2 Eylül 2018 Pazar

DÖVİZDEKİ ARTIŞLA KARTELLEŞME ve TEKELLEŞME -YILMAZ PARLAR



DÖVİZDEKİ ARTIŞLA KARTELLEŞME ve TEKELLEŞME


Tüketicinin ve Rekabetin Korunması Derneği ile

Türk Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası ortak görüş bildirdiler.

Dövizdeki artış mal ve hizmet piyasalarında “kartelleşme” ve “tekelleşmenin” hayat pahallığına ve tüketicilerin mağduriyetine etkileri;


Dünya'da ilk Rekabet Kanu' nu ( Anti - Trust ) 1989 da Kanada' da bir yıl sonra da 1890 da ABD de çıkartılmıştır. Petrol Tröst ( Monopol-Tekel ) ve kartellerinin aralarında anlaşarak sadece Enerji sektörü değil, demiryolu işletmeciliği, posta taşımacılığı, demir-çelik endüstrisi ve toptan gıda piyasası gibi doğrudan Bireysel Tüketici olan Amerikan vatandaşlarının günlük hayatlarını etkileyen hayati sektörlerde: 1) Üretim Miktarı, 2) Toptan ve Perakende Satış Fiyatı, 3) Hammadde ve Aramal Tedarik Zinciri, 4) Satış ve Pazarlama-Dağıtım Zincirleri'ni kontrol ederek, Yeni üreticilerin Piyasa' ya girişlerini önlemek, küçük Üreticileri Piyasa Dışına Çıkartmak suretiyle, hem Kalitenin Artmasını Engellemek, hem de Serbest Rekabet Ve Serbest Ticareti Engelleyerek kendi ürettikleri ve/veya kontrolleri altında tuttukları Mal ve Hizmetlerin Fiyatlarını çok yüksek belirleyerek Tüketicileri Kazıkladıkları için, Abd Rekabet Kanunu' nu çıkartarak Bu Kartel Ve Tekelleri dağıtmıştır. Böylece hem ABD Girişimcileri ve Tüketicileri mağduriyetten kurtularak eskisinden daha Yüksek Kaliteli Mal ve Hizmetleri çok daha Ucuza Üretmeye ve Satın almaya başlamalarıyla Amerikan halkının Refah’ I artmış, hem de ABD’ nin  Rekabet Gücü Artarak Dünyanın en büyük Ekonomisi haline gelerek Dünya Lideri olmuştur. ABD’nin 150 yıl önce yaptığı ekonomideki bu devrimsel karar, aynı şekilde 2. Dünya Savaşından sonra Avrupa Birliği ve diğer gelişmiş ülkelerde de uygulanmıştır.


Konuyla alakalı açıklama yapan TÜRDER ve Türk Kuzey Kıbrıs Türk Ticaret Odası Başkanı aynı zamanda Kıbrıs Amerikan Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Uğur Özgöker bu konuda aşağıdaki açıklamayı yapmıştır;

 “Mal ve hizmet piyasalarının serbest rekabete açık hale gelmesi ve mal ve hizmetlerin fiyat istikrarının düzene kavuşması için, Rekabet Kurulu’nun biran önce Rekabetin ve Tüketicinin Korunması ile Kanunları uygulamaya gerekli idari para cezalarını kesmeye başlaması gerekir.


Özellikle dövizdeki artışın piyasaları olumsuz etkilediği ve fiyat istikrarsızlığının yoğun yaşandığı böyle bir ortamda tüketici haklarının ve rekabetin korunması çok önemlidir.


Zaten Ticaret Bakanımız Sayın Ruhsar Pekcan’da bu konunun altını önemle çizmiştir. Özellikle, "Ticari Reklam ve Haksız Ticari Uygulamalar Yönetmeliğinde" değişiklik yapılarak, “girdi maliyeti ile döviz kuru artışı gibi fiyat değişimlerinden etkilenmemesine rağmen, etkileniyormuş gibi fiyat artışı yapan, tüketiciye sunulan ürünlerin fiyat dengesini bozan uygulamaları aldatıcı ticari uygulamalar kapsamına” dahil edilmesi çok önemlidir.


Yeni yönetmelikle, Reklam Kurulu'nca da denetimler yapılacaktır. Bu yeni dönemde Ticaret Bakanlığı politikalarıyla uyumlu şekilde Rekabet Kurumu, Tüketicinin Korunması, Piyasa Gözetimi ve Denetimi Kurumu ile Ürün Güvenliği mevzuatlarıyla daha aktif olacaktır. Böylece hem Müteşebbisler yani Girişimciler hem de Bireysel Tüketicilerin istismar edilmeleri önlenecek ve Türk Halkının “Refahı” artacak hem de Türk Ekonomisi çok daha Rekabetçi hale gelerek Döviz kurlarının düşmesine ve Türk Ekonomisinin Büyümesine vesile olacaktır.

yilmazparlar@yahoo.com

28 Temmuz 2018 Cumartesi

Kastamonu Tosya’da İşsizlik Sıfır-Yılmaz Parlar


Kastamonu Tosya’da İşsizlik Sıfır

2018 Kastamonu Türk Dünyası Kültür Başkenti etkinlikleri kapsamında uluslararası yabancı basın mensupları, 16-19 Temmuz günleri Kastamonu'nun tarihi ve kültürel mekanlarını ziyaret etmek için geldikleri Kastamonu'da Tosya ilçesini de gezdiler. 

