İş Dünyası Dergisinin 14.sayı lansmanında eş zamanlı olarak, oldukca hiperaktif geçen son derece faydalı ve başarılı “Dijital Ekonomi Zirvesi” de düzenlendi.
Ticarileşmeyi Bekleyen Fikirler, Kripto Para Borsaları Piyasa İçin Ne Değer Üretmeli?, E-ticaret ve E-ihracattan e-hayata” konulu paneller yoğun ilgi gördü
Dijital Ekonomi Zirvesi, Türkiye'de İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak ve protokol açılış konuşmasyla birlikde başladı.
Ekonomiyi Ölçmek zorlaştı
Bugünün ekonomisindeki yenilik, büyüme ve iş yaratmanın en önemli itici gücüdür. Dijital ekonomi, işletmelerin çalışma şeklini değiştirdi ve onlar için yeni fırsatlar yarattı.
Aynı zamanda tüketicilerin davranış biçimini de değiştirdi ve onlara daha fazla güç verdi. Bu değişikliklere rağmen, giderek dijitalleşen dünyanın ekonomik, sosyal ve çevresel etkilerini anlamamıza yardımcı olan çok az istatistiki bilgi mevcut. Giderek Dijitalleşen Bir Dünyada Ekonomiyi Ölçmek zorlaştı.
Teknoloji ve sosyal trendlerin sağladığı ekonominin dijitalleşmesi, ekonomik aktörlerin davranış biçimini değiştiriyor. Kısa bir süre önce, çoğu insan tatil rezervasyonu yapmak için bir seyahat acentesi kullanır ve yeni bir çift ayakkabı almak için "gerçek mekanda faaliyet gösteren" bir mağazaya gider veya en yeni filmleri izlemek için bir DVD veya VHS kaseti kiralardı.
Bugün, bunu evlerimizin rahatlığında yapabiliyoruz. Her şeyin dijitalleşmesi hem iş hem de kişisel yaşamımızı dönüştürürken, şu anda ekonomik, sosyal ve çevresel etkileri anlamamıza yardımcı olacak çok az bilgi var. Bilginin her yerde olduğu Google gibi basit bir komutla elde edilebildiği dijital çağda, dönüşümü anlamamıza yardımcı olacak temel istatistiklerden yoksun olmamız oldukça ironik.
İhlas Medya Grubu bünyesinde yayınlanan Türkiye'de İş Dünyası Dergisinin yeni sayısının açılış konuşmasında Celal Toprak "İş dünyası ile start-up'ları buluşturan bir misyon üstlendik" sözü zirveyi özetlediği gibi dijitalleşen ekonominin Türkiye'nin ekonomik anlamda gelişmesinin önünü açacabileceğinin altını çizdi.
Dergi içeriğinde dijitalleşmeyle, teknolojiyle ilgili konuların yer aldığını belirten Toprak, İş dünyası ile start-up'ları buluşturan bir misyon üstlendiklerini vurgulayarak, “Bu köprüyü kurmanın Türkiye ekonomisi adına önemli bir konu olduğunu düşünüyoruz. Dijital olmayan ekonomiler gelecekte olmayacak. Bunun farkındalığını sağlamalıyız. Hayatın her alanında dijitalleşebilirsek farklı bir kulvara girmiş olacağız. İş dünyası dergimize sahip çıktı, iş dünyasında bir boşluğu dergimizle doldurduk'' sözleriyle birlikde, Cumhurbaşkanlığı himayesinde sürdürülmekte olan ve yerel ekonomiye destek amaçlayan “Beni Hafife Alma” Projesiyle Konuşması sürdürdü.
Beni Hafife Alma” projesiyle Ordu’da başlatılan yumurta üretkenliği ve dünyaya ihracat seferberliği gibi çok çeşitli ürünlerle tüm Türkiye şehirlerine yayılması misyonunu da ilave etdi.
