İstanbul Ticaret Odası (İTO) Yönetim Kurul Başkanı Şekip Avdagiç 10 Ağustos 2023 Perşembe günü gerçekleşen İTO Meclis Toplantısında kredi maliyeti’nin yükselmesi hakkında; “Bazı bankaların, ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi anons edilenden daha pahalı hale getirdiklerini görüyoruz” dedi
İTO Başkanı Şekip Avdagiç’den bazı ana başlıklar;
Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi
Türkiye’nin kredi temerrüt riskini ifade eden CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge
Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını
Enflasyonla mücadelenin başlatıldığı bu süreçte uygulanacak para ve maliye politikasının, üretim-istihdam-ihracat sacayağı ile uyumunun önem taşıması.
Enflasyonla mücadelede “gıda” başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerektiği.
Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladı.
İTO Başkanı Şekip Avdagiç’, Ağırlıklı özel bankaların, faizlerdeki artışa ilave olarak ticari kredilerde komisyon, vadesiz mevduat tutma şartı gibi dolaylı maliyetlerle krediyi yüksetmesi üzerine piyasanın işleyişini bozan bu türden suistimallere fırsat verilmemesi ve hızla caydırıcı tedbirlere başvurulması gerektiğini aktardı. “Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”dedi
Merkez Bankası’nın sadeleştirme adımlarıyla, kredi mekanizmasındaki tıkanıklığın ve finansmana erişimdeki zorlukların aşılması yönünde işaretler alınmaya başladığını ve gelişmeyi önemli bulduklarını belirten Avdagiç, bununla birlikte bazı bankaların kredi maliyetini aşırı pahalı hale getiren uygulamalara yöneldiklerini ilgili makamlara ilrtdiklerini dile getirdi
Hükümetin enflasyonla mücadeleyi öne alan, ihracat ve üretimi destekleyen yaklaşımının, reel sektörün beklentileri ile örtüştüğünü söylyen Avdagiç, “Biz de bu iki hususun birlikte götürülmesini arzu ettiğimizi dile getirdik. Ama aynı zamanda şu anda çok yoğun şekilde yaşadığımız finansmana erişim başta olmak üzere beklentilerimizi ekonomi yönetimi ile paylaştık. Finansman konusunda ifade etmem gerekir ki arzu ettiğimiz noktada değiliz. Ankara’daki toplantıda Hazine ve Maliye Bakanımız 1.5-2 ay içinde finansmana erişim konusunda önemli, olumlu somut adımlar atılacağıyla ilgili bize bilgi verdi, bunu heyecanla ve sabırsızlıkla bekliyoruz.”ifadelerini kullandı.
Türkiye ekonomisinin önemli bir dönüm noktasında olduğunu, bu dönemde enflasyonla mücadeleyi, tüm ülke olarak topyekün şekilde sürdürmek gerektiğini vurgulayan Başkan Avdagiç"Bu mücadelede kısa dönemli olarak elbette bazı sıkıntılar yaşanacaktır. Ancak kararlı, etkili ve doğru yöntemlerle verilen bir mücadele, başarının temel anahtarı olacaktır.
Şok tedbirler uygularken, -zaman zaman bunlara ihtiyaç olabilir- olası yan etkileri dikkatle izlemeli ve gereken tedbirleri süratle alma yoluna gitmeliyiz" sözlerine TCMB’nin gerek enflasyonla mücadeleye yönelik sergilediği kararlılığın, gerekse de faiz politikasındaki rasyonel tutumunun uluslararası finans çevrelerinde de karşılık bulmasının memnuniyet verici olduğunu ilave etdi
CDS puanının Eylül 2021’den bu yana ilk kez 400 seviyesinin altına gelmesinin de önemli bir gösterge olduğunu, CDS’in gerilemesinin yabancı yatırımcıların Türkiye’ye yönelik risk algılarını ve dış borçlanma maliyetini önemli ölçüde aşağı çekeceğini, söyleyen Başkan Avdagiç"Umuyoruz ki, kısa sürede yabancı yatırımcı girişlerinde bir hızlanma göreceğiz" dedi.
Avdagiç, enflasyonla mücadelede Gıda başlığının üzerinde özellikle ve hassasiyetle durulması gerekçe olarakda Dünyanın 10 büyük tarım üreticisinden biri olan Türkiye'nin bu seviyedeki gıda enflasyonunu hak etmediğini, Bu sorunun süratle masaya yatırılması, gıda enflasyonunu besleyen unsurların acilen kaldırılması zaruriyetini bildirirken “İTO olarak temmuz ayındaki gıda enflasyonunu yüzde 8.61 olarak ölçtük. Oysa temmuz, geleneksel olarak meyve-sebzedeki yaz ucuzluğunun etkisiyle enflasyonun eksi olarak kayıtlara geçtiği bir aydır. Yazın ortasında yüzde 10’lara yaklaşan gıda enflasyonunu tetikleyen unsurları analiz edip gerekli önlemleri almak durumundayız." Şeklinde önlem alınmasına dikkat çrkdi
Gıdanın dünya genelinde ‘stratejik’ sektör olarak tanımlandığını, savunma sanayisinin bile önünde görüldüğünü kaydeden Şekib Avdagiç, "Yapılan araştırmalara göre Türk çiftçisinin yaş ortalaması 55’e yükseldi. Böyle gidersek, bu nesil, tarım üretimi yapan neredeyse son nesil olacak. Tarımda genç kalmadı; bu gerçekten sürdürülebilir bir durum değil. Dolayısıyla hiç zaman kaybetmeden, çiftçiliği ve tarımı gençlerimizin gündemine sokmalıyız. Gençlerimizi, çiftçilerimizi toprakla barıştırmalı, kentten köye göçün yolunu açmalıyız. Türkiye mevcut yapılanlara ilave olarak, bugünden tarım için daha güçlü bir kurgu ve strateji yaparsa, uzun yıllar bunun karşılığını alacaktır. Buna kesinlikle inanıyoruz" dedi
Toplantı Üyelerin Komiteleri hakkında isteklerini, sorunlarını açıklamasıyla devam etdi. Başkan Avdagiç üyelerin sorunlarına açıklık getirdi birer birer cevapladı.
