29 Ekim 2018 Pazartesi

Türkmenistan’ın 27. Bağımsızlık günü-Yılmaz Parlar

2019 “Barış ve Refah Yılı”


Türkmenistan İstanbul Başkonsolusu Myratgeldi Seyitmammedow, Türkmenistan’ın 27. Bağımsızlık günü kapsamında 26 Ekim 2018 cuma gecesi Hilton Boshorus Hotelde verdiği resepsiyon konuşmasında,  Türkmenistan Devlet Başkanı Ekselansları Gurbangulı Berdimuhamedov’un BM 73. Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmayı hatırlatarak, Türkmenistan Devlet Başkanı Ekselansları Gurbangulı Berdimuhamedov’un 2019 yılını ‘Barış ve Refah Yılı’ olarak ilan etmeyi önermiştir. Bu teklifin hayata geçirilmesi dünyada barışın, güvenliğin ve sürdürülebilir gelişmenin sağlanmasında önemli faktör olacaktır.” dedi



Türkmenistan İstanbul Başkonsolusu Myratgeldi Seyitmammedow, 27. Bağımsızlık günü kapsamındaki resepsiyondaki konuşmasının büyük bir kısmını Türkiye-Türkmenistan ilişkileri başda olmak üzere Türkmenistan’ın önemli olayları oluşturdu.

Gerçekleşen resepsiyona, İstanbul Vali Yardımcısı İsmail Gültekin, Konsolos temsilcileri, Belediye dış ekonomik ilişkiler temsilcileri, iş sanat dünyası önemli isimleri, Türkiye’de bulunan Türkmenistan vatandaşları, öğrenciler, Akademideki subaylar şeklinde geniş elit bir katılım oldu.


Resepsiyon öncesi, Türkmenistan İstanbul Başkonsolusu Myratgeldi Seyitmammedow, konsolos yardımcıları ile birlikde konukları karşıladı. İki Ülkenin milli marşların çalınması sonrası. Türkmenistan İstanbul Başkonsolusu Myratgeldi Seyitmammedow açılış konuşması yaparak, sevinçli günü paylaşmalarından dolayı konuklara teşekkürlerini sundu.


Başkonsolus Myratgeldi Seyitmammedow, “Türkmenistan Devlet Başkanı Ekselansları Gurbangulı Berdimuhamedov 25 Eylül 2018 tarihinde düzenlenen Türkmenistan Halk Konseyi toplantısında yaptığı tarihi konuşmada ülkemizin bugün geldiği safhayı ve kazanımlarını net bir şekilde ifade etmiştir. Bu bağlamda, Bağımsızlık yıllarında, Türkmenistan'da toplumsal yaşamın tüm alanlarında büyük gelişmeler kaydedildiği belirtilmiştir. Ekonomi alanı çeşitlendirme ilkelerine dayalı olarak gelişiyor. 27 yılda ekonomi alanına yapılan yatırımlar 350 kat artmış olup, bu 2600-den fazla üretim-teknik ve sosyal-kültürel amaçlı tesisleri kurma imkanı sağlamıştır.”dedi


Sonuçta ülkelerinde çok yönlü ekonominin ortaya çıktığını, ekonominin, çeşitli alanlarını, elektrik enerjisi, petrol-gaz, makine sanayisi, metallurji, kimya, inşaat, elektron, tekstil ve gıda sanayi alanları ve diğer sanayi dallarından oluştuğunu ifade ederek,

düzenli makroekonomik politikanın uygulanması ile gayri safi yurtiçi hâsıla hacminin  artığını, bu durum ülkenin uzun vadede gelişimine yönelik stratejik programların uygulanması sonucunda kazanıldığını dile getirdi.


Seyitmammedow, “Ülke nüfusunun sosyal güvenliğini yükseltmek Türkmenistan Devlet Başkanı Ekselansları Gurbangulı Berdimuhamedov'un devlet politikasının öncelikli yönlerinden biridir. Devlet bütçesinin büyük kısmı eğitim, sağlık, spor ve diğer sosyal alanlar için tahsis ediliyor.

Aynı zamanda Türkmen halkının zengin kültürel mirasının geliştirilmesi konusuna büyük önem veriliyor. Ülkede uygulanan manevi-kültürel kalkınma politikası eğitim, bilim, kültür ve sanat düzeyinin daha da yükseltilmesini hedefliyor.”şeklinde kültürel ve kalkınma politika olduğunu vurguladı.
Sağlık alanında da devlet tarafından büyük çalışmalar yapıldığını söyleyerek, “Aşkabat'ta ve çeşitli illerimizde yapılan modern sağlık merkezleri ve sağlık kuruluşları bunun bir göstergesidir.
Beden eğitimi ve spor alanında uygulanan devlet politikası da pozitif sonuçlar veriyor. Geçen sene Aşkabat'ta Kapalı salon ve savaş sanatı 5. Asya Oyunları, geçen Eylül ayında Amul-Hazar Uluslararası oto rallisi başarıyla düzenlenmiştir. “Türkmenistan – Büyük İpek Yolu’nun Kalbi” olarak ilan edilen 2018 yılında yanı Kasım ayında Uluslararası Halter Şampiyonası yine başkent Aşkabat’ta yapılacaktır. Türkmen sporcuları yarışmalarda büyük başarı göstermiştir.” Başarıyla sonuçlandığını işaretledi.