Tosya Kaymakamı Deniz Pişkin ve Tosya Belediye Başkanı Kazım Şahin makamlarında Yabancı basın mensuplarına Tosya ilçesinin tarih ve kültür zenginliği hakkında bilgi sundular. İlçede işsizliğin“0” sıfır olduğunu söylediler. 

Tarihi dört bin geçmişe dayanan Tosya tarihi süreç içerisinde Kuzey batı Anadolu’da ekonomi merkezi olan önemli bir ilçemiz. Bugünde yine ekonomi değerini korumaktadır.

Tarım hayvancılık, sanayi, ekoturizm, ilçenin başlıca işgal etdiği sektörler. 
Tosya Belediye Başkanı Kazım Şahin, Beş organize sanayini bulunduğunu, Türkiye’nin kapı üretiminin yüzde 30'unu ilçenin karşıladığını,15 bin kapı üretimin yapıldığını, Tekstil alanında kıl tela üretiminde yüzde 80 oranında Türkiye ihtiyacını karşılıdağını aktardı.
Başkanı Kazım Şahin, İlçede pirinç festivali düzenlendiğini, Tosya Sarıkılçık pirincinin dünyaca ünlü marka olduğunu söyledi..

Basın Yayın Dairesi Başkanı Habib Kaya gezi amacı hakkında bilgi verdi.
Tosya Belediye Başkanı Kazım Şahin, Orman içinde Sekiler köyü Yeşil gölet piknik alanda basın mensuplarına yemek verdi.

Jeneratör, hertürlü davet için malzemeleri gölet piknik alana taşıyan Tosya Belediyesince hazırlanan mangal keyfi yabancı ziyaretcileri çok memnun etdi. Orkestranın müziğiyle geleneksel oyunlarımızı oynadılar. Tabiat harikası Doğal kültürel mirasımız bölgeye hayran kaldılar.

Tosya öncesi Daday ilçede At Eğitim merkezine gidildi. At Eğitim merkezi Nihal Gül yine Atla gelişim uzmanlarından duayen isim İlginay Gobut Göksel ile proje geliştirdiklerini bölgeye turizm için mükemmel ivme kazandıracaklarını söyledi.
Basın mensuplarından arzu edenler ata binerek kırsal turizm nimetlerinin keyfini çıkardılar.

yilmazparlar@yahoo.com

11 Temmuz 2018 Çarşamba

Türkye İtiibar Endeksi Ödülleri 2018-Yılmaz parlar

En İtibarlı Markalar Ödüllendirildi

Türkye İtiibar Endeksi Ödülleri 10 Temmuz 2018 Salı günü Yıldız Teknik Üniversitesi Balmumcu Kampüsü Oditoryum Salonunda gerçekleştirildi. Türkiye’nin En İtibarlı Markası Ödülü’ne Koç Holding, En İtibarlı Bursa Markası Ödülü’ne ise Özdilek layık görüldü. Türkiye’nin En İtibarlı Üç Markası; Koç Holding, Arçelik, Ülker 


Beşiktaş Jimnastik Kulübü’nün ödülünü Sayman, Mali İşler ve Finans, İcra Kurulu Başkan Yardımcısı, Berk Hacıgüzeller ve  ikinci Başkan Ahmet Nur Çebi, Ağaoğlu’nun ödülünü ise Ağaoğlu Şirketler Grubu Yönetim Kurulu Başkanı Ali Aağaoğlu, İtibar Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Acar’ın elinden aldı


Dr. Ali Hakan Büyüklü başkanlığında Dr. Ömer Bilen ve Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü öğretim üyelerince ve İtibar Group bünyesinde faaliyet gösteren Türkiye İtibar Akademisi Yönetim Kurulu Başkanı Ertan Acar tarafından Türkiye ve Bursa’nın en itibarlı kurum ve markaları ödüllerini aldı.

Yıldız Teknik Üniversitesi İstatistik Bölümü’nün akademik denetiminde ve raportörlüğünde Türkiye İtibar Endeksi tarafından 7’ncisi gerçekleştirilen Türkiye İtibar Endeksi Araştırmasına göre; holdingler, enerji, beyaz eşya, GSM, inşaat, otomobil, hazır giyim, gıda, ilaç, ulaşım, bankacılık, elektronik eşya, turizm, sigorta, eğitim, makine, mobilya, perakende, spor, alkolsüz içecek ve akaryakıt sektörlerinin en itibarlıları ödüllerini aldılar.

Törende ödüllendirilen kurum ve markalar; Koç Holding, Türk Hava Yolları, Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Turkcell, Tofaş, Kiğılı, İpekyol, LCW, Eczacıbaşı, Opet, Migros, Bahçeşehir Üniversitesi, Arçelik, Allianz Sigorta, Teknosa, Ağaoğlu, Koçtaş... 
Törende ayrıca bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi için ödüllendirilen kurumlar i, Tofaş, Özdilek, Sönmez Holding, Zorlu Enerjı, Arçelik, Yurtiçi Kargo, Sütaş, Eczacıbaşı, Kamil Koç, Garanti Bankası, ETS Tur, Anadolu Sigorta, Sınav Koleji, Uludağ Üniversitesi, Durmazlar Makine, İnegöl, Onur Marketleri, Uludağ Gazozları, Yeşim Tekstil, Köfteci Yusuf, Korupark, Nilüfer Belediyesi, ve BTSO...