Mardinli İş Adamları MARİŞ aylık Geleneksel MARİŞ cumartesi buluşmalarında konuk konuşmacı olarak, TGRT Haber Ekonomi Müdürlüğü. Türkiye gazetesinde köşe yazarlığı ve İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmenliği görevlerini sürdüren Celal Toprak’ı ağırladı.
MARİŞ Yönetim Kurulu Başkanı Abdülkadir Akkuş açılış konuşmasında; “Bildiğiniz gibi çok yakın zamanda çok önemli bir seçimi geride bıraktık. Bu seçimle beraber bekleme ve durağanlık sürecini de geride bıraktık. Şimdi artık hepimizin gözleri bundan sonra açıklanacak yeni reformlara çevrilmiş durumda.
Ülkemizin ekonomik büyümesini arttırmak için izlenen stratejiler ve benimsenecek ekonomi modelleri büyük önem taşıyor. Tabii ekonomi bir yandan büyürken, bir yandan da bu büyümeyi sürdürülebilir kılmak adına yeni kaynaklar yaratmaya yönelik politikalar da hayati derecede önemli.
Hızla ekonomi gündemine dönmek zorundayız. Yeni yatırımların yapılması, fabrikaların açılması bunun için de ulaşılabilir kredi olanakları sağlanması ihtiyacı bulunuyor.” Sözlerinden sonra seçim sonrası sürecin değerlendirmesini yaparak öngörülerini paylaşması için Celal Toprak’ı kürsüye davet etti.
Türk Lirasının değer kaybı, liranın çöküşünün yanı sıra, tarihi Yüksek enflasyon, fiyat artışları ve hayat pahalılığı, yüzde yiminin üzerinde işsizlik, akaryakıt fiyatları, açıkların artması ve döviz rezervlerinin azalmasıi (yüksek cari açık ve döviz sorunu), Kur korumalı mevduat hacminin yüz yirmi milyar üzeri dolara kadar yükseldiği, sorunlar kadar;
Dövizden dönüşümlü KKM’nin sona erdirilebileceği yönündeki, Maliye Bakanlığı görevine yapılan atama ve merkez bankası yönetimindeki değişiklikler, seçimlerden sonra uygulanacak ekonomi politikaları hakkında daha fazla rehberlik niteliği taşıyacağı için önemli işaretler beklentileri, kötüleşen kriz rotasını değiştirmek enflasyon ve yaşam standardının düşmesinden kaynaklanan sorunları hafifletmek, kurallı piyasa ekonomisine dönüş durumu gibi konular Celal Toprak’ın görüşlerine cevap beklentisi katılımcıların ortak istemiydi
Celal Toprak anekdotlarla sorunlara ve öngörülerine değindi. Yüksek değişken enflasyonun iniş çıkışlarına tansiyon hastalığı örneğiyle anlatdı. Yüksek veya alçak tansiyon olduğunda alınan ilaçla yaşam standartın devam edilebildiği ancak devamlı inen çıkan için reçetenin zorluğu örneğiyle mükemmel bir şekilde izah etdi. Dövizin Doların piyasa pazarındaki gerçek değerini ve merkez bankasının düşük faizin olmasına rağmen, gerçek piyasadaki fazin gerçek faiz olduğunu vurguladı. Maliye Bakanın uyumlu toplantılarıyla mesaj yerine kurum üyelerin sorunlarını isteklerini dinlediğini böylece çok iyi yol haritası oluşabileceğinin altını çizdi.
Katılımcıların sorunlarını cevaplayan, Celal Toprak ülke bizim hepimizin çözüme iştirak etmemizi hatırlatdı.
Avrupa Birliği Komisyonu ve Birleşmiş Milletler ECOSOC’a akredite olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, etkin bir sivil toplum kuruluşu olarak, Avrupa Türkiye Köprüsü dinamikliğini sürdürebilir kılmaya devam ediyor.
Türkiye-AB ilişkilerin Gelişmesine katkısı haricinde ekonomi, sosyal, kültürel, siyasi alanlarda da ilişkilerin gelişmesine önemli katkı sağlıyan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Florya Elite Hotelde bir toplantı daha gerçekleştirdi.
Avrupa Birliği Komisyonunun desteği ile kurulan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği Onursal Başkan Türkiye sevdalısı Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu birer konuşma yaptılar.
Bloomberg Tv den Şebnem Schaefer’in üstlendiği ve İsviçre DMW Temsilcisi İş insanı Halil Sert’in ev sahipliği yaptığı toplantıda Duesseldorf Wicu firmasından CEO Siegfried Benedict Paulus ve Roggendorf firmadan Henning Reinecke faaliyetleri hakkında bilgi verdiler.