Bağımsız ve tarafsız Türkmenistan’ın, ekonomi ve sosyal hayatın tüm alanlarında uygulanan büyük yenilikler yolunda güvenle ilerlediğini kaydeden Konsolos Seyitmammedow “Bunun yanında devletimizin modern dünyanın gelişmiş ülkeleri safına yükselmesiyle ilgili konular da başarılıyla çözümleniyor.


Türkmenistan daimi tarafsızlık hukuk statüsüne sahip bir ülkedir. Türkmenistan’ın tarafsızlığı 12 Aralık 1995’te BM Genel Kurulu tarafından onaylanmıştır. Olumlu tarafsızlık politikasının önemini vurgulayan Türkmenistan’ın girişimleri ile BM Genel Kurulu 12 Aralık gününü Uluslararası Tarafsızlık Günü olarak ilan etmiştir.

Bugün Türkmenistan’ın izlediği barış politikası güven duyma, şeffaflık ve güvenlik gibi üç ana ilkeye dayanıyor. Bu politika bölgesel ve küresel sorunların yapıcı bir çözüme kavuşturulmasını hedefliyor.
Türkmenistan Devlet Başkanı Ekselansları Gurbangulı Berdimuhamedov BM 73.Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada 2019 yılını ‘Barış ve Refah Yılı’ olarak ilan etmeyi önermiştir. Bu teklifin hayata geçirilmesi dünyada barışın, güvenliğin ve sürdürülebilir gelişmenin sağlanmasında önemli faktör olacaktır.”dedi


Türkiye ilişkilerine değinen Türkmenistan İstanbul Başkonsolusu Myratgeldi Seyitmammedow “Türkmenistan dostane ve karşılıklı yarara dayalı devletlerarası ilişkilerin ve işbirliğinin pekiştirilmesine büyük önem veriyor. Bağımsızlık döneminde Türkmen-Türk ilişkileri yüksek boyutlara erişmiştir.

Bu bağlamda, Türkiye Cumhuriyeti ile ilişkilerimiz son yıllarda yeni seviyeye çıkmıştır. İki ülkenin halklarını birleştiren sağlam dostane ilişkiler ve kökleri yüzyılların derinliklerine dayanan ortak tarihi-kültürel değerlerimiz Türkmen-türk işbirliğinin gelişmesinin önemli koşulunu oluşturmaktadır.”şeklinde ilişkilerimizin sürdürebilirliğini vurguladı.


Vali yardımcısı İsmail Gültekin, iki ülkenin tarihin derinliklerinden gelen köklerimizin ortaklığı, her platforma taşıyabileceğimiz bu unsurun kuvvetli bir bağ olduğunu kültürel, iki ülkeninde sosyal, ekonomik ilişkileri dahada ileriye- yüksek seviyelere çekme niyetinde olduğunu vurguladı.


Resepsiyonda Türkmenistan kültürünü gösteren stand kadar. Özel nefis lezzetli, Türkmen Pilavı çok yoğun ilgi gördü.

Konuklar Türkmenistan kültürünü tanımış oldular.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Ekim 2018 Cumartesi

BAY FUAR “MURAT ÖZER” -YILMAZ PARLAR






BAY FUAR  “MURAT ÖZER” 
“Kendimizle rekabet etmeyi seviyoruz, diğer fuarlarla değil”
Fuar organizasyonu ile ilgili çalıştığı firmaya ivme kazandıran, etkinliğini büyük ölçüde hissetdiren “Bay Fuar” olarak markasını yaratan yönetici Murat Özer, firmada bulunduğu zaman içindeki dinamikliği ile şirkete meteorik göz kamaştıran yükselişi sağlarken firmadan ayrılmasıyla birlikde, şirket yavaşlama yaşıyor.
Bay Fuar Murat Özer’e bunun sebebini soruyoruz.

Murat Özer’in Genel Müdür olduğu ANTEXPO Fuarcılık Hizmetleri Ltd. Şti. tarafından 17-20 Ekim 2018 tarihleri arasında, ANFAŞ Expo Center’de organize edilen 1.INTERFRESH  Yaş Sebze Meyve, Depolama, Ambalaj ve Lojistik Fuarı yine bir başarıya imza atdı.


Taze ürün sektörünün geleceği üzerine trend gelişmeleri ve sektörün paydaşları perspektifinden ticareti etkileyen önemli hususları belirlemede etkin olabilecek, taze meyve sektörünün en önemli platformu 1.INTERFRESH  Yaş Sebze Meyve, Depolama, Ambalaj ve Lojistik Fuarı Organizasyonun Mimarı, başarıda her zaman gördüğümüz, liderlik mekanizmalarını kullanarak amaçların peşinden koşan enformasyon yönetici Murat Özer ile söyleşi gerçekleştiriyoruz.