İtibar Akademisi Yönetim Kurul Başkanı Ertan Acar törende yaptığı konuşmada, “Ülkemizde ekonomimizin lokomotif sektörleri ekseninde itibarı oluşturan etkenleri belirlemek, sektörlerin itibarlarını kıyaslamak, şirketlerin sektörlerinde ve Türkiye genelindeki diğer şirketlere göre nasıl konumlandırıldıklarını ölçümlemek, kurumsal itibar yönetimi alanında bir referans kaynağı oluşturmak amacıyla yola çıkan Türkiye İtibar Endeksi, aynı zamanda ülkemizde sektörlerin gelişimlerini takip edebilmek, yıllar boyunca itibar ve algı konularında kat ettikleri yolları ölçümleyebilmek amacı ile yapılmaktadır. TİE araştırmasının sonuçları, 10 Temmuz’da kamuoyuna duyuruldu. Ön değerlendirme yapacak olursak; 2018 araştırması, farklı ve süpriz sonuçlarla geliyor” dedi.
YTÜ Rektör Yardımcısı Göksel Ağargün, Türkiye'de 5 bin kişiyle görüşülerek Türkiye'nin en itibarlı kurum ve markalarının belirlendiğini belirterek, bu yıl ilk kez gerçekleştirilen Bursa İtibar Endeksi’nin birincilerinin de törende ödüllerini alacağını kaydetti.
YTÜ Teknopark Genel Müdür Yardımcısı Serdar İbrahimcioğlu ise dünyada ulusal ve uluslararası ticarette "rekabet" kelimesinin yerini "rekaber" kelimesinin aldığını ifade ederek, "rekaber" kelimesinin iş birliklerinin daha çok önemsenmesi gerektiğini gösterdiğini dile getirdi.
İbrahimcioğlu, büyük markaların büyük iş birliklerinden oluştuğunu aktararak, üniversite-sanayi iş birliğinin önemini anlattı.

YTÜ İstatistik Bölüm Başkanı Prof. Dr. Ali Hakan Büyüklü de istatistik bilimine önem veren yöneticilere çok ihtiyaç olduğuna işaret ederek, geleceğin veri bilimi üzerine şekilleneceğini ve istatistiğin de bunu yücelteceğini söyledi.
Sektörlerine göre Türkiye'nin En İtibarlı Markaları;
Akaryakıt Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Opet, Alkolsüz İçecek Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Coca Cola, Bankacılık Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Türkiye İş Bankası, Beyaz Eşya Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Arçelik, Eğitim Sektöründe Üniversiteler Kategorisinde: Bahçeşehir Üniversitesi, Özel Okullar Kategorisinde: Doğa Okulları, Elektronik Eşya Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Samsung, Enerji Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: EnerjiSa, Gıda Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Ülker, GSM Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Turkcell, Hazır Giyim Sektöründe, Perakende Kategorisinde; LC Waikiki, Erkek Giyim Kategorisinde: Kiğılı, Kadın Giyim Kategorisinde: İpekyol, Jean ve Spor Giyim Kategorisinde; Mavi

Holdinglerde Türkiye’nin En İtibarlı Markası; Koç Holding, İlaç Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası; Eczacıbaşı, İnşaat Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası; Ağaoğlu, Makine Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Makina ve Kimya Endüstrisi, Mobilya Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası; İstikbal, Otomobil Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Volkswagen, Perakende Sektöründe Gıda Marketler Kategorisinde; Migros, Teknoloji Marketler Kategorisinde; Teknosa, Beyaz Eşya ve Ev Aletleri Kategorisinde; Koçtaş, Spor kategorisinde Türkiye’nin En itibarlı Markası:Beşiktaş Jimnastik Kulübü, Sigorta Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası: Allianz Sigorta, Turizm Sektöründe Türkiye’nin En İtibarlı Markası:, Otel Kategorisinde: Sheraton, Tur Operatörü Kategorisinde: Etstur, Ulaşım Sektöründe Hava Ulaşım Kategorisinde: Türk Hava Yolları, Kara Ulaşım Kategorisinde: Kamil Koç

yilmazparlar@yahoo.com

23 Haziran 2018 Cumartesi

Dovizdeki dalgalanma saglik sektorunu nasıl etkileyecek-Yılmaz parlar


Dövizdeki dalgalanma ve “KDV İstisnası” sağlık sektörünü nasıl etkileyecek?


Hem Türkiye’de hem de küresel pazarda en öncelikli sektörlerden biri olan sağlık sektöründe art arda önemli gelişmeler yaşanıyor. Ekonominin bütün çarklarına etkisi olan dövizdeki dalgalanmadan negatif yönde etkilenen sağlık sektörünün 1 Haziran’da gerçekleşen KDV Kanunu’ndaki değişiklikten ise, olumu yönde etkilenmesi bekleniyor.