Gunther Meinel, Genel Başkan Ferhat Bozçelik, Yönetim Kurul üyesi Fahri Ustaoğlu’nun konuşma odaklarında stratejik olarak, önemli bir yerde duran Türkiye ve AB arasında siyasi ve ekonomik bağları güçlendirmek için her türlü argümanı kullanmaya devam edeceklerini söylediler.
Senatörler Birliği içerisindeki köklü şirketleri ve dernekleri Türkiye’ye getiren DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğinin çalışmalarına devam edeceklerini, yabancı yatırımı Türkiye’ye getirmek isterken çok yerinde bir ülkeye yatırım olacağının altını çizdiler. Türkiye’nin çok özelliklere sahip avantajlarını vurguladılar. Ayrıca İş insanların iş birliğini yapabilmeleri için yeterli platform oluşturacaklarını altını çizdiler.
Gerçektende; Potansiyel iş birliği hakkında eksiksiz bilgi edinmek, onlarla iletişime geçtiğinizde kiminle karşı karşıya olduğunuzu bilmenizi sağlamak için iyi bir iş adamı için her zaman bir norm olmuştur. Gerçek zamanlı küresel işlemler, kapsamlı bilgilerin bugünde önemli olduğu, tüm paydaşlar için çok ilgili olduğu anlamına gelmektedir.
Bu nedenle DMW -Uluslararası Diplomatlar Birliğin misyonu ve planları çok yerinde ve önemlidir.
Henning Reinecke, Taşınma , depolama ve nakliye bir güven meselesi olduğunu, gerek Almanya içinde gerekse uluslararası olarak ikamet yerinizi değiştirmek istediğinizde, eşyalarınızın depolanmasına ihtiyac halinde hızlı ve ucuz hareket eden şirket olduklarını açıkladı.
Siegfried Benedict, Tıbbi-teknik alanda araştırma ve geliştirme için bir enstitünün işletilmesi. Faaliyet alanları, ürün geliştirme tıbbı, eczacılık, teşhis, sağlık, araştırma, patent ve lisans kullanımı, danışmanlık hizmetleri, tıbbi ürün geliştirme ve araştırmaları yapan firmasını tanıtdı.
Toplantı sonrası Müzik eşliğinde Gala yemeği verildi. Yemek esnasında ve sonrasında, katılımcılar iş konuları ve birlikte yapabilecekleri hakkında bilgi alış verişinde bulundular.
Türkiye ile Afrika ülkeleri arasında iş birliklerini geliştirmek ve ekonomik fırsatları değerlendirmek üzere 29-30 Nisan 2023 tarihlerinde Türkiye –Afrika arasında Haliç Kongre merkezinde 3.Kıtalararası İşbirliği Zirvesi gerçekleştirildi.
Dünyanın birçok coğrafyasında başarılı işlere imza atan Türk müteahhitleri, bugüne kadar yaklaşık 77 milyar dolardan fazla 1.700 yakın projeyle Afrika'nın kalkınmasına önemli katkı sağlamıştır.
Tüm bu bilgilerin ışığında, Türkiye-Afrika ilişkilerinin ivme kazandığını gözlemliyen, HBS Mimarlık ve HBS Uluslararası Organizasyon’u KOSGEB ve Ticaret Bakanlığı destekli olarak zirve gerçekleştirdi.
16 Afrika ülkesinden etkin alım heyetleri zirveye katılarak (B2B) görüşmeleri gerçekleştirildi.
Türkiye’den 25 farklı sektörde faaliyet gösteren üreticiler zirveye katılım sağladılar.
Açılış Konuşmaları sonrasında İstanbul Ticaret Üniversitesinden Prof. Dr. Murat Kasımoğlu moderatörlüğünde bir panel düzenlendi.
İhracat hedefleri planlarken, Afrika kıtası her zaman listenin başında gelmesi gerektiği vurgulandı. Dünya nüfusunun % 20 nin Afrika’da yaşadığı zirvede söylendi. Takriben Afrika’da rakamsal 1,3 milyar insan yaşadığı ve kısa sürede 1,7 milyara ulaşacağı öngürülmektedir.
30 milyara yakın ihracatımız mevcut hedef hacmi 50 milyar dolara, daha sonra 75 milyar dolara taşımaktır.
Gelişmekte olan Pazar özellikleri büyümeyi hızlandırması ve her şeyi kapsayan ekonomik refahı desteklemesi için en büyük fırsatı sunmasıdır. Afrika’nın ekonomik potansiyeli gün geçtikçe artış gösteriyor. Afrika, dünyanın en hızlı büyüyen on ülkesinin çoğuna ev sahipliği yapıyor.
Enerjiden tarıma, sağlıktan bankacılık sistemine, inovasyona kadar birçok alanda karşılıklı yatırım fırsatları bir şekilde günden güne güçleniyor. Bugün Afrika'da havalimanlarından- limanlara, kamu binalarından- yollara, tünellere kadar birçok yatırımın altında Türk müteahhitlerinin imzası var.
Pandemi salgınında tıbbi teçhizat ve malzeme desteğinde bulunduğumuz devletlerin arasında 44 Afrika ülkeside mevcut
Kaliteli altyapı ve dijitalleşme konusunda yapılan faaliyetler yatırım ve ticaret alanında Afrika'yı cazip hale getiriyor. Yeşil ekonomiye geçiş, imalat, ulaşım, lojistik, eğitim, sağlık, inşaat ve medikal turizm gibi pek çok farklı sektörde yatırım fırsatı var.
