19 Ağustos 2013 Pazartesi

BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ-YILMAZ PARLAR



BASF “KİMYA YARATIYORUZ-GELECEĞE HAZIRLIYORUZ”

BASF, 19 Agustos 2013 tarihinde Haliç Kongre Merkezi'nde basın toplantısı düzenleyerek "Biz kimya yaratıyoruz dünya turu" son durağı istanbul’da satnları ile yaptıkları yeniliklerini tanıttılar.

Dünyanın lider kimya şirketi BASF’nin “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu” 19-21 Ağustos tarihleri arasında İstanbul'daki Haliç Kongre Merkezi'nde gerçekleştiriliyor. Ocak 2012'de Mannheim, Almanya'da başlayan dünya turu, İstanbul’a gelmeden önce dünya genelinde 10 şehri ziyaret etti.

BASF'nin 10 farklıalandaki inovatif çözümlerini sergilediği “Biz kimya yaratıyoruz dünya turu”(We create chemistry world tour); iş ortakları, müşteriler, basın mensupları,STK temsilcileri, çalışanlar ve üniversite öğrencilerinden oluşan bir topluluğu bir araya getiriyor. İnteraktif sergi, şirket paydaşlarının BASF'nin toplumun günümüzdeki ve gelecekteki ihtiyaçlarını karşılayan kapsamlı ürün portföyünü ve teknolojilerini deneyimlemesine yardımcı olmak üzere tasarlandı. BASF, etkinlik kapsamında bitki koruma ürünlerinden elektromobilite çözümlerine;modern yalıtım malzemelerinden sürdürülebilir beton teknolojilerine kadar 10 farklı inovasyonunu tanıtıyor. AgCelence, Consumer Driven Innovation (Tüketici Odaklı İnovasyon), Ecoflex-Ecovio, Elastopave, Emobility (Elektromobilite, Modern Insulation (Modern Yalıtım), New Concrete Technology (Yeni Beton Teknolojisi), Pure Balance, smart forvision ve Windy Future (Rüzgarlı Gelecek) temalarına sahip 10 ayrı BASF standını ziyaret eden katılımcılar, yetkililerden BASF’nin sunduğu çözümlere ilişkin detaylı bilgi aldı.






Etkinlikle ilgili görüşlerini paylaşan BASF Türk Kimya CEO’su Volker Hammes, "2050 yılında, bu gezegende dokuz milyarın üzerinde insan yaşayacak. Bu nüfus artışı çok büyük global zorlukların yanı sıra, özellikle kimya endüstrisi için pek çok fırsatıda beraberinde getirecek. Kimyaya dayanan yenilikler, global zorlukların ele alınmasında önemli bir rol oynayacak. BASF olarak, Türkiye'nin dört bir yanından davet edilen iş ortaklarımızın, basın mensuplarının ve öğrencilerin yeniliklerimizden bazılarını deneyimleme fırsatıbulduğu ‘Kimya yaratıyoruz’ dünya turuna ev sahipliği yapmaktan mutluluk duyuyoruz. Tur, günümüzün ve geleceğin ihtiyaçlarını karşılamak üzere tasarlanan ve kısa bir süre önce piyasaya sunulan 10 BASF çözümünü sergiliyor"dedi.


Kimya, yaşam kalitesini arttıran; doğal kaynakları, çevreyi ve iklimi koruyan yenilikçi ve sürdürülebilir çözümleri ile geleceğin zorluklarını aşmada kilit bir rol oynarken, BASF yöneticileri ise inovasyonun uzun vadeli başarının anahtarı olduğunu belirtiyor. Entegre bir global kimya şirketi olarak benzersiz bir konuma sahip olan BASF, ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluğu ve çevreyi korumayı bir bütün olarak görüyor.













BASF, 2011 yılında 1.6 milyar Avro olan ARGE harcamalarını 2012 yılında 1.7 milyar Avro'ya yükseltti. Bu artışın, BASF'nin araştırmalarını global pazarlara ve müşteri sektörlerine daha yakın bir şekilde yeniden yapılandırma hedefiyle ilgili olduğu belirtiliyor. 2012 yılında pazara 250'den fazla yeni ürün çıkartan BASF'nin araştırma ekibi, 2012 yılında yenilikçi gücünü yeni bir performans seviyesine çıkarttı.


BASF'nin dünyanın dört bir yanındaki şirketlerinin ARGE departmanlarında çalışan kişi sayısı 2011 yılında 10.000 iken, bu sayı 2012 yılında %3.9'luk bir artışla 10.500’e ulaştı. Bu çalışanlar aracılığıyla 3.000 farklı proje yürüten BASF, ARGE ve inovasyon alanlarındaki teknolojisini güçlendirerek kimya sektörüne liderlik etmeyi sürdürüyor.



Dünyanın lider kimyaşirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallardan plastiklere, bitki koruma ürünlerinden petrol ve doğalgaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel korumayla birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimizle kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan ve bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşen BASF’nin hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tr adresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.













Dünyanın lider kimya şirketi BASF olarak portföyümüzde; kimyasallar, plastikler, ürünlerinden bitki koruma ürünlerine, petrol ve doğal gaza kadar birçok ürün yer alıyor. Ekonomik başarıyı, sosyal sorumluluk ve çevresel koruma ile birleştiriyoruz. Toplumun bugüne ve geleceğe dair ihtiyaçlarını karşılamak adına, hemen hemen bütün endüstriyel alanlarda bilim ve inovasyon aracılığıyla müşterilerimize hizmet sunuyoruz. Ürünlerimiz ve çözümlerimiz ile kaynakların korunmasına, sağlıklı gıda teminine ve hayat kalitesinin artırılmasına katkı sağlıyoruz. Kurumsal hedefimiz doğrultusunda; sürdürülebilir bir gelecek için kimya yaratıyoruz.