Murat Özer, sağlıklı beslenme konusunda daha büyük bir odağın var olduğunu, yeni meyve ve sebzeleri keşfetmek için kapıları açtığını, eşsiz bir lezzet profili oluşturan ürünlerimizin daha geniş bir pazar yelpazesine ulaşma kapasitesi ve daha yüksek verimli üretim için, üreticiyi teşvik etmek amacıyla, ihraç edilen taze ürünlerin hacmini artırmayı, ilk planda hedeflediklerini söylüyor.


Fuar yeniliklerini sorduğumuzda Murat Özer, “Fuarın yeni eklerinden biri de yeni alanların ya da tematik merkezlerin yanı sıra daha katılımcı alanlarda organik etiket altında yaş sebze meyve ürünlerinin yer alması, teknolojik yeniliklerle birlikte daha fazla, daha iyi ve daha uygun bir şekilde üretmeye yardımcı olan, yenilikler üzerinde sektörün paydaş katılımcıları bir araya getirmek istedik.



Bay Fuar Özer, programdaki etkinlikler olarak “Gelecekteki beklentileri, yetiştiriciler, tüccarlar, teknisyenler, lojistik uzmanlar, perakendeciler ve servis, dairesel ekonomiye çekiş gücü kazandırma hedeflerini göz önünde tutarak fuarda bir dizi bilgilendirme toplantıları düzenledik.”şekinde açıkladı.



Özer, Üreticilere taze ürünlerini alıcılara ihracat için hazır hale getirmeleri için fırsat sunması tatlılık veya boyut gibi parametreler, bunu yaparak, her ülkede farklı tüketici profillerinin ihtiyaçlarına uyum sağlamak. İnovasyonun üçüncü çizgisi, tüketiciye ürünün izlenebilirliği ile ilgili her türlü veriyi sunarak bir menşe satmayı mümkün kılan formatların ve ambalajın geliştirilmesi,Tedarikçiler aynı zamanda hem taze yetiştiricilere hem de taze ürün alıcılarına en yeni teknoloji çözümleri ve yeniliklerinin yanı sıra taze ürün operasyonlarında daha iyi verimlilik için katma değerli işleme ve paketleme yöntemlerini sunma şansına sahip olabilmesi, suyun ve kaynakların verimli kullanılması gibi pek çok alanda konferanslar-paneller programladıklarını ifade etdi.




Bay Fuar, “Tüm meyve ve sebze sektörümüzde, dünya taleplerindeki bilgi yetersizliğimiz stratejik bir sorun, Düzenlediğimiz fuarda sürekli olarak yoğun bir değişim gerçekleştirmeye çalışıyoruz.

Halen tam potansiyelleri yetersiz kalan, Türkiye fuarcılığına bölgedeki ekonomik kalkınma için kaçırılmış fırsatlarlara rağmen yeni fırsatların ortaya çıkmasına fayda sağlıyacak.”dedi
Meyve ve sebze markalarına ihtiyac ve dünya pazarında hangi şartlara uygunluğu hakkında sorumuza, Bay Fuar, “Ticari marka meyve ve sebzeler sadece pazarlama amaçlı değil, standartları ve üretici haklarını korur. Bitki sağlığı sertifikaları ön planda gereklilik. Dünya  gıda güvenliği konusunda çok talepkar, bu nedenle taze tarım ürünleri ile uğraşmak çeşitli yasal ve diğer alıcı şartlarına tabidir. Ancak, ek veya niş pazar kalite standartlarını uygulayarak firmanızı ayırt etme fırsatları da vardır. Standartların yanı sıra organik meyve ve sebzeler gibi niş pazarlara uygulanan spesifik gerekliliklere sunma, ürünün hangi yasal ve yasal olmayan gereksinimleri karşılaması, alıcılar genellikle hangi ek şartlara sahipliliği, niş pazarları için gereksinimleri, besin Güvenliği, ürün kalitesi, sosyal, çevresel ve iş uyumu. sınırlı böcek ilacı kullanımı, taşıma veya tutma aşamalarının çeşitli aşamalarında mevcut olabilecek gıdaya kasıtlı olarak ilave edilmemiş, ancak üretim, paketleme,sırasında bulaşanlar kirletici maddelerden kaçınma gibi çok konuda aydınlanması gerekiyor. En önemlisi zamanında teslimat, proaktif iletişim ve anlaşmalara bağlılıktır.İhraç edilen meyve ve sebzeler, bitki sağlığı ile ilgili ülke mevzuatına uymak zorunlulukları panellerden konferanslardan edinebilmektedirler.”şekinde cevap aldık.
Murat Özer’in kurumsal liderliği ile iş performansı arasındaki olumlu bağı gelişimle çalışma arkadaşlarına iş geliştirme ve planlamadaki en üst düzeydeki önemli deneyimleriyle birleştiğinde, alanındaki derin anlayışıyla müşteri memnuniyetli portföyü gitdikce çoğalıyor.


