikde söylendi.



Denizbank Genel Müdürlük Binasında, 10 Yılını kutlayan FODER bugüne kadar kamu kurumları, belediyeler, eğitim kurumları, özel sektör ve sivil toplum iş birliğinde toplumun her kesimine yönelik finansal okuryazarlık eğitimleri verilmesini sağladı.

Ev sahipliğini üstlenen Denizbank genel Müdürü Hakan Ateş’in yurt dışında bulunduğunu söyleyen Denizbank Hazine, Finansal Kurumlar ve Yatırım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz kutlamaya katıldı. 


Derneğin dünden bugüne hayata geçirdiği faaliyetlerinin yer aldığı video gösterimi sonrası başarılı sunuculuğunu Dr. Artunç Kocabalkan yaptı.

Kocabalkan sunucuları takdim etmeden öncesi konuşmasında özetle; “FODER Aradan geçen on yılda çalışma alanında ülke gündemine taşınması ve kamuoyunun finansal okuryazarlık öğretileriyle gelişimi adına hep birlikte birbirinden değerli çalışmalar gerçekleştirmiş. finansal okuryazarlık gerçekten çok ama çok önemli. Ekonominin ve finansın bugün insanların gündeminde Dört milyonun üzerinde bir yatırımcı kitlesiyle başka bir anlam kazanıyor 



On yıldır gerçekleştirilen projeler, seminerler, araştırmalar, özel sektör liderlerinin ve eğitimcilerin gündemine koyduk biz bu değerle birlikte finansal okuryazarlık konusunu. Finansal okuryazar bir Türkiye En yukarıdan en aşağı kadar. hedefinden hareketle toplumun her kesimine yönelik finansal okuryazarlık eğitimleri, kitap kulübü söyleşileri, seminer ve kongreler gerçekleştirilmiş.” Giriş yaptı. 

FODER’i anlamak adına FODER Yönetim Kurulu Başkanı Attila Köksal’ın bütüne yakın konuşması şöyle; “Bugün de yönetim kurulu üyelerimiz var burada. Yönetim kurulumuzun yarıdan fazlası kadın. Ve yeni genel sekreterimizde Melisa Mumcu o da yeni geçen ay onu göreve atadık. Genel sekreterimiz Kendisi çok genç ama bu sivil toplum tarafında herhalde finansal okuryazarlık konusunda en iyi bilen kişi. Dolayısıyla biz de ona öyle gönül rahatlığı içinde derneğimizin genel sekreterliği görevini verdik Onu da bu arada kutluyorum ve başarılar diliyorum. Yine Özlem'in sözüyle devam edelim. onun patenti ona aittir. Parasını yöneten hayatını yönetir Bizim çok kullandığımız bir slogan. Ve bunu ilk söyleyince böyle ya diyorlar işte gene bankacılar geldi. Herhalde bize paranın ne kadar önemli bir şey olduğunu söyleyecekler hayatta yan eğitimleri çünkü biz genelde bu sloganla açıyoruz. 



Tabii hiç öyle bir mesajımız yok. Biz toplumun hemen hemen her kesimine eğitim veriyoruz. Yani ilkokul çocuklarından üniversite öğrencilerine, ev kadınlarına, iş hayatına yeni başlayan kadınlara Çiftçilere ordu mensuplarına, polislere, emeklilere herkese yönelik eğitim programlarımız var. Ve genelde işte bunları da böyle parasını yöneten, hayatını yönetir diye başlatıyoruz. 

Genelde bir sıkıntı yaratıyor bu şey için. Para konusu bir para diye başlayan bir şey genelde insanlarda böyle bir çok materyalist bir şey izler şey uyandırıyor Öyle değil tabii. Yani biz paranın hayatta her şey olduğunu söylemiyoruz hiçbir zaman. Tam tersine hayatta paradan çok daha önemli şeyler var. Ailemiz var, arkadaşlarımız var. Okul hayatımız, iş hayatımız, sosyal sorumluluk, proje ya o kadar çok şey var ki hayatta paradan önemli. 