2012 yılı sonu itibarıyla dünya çapında 110 binin üzerinde çalışanı bulunan BASF'nin bu dönemde satışları 72,1 milyar Avro olarak gerçekleşti. BASF hisseleri Frankfurt (BAS), Londra (BFA) ve Zürih (AN) borsalarında işlem görüyor. BASF hakkında daha ayrıntılı bilgiye www.basf.com.tradresindeki internet sitesinden ulaşılabiliyor.

Türkiye’de 1880 yılında gerçekleşen ilk satışıyla köklü bir geçmişe sahip olan ve birçok sektöre kimyasal çözümler sunan BASF grup şirketlerinin Türkiye’de 6 üretim tesisi bulunuyor. BASF, Türkiye’de kimyasallar, plastikler, tekstil ve deri kimyasalları, dispersiyonlar ve pigmentler, bakım kimyasalları, özel kimyasallar ve bitki koruma gibi alanlarda faaliyette bulunuyor. BASF ürünleri; elektrik ve elektronik, otomotiv, inşaat, deri ve tekstil, deterjan ve temizlik, ilaç ve kozmetik ile hayvan yemi, tarım ve gıda sektörlerinde kullanılıyor.

Sürdürülebilirlik konusunda önemli projelere imza atan BASF’nin yenilenen Dilovası FabrikasıYönetim Merkezi, “Enerji ve Çevre Dostu Tasarımda Liderlik (LEED) Gold”






sertifikasına sahip. Şirketin, çevre dostu ve enerji verimli ürünlerini de kullanarak yenilediği bina, Türkiye’deki LEED Gold Sertifikalı ilk renovasyon projesi olma özelliğini taşıyor. BASF’nin Gebze’de inşa edilen Yapı Kimyasalları Lojistik ve Teknik Geliştirme Merkezi binası da LEED Platinum alarak, en yüksek LEED derecesiyle sertifikalanan Türkiye’deki ilk endüstriyel bina olma özelliğini taşıyor.

BASF’nin sosyal sorumluluk vizyonunda, çocuklara ve gençlere yönelik eğitici projeler ön plana çıkıyor. Örneğin 6-12 yaş arası çocukların eğitmenler gözetiminde temel kimya deneyleri yapmalarına olanak tanıyan Kids’ Lab projesi, İstanbul’da başladığı günden bu yana 6000’i aşkın çocuğa ulaştı. Bir başka sosyal sorumluluk projesi olan “81 İlde 81 Kimya Laboratuvarı” ile BASF, maddi imkânlardan yoksun okullarda yeni kimya laboratuvarları kurulmasını hedefliyor. Bilimi ve özellikle de kimyayı gençlere sevdirme amacıyla hayata geçirilen her iki projeyle de başarılı sonuçlar alındı. BASF, temel faaliyet alanı olan kimya ile el ele ilerleyen bu tür sosyal sorumluluk projeleri geliştirmeye gelecekte de devam edecek.












Biz kimya yaratıyoruz dünya turu kapsamında farklı sektörlere yönelik çok sayıda ürün ve uygulamasınısergileyen BASF, Bakım Kimyasalları alanında sahip olduğu geniş hammadde yelpazesini de katılımcılara tanıtıyor.

Geliştirdiği hammaddeler nemlendiricilerden makyaj malzemelerine, saç boyalarından güneş kremlerine kadar çok sayıda kozmetik üründe kullanılan BASF; sağlık, beslenme ve temizlik ürünleri kategorisinde de tüketicilerin doğal ve sürdürülebilir ürün beklentisini karşılıyor.

BASF, Avrupa standardı EN 13432 uyarınca tamamen kompostlanabilir bir ürün olan ecovio®'yu2006 yılından beri biyobozunur ambalajlama sektörünün hizmetine sunuyor.Malzemenin özelliklerin test etmek ve daha da etkin hale getirmek amacıyla plastik işleyiciler, marka sahipleri, süpermarketler, çevresel dernekler ve kompost alanlarına sahip çöp ve atık yönetimi hizmeti veren firmalar ile uzun yıllardır yakın işbirliği içerisinde çalışıyor.Harcanan tüm bu ortak çabalar ve araştırmalar gösteriyor ki ecovio sadece geçerli uluslararası standardlara göre tamamen kompostlanabilir bir plastik değil aynı zamandayüksek oranda yenilenebilir hammadde içeriğine sahip ve yırtılmalara karşı dirençli poeştlerin yanısıra kaplanmış kağıt,malç film, tepsi ve bardakların yeteri kadar dayanıklı bir şekilde üretilmesine olanak sağlıyor.


Örneğin, ecovio ile üretilen kompostlanabilir atık poşetleri, organik atıkların efektif ve hijenik birşekilde toplanmasına yardım ediyor. Toplanan bu organik atıklar, poşetlerindenayrılmadan belirlişartlara sahip endüstriel kompost alanlarınde işlem görüyor ve ecovio mikroorganizmalar tarafından enzimlerin yardımları ile parçalanıyor. Kompostlama sürecinin sonundapoşetler tamamen korbondioksit, su ve biyokütleye dönüşüyor. Tüm bu ayrıştırma gerektirmeyen işlemler atık yönetimi için büyük avantaj sağlıyor.