Ekip arkadaşlarından Koordinatör ve Satış pazarlama uzmanı Alina Kaptanoğlu’da fuar hakkında sorumuza  “Hedefimiz yeni pazarlar açtırmak ve ihracatları artırmak. Projeye yabancı yurtdışı gelen alım heyetlerin katkısı oldu. 26. ülke’den 500’ten fazla alım heyeti fuara katıldı. Azerbaycan Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlğına Bağlı Gıda Mahsüllerinin Tedarik ve Temini sağlıyan Sehmdar Cemiyyetinin Başkanı Abulfat Gojayev başta olmak üzere; İngiltere, Almanya, İtalya, Yunanistan, Bulgaristan, Gurcistan,Letonya, Ukrayna, Moldova, Rusya, Özbekistan, Kazakistan, Romanya, Makedonya, Arnavutluk,  Irak, Lübnan, Ürdün, Suudi Arabistan, Katar, Yemen, Libya ve Cezayir'den alım heyetleri ve katılımcılar oldu.


Uluslar arası Sağlık Derneği Başkanı, Diplomatik Koordinatör Dr.Fulya Sağlık, Bosna Hersek büyükelçisi Bakir Sadovic ve eşi, Brezilya büyükelçisi H.E Eduardo Gradione ve eşi, Mogolistan büyükelçisi  Bold Ravdan ve eşi, Letonya büyükelçisi Peteris Elferts ve eşi, Hindistan Müsteşarı Vanaja Thekkat, Makedonya büyükelçisi Mucunska Fuara sıcak ilgi göstererek, etkinliklerine katıldılar.


Türkiye’nin ve dünyanın gözde turizm şehri olan Antalya’nın tarım sektöründede lider durumda olduğunu belirtmek gerektiğine inandığımız için bunu ilk interfresh fuarı olarak 26 ülkeden yabancı ziyaretcileri ile bazı ülkelerin büyükelçi düzeyinde misafirlerimizin katılımıyla gerçekleştirmiş olduk. Amacın dünyada tarımın önemini ve Türkiye’nin Antalya olarak yaş meyve ve sebzede öncü olduğunu. Dünya pazarında yeri olması gerektiğine, ihracata ve üreticiye  çok ciddi katkı sağlayacağına inanıyoruz. Gelecek yıl 16-19 Ekim 2019 tarihlerinde ikinci fuara şimdiden katılım isteklerini aldık..”şeklinde cevaplandırdı.


yilmazparlar@yahoo.com


10 Ekim 2018 Çarşamba

Türkiye-Vietnam İş ve Yatırım Forumu-Yılmaz Parlar

Marifet düşmemek değil… Marifet düştüğünde kalkabilmekdir.

Türkiye-Vietnam İş ve Yatırım Forumunda konuşan, DEİK Başkanı Nail Olpak, Anka kuşu gibi küllerinden doğan Vietnam’a övgülü sözü aslında herkesi ilgilendiren bir sözdü.



8 Ekim 2018 pazartesi günü Wyndham Grand Hotelde Türkiye-Vietnam İş ve Yatırım Forumu düzenlendi.


DEİK Başkanı Nail Olpak, DEİK/Türkiye-Vietnam İş Konseyi Başkanı Ali Tezölmez, Vietnam Ulusal Meclis Başkanı Nguyen Thi Kim Ngan, T.C. Ticaret Bakanı Yardımcısı Teyide Muhtaç.açılış konuşmaları yaptı.



Vietnam Ulusal Meclisi Başkanı Nguyen Thi Kim Ngan "Vietnam-Türkiye iş hacmi 2017 sonu itibarıyla 2 milyar doları aşmış durumda. Türk yatırımları 708 milyon dolarlık yatırımla Vietnam'a yatırım yapan ülkeler arasında 26. sırada yer alıyor" bilgileriyle daha üst sıraya çıkarmak niyetinde olduklarını söyledi.

Türkiye Yatırım Ofisi Dr. Bilal İlhan, Ekonomik Araştırma Koordinatörü Türkiye’de Yatırım Ortamını anlatdı.


Vietnam Yatırım Filmi gösterimden sonar Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Cao Quoc Hung, Vietnam’da Ticaret ve Yatırım Ortamını sundu.

DEİK/ Türkiye-Vietnam İş Konseyi Başkanı Ali Tezölmez, Vietnam’da İş İmkanları ve Türk Endüstri Parkı sunum gerçekleştirdi.


DEİK Başkanı Nail Olpak, Vietnam Ulusal Meclis Başkanı Nguyen Thi Kim Ngan, Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakanı Yardımcısı Dang Hoang An, Vietnam Ulusal Meclisi Uluslararası İlişkiler Komitesi Başkanı Nguyen Vab Giau, DEİK/Türkiye-Vietnam İş Konseyi Başkanı Ali Tezölmez’in katılımları ile VPMilk ve Egerest Enerji Danışmalık, Mühendislik Hizmetleri AŞ ve Military Bank Security ile Global Investment Holding arasında iş birliği anlaşması imzalandı.