Döviz kurunda yaşanan dalgalanmanın sağlık sektörünü yakından ilgilendiğini belirten, Sağlık ve Sigorta Yöneticileri Derneği (SASDER) Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Erdem, “Sağlık harcamaları ağırlıklı olarak döviz üzerine olduğundan, kurdaki artış doğrudan hastane masraflarına yansıyor. Bundan dolayı hastaneler fiyatlarında zam üzerine düşünüyorlar. Sektörde kullanılan tıbbi malzemelerin genellikle ithal oluşu ve Türkiye’de üretilen malzemelerin de ham maddelerinin ithal olması, dövizdeki artışlar ile malzeme fiyatlarını kaçınılmaz olarak artıyor” dedi.
Erdem, “Hastanelerin malzemeler için satın alımlarının yaklaşık yarısını dövizle yaptıklarını düşünürsek, artışın hasta veya ödeyicileri etkilemesi de kaçınılmaz.  Aynı zamanda malzemenin ithal edilmesinde de yaşanılan sıkıntılar, malzeme firmalarının nakit akışlarını olumsuz yönde etkiliyor. Bunu bir örnekle açıklamak gerekirse; Sadece yılbaşından bu yana döviz kurundaki yaklaşık yüzde 20’lik artış, malzeme fiyatının da aynı oranda artmasına neden olur. Ortalama 5.000 TL satış fiyatı olan bir ameliyatta 500 TL’lik malzeme kullanılırsa, sadece 5 ayda yaşanan artış, ameliyat fiyatının da yüzde 2 oranın da artmasına sebep olur” diye konuştu.
Her ne kadar dövizdeki dalgalanmalar sağlık sektörünü olumsuz yönde etkilese de, sektörün kendi içindeki dinamizmini koruması ve iyileştirmesine yönelik gelişmelerin de olduğunu belirten SASDER Genel Sekreteri Uygar Üstün,  “3065 sayılı KDV kanununun 13. maddesine I bendi eklendi ve Sağlık Bakanlığınca izin verilen gerçek ve tüzel kişiler tarafından, Türkiye’de yerleşmiş olmayan yabancı uyruklu gerçek kişilere münhasıran sağlık kurum ve kuruluşlarının bünyesinde verilen koruyucu hekimlik, teşhis, tedavi ve rehabilitasyon hizmetleri KDV’den istisna edildi. KDV istisnasının sağlanması, ülkemizde gelişmekte olan sağlık turizmi olgusunun canlandırılması ve sağlık sektörünün reel döviz girdisinin yüksek olduğu bir sektör haline dönüştürülmesi adına atılan önemli bir adım” dedi.

Üstün, “Bu önemli gelişme ile birlikte, sağlık hizmetlerini uluslararası arenada güçlü rakiplerine karşı tutundurmaya çalışan Türk kamu ve özel hastaneleri rekabet anlamında bir nebze daha güçlenmiş oldu. Hastanelerimiz, Yüzde 8 KDV oranı ile öncesinde satmakta oldukları sağlık hizmetlerinde, yüzde 8 oranında indirim uygulama avantajına sahip olacakları için, uluslararası piyasada daha makul ücretlere hizmet sunabilecekler. Böylelikle, sağlık turizminde fiyat avantajından dolayı tercih edilen Hindistan, Tayland ve Singapur gibi ülkelerle de rekabet etme fırsatı da doğdu.” diye konuştu.

yilmazparlar@yahoo.com

19 Haziran 2018 Salı

SKAL İstanbul Klübün Armada Hotel-Haziran 2018 Toplantı-Yılmaz parlar

Biz İstanbul’a Layıkmıyız?

SKAL İstanbul Klübün Armada Hotel ev sahipliğinde yaza merhaba gecesi toplantısında Otel Sahibi Kasım Zoto yaptığı turizm ve otelin oluşum kesitlerin yer aldığı konuşmasında “İstanbul Bize layıkda, Biz İstanbul’a Layıkmıyız?”dedi.


İstanbul kültür çalıştayında, Turizm Kültür Bakanımızca; Vedat Türkali’nin ‘Bekle Bizi İstanbul’ şiirindeki “Sen bize layıksın biz de sana” sözleriyle İstanbul’a layık olabilme dile getirilmişti. Kimliğini kaybeden, marka kent olmaya layık, ancak kötü şöhrete yol alan İstanbul…


Kasım Zoto’nun sözleri adeta yankılandı. Gerçekdende, tarihi eşsiz doğasıyla, zengin kültürel mirasın harmanlandığı birçok tarihi ve kültürel eserleri barındıran, doğu ile batı arasında önemli bir köprü durumunda olan, kimliğini kaybetmesine sebep olduğumuz İstanbul..


Günümüzde dünya nüfusunun yarısından fazlası kentlerde yaşamaktadır. World Tourism Organization tarafından bildirilen, Birleşmiş Milletlerlerce, kent nüfusunun % 60 üstünde büyüyeceği ve kentlerde yaşayan insan sayısının 5 milyar kişi den fazla olacağı tahminlerine bakıldığında, küresel hareketler ve sermaye, birçok kentin görünüşünü de değiştirdiği gibi İstanbul bu harekete hemen teslim olan kentler arasındadır. Turizm sektörünün gelişimini sağlayan, rekabet gücünü arttıran bir zamanların İstanbul’u turizm anlamında cazibesini kaybetmeye mahkum kentler arasındadır.


Kentlerin büyümesinde etkili olan önemli faktör planlama olmasına rağmen, İstanbul merkezi bir plan ile gelişme gösterebilmişmidir.?


Fransız, Alman, İspanyol, İngiliz sömürgeciler Amerika kıtasına yerleşmeden önce kent planı yaptıklarını iyi bilmekteyiz. Yine bir örnek  Roma, 1800 yıl önce 1 milyon nüfusun yaşadığı iyi planlanmış organize bir kent olma özelliğine sahip olmuştur.



Kent, insanların günlük yaşantılarının düzgün bir şekilde işlemesini ve kent içindeki yoğunluğun olumsuz etkilerinin daha az hissedilmesini sağlamaktadır. Karmaşık bir düzene sahip olan kentlerde, hem yerel halkın hem de ziyaretçilerin yaşam kalitesi düşmektedir.


