21 Ocak 2020 Salı

Anfaş’ da Markalaşan Zilli Öküz-Yılmaz Parlar

 Anfaş’ da Markalaşan Zilli Öküz   

Dünyadaki en genç mutfak kültürlerinden biri olan hamburger, yeni nesilin vazgeçilmez tüketim alışkanlığı ve Dünya ülkelerinin gastronomisinde nasyonel markaları olarak varlık göstermektedir.




15 - 18 Ocak 2020 tarihleri arasında tek çatı altında gerçekleşen, 31. Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları, ve 27. Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas fuarında, Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) etkinlik programları turizme önemli katkıda bulundu. “ Yerliyse Yeriz Yerliyse Kullanırız” konseptli organizasyon içerisinde workshoplar, paneller ve bölgesel genç aşçıların yemek yarışmaları yapıldı.

Bu rekabet yoluyla uluslararası alanda ayırt edilme ve Türk mutfağının gastronomi ve yerel ürünlerinin elçisi olacak üst düzey şefler olma şansına sahip kıldı.



Yalnızca sektör firma ve satın alma alıcıları ziyaretcilerine açık olan Anfaş fuarda ilgimizi çeken, “Zilli Öküz” markalı hamburgeri deneyliyebilmek için oluşan oldukça uzun hamburger sever kuyruğuydu. Sıraya giren hamburger sever çocuklardan birine Zilli Öküz adını söylediğimizde hemen gözlerinde özlemi gördük.

Firma yetkilerinden aldığımız bilgilerden sonra üretim ve restaurant zincirlerini ziyaret etdik.  “Zilli Öküz” Fast food zincir sahibi Erhan Karabulut ve Ceo Erkan Akca başda olmak üzere tüm ekip Kendilerine ve yaptıklarına inanıyorlar. Çok çalışmaya keyifle hazır olduklarını haftada yedi gün, günde 12 saat çalışıyorlar. Çok sabırlılar. “Zilli Öküz” hamburger meraklıları için makul bir fiyatla kaliteli olarak takdir edilen marka haline gelmiş. Zinciri genişletme, büyütme sağlıklı yavaş olarak adım adım yapılıyor. Uzun vadeli hedef koymuşlar.



Zaten, sevilen marka, tanınmayı aşan, güvenilirliğe ilham veren ve gerçek sevilmeyi çağrıştıran bir markadır. Tüketici bilincine 1 numara olarak giren bir şirket, kural olarak, pazarın yarısını işgal eder o nedenle hedef bütünsel bir marka kavramı yaratmaktır. Dahası, marka logo ve kurumsal kimliğin bir birleşimi olarak değil, bir değer sistemi, görüntü tarzı özellikleri, ürünler, bir iş modeli, felsefe ve şirketin misyonu olarak, hedef kitlenin markalarını doğru bir şekilde okumasına kilitlenir.



Firma sahibi Erhan Karabulut yurt dışına açılarak Dünya markası olma hedefini açıklayınca Anfaş fuar ne cevherlere ev sahipliği yaptığına tanıklık ediyoruz. Ceo Erkan Akca ile üretim ve zincir restaurantlarını ziyaret etdik. % 100 Dana özel etden alınan et sinir ayırma makinesinden geçerek sıfır sinirsiz kıyma haline geliyor, katkısız tamamen organik özel soslarıyla lezzet katarak şoklanıyor. Lojistik adresleri hiç değişmiyor. Et başlangıcından itibaren aynı yerden temin ediliyor.

Restaurant zincirde masa üstündeki camların altına hamburger sever çocukların mesajlarına gözümüz takılıyor. Tamamı “Zilli Öküz, seni çok seviyoruz” gibi beğeni sözleri yazılı.
Her ne kadar, Fast food kültürünün suç listesini sıralayan çağrı yapanların, “Doğal çevreye yapılan tahribatı hızlandırdı. Zengin ile yoksul arasındaki uçurumu derinleştirdi. Obezliği, aşırı kilo hastalığını doğurdu ve yaygınlaştırdı. Kültür emperyalizmi yoluyla başka kültürleri tahrip etti, dengelerini bozdu.” Sözleri olsada sağlıklı doğal ürünlerle hizmet verildiğinde normal et yemeğiyle örtüşürler. Dolgu maddelerince istenmiyen zararları oluşuyor.

% 100 Dana özel etden yapılan “Zilli Öküz” Hamburgerin diğer örnekler gibi Dünya Ülkelerinde olması, Türkiye adına her Türk adına son derece gurur verici marka olur.

Yemek kültürel deneyimin ayrılmaz bir parçası olduğundan, bazıları gıda turizminin varış pazarlamasını desteklemede önemli bir rol oynadığına inanıyor.
Mutfak deneyimi seyahat için gittikçe daha fazla odaklanılmaktadır. Binlerce yıl boyunca yoğun ilgi gören ancak yeni bir trend olarak farketdiğimiz gastronomi turizminde, otellerin, restoranların ve tur acentelerinin yetişmesi gereken içerik stratejisi ve geliştirmeye odaklanan bir dizi dijital pazarlama eğilimine ihtiyaç var.

Yemek turizmi büyüyen bir turizm cazibe merkezi olduğundan, oteller ve tur acenteleri, mutfağa odaklanan düzenli turlar düzenleyerek belirli ülkelerde belirli Türk mutfaklarını tanıtabilir olması 




Fuarda TAFED tarafından yapılan etkinlikler; Dünya mutfağında daha iyi bir yaşam kalitesini teşvik etmek; kendine özgü yemek kültürlerini vurgulamak; daha iyi sağlıklı ve sürdürülebilirlik için eğitmek; yaratıcılığı beslemek; turizm standartlarını iyileştirmek; ve gastronomik yeniliği teşvik eder niteliğindeydi.