Kimya alanındaki yenilikler, geleceğin mobilitesi için önemli yeni yaklaşımlar sunuyor. Ağırlığın ve emisyonun azaltılmasına, tasarıma, yeni güç aktarım mekanizmalarına, emniyet ve ısıyönetimi gibi trendlere öncü olan BASF, otomobillerde kimya yardımıyla geliştirilmiş ürün ve teknolojilerin daha fazla kullanılacağını öngörüyor.

Bu noktada araçların verimliliğini arttırmak ve yakıt tüketimini azaltmak için, metal parçaların yerine plastik parçaların kullanıldığı daha hafif yapıların oluşturulması önemli bir etken olarak dikkat çekiyor. BASF plastik ürünleri; otomobil gövdesinde, şaside, iç donanımlarda ve motor parçalarında kullanıldığında metal parçalara oranla ağırlığı yarı yarıya azaltıyor. Bir otomobilin ağırlığının 100 kilogramazaltılması, yakıt tüketimini 100 kilometrede yaklaşık 0.4 litre düşürüyor.

Daimler ile yapılan iş birliği sonucunda geliştirilmiş olan konsept araç smart forvision’da BASF’nin fark yaratacak 3 yenilikçi teknolojisi öne çıkıyor: Hafif konstrüksiyon çözümler, ısı yönetimi ve elektro mobiliteye özel enerji verimliliği. Araçta, dikkat çekici bir yenilik olarak BASF’nin geliştirdiği yeni yüksek-performans malzemesi Ultramid®Structure kullanılarak üretilen dünyanın seri üretime uygun ilk tümüyle plastik jantları bulunuyor. Metalle aynı derecede dayanım sağlayan Ultramid® Structure, ağırlığın yüzde 30 düzeyinde azaltılmasına olanak tanıyor.


WCCWT kapsamında çok sayıda ürün ve uygulamasını teşhir etmeye hazırlanan BASF, yapı sektörünün kullanımına yönelik önemli bir hammadde olan Elastopave’i de katılımcılara tanıtacak.

Elastopave ile ekolojik ve ekonomik sürdürülebilirlik gibi günümüzün iki önemli amacını tek bir sistemde gerçekleştirmek mümkün oluyor. Uygulamaya göre seçilen mineralleri akıllı bir şekilde poliüretanla harmanlayan Elastopave, mineraller arasında oluşan boşuklar yardımıyla geçirgen bir kaplama oluşturmaya yardımcı oluyor. Bu sayede, yağmur suları doğal bir şekilde geçirgen yüzeyden süzülerek tekrar lokal yer altı sularına karışabiliyor. Elastopave’in yardımıyla, geleceğin çevre dostu ve doğal görünümlü şehir ve kasabaları inşa edilirken faydalanılabilecek dekoratif sert yüzeylerin yaratılması kolaylaşıyor.


yilmazparlar@yahoo.com










3 Ağustos 2013 Cumartesi

İSVİÇRE İSTANBUL KONSOLOSLUK BAĞIMSIZLIĞINI KUTLADI-YILMAZ PARLAR

 
İSVİÇRE BAĞIMSIZLIĞINI KUTLADI


Geleneksel olarak 1 Ağustos 1291 tarihi kabul edilen İsviçre Konfederasyonu'nun kurulması nedeniyle her yıl kutlanan Bağımsızlık günü, bu yıl 722. yıldönümü kutlandı.



İstanbul’da gerçekleşen İsviçre Bağımsızlık günü kutlaması kapsamında 1 Ağustos 2013 tarihli Swiss Hotelde, Konsoloslukca resepsiyon verildi.

İsviçre İstanbul Başkonsolosu Monika Schmutz Kırgöz eşi Yıldırım Kırgöz İBaşkonsolos vekili John Ruhoff eşi Agnessia Ruhoff konukları karşıladılar.



722. kuruluş yılı şerefine düzenlenen davette İki ülke milli marşları çalınması ve söylenmesi ardından Başkonsolos Monika Schmutz Kırgöz protokol konuşması yaptı.

Hava şartlarından dolayı havuz başına alınan resepsiyonun hazırlanan Swiss hotel Sultanparkdaki, bayraklarla süslü dekoru görmeyi nazikçe önerdi.







 
İsviçreli’ ler için 1 Ağustos öneminden bahsederek, “7 Bakanımızın tamamı bu özel günde konuşmalar yapmak üzere ülkede seyahat etmektedir.” Bilgisini verdi.
.
Başbakanlarının referansından söz ederek, İsviçre'nin finans merkezi hakkında Dış işleri bakanlarının iyimser, Ekonomi bakanlarının İsviçre'nin en innovatif ülke olduğuna dikkat çekti. Gelenekler geçmişimiz inovasyon gelecek. Yarınımızın stratejisini olusturmamiza izin verin. Korkmayın 7 bakanımızi çağırmayacağım. şeklindeki espirisi konukları güldürdü.

“Geçtiğimiz yıl İsviçre'den sayısız Delegasyon Türkiye’yi ziyaret etti. Konsolosumuz pekcok açılışa katıldı.” Diyerek Türkiye’nin kendileri için nekadar önemli olduğunun altını çizdi.