DEİK-Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu Başkanı Nail Olpak, Türk iş çevrelerinin, Vietnam’daki 700 milyon dolar seviyesindeki, yatırımlarını artırma fırsatını iyi değerlendireceklerine inandığını söyledi.

Olpak, "Türkiye ve Vietnam ekonomilerinin, birlikte çalışarak ve iş birliği yaparak büyümeye ve yeni nesiller için istihdam alanları oluşturmaya devam edeceğine inanıyorum. Her iki ülkenin ekonomik altyapısı, yetişmiş insan kaynağı, sahip oldukları iç pazar ve ihracat imkanları, büyüyen ve çeşitlenen üretim sektörleri buna müsait." dedi.

Vietnam Ulusal Meclisi Başkanı Nguyen Thi Kim Ngan AB-Vietnam Serbest Ticaret Anlaşması’nın yürürlüğe gireceğini bildirdi. Meclisi Başkanı Nguyen Thi Kim Ngan "GSYH’mizi 2020 yılına kadar 320-350 milyar dolar arasında tutmayı hedefliyoruz. Sürdürülebilir ve istikrarlı kalkınmayı ön planda tutmayı planlıyoruz. 2018 yılı itibarıyla Vietnam’a yapılan yabancı yatırım 333 milyar dolara ulaşmış durumda. Bunun 180 milyar dolardan fazlası sanayi, gayrimenkul ve turizm gibi doğrudan ekonomiye yatırılmış durumda. Vietnam-Türkiye iş hacmi 2017 sonu itibarıyla 2 milyar doları aşmış durumda. Türk yatırımları 708 milyon dolarlık yatırımla Vietnam’a yatırım yapan ülkeler arasında 26. sırada yer alıyor. Bunu artırmak mümkün” Açıklamalarında bulundu.



Vietnam Sanayi ve Ticaret Bakan Yardımcısı Dang Hoang An "Vietnam ve Türkiye arasında ticaret hacmi, 2008-2017 yıllarında 400 milyon dolardan 2 milyar dolara çıktı. Vietnam’ın Türkiye’ye cep telefonları, deri ayakkabılar ve tekstil ürünleri ihraç ettiğini görüyoruz. Türkiye de Vietnam’a daha çok kimya ürünleri ihraç ediyor. İki ülke arasındaki yatırımlar da iyi gidiyor ama potansiyelimiz daha yüksek." Bilgileri paylaştı.

Forum iki ülke iş adamlarını B2B şeklinde workshopla sona erdi.



yilmazparlar@yahoo.com

2 Eylül 2018 Pazar

DÖVİZDEKİ ARTIŞLA KARTELLEŞME ve TEKELLEŞME -YILMAZ PARLAR



DÖVİZDEKİ ARTIŞLA KARTELLEŞME ve TEKELLEŞME


Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Derneği ile

Türk Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası ortak görüş bildirdiler.

Dövizdeki artış mal ve hizmet piyasalarında “kartelleşme” ve “tekelleşmenin” hayat pahallığına ve tüketicilerin mağduriyetine etkileri;


Dünya'da ilk Rekabet Kanu' nu ( Anti - Trust ) 1989 da Kanada' da bir yıl sonra da 1890 da ABD de çıkartılmıştır. Petrol Tröst ( Monopol-Tekel ) ve kartellerinin aralarında anlaşarak sadece Enerji sektörü değil, demiryolu işletmeciliği, posta taşımacılığı, demir-çelik endüstrisi ve toptan gıda piyasası gibi doğrudan Bireysel Tüketici olan Amerikan vatandaşlarının günlük hayatlarını etkileyen hayati sektörlerde: 1) Üretim Miktarı, 2) Toptan ve Perakende Satış Fiyatı, 3) Hammadde ve Aramal Tedarik Zinciri, 4) Satış ve Pazarlama-Dağıtım Zincirleri'ni kontrol ederek, Yeni üreticilerin Piyasa' ya girişlerini önlemek, küçük Üreticileri Piyasa Dışına Çıkartmak suretiyle, hem Kalitenin Artmasını Engellemek, hem de Serbest Rekabet Ve Serbest Ticareti Engelleyerek kendi ürettikleri ve/veya kontrolleri altında tuttukları Mal ve Hizmetlerin Fiyatlarını çok yüksek belirleyerek Tüketicileri Kazıkladıkları için, Abd Rekabet Kanunu' nu çıkartarak Bu Kartel Ve Tekelleri dağıtmıştır. Böylece hem ABD Girişimcileri ve Tüketicileri mağduriyetten kurtularak eskisinden daha Yüksek Kaliteli Mal ve Hizmetleri çok daha Ucuza Üretmeye ve Satın almaya başlamalarıyla Amerikan halkının Refah’ I artmış, hem de ABD’ nin  Rekabet Gücü Artarak Dünyanın en büyük Ekonomisi haline gelerek Dünya Lideri olmuştur. ABD’nin 150 yıl önce yaptığı ekonomideki bu devrimsel karar, aynı şekilde 2. Dünya Savaşından sonra Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkelerde de uygulanmıştır.