Düzenlenen yarışmalarda parlayan şefler, gastronomi, kültür, mutfak sanatı ve turizm alanlarında bölgedeki liderlere, farklı gıda, kültür, sanat ve sürdürülebilir turizm varlıklarının potansiyelini ortaya çıkardı.
Genç aşçıların etkileyici performansının yanı sıra güçlü ve eşsiz avantajlarıyla donanmış, gastronomi bölgesi Antalya-Akdeniz, rekabete ilişkin olarak, bölgesel otoritenin sadece Türkiye gastronomik zenginliklerini sergilemekle kalmayıp aynı zamanda yeni yetenekleri sergilemek için bir fuar haline getirdiği bir etkinlik oldu. 
Dünyayı yalnızca bir önceden tanımlanmış, kalıtsal kavramlar kümesi üzerinden görmek değişti. Çok kültürlülük artık tüketicinin günlük yaşamında günlük bir kavram haline geldi. Tüketici yeni deneyimler için arzu arttıkça, otantik' restoran deneyimi daha da önem kazanıyor. Orijinallik, gıda kökeni için basit, bölgede köklü, doğal, ahlaki, güzel ve insanla ilgili, tümüyle gıda turizmi için yapılmış olan yiyeceklerle ilgileniyor.

Sonuç olarak, yiyecek ve içecek daha önemli hale geldi ve bazı sosyal gruplamalar arasında daha yüksek önceliğe sahip oldu. Gıda, bir varış yerinin yeni kültür başkentidir. Yiyecek, yavaş yiyecek veya hızlı yiyecek olsun, kaliteli bir ürün olmalıdır. Turizm Örgütlerin, yemek etkinliklerinin en popüler turizm ürünü olduğunu, ardından yemek pişirme sınıfı ve atölye çalışmalarının yanı sıra yerel yemek fuarlarını takip ettiğini gösteriyor.

Benzer bir çalışma da olayları organize etmenin en çok kullanılan pazarlama ve tanıtım aracı olduğunu ortaya koymaktadır.

yilmazparlar@yahoo.com


12 Ocak 2020 Pazar

UTİKAD, lojistik sektörünün 2020 yılı beklentileri-Yılmaz Parlar

UTİKAD 2020 Beklentileri

Uluslararası Taşımacılık ve Lojistik Hizmet Üretenleri Derneği UTİKAD, lojistik sektörünün 2019 yılını değerlendirmesiyle ve 2020 yılına dair öngörüleriyle ile ilgili 09 Ocak 2020 Perşembe günü InterContinental Ceylan Hotel 'de basın toplantısı düzenledi.




450 üyesiyle 50.000 İstihdam yaratan, tüm taşıma modları ve lojistik hizmetleri veren, 5 Milyar dolarlık ciro üretimi olan UTİKAD, yeni yılda dönüşüm ve değişim dalgasından lojistik sektörün beklentilerini açıkladı.


UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener'in 2019 yıllını değerlendirmesi ve 2020 yıl beklentileri konulu basın toplantısına Yönetim Kurulu Başkan Yardımcıları Turgut Erkeskin, Cihan Yusufi, Serkan Eren, Ayşem Ulusoy, Berna Akyıldız, Cihan Özkal, Ekin Tırman, İbrahim Kemal Barış Dillioğlu, M. Mehmet Özal, Nil Tunaşar gibi  Yönetim kurul üyeleride katılarak Basın mensupların sorularına uzman oldukları konuda bilgi verdiler.

Ayrıca, UTİKAD'ın sektöre yönelik hazırladığı "Lojistik Eğilimler ve Beklentiler Araştırması" ve UTİKAD İcra Kurulu Sektörel İlişkiler Departmanı'nın hazırladığı  "UTİKAD Lojistik Sektörü Raporu-2019" sunan, Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tuna, UTİKAD Sektörel İlişkiler Müdürü Alperen Güler’de toplantıya katıldılar.



UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener, Taşıma İşleri Organizatörlüğü (TİO) ücretlerinin sembolik rakama düşürülmesini, Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetleme Sisteminin (U-ETDS) devreye girdiğini ve 6 ay ertelendiğini, Havalimanı’nda kargo çalışma koşulların düzeltilmesini, Transit taşımalara önem verilmesini,  Hizmet ihracatçılarının öneminin artığını,  Çin'in “Bir Kuşak Bir Yol projesinin” Türkiye'ye katkısı başda olmak üzere pek çok konuyu dile getirdi. 


1 Temmuz 2019 tarihinde yürürlüğe giren Taşıma İşleri Organizatörlüğü Yönetmeliğinde (TİO) mevcut belge ücretinin 450 binden 150 bine indirdikleri halde rakamın yüksek değerde olduğunu söyledi.




Yük hareketlerinin elektronik ortama aktarılması sayesinde istatistik olması ve taşımaları kayıt altına alma amaçlı, Ulaştırma Elektronik Takip ve Denetleme Sisteminin (U-ETDS) devreye girmesine karşın 6 aylık erteleme yapıldığını açıklayan Eldener, “Sistem, amacı itibariyle bizlere uygun. Ancak sistemle ilgili Bakanlık tarafından yeterli bilgilendirme yapılmadı. 6 aylık erteleme yapıldı. Ancak, sonrasında bu sorun tekrar kendini gösterecek. 25 ülkede elektronik taşıma bilgisi sistemi hazırlanan AB’yi örnek göstererek, AB’de bu bilgiye ihtiyaç olduğu zaman, bu bilgiyi firmalardan aldıklarını,  Bizdeki sistemin bu şekilde uygulanmasına itirazları olduğunu vurguladı.


Emre Eldener, lojistik şirketlerinin hem Atatürk, hem de İstanbul havalimanlarında çalışmak zorunda kaldığını, İstanbul havalimanında kargo terminali ile yolcu terminali arasında 9 kilometrelik gibi uzak mesafenin olduğunu, çalışma koşulları iyi olmadığına dikkat çekerek "Çalışanların ihtiyaçları için sosyal alanlar oluşturulmalı. İstanbul Havalimanı'na tren hattı yapılmalı. Taşımacılık şirketleri için iki havalimanında çalışmak masraflı. İstanbul havalimanında metrekare fiyatları 100 Euro'yu aşan ofis kiralarına en lüks yerlerden bile daha yüksek bedel ödüyoruz. Uğraşmalarımıza rağmen kiraları düşüremedik." dedi


Eldener, "Transit taşımacılık mutlaka geliştirilmeli. Aktarmalar hızlı yapılmalı. Hollanda ve Dubai ticari taşımacılıkta çok ileri. Kapıkule'de tıkanıklık devam ediyor.” İşlemlerin hızla yapılmasına bağlı olduğunun altını çizdi.


Eldener, Çin ile Avrupa arasında bağlantı Rusya üzerinden kurulduğunuda belirtdi.