Fakat maalesef para diye de bir şey var hayatta. Ve ömrümüz boyunca sevsek de sevmesek de ondan nefret etsek de onu tanımak zorundayız. Ve onunla uğraşmak zorundayız Dolayısıyla paranın efendisi olmanız lazım. Kölesi değil efendisi olmamız lazım. Onu tanımamız lazım. O da ancak finansal okuryazarlıkla oluyor. Çok değerli gönüllülerimiz var. Yani kadromuz küçük dedik ama aslında yüzlerce kişilik bir gönüllü kadromuz var Dolayısıyla bu gönüllü kadromuz da bize eğitimlerimiz de çok yardımcı oluyor. Yönetim kurulumuz ben burada onlara tekrar teşekkür etmek istiyorum hepsine. 



Gerçekten yönetim kurulumuza da çok değerli ve çok değişik kökenli arkadaşlarımız var. Danışma kurulumuz Özlem Denizlimen Danışma Kurulu Başkanımız yine danışma kurulumuzda da çok değerli iş insanları var ve Işte bizim bize yön gösteriyorlar. Vizyonumuzu geliştirmek de bize yardımcı oluyorlar. Tabii üyelerimiz yani birçok şeyi de işte üyelerimizle birlikte yapıyoruz. Devam ediyorum. Şimdi hedefimiz o kısa videomuzda da ilk hedefimiz aslında bu finansal okuryazarlık konusunu ilkokul müfredatından başlamak üzere eğitim sistemine taşımak. Bugün bizi çok mutlu eden bir şey oldu. 



Özlem'le Çorum'dan katılıyor bize ve bu toplantı için gelmiş. Ve Kezban Hanım da meslek liseleri için bir eğitim programı geliştirip bunun meslek liseleri müfredatına girmesini sağlamış Dolayısıyla bu tabii çok güzel bir şey. Bunun yayılmasını biz istiyoruz. Ilkokul eğitiminden başlarsa işte ağaç yaşken eğilir. Felsefesiyle biz çocuklarımızı geliştirebiliriz. Çünkü Ilk hedefimiz dediğim gibi müfredata sokmak. Mesajlarımız çok basit. Yani vatandaşa biz diyoruz ki kardeşim bütçe yap, bütçe yapmakla başla. Çünkü bütçe yaparsan giderini gelirini görürsün. giderini kontrol edebilirsen işte israfı azaltırsın. Israfı azaltırsan azalmış. Yapmış olursun. Bu tasarruflar birikime dönüşür. 



Birikimleri de yatırımlara dönüştür. Yatırımları da yay Istediği an. Ve zamana bırak. Yani zaman içinde yatırımlarını yap. Piyasalara güven, sisteme güven. Paranı sisteme getir. Sistem dışında tutma, yastık altında tutma onun birçok riskleri var. Kaybolma riski, yanma riski şu, bu. Ve bir de getiri elde etmiyorsun. Ve bunun ne sisteme faydası var, ne de birikim yapmış kişiye faydası var. Dolayısıyla bir amacımız da tabii birikimleri finansal sistem için almak. Böyle çok basit Mesajlarımız var. Tabii zaman içinde de şunu da gördük. 



Yani sadece eğitim vererek özellikle ileriki yaştaki kişilerin davranışlarını değiştirmek pek mümkün olmuyor. Yani biz eğitimleri veriyoruz, anlatıyoruz, biraz korkutuyoruz insanları diyoruz ki bak Artık uzun yaşam riski diye bir şey var. Yani otuz beş, kırk yaşındasın belki. Hani altmış altmış beşe kadar çalışacaksın ama ondan sonra büyük bir ihtimalle istatistiklere göre Işte kadınsam belki yirmi beş, erkeksen yirmi sene daha yaşayacaksın emeklilik hayatında. Kadınlar hep bizi biraz daha erken gönderiyorlar istatistiklere göre. ve biraz ürkütüyoruz. Diyoruz ki bakın bu böyle. 