Panellerde; Ticarileşmeyi Bekleyen Fikirler ve başarılı Hikayelerde Moderatör Dj Mod Kurucusu Doğukan Kılıç Varmı APP Kurucusu Halil İbrahim Yüksel’e Startup hakkındaki sorusuna, Yüksel, insanların günlük ihtiyaçlarına yakın çevrelerinde çözüm bulmalarına yardımcı olmak için bir “hizmet marketi” olarak oluşturulmuş, Türkiye merkezli bir start-up'olduğunu belirtdi. Varmı kapsamındaki hizmetler, onarımdan öğle yemeğine kadar oldukça geniş olduğunu, kişilerin gerek kendi mesleki alanları dahilinde hizmet vermek, gerekse hizmet almak için Varmı'ya üye olabileceklerini izah etdi.
Kripto Para Borsaları Piyasa İçin Ne Değer Üretmeli?,: Levent Karadağ, “Yine metafor sokak savaşlarına baktığımızda da oradan logosu hukukçularla normal hukukçuların savaşları başlayacak. Yani bu aslında şöyle de getiriyor, blockchain'in kripto parası, borsaları insanlar yavaş yavaş durmalı işlerin başına geçmeye başlayınca farklı bir yere getirebilirler Türkiye'yi. Yani Türkiye'deki işsizliği de değinmek açısından 10 sene evvel. Ingiltere'de yaklaşık olarak 30 tane gençlik merkezini gezdiğimde üniversite okuyan kimseye rastlayamadım. Doğrudur çünkü gerek yok ki, okumuyorum diyor. Zaten bir gelir durumu var. O nedenle gerçekten yani benim alanım. Firmaların şu andaki kafası karışık insanların nereye yatırmaları gerektiğini ama bu gençlere güvenmeleri belki 12 sefer atacaklar ama doğru çıkacaklar aksi takdirde. Hiç olamayacaklar diye düşünüyoruz. Yani yeni dünya üzerinde evet bu. Böyle bir iş yapmak istedim hâlâ. Şimdi 3 sorunu olarak 2023 döneminde. Nasıl bir pazarlama stratejileri gelirsiz diyorsunuz? Neden yapmak istiyorsunuz, nasıl bir planınız olacak? Diğer taraftan da hanımefendinin dediği gibi aslında teknoloji firmaları. Aslında Türk teknoloji firmaları bugün. Mercedes diyor ki rakiplerinden korkmuyorum. Bu bulunmayan işlenmez, korkuyorum diyor. Şimdi baktığınız zaman Amazon banka gibi çalışıyor hem kredi kartı veriyor. Aynı zamanda bankaların diğer firmalarda yavaş yavaş bankalara hizmet sunan firmalar. Kendiniz banka olmaya. Bu önerge sizlerin yani yeni. 2023 te nasıl bir pazarlama stratejileri duruyorsunuz, nasıl bir öngörüleriniz var? Sorulara ortak cevaplar;
Dijital ekonomi insanların mal ve hizmetler için ödeme yapma şeklini değiştiriyor
Kripto para birimlerinin ortaya çıkışı ve büyümesi, düzenleme ve güvenlik hakkında birçok soruyu gündeme getiriyor Bu, politika yapıcıların, işletmelerin ve bireylerin, giderek daha fazla dijitalleşen dünyanın sosyal ve ekonomik sonuçlarını daha iyi anlamalarını sağlayacaktır.
Panellere katılanlara ve başarılı olanlara plaketler verildi
7-8-9 Ekim 2022 Tarihlerinde gerçekleşen 4. Afyonkarahisar Gastronomi Festivali kapsamında panellerde düzenlendi. En önemli en yoğun ilgi gören panellerden biri, Gastronominin Turizm ile İlişkisi konulu paneldi.
Gastronomi turizmde büyük bir varlıktır. Kültürün bir parçasıdır ve ülkelerin gelenekleri, iyi bir mutfak, herkes için ilgi çekicidir, çünkü hepsi iyi ve lezzetli yemekleri denemek isterler.
Son yıllarda, turizm deneyimlerine ve gıda ile ilgili cazibe merkezlerine giderek daha fazla önem verilmektedir. Küreselleşme güçleri, yerelleşme ve gastronomi ile gıdanın bölgesel ve ulusal kimlik kaynağı ve ekonomik kalkınma kaynağı olarak kullanımı arasındaki ilişkiye özellikle dikkat edilmektedir.