Gerçekdende Çin’in Dünya ülkelerdeki yatırımları dikkat çekici, Rusya Federasyonu ülkelerden geçen “Tek Kuşak Tek Yol” girişimi bunun bir göstergesi. Çin'den yatırımcılar için cazip olduğunu ve bunun da ekonomik işbirliğinin siyasi bileşeni ve birlikte uygulanan “Tek Kuşak Tek Yol” girişimi ile birlikte Rus-Çin yatırım ilişkilerinin daha da güçlendirileceği sonucu çıkıyor.




“Çin'in Bir Kuşak Bir Yol projesinin Türkiye'ye de katkısı olacak. Türk malları tren hattıyla Orta Asya'ya daha ucuz gidecek." Diyen Eldener,“Çin, klasik teknolojiden yüksek teknolojiye geçiyor. Afrika hala klasik teknolojili mal alıyor. Çin'in ihracatını en az artırdığı kıta Afrika. Çin ile Afrika'nın frekansı tutmadı. Çin'e direnç var.” Lojistik açısından böyle olmasına rağmen Ekonomi yatırım açısından 20. yüzyılın sonunda Afrika'nın çoğuna yayılmış olan sermaye ve siyasi gücün boşluğu, büyüyen Çin'in dikkatini çekti. Çin, kendi çıkarlarına dayanarak, iyi düşünülmüş bir eylem planı geliştirdi ve uygulamaya başladı.


Çin, çok sayıda Afrikalı öğrenciyi yeniden eğitti ve eğitim programlarını yerel üniversitelerde, Kenya, Mozambik ve Tanzanya'da uyguladı. Böylece, birçok öğrenci sadece daha sadık olmakla kalmadı, aynı zamanda kendilerini Çin teknolojisine bağlı buldu. Afrika'daki madencilik endüstrisinin mühendislik personeli de, Çinlilerin tesadüfen kendi modern ekipmanlarını tedarik ettiği yeniden eğitim ve eğitime tabi tutuldu.

Çin,Afrika'ya birçok kişinin oraya ihraç etmekten korktuğu ileri teknolojileri getirdi.
UTİKAD Yönetim Kurulu Başkanı Emre Eldener'den sonra

Dokuz Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Okan Tuna, UTİKAD Sektörel İlişkiler Müdürü Alperen Güler’de raporlarını sundular.

Basın mensupların soruların cevaplanmasıyla toplantı son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com


30 Aralık 2019 Pazartesi

Birleşik Metal-İş Sendikası genel kurulu-2019-Yılmaz Parlar


Birliktelik Herşeyi Çözümler


Birleşik Metal-İş Sendikasının, 28 Aralık 2019 Cumartesi günü İstanbul Kartal Titanic Hotel’de gerçekleşen genel kurulunda, emek ödülü alan, Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak, Birleşik Metal-İş Sendikası üyelerine yönelik teşekkür konuşmasında “Birlikte olursanız güçlü olursunuz. Herşeyi Birliktelik çözümler” dedi.

Birleşik Metal-İş Sendikası ismiylede örtüşen birliktelik. Gerçekdende
Her açıdan en zor, aynı zamanda en önemli nokta sınırların bölünmesidir.


Sınırlar ayrılmadan, kontrol odağınız ve dikkat odağınız her zaman bir arada olur. Sınırları böldüğünüzde, dikkat odağınız sınırların bu tarafında, sonra diğer tarafında olur.

Haklarınızı bir başkasının çıkarları lehine unutmak, kendinizi nesneleştirir, duyarsızlaştırır. Kayıtsız bir nesne haline dönüştürür.
Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu ödülü verirken ekonomi gazetecilerinin, sosyal yara olan iklim değişikliğinin ve sürdürebilir enerjiye yönelik çalışmalarını, toplumda farkındalığı artırmak için aralıksız sürdüren Ekonomi Gazetecileri Derneği Başkanına “Emek Ödülü” verdiklerini açıkladı.
Her kesime eşit mesafede olan bağımsız, tarafsız ekonomi yazarı Celal Toprak etik gazetecilik olgusunu EGD Ekonomi Gazeteciler Derneğinede yansıtarak iklim değişikliği, afet kapsamı, ekonomi haberlerinde kadınlar vs. gibi tematik alandaki toplumsal bakış açılarını medyaya entegre ederek farkındalık yaratma projelerine imza atmıştır.



Her platformda dile getirdiği İklim değişikliğinin dil, din, ırk, ekonomik durum farkı gözetmeksizin herkesi etkilediğini işaret eden Toprak, iklim değişikliği bilincini artırmak, gelecek nesillere daha iyi bir dünya bırakmak adına, İklim Değişikliği Projesi kapsamında çok sayıda bilimsel toplantısı yapmıştır.


Kadınların toplumdaki rolünü yansıtan, girişimcilik ve ekonomide yer almalarını sağlıyan sayısız panellerde moderatörlük üstlenerek konuları medyaya entegre etmiştir.




Mimarı olduğu EGD Tarafından düzenlen Küresel ısınma kurultaylarında enerji politikaları olmak üzere her türlü önlemin alınmasına dokunarak bireysel toplumsal sorumluluklara dikkat çekmiştir.

Medyanın iklim değişikliğini bildirmek için gerçekten ahlaki bir yükümlülüğü olduğunu tüm meslek arkadaşlarına çağrı yapmıştır.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan Serdaroğlu yaptığı konuşmasının bir bölümünde ifade ve irade özgürlüğünden bahsederken özgürlük basının bir parçası olan ifade özgürlüğüyle, insan doğasının gizemli özelliği özgür irade sadece anlamak için değil, aynı zamanda gözlem, analiz ve açıklama için de karmaşık bir olgudur.





İnsan zihninin özgürlüğü, doğayı düzenleyen yasaların üzerinde yükselir ve daha düşük varlık düzeylerine bağımlı olmasına rağmen, kendi başına, daha yüksek bir varlık düzeyinde hareket eder.