Dolayısıyla bir hazırlık yapman lazım hafif tedirgin ediyoruz ama sonra da diyoruz ki bak onun da yolu var. Yani bu işte damlaya damlaya göl olur. Tamam belki bugün gelirin çok yüksek olmayabilir ama işte elli lira, yüz lira, iki yüz lira, üç yüz lira ne arttırabiliyorsan arttır Bunu finansal sistemde değerlendir. 

Yatırımın fonlarında, bireysel emeklilik sisteminde. Her nasılsa tabii bunun da yollarını anlatıyoruz. Sonra da sabırlı ol ve bekle. Diyoruz. Ama tabii bunları duyunca insanlar Oğlu hak veriyorlar bize. Ve etkileniyorlar. Fakat bakıyoruz ki bunun davranış değişikliğine dönüşmesi çok yüksek oranda olmuyor. O yüzden son yıllarda biz finansal okur yazarlık eğitimlerini davranış biliminden de yararlanarak davranışsal müdahalelerle eşleştirerek hem finansal okuryazarlık eğitimleri veriyoruz ve davranışsal müdahalelerle ki bunlara zaten sürekli maruz kalıyoruz.” dedi 



Cumhuriyetimizin 100. Yılında FODER'in 10. Yılını Kutluyoruz

FODER Danışma Kurulu Başkanı Özlem Denizmen "Cumhuriyetimizin 100. yılında FODER'in 10. yılını kutluyoruz. Kurumsal üyeler ve onların desteği de çok önemli. Çünkü bütçe olmadan hiçbir şey olmuyor. Medya destek oldu. Gönüllüler harika. Destekleriyle. Ve çok güzel bir yere ben gelindiğini düşünüyorum. 

Dört milyon kişi var. Ama dört milyon Okur yazarlığın artması diye orada finansal olarak düşünmemeyi düşünüyoruz.

FODER ilk 10 senesinde çok yol katetti. Bilinmeyen bir kavramı Türkiye’ye armağan etti. 2033 için hayalim; FODER’in finansal okuryazarlık ve zenginliğin

demokratikleştirilmesi yolundaki katkılarının dünya çapında örnek gösterilmesi” hayallerini dile getirdi.

Attila Köksal tarafından, FODER Yönetim Kurulu Üyeleri ve tüm paydaşları adına “Finansal

okuryazar bir Türkiye” hedefiyle çıkılan bu yolda derneği bugünlere ulaşımında gösterdiği

gayret ve verdiği destekler dolayısıyla Özlem Denizmen’e teşekkür plaketi takdim edildi.

Finansal Okuryazarlık Konusunu Sahiplenmemiz Şart

DenizBank Hazine, Finansal Kurumlar ve Yatırım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora

Böcügöz “Biz  Deniz Bank olarak ilk günden beri bankacılığın misyonumuz olarak görüp finansal hizmetlerimizi ülkemizin en ücra köşesine kadar taşımak istiyoruz. 

Sağladığımız finansmanla yarattığımız istihdam ve sunduğumuz hizmetlerle gelişmenin kalkınmanın küçük bir ülkesiyiz işin gerçeği. 

Tabii bizim özel misyonlarımız da var. Tarım bankacılığı, çiftçi, finansmanı. Yani KOBİ'miz, çiftçimiz, turizmcimiz kazandıkça biz de kazanıyoruz. Onun farkındayız. Onlar onların kazanmadığı bir ortamda bizim için de hiçbir gelecek yok ve bankacılık ağına dahil olması herkesin güçlü bir finansal sisteme erişim için de ön şart. Bunun da farkındayız.