Bunları değerlendirme adına yapılan 3. Kıtalararası zirve fayda sağladığı gibi çok girişimcinin önünü açan ilham verici oldu.
Misyonu Avrupa İş insanları ile Türkiye İş insanları arasında köprü kurmak, Türkiye’ye yabancı yatırımcı sağlamak olan Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour, Yalova’da Hırdavat Sektörün ilk başlarında olan, İçin Hırdavat ile bir araya geldi.
Toplantıda, 60 bin kalemden fazla ürün çeşitliliğiyle tersanelere ve müteahhitlere tedarikçi firma olarak hizmet veren, İçin Hırdavat Grubu Yönetim Kurul Başkanı Ahmet Murat İçin, Yönetim Kurul üyelerinden Betül İçin, Avrupa Ekonomik Senatosu Türkiye -Orta Doğu Başkan yardımcısı Yılmaz Parlar, Başkan Danışmanı Musa Soysal, Grup Avukatı İsmail Erbaş hazır bulundular.
Toplantı ardından Yalova İş İnsanları ile buluşma vesilesiyle, Yalova Garden Inn Hilton Hotelde iftar yemeğine geçildi. İçin Hırdavat Grubun ev sahipliğinde gerçekleşen iftar yemeğinde, İçin Hırdavat Grubu Yönetim Kurul üyesi Betül İçin firması hakkında bilgi paylaştı. Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour, Avrupa Ekonomi Senatosu hakkında bilgileriyle birlikte, Türkiye sevdalısı olarak hedeflerini açıkladı.
Avrupa Ekonomi Senatosu EES, 1 milyondan fazla ortak girişimde olan network ağının merkezinde. Avrupa Birliği’nin karar verici kurumlarının ve yasa yapıcılarının başkanları, bürokratları ve diplomatlarıyla da çok yakın ilişki içerisinde. Avrupa Ekonomi Senatosu Türkiye-Orta Doğu Başkanı Iraj Alipour Avrupa Ekonomi Senatosu hakkında verdiği bilgilere göre (European Economic Senate-EES)’in Yönetim Merkezi Münih.
Genel Başkan Dr. Ingo Friedrich. (Dr. Ingo Friedrich, 1979-2009 arasında tam otuz yıl Avrupa Parlamentosu’nda senatörlük yaptı. 2007-2014 döneminde de Parlamento Başkan Yardımcılığı’nı yürütdü.) Avrupa Parlamentosu’nda 49 Senatör var. Avrupa Konseyi’nin 2014-2019 döneminde Başkanı olan, Jean-Claude Juncker’de seçkin üyeler arasında
Almanya, Avusturya, İsviçre, Çek Cumhuriyeti gibi farklı ülkelerin, Avrupa Parlamentosu’na seçilmiş üyeleri de üyeler arasında.
Microsoft Almanya, Audi, Almanya Telekom, UBS Almanya, Deutsche Bank gibi Dünya çapında şirketlerin Başkan ve CEO’ları da Avrupa Ekonomi Senatosu’nun üyeleri.
Hırdavat malzemeleri çok geniş bir ürün yelpazesine sahiptir. Başlıca bu ürünün kullanıldığı kategoriler; ağaç, metal işleme, ağaç kesim motorları, aksesuarlar - yedek parçalar, akü şarj - akü takviye cihazları, akülü aletler, bahçe - tarım aletleri, boru işleme malzemeleri, boya tabancaları - sistemleri ve benzeri gibi ürünleri kapsamaktadır.
İçin Hırdavat Grubuda 60 Bin kalem ürüne sahip. 1990 yılından günümüze kadar 33 yıllık başarı tecrübeleriyle 4500 m2 kapalı alan, 12500 m2 açık alan olmak üzere toplamda 17000 m2 alanda faaliyet göstererek ekonomiye hizmet vermektedir.
Hırdavat çok sektöre hitap etdiğinden yelpazesi altında her firmaya ulaşmak mümkün olduğundan İş potansiyeli inanılmaz yüksektir. Bu nedenle başlangıç noktası olan bu özel toplantı, yerinde olarak çok önemli ve çok değerli olmuştur.
FODER- Finansal Okur Yazarlık Derneği, 10. Yılı kutlamasında mottoları olan “Parasını Yöneten, Hayatını Yönetir” her konuşmacı tarafından dile getirildi. Şarkısı birlikde söylendi.
Denizbank Genel Müdürlük Binasında, 10 Yılını kutlayan FODER bugüne kadar kamu kurumları, belediyeler, eğitim kurumları, özel sektör ve sivil toplum iş birliğinde toplumun her kesimine yönelik finansal okuryazarlık eğitimleri verilmesini sağladı.
Ev sahipliğini üstlenen Denizbank genel Müdürü Hakan Ateş’in yurt dışında bulunduğunu söyleyen Denizbank Hazine, Finansal Kurumlar ve Yatırım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora Böcügöz kutlamaya katıldı.
Derneğin dünden bugüne hayata geçirdiği faaliyetlerinin yer aldığı video gösterimi sonrası başarılı sunuculuğunu Dr. Artunç Kocabalkan yaptı.