Birleşik Metal-İş Sendikası Genel Başkanı Adnan, Sendikaya yönelik saldırı politikalarını eleştirdi Mücadele edilmesi gerekliliğini vurguladı. Baskılardan, kadına yönelik şiddetten, kıdem tazminatının gasp edilmesi çalışmalarından, EYT’den, işsizlik fonunun yağmalanmasından, grevlerin yasaklanmasından, doğanın talanından   emeği ve doğayı sömüren kapitalist sisteme karşı emek mücadelesi verilmesi gerektiğini bildiren uzun bir konuşma gerçekleştirdi

yilmazparlar@yahoo.com


ULI Next grubu -What is Next- Geleceğin liderliği nasıl olmalı-Yılmaz Psrlar


Geleceğin Liderliği

Geleceğin Liderliği Nasıl Olmalı? Çalıştıran ne bekliyor? Çalışan ne bekliyor?
Dinamik organizasyon liderlerinin net bir vizyona sahip olmaları ve bunu iş için ifade edebilmeleri gerekecek.



Gelecekteki liderlerin hem yeni fikirlere daha açık olmaları hem de kendi sınırlamalarının farkında olmaları gerektiğine inanılıyor. Önümüzdeki on yıl içinde işgücüne giren başka bir kuşağın etkisini ve bunun birden fazla nesli yönetmek isteyen işletmeler için sunacağı zorlukları vurgulanmaktadır.



ULI (Urban Land Institute) Next tarafından organize edilen ve geleneksel hale gelen ULI yılbaşı buluşmasında, ULI Next grubunun “What is Next” temasıyla gerçekleşen etkinliklerinden beşincisi olan “What is Next in Leadership” - “Geleceğin Liderliği” başlıklı panel düzenlendi.



Liderlik eğitmeni ve profesyonel yönetici koçu Gamze Bayraktaroğlu moderatörlüğünde Han Spaces Levent’te gerçekleşen panel ULI Next, ULI Genç Liderler, Gayrimenkulde Kadın Liderler, ULI Gayrimenkul Yönetimi İlgi Grubu ve ULI üyeleriyle, gayrimenkul sektörünün önde gelen isimlerini bir araya getirdi

Geleceğin Liderliği konulu Panel öncesinde, ULI Next Grubunun eşbaşkanlığını yürüten Didem Erendil ve Hakan Malak, Gayrimenkulde Kadın Liderler Platformu Başkanı Neşecan Çekici, ULI Genç Liderler grubunun başkanlığını yürüten Cansu Pınar, ULI Gayrimenkul Yönetimi İlgi Grubu başkanı İlhami Akkum açılış konuşmaları yaptılar.
Farklı alanlarda çalışmalar yürüten ULI gruplarının yıl içerisinde yürüttükleri çalışmalara ilişkin bilgilendirmede bulundular.




Panelistler, Gayrimenkul sektörünün deneyimli liderleri olan Ersun Bayraktaroğlu, Güniz Çelen, Firuz Soyuer, Neşecan Çekici ve genç liderleri Gözde Karahan, Rabia Kurban, Gökçe İnci, ve Berkay Ersoy gibi isimlerden oluştu.

Organizasyonların ve liderlerin önümüzdeki yıllarda karşılaşacakları zorlukları, liderlik davranışlarında, işletme işletim modellerinde temel değişiklikler yapılması gerektiğini, farklı nesillerin karşılıklı beklentilerini tartıştılar.




Teknolojinin yeni trendlerinin, Nesnelerin İnterneti, bulut tabanlı altyapı, yapay zeka ve makine öğreniminin yaygınlaşmasıyla organizasyonların tamamen çalışma şeklini değiştireceğine ve kuruluşları iş modellerini yeniden oluşturmaya zorlayacağı inancıyla ihtiyaç duyulacak liderlik becerilerin yeni trendlere ayak uydurması uyum sağlaması beklentileri dile geldi.Uyum sağlama yeteneği önemli olabilecek bir takım liderlik becerileri gerektiriyor. 

Çok farklılaşan nesillerin birarada çalışmasını sağlamanın geleceğin en önemli konularından biri olacağı konuşuldu. Lidersizlik yaklaşımının da bir alternatif olarak ortaya çıkacağı görüşü yer aldı.

Gelecek liderlerin kendi becerilerin yanı sıra, yarının zorluklarını aşmalarına yardımcı olmak için organizasyondaki çevredeki yetenekleri de geliştirmeleri gerekeceği, eğitimle yarının yeteneğini geliştirmek için işe alımına işaret edildi.



Liderlerin tüm cevaplara sahip olmaları gerekmediğini anlamaları ancak doğru soruları sormaları ve onları çevreleyen vizyon hakkında tutkulu olan bir ekibe sahip olmaları gerekir.
Pazardaki değişimin hızına ayak uydurabilmek için hızla yeni beceriler geliştirme yeteneği giderek daha önemli hale geliyor. Belirsiz ortamlarda rahat çalışan ve değişim konusunda başarılı olan kişilerin işe alınacağı vurgulandı.

İş liderlerinin hem rekabetçi kalmaları hem de pazardaki yeni fırsatlardan yararlanmaları için kendi becerilerini ve ekiplerinin becerilerini uyarlamaları gerektiği anlamına gelir.
Ortalama şirket ömrü azalıyor ve ekonomik güç yeni kültürlere kayıyor, aynı zamanda Gig ekonomisinin ortaya çıkmasıyla en büyük yetenek bile dünyanın her yerinde olabiliyor.
Gençliğin ve yaşın aşırı uçları, örgütsel kültürün ne kadar esnek olması gerektiği üzerinde etkili olacak ve bu da kuruluşların işveren markalarını kişiselleştirme ihtiyacını artıracaktır.
Organizasyonlar, kontrolü merkezsizleştiren, insanları sürekli öğrenmeye teşvik eden ve insanları sorumluluk almaya ve değişen koşullara cevap vermeye teşvik eden bir kültür ve yapı sistemleri geliştirmek gereğindeler.




Dijital okuryazarlık; kendilerini yönetmek ve kendi duygularını yönetmek için kişisel yetenekler; ve daha sonra işi yapmalarına yardımcı olan işyeri yetkinlikleri, böylece problem çözme, işbirliği, büyük resim düşünme, senaryo düşünme, karar verme. Geleceğe hazırlanmamıza yardımcı olmak için çok önemli olan bir dizi yetenek var.
Başarının anahtarı, mevcut ve gelecekteki yetenekleri yeni teknolojiyi anlamak ve sadece insanların yapabilecekle
rini yaparak geliştirmek. 