Kentler yaşayan organizmalar gibi organik bir yapıya sahiptirler. Doğarlar, büyürler, ekonomik canlılık dönemi sonrası düşüş yaşarlar ve önemlerini kaybederler. Bu döngüyü yaşamamak gerekir. Pek çok etkiliyen faktörlere teslim olmamak gerekir.


Geçmiş uygarlıkların eşsiz izlerini görebildiğimiz, kültürel miras varlıklarını, gerek doğa, gerekse insan afetlerinden zaman içerisinde çoklarının oldukça yıpranan kültürel mirasımız, esasen yalnızca bizlerin değil, sınırları aşan sınırlara bağımsız olan dünya mirasının parçasıdır. 


Kültürel miras zengini, dili, dini, ırkı, kültürü farklı veya aynı soydan gelen farklı coğrafyalarda yaşayan toplumları birbirine bağlayan ortak kültürel mirasa sahip Türkiye’nin ve Dünyanın incisi İstanbul’u, Beton yığınları arasında endüstriyel kirliliğiyle, trafik gürültüsüyle, stres dolu yaşamından sıyrılamayan bir şehir yaptık.


Bir zamanların ağaçlarla, yapraklarla yeşilin tonlarıyla, beyaz, sarı, mor, sıklamen renkli çiçeklerle iç içe Boğaz’a, Haliç’e sahip İstanbul’un kültürel mirasını ve doğa mirasını nasıl zaman içinde zarara uğratdık. Onun içindir ki; Biz İstanbul’a layıkmıyız…


SKAL İstanbul Klübü geleneksel aylık toplantısını Haziran ayı için klüp üyelerin eşleriyle birlikde olduğu samimi bir ortam içinde Armada Hotel Kasım Zoto ev sahipliğinde 18 Haziran 2018 gecesi gerçekleştirdi.


Toplantıya SKAL İstanbul Klüp Başkanı Ata Eremsoy, As Başkan Ayşe Önen, Genel sekreter Can Arınel, Organizasyonlar Direktörü Mustafa Yalçın yönetim kurul üyeleri, SKAL Klüb sekreterliğini yürüten Güliz Mumcu, TUROB Başkanı Timur Bayındır ve Klüp üyeleri katıldılar.


SKAL İstanbul Klüp Başkanı Ata Eremsoy geleneksel SKAL Toast’u yapmıyacaklarını söylemesine rağmen, Hayatını Türkiye'nin tanıtımına adamış ve SKAL İstanbul Kulübü'nün kurucularından, Fethi Pirinçcioğlu’nun torunu Ceylan Pirinçioğlu’nun oğlu, Toast ritüelini merak etdiği için birlikde sözleri söyleyerek SKAL toastını yaptırdılar. Başkan Ata Eremsoy minik yavrudan ilerde SKAL Klüp Başkanı olma sözünü aldı.


SKAL İstanbul Klüp Başkanı Ata Eremsoy yaptığı kısa konuşmada Armada Hotel sahibi Kasım Zoto başta olmak üzere tüm emeği geçen otel personeline teşekkürlerini sundu. Bunun bir göstergesi olarak Kasım Zoto’ya Klübün plaketini takdim etdi.


Armada Otel Sahibi Kazım Zoto ile Turizm genelinde özel söyleşi gerçekleştiriyoruz. Kasım Zoto önce “ İstanbul Turizminde Çanlar Kimin İçin Çalıyor?”diyor ve hemen yıllara döküyor; “Çok kötü geçen 2016 ve 2017 yıllarından sonra, ülkemizde turist trafiğinin hareketlenmesi, tüm turizm camiasını sevindirdi ve yeniden umutlandırdı. Ancak turizmi sadece kelle sayısı olarak incelersek, uzun vadeli büyük bir yanlışlık yapmış oluruz.” Şeklinde Açıklama getiriyor.


Açıklamasına ilave olarak Kasım Zoto  “1970’lerde  hippi turizmi ile canlanmaya başlayan İstanbul kent turizmi, 45 yıllık bir süre içinde iyi kötü “sürdürülebilir” sayılabilecek bir şekilde 2015’e kadar her pazardan biraz pay alarak büyümüştü. Bu pazarın içinde biraz bavul turizmi, biraz eğlence turizmi, biraz dini turizm, kültür, kongre,incetive, kruvaziyer turizmleri gibi turizmin hemen her çeşidi bulunuyordu.