Konuyla alakalı açıklama yapan TÜRDER ve Türk Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı aynı zamanda Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker bu konuda aşağıdaki açıklamayı yapmıştır;

 “Mal ve hizmet piyasalarının serbest rekabete açık hale gelmesi ve mal ve hizmetlerin fiyat istikrarının düzene kavuşması için, Rekabet Kurulu’nun biran önce Rekabetin ve Tüketicinin Korunması ile Kanunları uygulamaya gerekli idari para cezalarını kesmeye başlaması gerekir.


Özellikle dövizdeki artışın piyasaları olumsuz etkilediği ve fiyat istikrarsızlığının yoğun yaşandığı böyle bir ortamda tüketici haklarının ve rekabetin korunması çok önemlidir.


Zaten Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’da bu konunun altını önemle çizmiştir. Özellikle, "Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde" değişiklik yapılarak, “girdi maliyeti ile döviz kuru artışı gibi fiyat değişimlerinden etkilenmemesine rağmen, etkileniyormuş gibi fiyat artışı yapan, tüketiciye sunulan ürünlerin fiyat dengesini bozan uygulamaları aldatıcı ticari uygulamalar kapsamına” dahil edilmesi çok önemlidir.


Yeni yönetmelikle, Reklam Kurulu'nca da denetimler yapılacaktır. Bu yeni dönemde Ticaret Bakanlığı politikalarıyla uyumlu şekilde Rekabet Kurumu, Tüketicinin Korunması, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Kurumu ile Ürün Güvenliği mevzuatlarıyla daha aktif olacaktır. Böylece hem Müteşebbisler yani Girişimciler hem de Bireysel Tüketicilerin istismar edilmeleri önlenecek ve Türk Halkının “Refahı” artacak hem de Türk Ekonomisi çok daha Rekabetçi hale gelerek Döviz kurlarının düşmesine ve Türk Ekonomisinin Büyümesine vesile olacaktır.

yilmazparlar@yahoo.com

28 Temmuz 2018 Cumartesi

Kastamonu Tosya’da İşsizlik Sıfır-Yılmaz Parlar


Kastamonu Tosya’da İşsizlik Sıfır

2018 Kastamonu Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında uluslararası yabancı basın mensupları, 16-19 Temmuz günleri Kastamonu'nun tarihi ve kültürel mekanlarını ziyaret etmek için geldikleri Kastamonu'da Tosya ilçesini de gezdiler. 

Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin ve Tosya Belediye Başkanı Kazım Şahin makamlarında Yabancı basın mensuplarına Tosya ilçesinin tarih ve kültür zenginliği hakkında bilgi sundular. İlçede işsizliğin“0” sıfır olduğunu söylediler. 

Tarihi dört bin geçmişe dayanan Tosya tarihi süreç içerisinde Kuzey batı Anadolu’da ekonomi merkezi olan önemli bir ilçemiz. Bugünde yine ekonomi değerini korumaktadır.

Tarım hayvancılık, sanayi, ekoturizm, ilçenin başlıca işgal etdiği sektörler. 
Tosya Belediye Başkanı Kazım Şahin, Beş organize sanayini bulunduğunu, Türkiye’nin kapı üretiminin yüzde 30'unu ilçenin karşıladığını,15 bin kapı üretimin yapıldığını, Tekstil alanında kıl tela üretiminde yüzde 80 oranında Türkiye ihtiyacını karşılıdağını aktardı.
Başkanı Kazım Şahin, İlçede pirinç festivali düzenlendiğini, Tosya Sarıkılçık pirincinin dünyaca ünlü marka olduğunu söyledi..

Basın Yayın Dairesi Başkanı Habib Kaya gezi amacı hakkında bilgi verdi.
Tosya Belediye Başkanı Kazım Şahin, Orman içinde Sekiler köyü Yeşil gölet piknik alanda basın mensuplarına yemek verdi.

Jeneratör, hertürlü davet için malzemeleri gölet piknik alana taşıyan Tosya Belediyesince hazırlanan mangal keyfi yabancı ziyaretcileri çok memnun etdi. Orkestranın müziğiyle geleneksel oyunlarımızı oynadılar. Tabiat harikası Doğal kültürel mirasımız bölgeye hayran kaldılar.