Kocabalkan sunucuları takdim etmeden öncesi konuşmasında özetle; “FODER Aradan geçen on yılda çalışma alanında ülke gündemine taşınması ve kamuoyunun finansal okuryazarlık öğretileriyle gelişimi adına hep birlikte birbirinden değerli çalışmalar gerçekleştirmiş. finansal okuryazarlık gerçekten çok ama çok önemli. Ekonominin ve finansın bugün insanların gündeminde Dört milyonun üzerinde bir yatırımcı kitlesiyle başka bir anlam kazanıyor
On yıldır gerçekleştirilen projeler, seminerler, araştırmalar, özel sektör liderlerinin ve eğitimcilerin gündemine koyduk biz bu değerle birlikte finansal okuryazarlık konusunu. Finansal okuryazar bir Türkiye En yukarıdan en aşağı kadar. hedefinden hareketle toplumun her kesimine yönelik finansal okuryazarlık eğitimleri, kitap kulübü söyleşileri, seminer ve kongreler gerçekleştirilmiş.” Giriş yaptı.
FODER’i anlamak adına FODER Yönetim Kurulu Başkanı Attila Köksal’ın bütüne yakın konuşması şöyle; “Bugün de yönetim kurulu üyelerimiz var burada. Yönetim kurulumuzun yarıdan fazlası kadın. Ve yeni genel sekreterimizde Melisa Mumcu o da yeni geçen ay onu göreve atadık. Genel sekreterimiz Kendisi çok genç ama bu sivil toplum tarafında herhalde finansal okuryazarlık konusunda en iyi bilen kişi. Dolayısıyla biz de ona öyle gönül rahatlığı içinde derneğimizin genel sekreterliği görevini verdik Onu da bu arada kutluyorum ve başarılar diliyorum. Yine Özlem'in sözüyle devam edelim. onun patenti ona aittir. Parasını yöneten hayatını yönetir Bizim çok kullandığımız bir slogan. Ve bunu ilk söyleyince böyle ya diyorlar işte gene bankacılar geldi. Herhalde bize paranın ne kadar önemli bir şey olduğunu söyleyecekler hayatta yan eğitimleri çünkü biz genelde bu sloganla açıyoruz.
Tabii hiç öyle bir mesajımız yok. Biz toplumun hemen hemen her kesimine eğitim veriyoruz. Yani ilkokul çocuklarından üniversite öğrencilerine, ev kadınlarına, iş hayatına yeni başlayan kadınlara Çiftçilere ordu mensuplarına, polislere, emeklilere herkese yönelik eğitim programlarımız var. Ve genelde işte bunları da böyle parasını yöneten, hayatını yönetir diye başlatıyoruz.
Genelde bir sıkıntı yaratıyor bu şey için. Para konusu bir para diye başlayan bir şey genelde insanlarda böyle bir çok materyalist bir şey izler şey uyandırıyor Öyle değil tabii. Yani biz paranın hayatta her şey olduğunu söylemiyoruz hiçbir zaman. Tam tersine hayatta paradan çok daha önemli şeyler var. Ailemiz var, arkadaşlarımız var. Okul hayatımız, iş hayatımız, sosyal sorumluluk, proje ya o kadar çok şey var ki hayatta paradan önemli.
Fakat maalesef para diye de bir şey var hayatta. Ve ömrümüz boyunca sevsek de sevmesek de ondan nefret etsek de onu tanımak zorundayız. Ve onunla uğraşmak zorundayız Dolayısıyla paranın efendisi olmanız lazım. Kölesi değil efendisi olmamız lazım. Onu tanımamız lazım. O da ancak finansal okuryazarlıkla oluyor. Çok değerli gönüllülerimiz var. Yani kadromuz küçük dedik ama aslında yüzlerce kişilik bir gönüllü kadromuz var Dolayısıyla bu gönüllü kadromuz da bize eğitimlerimiz de çok yardımcı oluyor. Yönetim kurulumuz ben burada onlara tekrar teşekkür etmek istiyorum hepsine.
Gerçekten yönetim kurulumuza da çok değerli ve çok değişik kökenli arkadaşlarımız var. Danışma kurulumuz Özlem Denizlimen Danışma Kurulu Başkanımız yine danışma kurulumuzda da çok değerli iş insanları var ve Işte bizim bize yön gösteriyorlar. Vizyonumuzu geliştirmek de bize yardımcı oluyorlar. Tabii üyelerimiz yani birçok şeyi de işte üyelerimizle birlikte yapıyoruz. Devam ediyorum. Şimdi hedefimiz o kısa videomuzda da ilk hedefimiz aslında bu finansal okuryazarlık konusunu ilkokul müfredatından başlamak üzere eğitim sistemine taşımak. Bugün bizi çok mutlu eden bir şey oldu.
Özlem'le Çorum'dan katılıyor bize ve bu toplantı için gelmiş. Ve Kezban Hanım da meslek liseleri için bir eğitim programı geliştirip bunun meslek liseleri müfredatına girmesini sağlamış Dolayısıyla bu tabii çok güzel bir şey. Bunun yayılmasını biz istiyoruz. Ilkokul eğitiminden başlarsa işte ağaç yaşken eğilir. Felsefesiyle biz çocuklarımızı geliştirebiliriz. Çünkü Ilk hedefimiz dediğim gibi müfredata sokmak. Mesajlarımız çok basit. Yani vatandaşa biz diyoruz ki kardeşim bütçe yap, bütçe yapmakla başla. Çünkü bütçe yaparsan giderini gelirini görürsün. giderini kontrol edebilirsen işte israfı azaltırsın. Israfı azaltırsan azalmış. Yapmış olursun. Bu tasarruflar birikime dönüşür.