Bir turizm ürünü olarak bakıldığında, bu dengeli denilebilecek büyümede, İstanbul’un kalitesini geliştirmesinin de önemli payı olmuştu. Bir taraftan Tarihi Merkez’e yakın, İstanbul kent kültürünü canlı tutan butik oteller, dünya standartlarında 4 ve 5 yıldızlı oteller, gurme lokantalar, dünya standardında gece kulüpleri açılırken, diğer taraftan ticaret merkezlerine yakın ve ucuz 2 - 3 yıldızlı oteller daha farklı bir turist kesimini konuk ediyordu.”sözleriyle ifade ediyor.
Kasım Zoto’ya 2018’i sorduğumuzda,“2018 yılına geldiğimiz zaman, kent turizmi bu çeşitlilikten uzaklaşmış, bunun yerine artış ağırlıkla Doğu, Ortadoğu, Uzak Doğu ülkelerinden, ucuz ürün arayan pazarlara yönelmişti. Agirlama sektörünün eski gelirlerine ulaşamadığı için hizmet kalitesini düşürmesi, yetişmiş personelin bu maaşlarla sektörde kalmak istememesi, dolayısı ile kaliteli eleman bulma zorluğu gibi sorunlar ortaya çıkıyordu. Bu durum da turizmcilerin hizmetlerini daraltarak, minimum sayıda ve düşük maaşlı personel ve işi en ucuza nasıl mal ederim mantığı ile sürdürmeye çalışması sonucunu doğurdu… İşte en kritik nokta da burada! Sektörün birinci ligine kadar çıktığımız 45 yıldan sonra 3. lige düşme tehlikesini gözardı etmememiz gerekli. Tekrar 1. lige çıkmak da uzun bir zaman gerektirebilir.” Şeklinde acı tabloyu gözlerimizin önüne seriyor.
Aynı masada bulunduğumuz Merlin Grup genel Müdürü Sarper Hilmi Suner ile yaptığımız sohbetde Merlin Entertainments hakkında bilgi isterken; Merlin Entertainments; aileye yönelik eğlencede Avrupa'nın 1 numaralı ve dünyanın ikinci en büyük etkinlik alanı işletmecisi olduğunu, 23 ülkede ve 4 kıtada 111 eğlence merkezi, 12 otel ve 4 tatil köyü işletdiğini Türkiye’deki markalarını  Sea Lıfe İstanbul, Madame Tussauds İstanbul ve Legoland® Discovery Center olduğunu öğreniyoruz. 
 Sarper Hilmi Suner “Merlin'in dünyadaki markaları arasında The London Eye, Madame Tussauds, Sea Lıfe, Legoland, Legoland® Discovery Centre, Dreamworks Tours: SHREK’s Adventure, Dungeons, Gardaland, Alton Towers Resort, Warwick Castle, Thorpe Park Resort, Blackpool Tower, Heide Park Resort, Sidney Tower Eye ve Skywalk gibi pek çok eğlence merkezi yer alıyor.” Diyor ve “Türkiye’deki merkezi SEA LIFE İstanbul, Bayrampaşa Forum AVM içerisinde 8 bin metrekarelik alan üzerinde ziyaretçilerini karşılıyor. Tüm dünyada 4 kıtadaki 51 farklı noktada yer alan, 40 yılı aşkın bilgi birikimine sahip, dünyanın en büyük ve en çok ziyaret edilen akvaryum zinciri Sea Lıfe’ın içerisinde 500’ün üzerinde türden yaklaşık 15 bin deniz canlısı yaşıyor.”bilgilerini veriyor.

En çok turist çekeni sorduğumuzda; Madame Tussauds olduğunu söyliyor. Birazda hakkında bilgi veriyor “Madame Tussauds İstanbul 20 milyon TL yatırımla, İstiklal Caddesi üzerinde yer alan Grand Pera binası içerisinde kuruldu. 2 bin metrekarelik bir alanda bulunan Madame Tussauds İstanbul’da tarih, kültür-sanat, bilim, spor ve eğlence dünyasından 60’ın üzerinde ünlü ismin balmumu figürü ziyaretçileri karşılıyor. Madame Tussauds’yu sadece bir müze olmaktan çıkarıp aynı zamanda bir eğlence merkezine dönüştürüyor.”


yilmazparlar@yahoo.com

7 Haziran 2018 Perşembe

EGD -Ekonomi Basını Başarı Ödülleri-Yılmaz Parlar

EGD -Ekonomi Basını Başarı Ödülleri

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Ekonomi gazeteciler Derneği  (EGD )  "Ekonomi Basını Başarı Ödülleri" 6 Haziran 2018 Çarşamba akşamı Cemile Sultan Korusu İTO tesislerinde sahiplerine verildi. 


Ekonomi Gazetecileri Derneği (EGD) tarafından Türk Telekom ana sponsorluğunda, İstanbul Ticaret Odası'nın (İTO) katkıları ve Petronet'in desteğiyle "Yaza Merhaba" etkinliği kapsamında gerçekleştirilen onuncu "Ekonomi Basını Başarı Ödülleri" jürisinde "Hakan Güldağ, Vahap Munyar, Şeref Oğuz, Ruhi Sanyer, Abdurrahman Yıldırım, Jale Özgentürk, Hasan Arslan, Oya Yalıman, Faruk Erdem, Fikret Çengel, Hayri Çetinkaya, Bilal Emin Turan, İbrahim Acar, Talip Yılmaz, Recep Erçin, Yaşar Kızılbağ, Ali Çağatay, Ufuk Korcan, Fikri Türkel, İsrafil Kuralay, Bahadır Kaleağası, Hamdi Ateş, Celal Toprak, Sadi Özdemir, İdriz Çokal."gibi değerli isimler vardı.