Ekonomik istikrar ve büyümek için yatırıma, yatırım için de tasarrufa gereksinimi var. Tasarrufun ekonomik büyümeye giden yolda taşıdığı önemi de hepimiz çok çok iyi biliyoruz. Tabii finansal okur yazarlığın artması Toplumsal refaha katkı sağlamanın yanına finansal piyasaları bütün kalite, yeniliklere açıklık, rekabet ve işverelik açısından da teşvik ediyor. Bu da ekonominin gereğini çok olumlu etkiliyor. 

Ama gitmemiz gereken yol takdir edersiniz çok uzun. Bütün araştırmalar Yani bizim dünyadaki Danimarka, Norveç, İsveç, Brecht, gibi ülkelerdeki finans, okul, yazarlık oranlarının ne kadar yüksek olduğunu Türkiye'de ise daha yolun başında bile olmadığımızı çok yapmamız gereken şey olduğunu gösteriyor. Yine Dünya Bankası'nın findeks verisine göre Finansal bir kurumda hesap saati Türkiye'de yetmiş üç. Kadınlarda altmış ikiye düşüyor. 

Halbuki OECD ülkelerinde bu oran yüzde doksan yedi. Ve maalesef ve maalesef finansal kurumlarda tasarruf yapanların oranı Türkiye'de yüzde on. OECD'de yüzde elli dokuz ısınma azalan doğal kaynaklar nüfus artışı gibi konuları gündemimizde tutuyorsak, faaliyetlerimizin çevresel etkilerine dikkat edip finansal sorumluluklarımız gibi hassasiyetle gözetiyorsak aynı şekilde finansal okuluk okul yazarlığı konusunda hepimizin sahiplenmesi şart.”şeklinde rakamsal verilerle Türkiye durumunu  özetledi

FODER Yönetim Kurulu Üyesi İskender Ada, organizasyonun kapanışında tüm misafirlerle beraber FODER için yazdığı şarkıyı seslendirdi.

Umman BankDhofar Bankasını kuran, Banka kurucu finansal Danışman FODER üyesi Özge Tekalp ile çok kısa söyleşimizde üye sayısını soruyoruz 50 civarında kurumsal, 80 civarında bireysel ancak bu günü toplantı sonrası hemen 100 üyeye çıkacağını sanıyorum şeklinde cavap alıyoruz.



Ve yine Varlık Yönetimi ve Finansal Danışman Tuğba Türkmen’den İzlenimi sorduğumuzda "Ülke çapında tüm bireylerin finansal okur yazarlığının geliştirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik yapılan, yüksek değer katan eğitim ve projelerin gelişerek daha da yaygınlaşacağına dair çok önemli açıklamaları ve 2033 yılı hedefleri bu değerli toplantıda dinledik. Finansal sektörde bu yönde atılacak yeni adımlar, bilinçli hane halklarını yüksek refah seviyesine taşıyarak toplam ülke gelişimini ciddi oranda yukarı taşıyacaktır." Cevabını alıyoruz.

FODER 10. yılını açılış konuşmalarının ardından Seda Sevinç’in solo kişisel sergi eşliğinde bireysel üyelerinin, kurumsal üye temsilcilerinin, gönüllülerinin ve proje paydaşlarının ağırlandığı bir kokteyl ile kutladı.

Seda Sevinç; "Masalsı çalışmalarım var. İlhamı nereden aldın derseniz, ben çocukluğumdan beri biraz hayal kurmayı seviyorum galiba. Evde bir tavan arası vardı. Babamın eski eşyalarıyla başladım serüven diyebilirim Daha sonra kendi çizimlerimle biraz geliştirmeye çalıştım. Geliştikçe daha farklı şeyler ortaya çıktı. Yani bilirsiniz herkes kendi mesleğinde gelişirken etkileşimler var. farklı bir dünyanın içine girdim.” Şeklinde konuşmasını sürdürerek eserleri hakkında bilgiler verdi 

yilmazparlar@yahoo.com