Birikimleri de yatırımlara dönüştür. Yatırımları da yay Istediği an. Ve zamana bırak. Yani zaman içinde yatırımlarını yap. Piyasalara güven, sisteme güven. Paranı sisteme getir. Sistem dışında tutma, yastık altında tutma onun birçok riskleri var. Kaybolma riski, yanma riski şu, bu. Ve bir de getiri elde etmiyorsun. Ve bunun ne sisteme faydası var, ne de birikim yapmış kişiye faydası var. Dolayısıyla bir amacımız da tabii birikimleri finansal sistem için almak. Böyle çok basit Mesajlarımız var. Tabii zaman içinde de şunu da gördük.
Yani sadece eğitim vererek özellikle ileriki yaştaki kişilerin davranışlarını değiştirmek pek mümkün olmuyor. Yani biz eğitimleri veriyoruz, anlatıyoruz, biraz korkutuyoruz insanları diyoruz ki bak Artık uzun yaşam riski diye bir şey var. Yani otuz beş, kırk yaşındasın belki. Hani altmış altmış beşe kadar çalışacaksın ama ondan sonra büyük bir ihtimalle istatistiklere göre Işte kadınsam belki yirmi beş, erkeksen yirmi sene daha yaşayacaksın emeklilik hayatında. Kadınlar hep bizi biraz daha erken gönderiyorlar istatistiklere göre. ve biraz ürkütüyoruz. Diyoruz ki bakın bu böyle.
Dolayısıyla bir hazırlık yapman lazım hafif tedirgin ediyoruz ama sonra da diyoruz ki bak onun da yolu var. Yani bu işte damlaya damlaya göl olur. Tamam belki bugün gelirin çok yüksek olmayabilir ama işte elli lira, yüz lira, iki yüz lira, üç yüz lira ne arttırabiliyorsan arttır Bunu finansal sistemde değerlendir.
Yatırımın fonlarında, bireysel emeklilik sisteminde. Her nasılsa tabii bunun da yollarını anlatıyoruz. Sonra da sabırlı ol ve bekle. Diyoruz. Ama tabii bunları duyunca insanlar Oğlu hak veriyorlar bize. Ve etkileniyorlar. Fakat bakıyoruz ki bunun davranış değişikliğine dönüşmesi çok yüksek oranda olmuyor. O yüzden son yıllarda biz finansal okur yazarlık eğitimlerini davranış biliminden de yararlanarak davranışsal müdahalelerle eşleştirerek hem finansal okuryazarlık eğitimleri veriyoruz ve davranışsal müdahalelerle ki bunlara zaten sürekli maruz kalıyoruz.” dedi
Cumhuriyetimizin 100. Yılında FODER'in 10. Yılını Kutluyoruz
FODER Danışma Kurulu Başkanı Özlem Denizmen "Cumhuriyetimizin 100. yılında FODER'in 10. yılını kutluyoruz. Kurumsal üyeler ve onların desteği de çok önemli. Çünkü bütçe olmadan hiçbir şey olmuyor. Medya destek oldu. Gönüllüler harika. Destekleriyle. Ve çok güzel bir yere ben gelindiğini düşünüyorum.
Dört milyon kişi var. Ama dört milyon Okur yazarlığın artması diye orada finansal olarak düşünmemeyi düşünüyoruz.
FODER ilk 10 senesinde çok yol katetti. Bilinmeyen bir kavramı Türkiye’ye armağan etti. 2033 için hayalim; FODER’in finansal okuryazarlık ve zenginliğin
demokratikleştirilmesi yolundaki katkılarının dünya çapında örnek gösterilmesi” hayallerini dile getirdi.
Attila Köksal tarafından, FODER Yönetim Kurulu Üyeleri ve tüm paydaşları adına “Finansal
okuryazar bir Türkiye” hedefiyle çıkılan bu yolda derneği bugünlere ulaşımında gösterdiği
gayret ve verdiği destekler dolayısıyla Özlem Denizmen’e teşekkür plaketi takdim edildi.
Finansal Okuryazarlık Konusunu Sahiplenmemiz Şart
DenizBank Hazine, Finansal Kurumlar ve Yatırım Grubu Genel Müdür Yardımcısı Bora
Böcügöz “Biz Deniz Bank olarak ilk günden beri bankacılığın misyonumuz olarak görüp finansal hizmetlerimizi ülkemizin en ücra köşesine kadar taşımak istiyoruz.
Sağladığımız finansmanla yarattığımız istihdam ve sunduğumuz hizmetlerle gelişmenin kalkınmanın küçük bir ülkesiyiz işin gerçeği.
Tabii bizim özel misyonlarımız da var. Tarım bankacılığı, çiftçi, finansmanı. Yani KOBİ'miz, çiftçimiz, turizmcimiz kazandıkça biz de kazanıyoruz. Onun farkındayız. Onlar onların kazanmadığı bir ortamda bizim için de hiçbir gelecek yok ve bankacılık ağına dahil olması herkesin güçlü bir finansal sisteme erişim için de ön şart. Bunun da farkındayız.
Ekonomik istikrar ve büyümek için yatırıma, yatırım için de tasarrufa gereksinimi var. Tasarrufun ekonomik büyümeye giden yolda taşıdığı önemi de hepimiz çok çok iyi biliyoruz. Tabii finansal okur yazarlığın artması Toplumsal refaha katkı sağlamanın yanına finansal piyasaları bütün kalite, yeniliklere açıklık, rekabet ve işverelik açısından da teşvik ediyor. Bu da ekonominin gereğini çok olumlu etkiliyor.