Ödül Tören gecesinin sunumunu Televizyon program yapımcısı Çetin Ünsalan üstlendi.
Açılış konuşması için EGD Başakanı Celal Toprak’ı davet etdi.
EGD Başkanı Celal Toprak, bu yıl ödül töreninin onuncusunu düzenlediklerini belirterek, "Çok önemli jüri üyelerinin önemli değerlendirmelerinden sonra sevgili arkadaşlarımız, meslektaşlarımız ödüllerini alacak bu akşam." dedi.
Jürinin ödül alacaklarını belirlerken çok zorlandığını dile getiren Toprak, yarışmaya çok önemli çalışmaların başvurduğunu söyledi.
Ödül Törene katılan İTO Başkanı Avdagiç: - "Bu ülkenin potansiyeline güvenmek gerekiyor. Bu yıl ilk 5 ayda açılan yabancı sermayeli firma sayısı 3 bin 284. Geçen yılın aynı dönemine göre artış yüzde 90'ın üzerinde. Keza yerli firma sayılarında da ivme yukarı yönlü, ilk beş ayda 25 bin 670 firma kuruldu. Geçen yıla göre yüzde 24 artmış durumda" - " Merkez Bankası'nın toplantısını hep birlikte bekliyoruz. Şunu söylemek istiyorum ki; dolara da faize de gerçek ayarı, katma değerli üretim verecek".
EGD'nin 11 yıl önce yüzlerce ekonomi muhabirinin elini taşın altına koymasıyla faaliyete başladığını dile getiren Avdagiç, ilk adımından itibaren de büyüdüğünü ve güçlendiğini söyledi.
Avdagiç, iş dünyası olarak basın mensuplarıyla aynı kulvarda çalıştıklarını, hayata ekonomi penceresinden baktıklarını kaydederek, toplantılarda, organizasyonlarda da sık sık bir araya geldiklerini anımsattı.

Avdagiç, "Bugünse EGD, hem basının hem de iş dünyasının sesini duyurduğu ortak bir akıl platformu haline geldi. İTO, bu önemli başarının tanığıdır." diye konuştu.
Türk Telekom İletişim Direktörü Hamdi Ateş, 16 aydır mevcut görevi üstlendiğini belirterek, Türk Telekom olarak basın mensup örgütlerinin tamamına destek verdiklerini, EGD'den de iş birliği teklifi geldiğinde hiç düşünmeden bunu kabul ettiklerini söyledi.

Türk Telekom olarak basına verdikleri önemden bahseden Ateş, tüm basın örgütlerine destek verdiklerini ve vermeye devam edeceklerini vurguladı.
Ateş, "Biz Türk Telekom olarak burada olmaktan, bu iş birliğinden çok memnunuz. İnşallah uzun yıllar devam eder." şeklinde konuştu.
Ödül Kategorileri ve layık görülen isimler;
Ekonomi Haberi (Yazılı Basın)- Metin Can - Sabah (İşte Çiftlikbank Gerçeği)
Ekonomi Haberi (Tv)- Sinem Yöndem- Halil Kahraman Cnn Türk (Stoklarda Pamuk Kalmadı, Polyestere Dikkat)
Ekonomi Haberi (İnternet)- Kazım Ataer- Dinçer Gökçe  / Www.Hurriyet.Com.Tr (Çiftlik Bank Ceo'su Mehmet Aydın'ın Uruguay'daki Evi Ortaya Çıktı)
Söyleşi Röportaj (Yazılı Basın)- Ceyhun Kuburlu- Hürriyet  (Yabancı Sınırsız Yerli İşsiz)
Yerel Basın Ödülü (Yazılı Basın) Başar Şeker- Refleks Gazetesi (Ekonomi Karnavalı)
Köşe Yazarı- Alaattin Aktaş- Dünya
Ekonomi Programı (Televizyon) - Berfu Güven, Güngör Uras, Tamer Arıcan,Arzu Çalışkan,İlhan Kandaz,Sevcan Bilgiç - NTV (Sokağın Ekonomisi)
Yılın Araştırma Haberi (Yazılı Basın)- Cabir Turgut- Türkiye (Bas Geç 5 Bin Lira)
Jüri Teşvik Ödülü- Ceren Boztepe- Hürriyet (Zehirleyen Güzellik)
Eda Gezmek- Para Dergisi (Siz Hiç Tekerlekli Sandalyede Oturup Koşmayı Denediniz Mi?)
Jüri Özel Ödülü- Musab Turan- Anadolu Ajansı (Koca Koca Kurumlar İnovasyon Tiyatrosu Oynuyorlar)
Nezih Demirkent Özel Ödülü- Selenay Yağcı- Dünya (Silikon Vadisi'ne Türk Akını!)
Namık Ahıska Özel Ödülü-Ömer Temür- Türkiye (Ahırda Koyun Değil Bitcoin)
Bülent Yardımcı Özel Ödülü- İrfan Donat- Bloomberg Ht (Tarım Analiz)
Esen Salihoğlu Özel Ödülü- Gülistan Alagöz- Hürriyet (Mağdurlar Vadisi)
Şehriban Kıraç- Cumhuriyet (Kurtlar Vadisi Nakit Sıkıntısında)
Türk Telekom Özel Ödülü- Timur Sırt- Sabah

yilmazparlar@yahoo.com

12 Mayıs 2018 Cumartesi

YAPDER-14.Kent ve Yaşam Ödülleri -Yılmaz Parlar

14.Kent ve Yaşam Ödülleri  

Yeni Arayışlar Girişimi Platformu Derneği (YAPDER)’in desteklediği, Gazeteci Celal Toprak ile Yayıncı Mehmet Gözcü’nün birlikte organize ettikleri, Kent ve Yaşam ödülleri kapsamında verilen “14. Kent ve Yaşam Ödülleri” sahiplerini buldu.


Aralarında bilim insanları, kentleşme uzmanları ve sivil toplum örgütü önderlerinin yer aldığı 40 kişilik jüri tarafından belirlenen ödüller, bu alandaki en uzun soluklu etkinlik olarak gösteriliyor.