ULI Türkiye Başkanı Zafer Baysal’ın ve Han Spaces Genel Müdürü Gizem Burteçin’in kapanış konuşmalarıyla sonlanan panelin ardından ULI yılbaşı partisi gerçekleşti. Katılımcıların sohbetlerinde yine panel konusu Geleceğin Liderliği Nasıl Olmalı vardı,
yilmazparlar@yahoo.com

22 Aralık 2019 Pazar

II. Dijital Şehircilik Zirvesi-Yılmaz Parlar



Dairesel Ekonominin Anahtarları


“Akıllı şehirlerin yerini gelecekte bilişsel şehirler alacak.”

Sıfır emisyonlu toplum, atığın olmadığı doğal ekosistemlerden ilham alır. Her şey bir kaynaktır. Teknik dünyanın biyolojik sistemlerden öğrenebileceği, her şeyin dolaşımda olacağı ve bizi yenilenemeyen hammaddelere daha az bağımlı hale getirecek çözümler tasarlayıp geliştirmek, dairesel ekonominin anahtarlarıdır.



En önemli başarı faktörlerinden biri, hükümet, akademik dünya ve araştırma sektörü, yatırımcılar, iş sektörü ve yerel topluluk arasında güçlü bir işbirliği modeli geliştirmek bu işbirliği sayesinde sağlam süreç yönetimi ve tasarım düşünme metodolojisine dayanan akıllı ve sürdürülebilir çözümler gelişmek gerekir.


Turkuvaz Yayın Grubu’nun ekonomi dergisi Para tarafından, 19 Aralık 2019, Perşembe günü Nişantaşı The St. Regis Hotelde gerçekleştirilen II. Dijital Şehircilik Zirvesinde akıllı şehirlerin gereksinimleri ve geleceği tüm paydaşlarla masaya yatırıldı.

İhtiyacımız olan tüm teknolojiler var, politik irade sözlerle var ve mülk geliştiricilerin tutkuları gökte. Ancak yalnızca yerel yönetim, sanayi ve akademi ile politika arasındaki ortaklık çözüldüğü ve yatırım yapıldığı zaman vizyondan gerçeğe geçebilir. 

Şehirler verimlilik artışında en büyük itici güçtür. Bununla birlikte, günümüzde tasarlandıkları gibi iklime karşı da büyük bir tehdit oluşturmaktadır.

Gelecek nesiller için şehirler kurarken başarı şartının tamamen yeni ilkeleri çağırmak olduğuna inanıyoruz. Ancak bunlar vizyondan gerçeğe, yatırım yapmaya istekli, yeni işbirlikçi modellerle, akıllı şehirlerlerle, sürdürülebilir bir toplum yaratmakla mümkün olabilir.
Düzenlenen zirvede Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş açılış konuşması sonrasında, Dubai ve Abu Dabi Dijital Şehircilik Projeleri Danışmanı S. Tarek Saeed yeni şehircilik konsepti hakkında açıklamalarda bulundu.



Türk Telekom Kurumsal Segment Pazarlama ve İş Birlikleri Direktörü Nilay Altan moderatörlüğünde; Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı

Murat Altundag, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş, Gaziantep Büyükşehir Başkan Vekili Yusuf Erdem Güzelbey, Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu ve Home Art Yayın Yönetmeni Yasemin Savcı moderatörlüğünde; Teamfores Mimarlık Kurucusu Serter Karataban, Yeditepe üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Ceylan Baba, GAD Architecture Gökhan Avcıoğlu, Home Art Yayın Yönetmeni Yasemin Savcı, Kerem Piker Mimarlık Kerem Piker konuşmacı olarak yer aldı.



Zirve’de, açılış konuşması yapan Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü ve İcra Kurulu Üyesi Yasemin Gebeş Dijital Şehircilik Zirvesi ile Türkiye'nin dijital dönüşüm süreci içinde büyük öneme sahip geleceğin şehirleriyle ilgili farkındalığı güçlendirerek, vizyon ve doğru stratejilerin oluşturulmasına katkıda bulunmayı amaçladıklarını söyledi. Türk Telekom Teknoloji Genel Müdür Yardımcısı Yusuf Kıraç ise, Türkiye’nin 2023 hedefine ulaşmak için tüm gücüyle çalıştığını, Türk Telekom’un da 2023’e koşulsuz destek verdiğini söyledi. Dijitalleşmede en önemli konunun altyapı olduğunu ifade eden Kıraç, tüm şehirlerde fiberleşme çalışmalarının hızla sürdüğünü belirtti.


Tarek Saeed, “Akıllı şehirlerin yerini gelecekte bilişsel şehirler alacak. Bilişsel şehrin temelini ise veri oluşturuyor. Kısaca veriyi bilişsel şehrin güç kaynağı olarak tanımlayabiliriz. Dünyada var olan verinin sadece yüzde 15’i kullanılıyor. Veri bize bilgi sağlıyor ve veri olmadan, onları anlamadan bu hizmetleri sağlamanız mümkün değil. Ancak veriyi merkezileştirmek konusunda bir zorluk var, çünkü insan olarak kabiliyetimiz sınırlı. İnsanlık o kadar çok veri üretiyor ki her iki yılda bir veri ikiye katlanıyor. Buna karşın veriyi anlama kabiliyeti hiç değişmiyor. Bu sorunu çözmenin yolu ise teknolojiyi, veriyi ve yapay zekayı kullanmaktır. Şehirlerde yapay zekanın kullanılmasının zorluklarına baktık. Yasal mevzuat başlıca sorun olarak karşımıza çıktı. Bunu aşmak için de Dubai hükümeti ile yapay zeka laboratuvarı kurduk” dedi






Dijital Şehircilik Zirvesi’nin ‘Dijitalleşmede Türkiye’den Örnekler’ panelinde Türk Telekom Kurumsal Segment Pazarlama ve İş Birlikleri Direktörü Nilay Altan moderatörlüğü üstlendi. Erzurum Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Murat Altındağ, Erzurum’da dijital şehircilik uygulamaları hakkında bilgi verirken, Sakarya Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem Yüce, teknolojinin getirdiği imkanların insanların lehine kullanıldığında mutluluk getireceğini söyledi. Sakarya’daki akıllı şehircilik uygulamalarını anlatan Ekrem Yüce, akıllı, mutlu, yere sağlam basan mimariyle Sakarya’yı doğaya doğru yaygın bir şekilde geliştireceklerini söyledi. Gaziantep Büyükşehir Başkan Vekili Yusuf Erdem Güzelbey ise panelde Gaziantep’teki akıllı şehir uygulamalarını ve bu uygulamalarla uluslararası arenada aldıkları ödülleri anlattı. Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu da Living Lab ile ilgili bilgileri paylaştı. Belediyeciliğin üretebilen merkezler haline dönmesi gerektiğine dikkat çeken Kartoğlu, insanları ve fikirleri keşfederek marka şehir yaratılabileceğini söyledi.