Tosya öncesi Daday ilçede At Eğitim merkezine gidildi. At Eğitim merkezi Nihal Gül yine Atla gelişim uzmanlarından duayen isim İlginay Gobut Göksel ile proje geliştirdiklerini bölgeye turizm için mükemmel ivme kazandıracaklarını söyledi.
Basın mensuplarından arzu edenler ata binerek kırsal turizm nimetlerinin keyfini çıkardılar.

yilmazparlar@yahoo.com

11 Temmuz 2018 Çarşamba

Türkye İtiibar Endeksi Ödülleri 2018-Yılmaz parlar

En İtibarlı Markalar Ödüllendirildi

Türkye İtiibar Endeksi Ödülleri 10 Temmuz 2018 Salı günü Yıldız Teknik Üniversitesi Balmumcu Kampüsü Oditoryum Salonunda gerçekleştirildi. Türkiye’nin En İtibarlı Markası Ödülü’ne Koç Holding, En İtibarlı Bursa Markası Ödülü’ne ise Özdilek layık görüldü. Türkiye’nin En İtibarlı Üç Markası; Koç Holding, Arçelik, Ülker 


Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün ödülünü Sayman, Mali İşler ve Finans, İcra Kurulu Başkan Yardımcısı, Berk Hacıgüzeller ve  ikinci Başkan Ahmet Nur Çebi, Ağaoğlu’nun ödülünü ise Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Aağaoğlu, İtibar Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Acar’ın elinden aldı


Dr. Ali Hakan Büyüklü başkanlığında Dr. Ömer Bilen ve Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü öğretim üyelerince ve İtibar Group bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye İtibar Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Acar tarafından Türkiye ve Bursa’nın en itibarlı kurum ve markaları ödüllerini aldı.

Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü’nün akademik denetiminde ve raportörlüğünde Türkiye İtibar Endeksi tarafından 7’ncisi gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi Araştırmasına göre; holdingler, enerji, beyaz eşya, GSM, inşaat, otomobil, hazır giyim, gıda, ilaç, ulaşım, bankacılık, elektronik eşya, turizm, sigorta, eğitim, makine, mobilya, perakende, spor, alkolsüz içecek ve akaryakıt sektörlerinin en itibarlıları ödüllerini aldılar.

Törende ödüllendirilen kurum ve markalar; Koç Holding, Türk Hava Yolları, Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Turkcell, Tofaş, Kiğılı, İpekyol, LCW, Eczacıbaşı, Opet, Migros, Bahçeşehir Üniversitesi, Arçelik, Allianz Sigorta, Teknosa, Ağaoğlu, Koçtaş... 
Törende ayrıca bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi için ödüllendirilen kurumlar i, Tofaş, Özdilek, Sönmez Holding, Zorlu Enerjı, Arçelik, Yurtiçi Kargo, Sütaş, Eczacıbaşı, Kamil Koç, Garanti Bankası, ETS Tur, Anadolu Sigorta, Sınav Koleji, Uludağ Üniversitesi, Durmazlar Makine, İnegöl, Onur Marketleri, Uludağ Gazozları, Yeşim Tekstil, Köfteci Yusuf, Korupark, Nilüfer Belediyesi, ve BTSO...

İtibar Akademisi Yönetim Kurul Başkanı Ertan Acar törende yaptığı konuşmada, “Ülkemizde ekonomimizin lokomotif sektörleri ekseninde itibarı oluşturan etkenleri belirlemek, sektörlerin itibarlarını kıyaslamak, şirketlerin sektörlerinde ve Türkiye genelindeki diğer şirketlere göre nasıl konumlandırıldıklarını ölçümlemek, kurumsal itibar yönetimi alanında bir referans kaynağı oluşturmak amacıyla yola çıkan Türkiye İtibar Endeksi, aynı zamanda ülkemizde sektörlerin gelişimlerini takip edebilmek, yıllar boyunca itibar ve algı konularında kat ettikleri yolları ölçümleyebilmek amacı ile yapılmaktadır. TİE araştırmasının sonuçları, 10 Temmuz’da kamuoyuna duyuruldu. Ön değerlendirme yapacak olursak; 2018 araştırması, farklı ve süpriz sonuçlarla geliyor” dedi.
YTÜ Rektör Yardımcısı Göksel Ağargün, Türkiye'de 5 bin kişiyle görüşülerek Türkiye'nin en itibarlı kurum ve markalarının belirlendiğini belirterek, bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi’nin birincilerinin de törende ödüllerini alacağını kaydetti.
YTÜ Teknopark Genel Müdür Yardımcısı Serdar İbrahimcioğlu ise dünyada ulusal ve uluslararası ticarette "rekabet" kelimesinin yerini "rekaber" kelimesinin aldığını ifade ederek, "rekaber" kelimesinin iş birliklerinin daha çok önemsenmesi gerektiğini gösterdiğini dile getirdi.
İbrahimcioğlu, büyük markaların büyük iş birliklerinden oluştuğunu aktararak, üniversite-sanayi iş birliğinin önemini anlattı.