Ama gitmemiz gereken yol takdir edersiniz çok uzun. Bütün araştırmalar Yani bizim dünyadaki Danimarka, Norveç, İsveç, Brecht, gibi ülkelerdeki finans, okul, yazarlık oranlarının ne kadar yüksek olduğunu Türkiye'de ise daha yolun başında bile olmadığımızı çok yapmamız gereken şey olduğunu gösteriyor. Yine Dünya Bankası'nın findeks verisine göre Finansal bir kurumda hesap saati Türkiye'de yetmiş üç. Kadınlarda altmış ikiye düşüyor.
Halbuki OECD ülkelerinde bu oran yüzde doksan yedi. Ve maalesef ve maalesef finansal kurumlarda tasarruf yapanların oranı Türkiye'de yüzde on. OECD'de yüzde elli dokuz ısınma azalan doğal kaynaklar nüfus artışı gibi konuları gündemimizde tutuyorsak, faaliyetlerimizin çevresel etkilerine dikkat edip finansal sorumluluklarımız gibi hassasiyetle gözetiyorsak aynı şekilde finansal okuluk okul yazarlığı konusunda hepimizin sahiplenmesi şart.”şeklinde rakamsal verilerle Türkiye durumunu özetledi
FODER Yönetim Kurulu Üyesi İskender Ada, organizasyonun kapanışında tüm misafirlerle beraber FODER için yazdığı şarkıyı seslendirdi.
Umman BankDhofar Bankasını kuran, Banka kurucu finansal Danışman FODER üyesi Özge Tekalp ile çok kısa söyleşimizde üye sayısını soruyoruz 50 civarında kurumsal, 80 civarında bireysel ancak bu günü toplantı sonrası hemen 100 üyeye çıkacağını sanıyorum şeklinde cavap alıyoruz.
Ve yine Varlık Yönetimi ve Finansal Danışman Tuğba Türkmen’den İzlenimi sorduğumuzda "Ülke çapında tüm bireylerin finansal okur yazarlığının geliştirilmesi ve bilinçlendirilmesine yönelik yapılan, yüksek değer katan eğitim ve projelerin gelişerek daha da yaygınlaşacağına dair çok önemli açıklamaları ve 2033 yılı hedefleri bu değerli toplantıda dinledik. Finansal sektörde bu yönde atılacak yeni adımlar, bilinçli hane halklarını yüksek refah seviyesine taşıyarak toplam ülke gelişimini ciddi oranda yukarı taşıyacaktır." Cevabını alıyoruz.
FODER 10. yılını açılış konuşmalarının ardından Seda Sevinç’in solo kişisel sergi eşliğinde bireysel üyelerinin, kurumsal üye temsilcilerinin, gönüllülerinin ve proje paydaşlarının ağırlandığı bir kokteyl ile kutladı.
Seda Sevinç; "Masalsı çalışmalarım var. İlhamı nereden aldın derseniz, ben çocukluğumdan beri biraz hayal kurmayı seviyorum galiba. Evde bir tavan arası vardı. Babamın eski eşyalarıyla başladım serüven diyebilirim Daha sonra kendi çizimlerimle biraz geliştirmeye çalıştım. Geliştikçe daha farklı şeyler ortaya çıktı. Yani bilirsiniz herkes kendi mesleğinde gelişirken etkileşimler var. farklı bir dünyanın içine girdim.” Şeklinde konuşmasını sürdürerek eserleri hakkında bilgiler verdi
İş Dünyası Dergisinin 14.sayı lansmanında eş zamanlı olarak, oldukca hiperaktif geçen son derece faydalı ve başarılı “Dijital Ekonomi Zirvesi” de düzenlendi.
Ticarileşmeyi Bekleyen Fikirler, Kripto Para Borsaları Piyasa İçin Ne Değer Üretmeli?, E-ticaret ve E-ihracattan e-hayata” konulu paneller yoğun ilgi gördü
Dijital Ekonomi Zirvesi, Türkiye'de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak ve protokol açılış konuşmasyla birlikde başladı.
Ekonomiyi Ölçmek zorlaştı
Bugünün ekonomisindeki yenilik, büyüme ve iş yaratmanın en önemli itici gücüdür. Dijital ekonomi, işletmelerin çalışma şeklini değiştirdi ve onlar için yeni fırsatlar yarattı.
Aynı zamanda tüketicilerin davranış biçimini de değiştirdi ve onlara daha fazla güç verdi. Bu değişikliklere rağmen, giderek dijitalleşen dünyanın ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini anlamamıza yardımcı olan çok az istatistiki bilgi mevcut. Giderek Dijitalleşen Bir Dünyada Ekonomiyi Ölçmek zorlaştı.
Teknoloji ve sosyal trendlerin sağladığı ekonominin dijitalleşmesi, ekonomik aktörlerin davranış biçimini değiştiriyor. Kısa bir süre önce, çoğu insan tatil rezervasyonu yapmak için bir seyahat acentesi kullanır ve yeni bir çift ayakkabı almak için "gerçek mekanda faaliyet gösteren" bir mağazaya gider veya en yeni filmleri izlemek için bir DVD veya VHS kaseti kiralardı.