Mimar Sinan Üniversitesi Sosyoloji Bölüm Başkanı Ali Akay, hızın ve kontrol sistemlerinin çoğalmaya başlamasıyla çok sayıda teknolojinin hayatımızın içine girdiğini söyledi. Ancak teknolojinin yoğun kullanımı, hidrojen üzerine kurulu elektrik sistemi ve verilerin bir elde toplanması gibi konuların geleceğe daha karamsar bakılmasına neden olduğunu söyledi.

Fütüristler Derneği Başkanı Eray Yüksek ise dünyada her şeyin değiştiğini değişmeyen tek şeyin insan olduğunu söyledi. Başarı için çok çalışmanın değil, olumlu düşünmenin, mutlu olmanın, iyi ve tutkulu çalışmanın önemine dikkat çeken Yüksek, kişisel gelişime vakit ayırmak gerektiğinin altını çizdi.



Para Dergisi Yazarı Volkan Akı’nın moderatörlüğünde gerçekleşen ‘Dijital Dönüşümde Gelecek Vizyonu ve Çözümler’ panelinde IBM Türkiye, Ortadoğu, Afrika Teknoloji ve Sektörel Çözümler Satış Müdürü Server Tanfer, Proline İcra Kurulu Üyesi Hakan Metin Akgün, Maptriks Genel Müdürü Akgün Karlıbel ve Encazip.com Kurucu Ortağı Çağada Kırım şehirlerin gelecek vizyonu tartışıldı.


Tasarımcı Tuba Çetin ise teknolojinin hayatın her alanına olduğu gibi tasarıma da önemli katkılar sunduğunu söyledi. Teknolojiden yararlanarak içerisinde farklı fonksiyonlar barındıran farklı tasarımlar yaptıklarını anlatan Tuba Çetin, tüm sektörlerin dijital dönüşüme ve inovasyona hızlıca adapte olması gerektiğini ifade etti.


Mimarların gözünden dijital şehirciliğin tartışıldığı ‘Şehri Tasarlayanların Dijital Geleceğe Bakışı’ panelinde Teamfores Mimarlık Kurucusu Serter Karataban, veri oluşturmak için şehirlerin haritasının çıkarılması gerektiğini söyledi. Yeditepe Üniversitesi Mimarlık Bölüm Başkanı Doç. Dr. Ece Ceylan Baba dijitalleşen dünyada kentlerin geleceği üzerine uzgörülerini paylaştı. Kentle ilgili genellemelerin yanlış olduğunu anlatan Kerem Piker Mimarlık Kurucusu Kerem Piker ise her kentin ihtiyacının ayrı olduğunu ve teknolojiyi bu ihtiyaçları göz önüne alarak kullanmak gerektiğini söyledi. GAD Architecture Kurucusu Gökhan Avcıoğlu gelecekte özel hayatın minimize edildiği ortak kullanım alanlarının büyüdüğü bir şehirleşme olacağını ifade etti. Avcıoğlu, insanların şehirlerle ilgili hatıraları olduğunu, bu nedenle sürekli yenilemek yerine, olabildiğinde hatıraların biriktirilmesi gerektiğini anlattı. Panelin moderatörlüğünü ise Home Art Yayın Yönetmeni Yasemin Savcı üstlendi.


yilmazparlar@yahoo.com

E-Fatura'da Yeni Arayışlar-Yılmaz Parlar

E-Fatura Dayatmalımı Sevdirilmelimi

01.01.2020 tarihinden itibaren maliy ee Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından yürürlüğe girecek olan ve  tüm fatura bilgilerinin elektronik ortama geçirilmesiyle oluşan kağıt fatura ile aynı hukuki niteliklere sahip olan   e-fatura uygulaması Dayatmalı mı? Sevdirilmeli mi?




Düşük Maliyet, Kolay Entegrasyon, Hızlı ve Verimli, Güvenli, Çevre Dostu, Sınırsız Yetkilendirme gibi başda sayılabilecek özellikleri avantajlarıyla dijital ortama geçişi sevdirilmeli. Global Dünyada varolabilmek, Gelişmiş ülkelere ayak uydurmak için her konuda hızlı bir şekilde dijital ortamın gerektirdiklerine uyum sağlıyabilmek bilişimi benimsemekle mümkündür.


Haliç Üniversitesinin Sektörel Bilgilendirme Toplantıları kapsamında 20 aralık 2019 Cuma günü Sütlüce yerleşkesi konferans salonunda  "E-Fatura'da Yeni Arayışlar" isimli panel düzenlendi.


Haliç Üniversitesi Mütevelli Heyet Başkan Yardımcısı Kenan Yavuz’un açılış konuşması sonrasında; Ekonomi Gazeteciler Derneği (EGD) Başkanı Celal Toprak’ın her zamanki gibi hiperaktif yürütdüğü Moderatörlüğünde, Yazılım Sanayiciler Derneği Başkanı Doğan Ufuk Güneş, Uyumsoft Yönetim Kurul Başkanı Mehmet Önder, İstanbul Meslekte Birlik Mali Muşavirler Derneği Başkanı Ethem Yüksel Kahveci panele konuşmacı olarak katıldılar. Yoğun ilgi gören toplantının katılımcılarına E-Fatura hakkında bilgiler verdiler.




Son yasal düzenlemeler kapsamında işletmelerde 01.01.2020 tarihinden itibaren maliye Bakanlığı Gelir İdaresi Başkanlığı tarafından e-fatura, e-arşiv fatura, e-defter uygulamalarına geçme zorunluluğu üzere gerçekleşen panelde genç beyinlerden gelen bazı sorulara cevabların belirsizlik olması çok daha kapsama düzenlemelere ihtiyacı olduğunu gösterdi.