Sanko Holding ana sponsorluğunda, Armada Hotel’de, 8 Mayıs 2018 tarihinde düzenlenen 14. Kent ve Yaşam Ödülleri törenine, kamu, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve iş dünyasının temsilcileri yoğun ilgi gösterdi.


Aralarında bilim insanları, kentleşme uzmanları ve sivil toplum örgütü önderlerinin yer aldığı 40 kişilik jüri tarafından belirlenen ödüller, bu alandaki en uzun soluklu etkinlik olarak gösteriliyor.


Gazeteci Celal Toprak tarafından, kanalekonomi’de yayınlanan Kent ve Yaşam programı kapsamında verilmekte olan ödüller, alanında oscar olarak nitelendiriliyor. Proje üretmiş kişi ve kurumları yüreklendirmek ve onurlandırmak amacıyla verilmekte olan Geleneksel Kent ve Yaşam  Ödülleri, doğru iş yapmış kişi ve kurumların buluşma noktası haline geldi.


14.Kent ve Yaşam Ödülleri’ni alan kurum ve kişiler

-Turizm ve Tanıtım Ödülü: KKTC Turizm Ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu
-Yerel Yönetim Ödülü: Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç
-Akıllı Kent Ödülü: Başakşehir Belediye Başkanı Yasin Kartoğlu
-Sektörü Geliştirme Ödülü: İTHİB Başkanvekili İsmail Gülle
-Değişim Ödülü: Türsab Başkan Vekili Hasan Erdem
-Emek Ödülü: Birleşik Metal Sendikası Başkanı Adnan Serdaroğlu
-Kent Markası Ödülü: Demir İnşaat Yönetim Kurulu Başkanı Hamit Demir
-Teknoloji Ödülü:  Ticari1 Teknoloji Aş Genel Müdürü  Hüsnü Saraç
-Eğitim Ödülü: Fen Bilimleri Eğitim Kurumu Kurucu Başkanı Nazmi Arıkan - Eğitim Ödülü: Fen Bilimleri Çorlu Okulu Kurucusu Adnan Gürler
-Yeni Ufuklar Ödülü: Kadın Eserleri Kütüphanesi Ve Bilgi Merkezi Vakfı Başkanı Aslı Davaz
-Toplumsal Destek Ödülü: Engelli Çocuklar Ve Ailelerini Destekleme Merkezi  Eçadem Müdürü Güler Başaran
-Yatırıma Destek Ödül: Moda Ve Hazır Giyim Federasyonu Başkanı Hüseyin Öztürk
-Vizyon Ödülü: Seyhan Belediye Başkanı Zeydan Karalar
-Kente Katkı Ödülü: Kıbrıs Amerikan Üniversitesi - Cemile Esenyel Kau Mütevelli Heyet Başkan Vekili
-Farkındalık Ödülü: Oyuncu  Betül Arım
-Kültür Sanat Ödülü: Sanatçı – Bilim İnsanı Yusuf Benli
-Genç İşadamı Ödülü: Giray Yapı Yönetim Kurulu Başkanı Hazım Giray
-Başarı Hikayesi Ödülü:  Edelstaal. Group YK. Başkanı    Turgut Torunoğulları
-Kadın Girişimciliğine Destek Ödülü: Daikin Yönetim Kurulu Üyesi Zeki Özen
-Kobi Ödülü: Yönetim Danışmanı Dr.Yılmaz Sönmez
-Kentleşmede Yenilik Ödülü:   Edremit Belediye Başkanı Kamil Saka 


 KKTC’de turizmi uçurdu  ödülü aldı


KKTC Turizm Ve Çevre Bakanı Fikri Ataoğlu son dönemde turizmde büyük bir atak yakaladı. Ödülün verilmesine karar veren jüri gerekçesinde şu ifadeleri kullandı:

“Her taraftan ambargo ile sıkıştırılan Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’ni turizm ile önce Türkiye’ye açma çalışmalarını başlattınız. Sonra KKTC’nin tanıtı gibi önemli bir görevi üstlendiniz. KKTC sizin bakanlığınız döneminde daha çok ilgi gören bir ülke haline geldi. Çalışmalarınızdaki başarıları jüri ödüllendirme kararı aldı.”

Sanko Holding ana sponsorluğunda, Armada Hotel’de, 8 Mayıs 2018 tarihinde düzenlenen 14. Kent ve Yaşam Ödülleri törenine, kamu, yerel yönetimler, sivil toplum örgütleri ve iş dünyasının temsilcileri yoğun ilgi gösterdi. Ödül alanlar arasında Kağıthane Belediye Başkanı Fazlı Kılıç, Başakşehir Belediye Başkanı  Yasin Kartoğlu, İTHİB Başkanvekili İsmail Gülle, TÜRSAB Başkan Vekili Hasan Erdem ve Hamit Demir, Nazmi Arıkan, Turgut Torunoğulları gibi iş dünyasının önemli isimleri yer aldı.


Gazeteci Celal Toprak tarafından, kanalekonomi’de yayınlanan Kent ve Yaşam programı kapsamında verilmekte olan ödüller, alanında oscar olarak nitelendiriliyor. Proje üretmiş kişi ve kurumları yüreklendirmek ve onurlandırmak amacıyla verilmekte olan Geleneksel Kent ve Yaşam  Ödülleri, doğru iş yapmış kişi ve kurumların buluşma noktası haline geldi.


yilmazparlar@yahoo.com