Kalkınma programları, pazarlama faaliyetleri ve turizm ile tarım arasındaki iletişimi içeren gastronomi turizminin gelişimi ile ilgili çok çeşitli çalışmalar yapılmaktadır
Gastronomi, turistik destinasyonların geliştirilmesi, sürdürülebilirliği ve konsolidasyonu için kilit unsurlardan biri olarak kendini kanıtlamıştır. Özellikle gastronomi, kültür ve turizm arasındaki ilişkinin analizinde tarihi bölgedeki çeşitli restoranlarda yemek yiyen yabancı bir yerin kültürel kimliğinin bir parçası olarak gastronomiye verilen önemi göstermektedir.
“Gastronominin Turizm ile İlişkisi” konulu panelin moderatörlüğünü Afyonkarahisar Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İhsan Akar üstlendi. TÜRSAB -Türkiye Seyahat Acentaları Birliği Gastronomi İhtisas Başkanı Ömer Kartın ve Antalya 7 Mehmet Restaurant’ın üçüncü kuşak temsilcisi Mehmet Akdağ panelistlerdi.
Afyonkarahisar Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İhsan Akar açılış konuşmasında; “Yıllarca biz bu konuların içinde de olsak. Herhalde her şeyi öğrenmiş, sonuçlandırmış, bilmiş olmayacağız. En az 25-30 yılında bu işe kendini vermiş, TÜRSAB Gastronomi İhtisas Başkanı Ömer Kartın ve 25-30 yıldır hem gastronomi hem turizm sektöründe yer almış, sektörün duayenlerinden Mehmet Akdağ ile bugün gastronomi turizmi ilişkisini anlatmaya çalışacağız.” dedi
Ilk sözü hem TÜRSAB Türkiye Seyahat Acentalari Birliği Gastronomi İhtisas Başkanı Ömer Kartın’a verdi
“Kartın, Turizmin aslında hepimizin hayatının bir parçası olduğunu, krizin son dönemde insanların ihtiyacı haline geldiğini, yeme içme zaten günlük hayatın bir parçası olduğunu, yeme içme uğruna seyahat etmenin son yıllarda popülerleştiği söyledi
Ömer Kartın, “Ben yeme içme turizminin. İhtisas Başkanlığını yapıyorum. dediğiniz gibi sektörde 30 yılı aşkın yolculuğum var. 20 yıldır da kendi firmam ile alakalı turizmin dünyada farklı yerlerinde bunları yaptım. Sonra bana böyle bir görev verdiler. Teveccüh ettiler. Ben de İhtisas Başkanlığı görevini 2 dönemdir yürütüyorum.” Şeklinde kendini ifade etdi
Kartın, “Her kentin görülebilir, bir yapısı bir kimliği var. Türkiye'de de faaliyet göstermek gerek. Afyon gastronomiye tercih olmuş, tebrik ediyorum ve gurur duyuyorum. Türkiye'nin önemli kentlerinden biri Adana’lıyım Adana'da bir festival var. Buradayım. Adana’ya gitmedim. Buraya geldim. Gastronomi turizmi demek, bir yerde yeme içme faaliyetlerini yaşamak üzere seyahat etmektedir.
Özellikle bunu, Çok basit keyif uğruna yeme içme uğruna gidip bunu çoğunuz yapıyorsunuzdur. Hadi kalkıp gidelim. Şurada şunu yiyelim diye küçük manada doldurulacak. Gastronomi turizmi daha geniş paketler halinde tur operatörlerinin hazırladığı ve size o bölgenin, yani tarımından toprağından köylünün üretiminden, hasatından her şeyini anlatan turizm adı gastronomi turizmi diyorum.
Türkiye'nin çok yerinde zengin mutfak var ama bu yetmez bakın buradaki unvan. Geçmişimize o yemek kültürüne sahip çıkmışsınız ve bunu ileriye götürmek için her türlü adım atılmış üreten mal satan var. Bir de yiyen olduktan sonra 10 numara bir döngü var. Mesela sergi alanında maketleri yapılmış. Ben çok etkilendim.” dedi
Afyonkarahisar Büyükşehir Belediyesi Kültür ve Sosyal İşler Müdürü İhsan Akar, tescilli yemeklerden bahsederek, “Birçoğunu biliyorum ama bilmediğim 56 tanesi beni çok etkiledi. O yüzden hani çok doğru yolda kısa bir bilgi verelim, coğrafi işaretle tescil ürünlerimiz şu an 38 tane. 25 tane de başvuru aşamasında. Toplam 99 coğrafi işaret tescil başvuru markasında Türkiye'de ikinciyiz. Bu tabii bir süreç.