“Kırgız ismi bir İsviçre li ismi değil. Ben şahsen bunun kanıtlarından biriyim. Ben eminim. Maximillian da öyle. Ben tek örnek değilim. Aramızda birçok İsviçreli- Türk çift bulunuyor. Bu akşam ayrıca aramızda özel bir çift var, Selma ve Stefan çifti Nerede olduklarını göremiyorum ama bu gece burada hepimiz onların 10. Evlilik yıldönümünu kutluyoruz. Mutlu yıllara. Bir başka kutlamamiz var. Bu yıl Lozan anlaşmasının imzalanisinin 90.yil dönümü. Tarihi detayları vermeyeceğim. Son konu. Saha önce ne kadar çok uluslu olduğumuzdan bahsetmiştim. Bu gece nin sürprizi dünyanın yükselen starını takdim etmek istiyorum. Lily Summerfields Şimdi Berlin den geldi. Eskiden Roma. Boston daydi ve Lara Fabian in partneriydi. Huzularınızda” diyerek konukları büfeye davet etti.






Swiss Hotelde havuz başında gerçekleşen Konfederasyon ülke İsviçre Bağımsızlık günü İstanbul resepsiyonuna İş, ilim, siyaset sanat dünyasının ünlü kişileri İstanbul’daki konsoloslar ve temsilcileri, seçkin davetliler katıldı.

Acar Germen - Zeynep Germen, Minur Hamamcıoğlu - Sennur Hamamcıoğlu

Cem Hakko Ebru Sanver – Haluk, Ferhunde Verdi, Marcus Slevogt - Ayşe Slevogt

Sylvia Magripli - Kenan Magripli göze çarpan isimlerdi.





İsrail Konsolosu Moshe Kamhi –Ferda Kamhi, Leyla Alaton ile yaptığımız kısa sohbette, Moshe Kamhi ülke ekonomisine yaptığı hizmetler kadar sanata verdiği emekleri unutulmayan Leyla Alaton’a verdiği destekden dolayı Balat Cibali’de 15 Eylül 2013 tarihinde sanatseverlere kapılarını açacak, Küçük Mustafa Paşa “Su. Aşkın Gözyaşları Gibi" enstalasyon sergi hakkında gelişmeleri sordu.

Sanat ve Ekonomi adına Ülkemizde başarıyla ve özveriyle yürüttükleri dört yıllık konsolosluk hizmetleri Kamhi çiftinin yüzlerindeki memnuniyetden okunuyordu. İsrail İsviçre Türk iş adamlarının birliktelikleri örneklerinden söz eden Moshe Kamhi Türkiye’ye dönemi esnasında çok yatırımcıların geldiğini her alanda severek hizmet vereceklerini bir kere daha yineledi.

Sinema sanatcısı Derya Şen’in henüz bitirdiği filmden sonraki projeleri ve Tv dizileri konuları ekonomiden sanata taşıdı.


15 binden fazla kişiye istihdama katkı sağlayan 3 milyar İsviçre franktan fazla bir değerde yatırım gerçekleştiren İsviçreli yatırımcılar, Türkiye dikkat çeken önemli ülke durumda olduğu

15 binden fazla kişiye istihdama katkı sağlayan 3 milyar İsviçre franktan fazla bir değerde yatırım gerçekleştiren İsviçreli yatırımcılar, Türkiye dikkat çeken önemli ülke durumda olduğu, yine İş adamlarıyla yaptığımız sohbetler arasındaydı.

MENA (Orta Doğu ve Kuzey Afrika) Orta Asya ülkeleri için mükemmel konumda yer alması İsviçreli iş adamların merceği altına girdiğini görmekteler.

Şirket satın alan iş adamları kadar ortak olanlar bir kısmıda MENA gibi geniş pazara açılmak için İstanbul’u bu pazara açılan pencere olarak değerlendirmekteler.

Ayrıca son haftalarda gelişen olayların turizme etkisinin potansiyeli küçültemiyeceği görüşündeler.

İsviçre’ya ait spesiyalitelerin oluşturduğu zengin büfeye müzik eşlik edince konuklar eğlenceli kutlama geçirdiler.


yilmazparlar@yahoo.com

28 Temmuz 2013 Pazar

EGD -CHP BAŞKANI KILIÇTAROĞLU İFTARDA BULUŞTU-YILMAZ PARLAR


EGD -CHP BAŞKANI KILIÇTAROĞLU

İFTARDA BULUŞTU



26 Temmuz 2013 tarihli Türkiye gazeteciler Cemiyeti lokalinde buluşan Ekonomi Gazeteciler Derneği gazetecileri ve CHP Başkanı Kemal Kılıçtaroglu gazetecilerin sorularını cevapladı.Moderatörlüğünü EGD Başkanı ve Cem TV Cem medya Grup Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı toplantıda tüm sorular yanıt buldu. Kılıçtaroğlu çarpıcı açıklamalarda bulundu.






Kılıçtaroğlu açıklamaların sonucunu Başbakanın tüm eylemleri ve söylemleri diktatör rejim temeline dayanmakta olduğunu Hitler idaresindeki icraat yapılan işler uygulamaları ile aynısı olduğunu benzerlikleri dile getirdi.



Soruları konularına göre gruplandıran EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak ilk soru grubunu Gezi Parkı eylemleri oluşturdu..