Bugün, bunu evlerimizin rahatlığında yapabiliyoruz. Her şeyin dijitalleşmesi hem iş hem de kişisel yaşamımızı dönüştürürken, şu anda ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri anlamamıza yardımcı olacak çok az bilgi var. Bilginin her yerde olduğu Google gibi basit bir komutla elde edilebildiği dijital çağda, dönüşümü anlamamıza yardımcı olacak temel istatistiklerden yoksun olmamız oldukça ironik.
İhlas Medya Grubu bünyesinde yayınlanan Türkiye'de İş Dünyası Dergisinin yeni sayısının açılış konuşmasında Celal Toprak "İş dünyası ile start-up'ları buluşturan bir misyon üstlendik" sözü zirveyi özetlediği gibi dijitalleşen ekonominin Türkiye'nin ekonomik anlamda gelişmesinin önünü açacabileceğinin altını çizdi.
Dergi içeriğinde dijitalleşmeyle, teknolojiyle ilgili konuların yer aldığını belirten Toprak, İş dünyası ile start-up'ları buluşturan bir misyon üstlendiklerini vurgulayarak, “Bu köprüyü kurmanın Türkiye ekonomisi adına önemli bir konu olduğunu düşünüyoruz. Dijital olmayan ekonomiler gelecekte olmayacak. Bunun farkındalığını sağlamalıyız. Hayatın her alanında dijitalleşebilirsek farklı bir kulvara girmiş olacağız. İş dünyası dergimize sahip çıktı, iş dünyasında bir boşluğu dergimizle doldurduk'' sözleriyle birlikde, Cumhurbaşkanlığı himayesinde sürdürülmekte olan ve yerel ekonomiye destek amaçlayan “Beni Hafife Alma” Projesiyle Konuşması sürdürdü.
Beni Hafife Alma” projesiyle Ordu’da başlatılan yumurta üretkenliği ve dünyaya ihracat seferberliği gibi çok çeşitli ürünlerle tüm Türkiye şehirlerine yayılması misyonunu da ilave etdi.
Panellerde; Ticarileşmeyi Bekleyen Fikirler ve başarılı Hikayelerde Moderatör Dj Mod Kurucusu Doğukan Kılıç Varmı APP Kurucusu Halil İbrahim Yüksel’e Startup hakkındaki sorusuna, Yüksel, insanların günlük ihtiyaçlarına yakın çevrelerinde çözüm bulmalarına yardımcı olmak için bir “hizmet marketi” olarak oluşturulmuş, Türkiye merkezli bir start-up'olduğunu belirtdi. Varmı kapsamındaki hizmetler, onarımdan öğle yemeğine kadar oldukça geniş olduğunu, kişilerin gerek kendi mesleki alanları dahilinde hizmet vermek, gerekse hizmet almak için Varmı'ya üye olabileceklerini izah etdi.
Kripto Para Borsaları Piyasa İçin Ne Değer Üretmeli?,: Levent Karadağ, “Yine metafor sokak savaşlarına baktığımızda da oradan logosu hukukçularla normal hukukçuların savaşları başlayacak. Yani bu aslında şöyle de getiriyor, blockchain'in kripto parası, borsaları insanlar yavaş yavaş durmalı işlerin başına geçmeye başlayınca farklı bir yere getirebilirler Türkiye'yi. Yani Türkiye'deki işsizliği de değinmek açısından 10 sene evvel. Ingiltere'de yaklaşık olarak 30 tane gençlik merkezini gezdiğimde üniversite okuyan kimseye rastlayamadım. Doğrudur çünkü gerek yok ki, okumuyorum diyor. Zaten bir gelir durumu var. O nedenle gerçekten yani benim alanım. Firmaların şu andaki kafası karışık insanların nereye yatırmaları gerektiğini ama bu gençlere güvenmeleri belki 12 sefer atacaklar ama doğru çıkacaklar aksi takdirde. Hiç olamayacaklar diye düşünüyoruz. Yani yeni dünya üzerinde evet bu. Böyle bir iş yapmak istedim hâlâ. Şimdi 3 sorunu olarak 2023 döneminde. Nasıl bir pazarlama stratejileri gelirsiz diyorsunuz? Neden yapmak istiyorsunuz, nasıl bir planınız olacak? Diğer taraftan da hanımefendinin dediği gibi aslında teknoloji firmaları. Aslında Türk teknoloji firmaları bugün. Mercedes diyor ki rakiplerinden korkmuyorum. Bu bulunmayan işlenmez, korkuyorum diyor. Şimdi baktığınız zaman Amazon banka gibi çalışıyor hem kredi kartı veriyor. Aynı zamanda bankaların diğer firmalarda yavaş yavaş bankalara hizmet sunan firmalar. Kendiniz banka olmaya. Bu önerge sizlerin yani yeni. 2023 te nasıl bir pazarlama stratejileri duruyorsunuz, nasıl bir öngörüleriniz var? Sorulara ortak cevaplar;
Dijital ekonomi insanların mal ve hizmetler için ödeme yapma şeklini değiştiriyor
Kripto para birimlerinin ortaya çıkışı ve büyümesi, düzenleme ve güvenlik hakkında birçok soruyu gündeme getiriyor Bu, politika yapıcıların, işletmelerin ve bireylerin, giderek daha fazla dijitalleşen dünyanın sosyal ve ekonomik sonuçlarını daha iyi anlamalarını sağlayacaktır.
Panellere katılanlara ve başarılı olanlara plaketler verildi