YTÜ İstatistik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü de istatistik bilimine önem veren yöneticilere çok ihtiyaç olduğuna işaret ederek, geleceğin veri bilimi üzerine şekilleneceğini ve istatistiğin de bunu yücelteceğini söyledi.
Sektörlerine göre Türkiye'nin En İtibarlı Markaları;
Akaryakıt Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Opet, Alkolsüz İçecek Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Coca Cola, Bankacılık Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Türkiye İş Bankası, Beyaz Eşya Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Arçelik, Eğitim Sektöründe Üniversiteler Kategorisinde: Bahçeşehir Üniversitesi, Özel Okullar Kategorisinde: Doğa Okulları, Elektronik Eşya Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Samsung, Enerji Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: EnerjiSa, Gıda Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Ülker, GSM Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Turkcell, Hazır Giyim Sektöründe, Perakende Kategorisinde; LC Waikiki, Erkek Giyim Kategorisinde: Kiğılı, Kadın Giyim Kategorisinde: İpekyol, Jean ve Spor Giyim Kategorisinde; Mavi

Holdinglerde Türkiye’nin En İtibarlı Markası; Koç Holding, İlaç Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası; Eczacıbaşı, İnşaat Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası; Ağaoğlu, Makine Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Makina ve Kimya Endüstrisi, Mobilya Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası; İstikbal, Otomobil Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Volkswagen, Perakende Sektöründe Gıda Marketler Kategorisinde; Migros, Teknoloji Marketler Kategorisinde; Teknosa, Beyaz Eşya ve Ev Aletleri Kategorisinde; Koçtaş, Spor kategorisinde Türkiye’nin En itibarlı Markası:Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Sigorta Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Allianz Sigorta, Turizm Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası:, Otel Kategorisinde: Sheraton, Tur Operatörü Kategorisinde: Etstur, Ulaşım Sektöründe Hava Ulaşım Kategorisinde: Türk Hava Yolları, Kara Ulaşım Kategorisinde: Kamil Koç

yilmazparlar@yahoo.com

23 Haziran 2018 Cumartesi

Dovizdeki dalgalanma saglik sektorunu nasıl etkileyecek-Yılmaz parlar


Dövizdeki dalgalanma ve “KDV İstisnası” sağlık sektörünü nasıl etkileyecek?


Hem Türkiye’de hem de küresel pazarda en öncelikli sektörlerden biri olan sağlık sektöründe art arda önemli gelişmeler yaşanıyor. Ekonominin bütün çarklarına etkisi olan dövizdeki dalgalanmadan negatif yönde etkilenen sağlık sektörünün 1 Haziran’da gerçekleşen KDV Kanunu’ndaki değişiklikten ise, olumu yönde etkilenmesi bekleniyor.


Döviz kurunda yaşanan dalgalanmanın sağlık sektörünü yakından ilgilendiğini belirten, Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Erdem, “Sağlık harcamaları ağırlıklı olarak döviz üzerine olduğundan, kurdaki artış doğrudan hastane masraflarına yansıyor. Bundan dolayı hastaneler fiyatlarında zam üzerine düşünüyorlar. Sektörde kullanılan tıbbi malzemelerin genellikle ithal oluşu ve Türkiye’de üretilen malzemelerin de ham maddelerinin ithal olması, dövizdeki artışlar ile malzeme fiyatlarını kaçınılmaz olarak artıyor” dedi.
Erdem, “Hastanelerin malzemeler için satın alımlarının yaklaşık yarısını dövizle yaptıklarını düşünürsek, artışın hasta veya ödeyicileri etkilemesi de kaçınılmaz.  Aynı zamanda malzemenin ithal edilmesinde de yaşanılan sıkıntılar, malzeme firmalarının nakit akışlarını olumsuz yönde etkiliyor. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; Sadece yılbaşından bu yana döviz kurundaki yaklaşık yüzde 20’lik artış, malzeme fiyatının da aynı oranda artmasına neden olur. Ortalama 5.000 TL satış fiyatı olan bir ameliyatta 500 TL’lik malzeme kullanılırsa, sadece 5 ayda yaşanan artış, ameliyat fiyatının da yüzde 2 oranın da artmasına sebep olur” diye konuştu.
Her ne kadar dövizdeki dalgalanmalar sağlık sektörünü olumsuz yönde etkilese de, sektörün kendi içindeki dinamizmini koruması ve iyileştirmesine yönelik gelişmelerin de olduğunu belirten SASDER Genel Sekreteri Uygar Üstün,  “3065 sayılı KDV kanununun 13. maddesine I bendi eklendi ve Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek ve tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri KDV’den istisna edildi. KDV istisnasının sağlanması, ülkemizde gelişmekte olan sağlık turizmi olgusunun canlandırılması ve sağlık sektörünün reel döviz girdisinin yüksek olduğu bir sektör haline dönüştürülmesi adına atılan önemli bir adım” dedi.

Üstün, “Bu önemli gelişme ile birlikte, sağlık hizmetlerini uluslararası arenada güçlü rakiplerine karşı tutundurmaya çalışan Türk kamu ve özel hastaneleri rekabet anlamında bir nebze daha güçlenmiş oldu. Hastanelerimiz, Yüzde 8 KDV oranı ile öncesinde satmakta oldukları sağlık hizmetlerinde, yüzde 8 oranında indirim uygulama avantajına sahip olacakları için, uluslararası piyasada daha makul ücretlere hizmet sunabilecekler. Böylelikle, sağlık turizminde fiyat avantajından dolayı tercih edilen Hindistan, Tayland ve Singapur gibi ülkelerle de rekabet etme fırsatı da doğdu.” diye konuştu.

yilmazparlar@yahoo.com