Panelistler, İşletmelerin e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamalarına geçiş zorunluluğuna ilişkin limitler asgari düzeye indirildiği, yeni yılda 01.01.2020 tarihinden itibaren vergi mükellefi işletmeleri doğrudan ilgilendiren çok önemli yasal düzenlemeler yapıldığı, Bu düzenlemeler kapsamında, işletmelerin 01.01.2020 tarihinden itibaren e-Fatura, e-Arşiv Fatura ve e-Defter uygulamalarına dahil olup-olmayacaklarını bilgilendirdiler.


İnterneti aktif olarak kullanan, e-faturalar bulunulan yerden bağımsız olarak zamanında alma ve İşletmelerden gönderilen faturaları ödeme fırsatı verecektir .

E-fatura, sistemler arasında değiş tokuş edilen verilerin toplamıdır. Tabii ki, bu bilgi bir bilgisayar ekranında normal şekilde görüntülenebilir ve gerekirse yazdırılabilir, ancak bu e-faturanın özü hala otomatik bilgi girişinde ve bir makine tarafından başka bir makineye doğrudan gönderilmesidir.


E-faturaların ana ve en önemli yararı zamandan tasarruf etmektir. Muhasebecinin faturada yer alan bilgileri programa manuel olarak girmesi gerektiğinden, faturalarının işlenmesi çok zaman alır. 





Yine konuşmacıların verdikleri bilgiler göre,  E-Fatura uygulamasına geçmek zorunda olanlar;


2018 veya müteakip hesap dönemleri brüt satış hasılatı 5 Milyon TL ve üzeri olan mükellefler. 5 Milyon TL brüt satış hasılatı şartını 2018 veya 2019 hesap dönemlerinde sağlayan mükellefler, e-Fatura uygulamasına geçmek zorundadır

Enerji Piyasası Düzenleme Kurumu (EPDK) dan lisans alan mükellefler
Özel Tüketim Vergisi Kanununa ekli sayılı listedeki malları imal, inşa veya ithal edenler.
Mal veya hizmetlerin alınması, satılması, kiralanması veya dağıtımı işlemlerinin gerçekleştirilmesine aracılık etmek üzere, internet ortamında elektronik ticaret ortamını sağlayan gerçek veya tüzel kişi aracı hizmet sağlayıcıları.
İnternet ortamında, gerçek ve tüzel kişilere ait gayrimenkul ve motorlu araç vasıtalarının satılmasına veya kiralanmasına ilişkin ilanları yayınlayan internet sitelerinin sahipleri veya işleticileri ile İnternet ortamında reklamların yayınlanmasına aracılık faaliyetinde bulunan, internet reklamcılığı hizmet aracıları.
5957 sayılı Sebze ve Meyveler ile Yeterli Arz ve Talep Derinliği Bulunan Diğer Malların Ticaretinin Düzenlenmesi Hakkında Kanun hükümlerine göre, komisyoncu veya tüccar olarak sebze ve meyve ticaretiyle iştigal eden mükellefler.

E-Fatura avantajları faydaları;


Düşük Maliyet;Kağıt, baskı, arşivleme, iş gücü ve dağıtım maliyetlerinde tasarruf sağlayın.

Kolay Entegrasyon; İş süreçlerinize ve mevcut yazılımlara kolayca entegre edin.
Hızlı ve Verimli; Faturalama ve muhasebe süreçlerinizi hızlandırarak zaman kazanın.
Elektronik ortamdaki anlık ve otomatik veri kaydı ile hata oranı azalır. Faturalar güvenilir bir şekilde elektronik ortamda saklanır, odalar dolusu klasörlenmiş arşivler ve saklama masrafları tarih olur.
Güvenli; Elektronik ortamda güvenli bir şekilde saklanan faturalarınıza gerektiğinde hızla ulaşın. Evraklarınız, faturalarınız kaybolmaz, gerektiğinde eski evraklara, faturalara saniyeler içerisinde ulaşılır.
Çevre Dostu; Kâğıt kullanımını azaltın her yıl yüzbinlerce ağacı kurtarın. Kağıt kullanımı en düşük seviyeye indiği için her yıl yüzbinlerce ağacın kesilmesi engellenir.
Sınırsız Yetkilendirme;Sınırsız sayıda kullanıcının yetkilendirilmesine izin veren yapısı sayesinde kullanıcı yönetimini kolaylıkla yapın.
Toplantı aile fotografı çektirilmesiyle son buldu.

yilmazparlar@yahoo.com


18 Aralık 2019 Çarşamba

Skal İstanbul 22’inci Skalite “2019 Skalite Özel Ödülleri-Yılmaz Parlar

Ödülsüz Ödül Töreni

Maddi olmayan teşvikler, yüksek başarılar, ticari eylemler, sosyal açıdan önemli faliyetler için verilen ödüller… İşteki teşvik, teşvik mekanizmaları ve bir değerlendirme hedefi olarak; ülke boyutlarında üstün yetenekler, çeşitli çabalardaki turizm başarılarına verilen Skalite ödülleri.




Turizme dolayısıyla devletin güçlendirilmesine yüksek düzeyde katkı sağlayan, ülkenin ekonomik, manevi potansiyelinin artması için en yüksek teşvik biçimini temsil eden turizm Skalite ödüllerine layık olan turizmciler oldu.


Skal İstanbul 22’inci Skalite  “2019 Skalite Özel Ödülleri” bu yıl “Ödül Siz’siniz…” sloganı ile ödül vermeden tören gerçekleşti.




SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy yönetim kurul üyelerini sahneye alarak “Bu yıl Skalite ödülün sahibi sizlersiniz.”diyerek turizmcilerin üstün başarılı çalışmalarını onere etdi. Sponsorlara plaketleri Yönetim Kurul üyelerinin vermesini rica etdi. Böylece asil davranışlara tanık olduk.


Genel Müdürlüğünü SKAL İstanbul Kulübü Başkanı Ata Eremsoy’un yaptığı Taksim The Marmara Hotel’in işletme bünyesindeki Esma Sultan Yalısı’nda düzenlenen gecede  “Ödül Siz’siniz” denilerek gerçek ödüle layık görülen 2019 yılını fedakarca çalışan ve yüksek başarı gösteren tüm turizmciler manevi olarak Sklalite ödülün sahibi oldular.