Gezi Parkıeylemleri ile iliştirilen Koç grubuna ait TÜPRAŞ'ta yapılan incelemeleri sorusuna yönelik, CHP Genel BaşkanıKılıçdaroğlu "Bu denetimler objektif olmalı ‘ben istediğimi denetlerim’diyerek bu iş yapılmaz. TÜPRAŞ'ta yapılan Sayın Başbakanın ‘hesabını verecekler’söyleminden sonra gündeme gelen bir incelemedir. İş dünyasına gözdağı vermek istiyorsa bu çok vahim” dedi.


Yine Gezi parkıolaylarında ölen ve yaralananların suçlusu henüz bulunumadı. Elinde karanfille Taksim’e çıkanlar hapiste. Dünyada bir çok aydın ve sanatçının hükümeti eleştirmektedir. Başbakan bunlara sözde sanatcı demektedir. Bununla ilgili fıkra paylaşan Kılıçtaroğlu sanatcının büyüklüğünü vurgularken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı söylemlerine cevap vermek bile istemediğini, ona en güzel cevabı psikologlar vermesi gerektiğini dile getirdi.


Yine komşular ile ilgili yaşanan gerginliklere, Suriye'nin kuzeyindeki oluşumun tehdit olarak görülüp görülmedi sorusu karşısında Kılıçdaroğlu "Biz Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıyız ve Türkiye'nin ve hükümetin bu konuda ortak bir politika izlemesi gerektiğine inanıyoruz. Suriye konusunda yanlış politika izlenmiştir. Suriye'de dünya dengelerinin Türkiye tarafından iyi okunamadı. Siz dünya dengelerini okumadan Suriye'ye bodoslama girerseniz, Suudi Arabistan'dan Katar'dan para gelecek, radikal grupları alacağım Türkiye'de eğiteceğim, cebine para koyacağım, göndereceğim Suriye'ye Esad'ıdevirecekler. Hani cuma namazı kılacaktın Suriye'de ne oldu? İki haftalık ömrü kalmıştı ne oldu? Dengeleri iyi okumanız gerekiyor. Dışişleri Bakanı, bana şu örneği verebilir misiniz acaba? Bugüne kadar Türkiye'yi bu kadar dış politikada açmaza sokan başka bir Dışişleri Bakanı geldi mi? Her alanda açmaz içindeyiz, ayakları yere basmıyor. Dünyaya nizam vermeye çalışıyor. Bir ara Rusya'yı dize getirecekti... Allah akıl fikir versin. Bütün Ortadoğu Türkiye'ye düşman Hani biz Ortadoğu'da ağabeylik yapıyorduk, herkes bize danışıyordu? Şimdi aman ha Türkiye gelmesin noktasına gelindi. Suriye konusunda, Türkiye izlediği politikalar ile hazırlanan bir tuzağa düştü. Suriye'nin birliğinden bütünlüğünden söz edecekken şimdi Suriye'nin parçalanmasından söz ediyoruz. İlk kez Suriye'nin kuzeyi lafını kullanan Başbakandır. Ben kendisini eleştirmiştim. Şimdi Suriye'nin kuzeyini artık hepimiz konuşuyoruz. Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) yöneticilerinin buraya getirilmesi, şu veya bu şekilde onlara bir şeyler söylenmesi, akan suyun önüne barajı koysanız bile o artık durmaz. İzlediğiniz politikanın bedelini size ödetecekler. Türkiye Cumhuriyeti bir sorunu çözmek için PYD'e muhtaç hale gelmişse oturup o ülkenin dış politikasını sorgulamanız gerekiyor. Hem oyun kurucuyum diyeceksin hem oyuncak haline geleceksin..."

dedi.


Üçüncü köprü Ülker Grubu'nun almış olduğu arazilerin değer görmesi sorusuna


Ülker Grubu'nun almasında değil, sorun Ülker Grubu'na burayla ilgili projenin önceden haber verilmesinde..."
Merkez Bankası faiz politikaları hakkında “Merkez Bankası en büyük zaafı,özgürlüğünü ve özerkliğini kaybetti. Faiz ile ilgili kararı Dolmabahçe'de Başbakanla görüştükten sonra aldı. Bu Merkez Bankası'nın özerkliğine gölge düşürdü. Artık bütün dünya biliyor ki bu banka özerk bir banka değil. Siyasi otoritenin beklenti ve arzularına göre karar veriyor. Faiz lobisine gelince, dünyanın en yüksek faizini veriyorsunuz, o da gelir. Başbakan reel faiz sıfır olacak demişti. Siz hiç bir iktisat kitabında böyle birşey duydunuz mu? Ekonomi ayrı şey, ekonomiyi yönetmek ayrı"



TMSF hakkında yorumu "Servet Aktarma Kurumuİstediğinin mal varlığına el koyuyorsunuz, istediğiniz kişiye bunu satabiliyorsunuz. TMSF'nin şu anda üstlendiği rol bu... Bu bir medya kuruluşuda olabilir, sanayi kuruluşu da olabilir, turizm kuruluşu da olabilir. TMSF'nin de hesapları şu ana kadar sağlıklı denetlenmiş değil"



Başbakanın Kredi kartlarını kullanmayın sözüne ilişkin "Şu bankadan paranız çekin bu bankaya yatırın’ demek suçtur. Ancak hiç bir savcı harekete geçmemiştir.

Kredi kartlarını kullanmayın diyenlerin cepleri kredi kartı ile doludur. Kayıt dışı ekonomidenşikayet edip kredi kartı kullanmayın diyor. Bu ekonomiyi ve bankacılığıbilmemektir” dedi.


“İran’a bir davet aldınız mı? Türkiye’nin dış politikası hakkında ne düşünüyorsunuz?”şeklindeki soruya ise “İran’la ilgili bir davet aldım ve gideceğim. Hükümetin komşularla ilişkisi sıfır sorun diye başladı. Şimdi barış içinde yaşadığımız hiçbir komşumuz yok. İzledikleri politika Türkiye’yi tuzağın içine soktu. Bu dış politika ile Türkiye’nin yol alacağını sanmıyorum. Bu politika nedeniyle Türkiye, dünyada ve Ortadoğu’da yalnızlaştı. Bu nasıl telafi edilir? Çok zor ” diye cevap verdi.


Kılıçdaroğlu, yerel seçimler ve seçim yasasıyla ilgili soru üzerine, seçim yasasının 12 Eylül’ün ürünü olduğunu belirterek, “Millet kendi vekillerini seçmeli. Lider sultası sona ersin. Bu sona ererse yasama organı bir liderin iki dudağı arasında çalışmaz zaten sorunumuz burada. Seçim yasasının değişmesi lazım” dedi.


Basın özgürlüğü kavramını nasıl tanımlarsınız? sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, “Basın özgürlüğü basının rahat çalışacağıortamı yaratmakla başlar. Basının kendi yarattığı etik değerlere saygıduyulmalı. Basın çalışanlarının sendikalı olması lazım. Medya patronlarının kamu ihalelerine girmeleri yasaklanmalı. Bu dört kuralı uygularsak medyanın özgürlüğünü sağlarız. Medya patronluğu bir kamu görevidir, devletle ilişkilerinin olmaması lazım. Biz de ne oluyor? Gazeten varsa devletten ihale alıyorsun yoksa alamıyorsun. Bu doğru bir süreç değil.”


CHP ve MHP ittifakı söz konusu mu? şeklindeki soruya karşılık Kılıçdaroğlu, “Böyle bir anlaşma yok. Neden tartışılıyor ben de anlamıyorum. Herhangi bir pazarlık ve görüşme söz konusu değil biz de gazetelerden hayretle okuyoruz” dedi.


Kılıçdaroğlu Mustafa Sarıgül ve CHP ilişkisinin ne durumda olduğu sorusu karşısında da "Her gittiğim yerde soruyorlar. Hiç bir ilişkimiz yok. Biz ,ilişkiyi sizden öğreniyoruz. Sayın Sarıgül bir belediye başkanı, kendine göre başarılıbir belediye başkanı. Partimize üye olmak istediği zaman gelir üye olur, biz hiç bir zaman 'Niye partimize geldin, niye üye oldun diye bir sınırlama da getirmiş değiliz" yanıtını verdi.


Kılıçdaroğlu, cemevlerinin ibadethane olmasına ilişkin de, "Kişilerin inancıyla oynamak ve bunun üzerine yorum yapmak doğru bir şey değil. Başbakan'ın söylediği 'Reyhanlı'da 52 sunni vatandaşımız hayatını kaybetti' cümlesi utanılacak birşey... Bu bölücülüktür, yazıktır günahtır. Başbakan olarak niye toplumu bölüyorsun? Alevilere yönelik CHP'nin politikası kapsamında biz cemevlerinin ibadethane olmasını istiyoruz. Bununla ilgili kanun teklifimizi iki üç kere verdik. AK Parti bunu reddetti. İbadetin yeri olmaz.İnsanoğlu nerede ibadet etmek istiyorsa orada ibadetini yapsın. Cemevinde, camide, medresede, evinde nerede isterse orada yapsın. İnanç siyasetin konusu değil" diye konuştu.


Aile sigortasıdışında güzel projeleri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu projeleri şu an açıklamak istemediğini, gizli tuttuklarını söyledi.



yilmazparlar@yahoo.com

26 Temmuz 2013 Cuma

FATBURGER FAST-FOOD ZİNCİRİ TÜRKİYE’DE-YILMAZ PARLAR

FATBURGER FAST-FOOD ZİNCİRİ TÜRKİYE’DE

Fatburger Lovie Yancey tarafından 1952 yılında kurulan Merkezi Amerika California, Beverly Hills’te bulunan ünlü fast-food markası, Türkiye’ye, franchise ortağı Universal Food Company (UFC) tarafından getirildi. Hollywood yıldızların fast-food markası Fatburger Türkiye’de halkalarını oluşturacak. İstanbul Tünel 26Temmuz 2013 tarihinde ilk şubesiyle Türkiye’ye merhaba dedi.






Uzun Marketing araştırmalar sonucu Türkiye’de zincir oluşturmaya ve Türkiye pazarına girmeye karar veren Universal Food Company (UFC), Türkiye’de Ekonomi açısından Başkent olarak değerlendirdikleri İstanbul’da ve kalbi olarakda gördükleri Tünel’de, ilk Şubelerini klasik kurala uygun kurdele keserek açtılar.



Zincir firmanın PR’lığını, sahibi orkide Gökhan, Medya direktörleri Duygu Derun ve Özcan Altunkaya olan Contactplus halkla ilişkiler ve danışman iletişim firması, Basın toplantısı düzenledi.