22’incisi düzenlenen, Dünya turizmin üst düzey yöneticilerin turizm profesyonellerinin oluşturduğu küresel turizmin en eski turizm sivil toplum örgütü olan SKAL bünyesindeki SKAL International İstanbul Kulübü’nün “2019 Skalite Özel Ödülleri” 16 Aralık 2019  Pazartesi günü günü Esma Sultan Yalısında gerçekleşti.


Gecenin sunuculuğunu Yönetim kurul üyesi Mustafa Yalçın üstlendi. Esma Sultan Yalı tarihçesi hakkında bilgileri hatırlatdı.


Toplantıya Türkiye Seyahat Acentalar Birliği (TURSAB) Yönetim Kurul Başkanı Firuz Barbaros Bağlıkaya, SKAL Dünya geçmiş dönem Başkanı Hülya Aslantaş, Geçmiş dönem SKAL Uluslarası SKAL Dernekleri Türkiye Federasyon Başkanı Faik Alsaç,  SKAL İstanbul kulübü Başkanı Ata Eremsoy, SKAL İstanbul Kulübü As Başkan Ayşe Önen, yönetim kurul üyeleri, Selma Tatar, Mustafa Yalçın, SKAL İstanbul Kulübü geçen dönem Başkanları Fatma Bahar Birinci, Sadettin Bülbül, GM -  Marriott Hotels Global Satış Turkiye Genel Müdürü Seyhan Ayel Girit  Elıte World Otelleri Zincir Genel Müdürü Ünsal Şınık, geçen dönem TUROB Başkanı Timur Bayındır, TUROB Başkanı Muberra Eresin, İstanbul Lütfi Kırdar Kongre merkezi (ICEC) Genel Müdür Handan Boyce  Anadolu Folk Topluluğu Sahibi Göksenin İleri,  Başda olmak üzere, SKAL İstanbul Kulübü üyeleri, turizm üst düzey temsilcileri ve turizm dünyasının seçkin isimleri katıldılar. 




Türk ekonomisinin GSYİH'sının önemli payını sağlayan en büyük sektörlerinden biri haline gelen turizm endüstrisi, değişimle yıllar içinde inanılmaz hızlı büyüme sağlıyarak küresel bir iş haline geldi. Küreselleşme ve artan gelirler, turizm sektörünün hızlı büyümesi için uygun koşullar yarattı. Dijital iş dünyasından bile daha hızlı büyüyor. 

2030'a kadar olan dönem için yeni Sürdürülebilir Kalkınma Gündemi ışığında, sürdürülebilir kalkınmanın üç bileşeninin uygulanmasına katkıda bulunan turizmin gelişmesine önem verilmiştir.“Sürdürülebilir turizm” ve “sürdürülebilir turizm” kavramları, Birleşmiş Milletler ve Birleşmiş Milletler Dünya Turizm Örgütü'nün (UNWTO) siyasi gündeminde sürekli olarak ortaya çıkmış ve önemli beyanlar, rehber belgeler ve girişimler ve UNWTO için temelde öncelik olma. Aynı zamanda, UNWTO belgelerinde, yukarıda belirtilen kavramlar çoğu zaman eşanlamlı olarak kullanılmaya başlandı. İşte Skalite ödülleri bunların ışığında sürdürebilir, kaynakları tüketmeyen, çevreye duyarlı, yeşil, temiz ve kaliteli turizm uygulayıcılarına verilirken dikkate alınmaktadır.



Turizm endüstrisinin gelişimine katılmak, bunun sorumluluğunu hissetmek, başarılı olmak için, bu işte çalışan kişilerin sorumluluğu ve turizm altyapısını ve prosedürlerini iyileştirme yükünü taşıyan organizasyonu geliştiren örgütlerin sorumluluğu yadsınamaz

İşteki teşvik ve teşvik mekanizmaları olarak; bir değerlendirme hedefi olarak;
üstün yetenekler, çeşitli çabalardaki başarılar ve bölgesel ya da belediye seviyelerinde diğer sosyal, ekonomik politik ve sosyal başarılar için ödüllendirme uygulaması olarak Skalite Ödülleri başarılı bir organizasyondur.

Skalite ‘Turizm’de Kalite’ Ödülleri’nin amacı turizm sektöründe kalite ve kaliteye yapılan yatırımın çıtasını yükseltmeyi hedefleyen kişi ve kuruluşları ödüllendirmek olduğu kadar, kaliteyi bir yönetim felsefesi olarak benimsemiş bu kişilerin aynı zamanda sektör çalışanlarına örnek olmalarını sağlamak. Seyahat ve turizm sektörünün tüm branşlarını çatısı altında toplayan tek uluslararası organizasyon olan Skal International, geçmişiyle dünyanın en köklü sivil toplum örgütlerinden biridir.




Ödül gecesi, sahne alan orkestranın nostaljik dans müzikleri ve solisti Seran Bilgi’nin unutulmayan şarkıları eşliğinde turizmciler dansederek eğlenerek 2019 yılının son yorgunluklarını atdılar. Tüm gece devam eden turizm sohbetleri hatıra fotografları ile etkinlik son buldu.


SKAL İstanbul kulübü yönetim kurul üyesi Mustafa Yalçın’ın hatırlatdığı Esma Sultan tarihçe özeti olarak “Padişah Abdülaziz’in kızı Esma Sultan adını verdiği bu yalı sarayda yaşamıştır. 16 yaşında, Çerkez Mehmet Paşa ile evliliği sonunda kendine hediye edilen bu yalıda 10 yıl yaşadıktan sonra vefat eden Esma Sultan’ın adı yine bu eserle birlikte anılmakta ve yaşamaktadır. Kendisinden sonra 1915 yılına dek Osmanlı mülkü olarak kalan yalı, 1918 de Rum okulu, 1922 de tütün deposu haline getirilip kullanılmıştır. Serüvenine 1975 e kadar depo, marangoz vb şekillerde devam eden yapı 1975 yılında yangın geçirip, 1990 da bugünkü işletmecisi tarafından satın alınıp, bir proje ile 2001 yılından itibaren şu anki hizmet verdiği şekline kavuşturuldu.”


yilmazparlar@yahoo.com