Basın toplantısına; Yönetici ortak Nawaf Al-Sharekh, UFC Türkiye Genel Müdürü Rami Zok ve Pazarlama Müdürü Gaye Arda Güngör katıldı. Basın toplantısına katılan yetkililer, Firma ve geniş yiyecek ürünleri yelpazesi hakkında genel bilgileri verdikten sonra Basın mensupların sorularını cevapladılar.



Yaklaşık 28 ülkede faaliyet gösterdiklerini, Fatburger restoranlarının yarısından fazlasının Amerika dışında hizmet verdiğini, ağını Orta Doğu, Avrupa, Asya ve Afrika gibi bölgelerde 300 yeni restoranla genişletmeye devam edeceklerini belirttiler.



 
UFC Türkiye, Türkiye’de 2014 yılı sonuna kadar Tünel Levent Çarşı, Sirkeci, İstanbul dışı olarakda Ankara ve İzmir halkaları oluşturacak ilk yer isimleri.10 yeni restoranı hizmete açmayı planladıkları bilgileri verdiler.


Yüzde 100 dana eti kullanılarak hazırlanan Fatburger, 60 yıla yakın müşterilerine özel sos ve hardal eşliğinde yüzde 75 yerli ürünlerin oluşturduğu tamamen taze hamburger sunuyor.

Özel seçenekli menü ürünleri arasında Chicken Sandviç, Veggieburger, BBQ Fatburger ve Mantarlı Swiss Fatburger gibi çeşitler bulunuyor. Markanın sunduğu patates kızartması ve soğan halkaları hazırlanışında, kolesterol içermeyen yağın kullanıldığını gerçek dondurma ile hazırlanan el yapımı shake sipariş üzerine hazırlanmakta ve hiçbir şekilde hazır ya da dondurulmuş ürün kullanılmadığı vurgulandı.

Yine firma yetkilileri verdikleri bilgi doğrultusunda, her müşterinin kendi damak zevkine özel olarak hazırladığı Fatburger restoranlarının farklı avantajı,yemek süresince ücretsiz içecek yenileme olanağı. Fatburger misafirleri, satın aldıkları içeceği yemekleri süresince ücretsiz olarak tekrar tekrar yenileyebilecekler.



Basın toplantı sonrası hamburger çeşitleri basın mensuplarına tattırıldı. Kendi aralarında yorumları paylaşan basın mensupları Fatburger ürünleri Türk damak tadına uygun, lezzetli ve farklı bulduklarını söylediler.



yilmazparlar@yahoo.com



kaynak:  http://www.parlarmedya.com/

25 Temmuz 2013 Perşembe

Merinos’tan 1500 kişilik iftar yemeği -Yılmaz Parlar


Merinos’tan 1500 kişilik iftar yemeği

Merinos, Bahçelievler Hasan Doğan Spor Kompleksi’nde, bin 500 kişinin katıldığı bir iftar yemeği düzenledi. Yemeğe, Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu da katıldı.

Halısektöründe dünya lideri olan Merinos, Hasan Doğan Spor Kompleksi’nde, Bahçelievler Belediyesi’nin organizasyonu ile bin 500 kişilik bir iftar yemeği verdi.

Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu “Merinos ailesi olarak,İstanbul’un çeşitli ilçelerinde ve Anadolu’da düzenlediğimiz iftar yemekleriyle, bu mübarek ayda bir araya gelmemize vesile olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ramazan ayında, Bahçelievler halkıyla bu büyük sofrada bir araya gelmek bizler için çok değerli... Ramazan bereketinin ülkemiz için daim olmasını diliyorum” dedi.

Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’nun ev sahipliği yaptığı yemeğe, Bahçelievler halkı katıldı.
yilmazparlar@yahoo.com

19 Temmuz 2013 Cuma

İSİAD“7 Tepeden 7 Kıtaya Başarı Ödülleri-Yılmaz Parlar


7 Tepeden 7 Kıtaya Başarı Ödülleri”

Sahiplerini Buldu


İstanbul Sanayici ve İş Adamları Derneği üyelerinin oylarıyla belirlenen ''7 Tepeden 7 Kıtaya İSİAD Başarı Ödülleri'' İstanbul Grand Cevahir Hotel’de düzenlenen ödül töreniyle sahiplerini buldu.






TUSKON ve MARİFED bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Sanayici ve İş Adamları Derneği, İstanbul Grand Cevahir Hotel’de bir iftar yemeği düzenledi. İftar yemeği sonrasında düzenlenen "7 Tepe'den 7 Kıta'ya Başarı Ödülleri" töreninde politikadan sanata, iş dünyasından spora kadar birçok alanda ödüller sahiplerini buldu.

Ödül töreni öncesinde konuşan İSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Özbekli, İSİAD’ın İstanbul dünya ticareti için bir can damarı olduğunu söyleyerek, 700’e yakın iş adamına hizmet verdiklerini hatırlattı. Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Özbekli, “İSİAD olarak eğitimden iletişime, ticari işbirliklerinden sosyal yardımlaşmalara çok çeşitli hizmetler veriyoruz. Dünyanın dört bir tarafına gidiyor, çeşitli sektörlerde platformlar oluşturuyor, ciddi ticari yatırımlara destek sağlıyor, köprü vazifesi görüyoruz. Bu hizmetlerin giderek artması ve başarıya ulaşması için, daha geniş kitlelere yayılmamız için; siz üyelerimizden de talepkar olmanızı istiyoruz” dedi.

Yılın İş Adamı Seçilen ve başarı öyküsünü anlatan film gösterisi ile izleyenleri etkileyerek büyük alkış toplayan Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abiden Erdem ise “İSİAD’ın başlangıcından bugüne kadar bu hizmetin içindeki varlığımı hissettirdiğiniz için çok teşekkür ederim” dedi. İSİAD üyelerine tavsiyelerde bulunan Zeynel Abidin Erdem, “Türkiye’yi seven, demokrasiye sahip çıkan insanlar olarak bayrağımızı, toprağımızı ve milletimizi yalnız bırakmayalım, birlik olalım, birlikten rahmet ayrılıktan zahmet doğar” diyerek konuşmasını bitirdi.

Yılın Yerel Yöneticisi seçilen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise; İSİAD üyeleri içinde Beyoğlu’ndan çok sayıda esnafın olduğunu hatırlatarak, Beyoğlu’nun sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin ve hatta dünyanın önemli ticaret merkezlerinden biri olduğunun altını çizdi.

Sunuculuğunu Ertem Şener’in yaptığı ödül töreninde İSİAD’a üye 700'e yakın sanayici ve iş adamının oylarıyla belirlenen Yılın Sporcusu dalında Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Dieder Drogba, Yılın CEO'su dalında AVEA CEO’su Erkan Akdemir, Yılın diplomatı Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosu Mohammed Sbih ve Yılın Medyacısı Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros seçildi.

İSİAD üyesi birçok firmanın da çeşitli kategorilerde ödül aldığı gecede; Eğitime Katkı ödüllerini Ünal Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Meydancı ile Seymen Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk, Yılın Girişimcisi ödülü ASE Asya Afrika SKY Express Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Çetin, Yılın İhracatçısı ödüllerini Giovane Gentile Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şenoğlu ile Efe Cam Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Eldem, Yılın Kobisi ödüllerini Kama Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kaleciklioğlu ve Uğur Aydınlatma Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Telli alırken, Yılın Vefa Ödülü Rıza Adıgüzel ve Yahya Erdem’e verildi.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Temmuz 2013 Perşembe

Ticaret doğudan doğuyor-Yılmaz Parlar Bildirdi

Ticaret doğudan doğuyor
 


Türkiye bugüne kadar değişik nedenlerle ihmal edilmiş olan İran ile ticari ilişkilerde yeni adımlar atıyor. Bugüne kadar istenen seviyeye ulaşamayan iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin 30 milyar dolara ulaşması için düğmeye basıldı. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin sektörel bazda geliştirilmesi için Tebriz çok önemli bir zirveye ev sahipliği yaptı. 6-7 Temmuz’da düzenlenen Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’na Türkiye’de çok önemli bir katılım gerçekleşti.
 
İran ve Türkiye’Nin çevresinde yer alan 35 ülkeden 350’yi aşkın iş adamının da katıldığı zirvede somut sayılabilecek iş bağlantıları yapıldı.
Türkiye’den zirveye katılan Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, komşumuz İran ile ticaretin geliştirilmesi için çok ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek, “Uluslararası düzeyde yapılan bu zirve hem iki ülkenin birbiri ile ticaretinin geliştirilmesinde hem de çevre ülkelerle ticaretin geliştirilmesi noktasında büyük katkı yapacak. Çok sayıda Türk şirketinin bu toplantıya katılması bunu gösteriyor” dedi.

Zirvede bir konuşma yapan Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Ali Rıza Beygi de zirve sırasında yapılan ikili görüşmelere dikkat çekti ve şu noktaların altını çizdi:

Çok kısa sürede Türkiye ve İran arasındaki ticaret hacmi yıllık 30 milyar dolara ulaştırılmalı
Buna iki ülkenin üst düzeyde destek verdiği görüldü.
Hem iki ülkenin özel sektör mensuplarının hem de kamu kuruluşlarının bu konuda ciddi bir gayret içinde olduğunu gördük.

Vali Ali Rıza Beygi ayrıca eyaletin ticaretin geliştirilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayarak, “Her türlü yatırımın önünü açmaya hazırız. Destek bizden yatırım iş adamlarından.” dedi.

Toplantıya katılan Türk İran İş Konseyi Başkanı Ali Osman Ulusoy da yaptığı konuşmada uzun yıllardır İran ile iş yaptıklarını, iki ülkenin ticari ve kültürel iş birliğinin önemini vurguladı. Ulusoy aradaki bürokratik engellerin kaldırılması halinde ticaretin artmaması için hiçbir nedenin olmadığını söyledi.

NELER YAPILDI
 
Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’nda Aras bölgesine ziyaretleri yapıldı ve formlar düzenlendi. Akşam Tebriz Ticaret Odası’nın koordine sektör toplantıları organize edildi.

Kısa adı TİSİAD olan Türk İran Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Hamid Kian Tebriz Zirvesi ile ilgili verdiği bilgiye göre Toplam sunulan proje sayısı 430 ve projelerin değeri 15 milyar Avro ya ulaşmakta olup yapılan bağlantılara göre 7 milyar Avroluk kısmı kısa sürede başlayacaktır. İki ülke arasında hatta üçüncü ülkelere yönelik tekstil, mobilya, inşaat, makine ve turizm alanlarında büyük ölçüde işbirliği imkanları bulunuyor.

İran özellikle serbest bölgelerde yatırım yapacak firmalara çok önemli kolaylıklar sağlıyor. Bedava sayılacak enerji sunuyor çok düşük fiyatlara arazi imkanı sağlıyor ve önemli teşvikler ve 20 yıla varan vergi muafiyeti tanıyor.