Bunun pazarlama ticaret boyutu da var. Türkiye'de şu an zincir marketlerde Afyon ürünleri satılmaya başlandı. Avrupa Birliği, coğrafi işareti için başvurduk.” Dedikden sonra Ömer Kartın’a
“Bu anlamda çalışmalarımız devam ediyor. 2 gün önce TÜRSAB olarak güzel bir etkinliğe imza attınız, ilk defa Türkiye'de belki de dünya gastronomi şehirlerinde bir gastronomi treni faaliyetimiz vardı. Kısa bir bilgi alabilir miyiz sizden”
Ömer Kartın “2018 bizim ihtisas Başkanlığı üyeleriyle bir arada toplantıda karar verdiğimiz bir proje.
Malum dünyada gastronomi çok popüler. Bunun farkındayız zaten içindeyiz. bir de tren seyahati çok popüler. Bu ikisi de bir araya getirerek bir yolculuk yapabilir miyiz diye düşündük.
Dünya örnekleri şöyle, lüks trenler var, trene çok sınırlı sayıda insan kabul ediliyor. Çok ünlü bir şef pahalı, bir menü hazırlıyor ve çok az kişiye nasip olabilecek bir seyahat oluyor bu.
Biz böyle yapmayalım, biraz daha demokratik bir tren olsun. Uygun olabilsin. bir de lüksten ziyade yerele hitap etsin. Yerel şöyle olmasını istiyoruz, geçtiği bölgenin bizatihi özel yiyecekleri trende servisi verilecek. O kadar özel olsun ki hep mümkünse kentte de esnafta bulunmasın. Restoranlarda ki otobüste de aynı zamanda şehir esnafında da yemeğini yesinler.
Restoranlara gitsinler, şehir restoranlarında tadını çıkarmaya devam etsinler. Oradaki daha ziyade köy kadınlarının yaptığı. En az kaybolmaya yüz tutmuş ama trende verebilecek kadar da pratiği olabilen önceden hazırlanmış evlerde direnin geçiş saatlerinde hazırlanacak belediyeler destek olacak. Burada çok önemli sizden de o yüzden çok ciddi destek gördük.
Belediye lojistiği sağlayacak o kadar kooperatiften alıp trene ulaştırmayı sağlayacak ve trende de turistleri geçtiği coğrafyanın geçerken o bölgede kadınların hazırladığı yemeğin tadına bakacaklar.
Çok özel bir tren dünyada eşi benzeri yok. Bu treni Türkiye'de birkaç yerde planladık. Adana'dan Niğde'ye, hatta Kayseri’ye kadar uzanan hatdı olacak.
Afyon Dinar, Denizli hatdında olacak. Birkaç hatda, onlar sürpriz daha çalışmada olduğunu ilan etmiyorum. Yol boyunca yemekler yiyerek bir yerden bir yere ulaşmanız seyahatlerin parçası olarak kullanmaktadır.
İstanbul'dan bir turist örneğin Afyon'a gelecek. Birkaç gün afyonda afyon'un tadına bakacak her türlü güzel şeyi test erek faaliyetler yaşadıktan sonra trene binip Denizli'ye gidip Denizli'ye aynı şekilde 1-2 günü geçirerek belki uçakla veya başka bir yolla geri dönecek.” Şeklinde projeyi açıkladı
Mehmet Akdağ. “Ben bir turizm rehberi olarak şunu söyleyeyim, aslında bir numaralı turizm çeşidi gastronomi turizmi derim. Neden insanlar bir şehre ya da bir ülkeye giderken hiç gitmedikleri büyük şehre şu an dünya internet vasıtasıyla büyük bir kütüphane oldu.
Gittiğimiz şehirde ya da ülkede ne yeriz diye bakarlar ilk önce. Mesela 2 ay önce bir toplantı için Brezilya'ya gittik. Biz dedik ki Brezilya'ya gittiğimiz zaman ne yeriz?
Mesela Antalya'ya ilk kez gelenler Antalya'da ne yeriz diye bir araştırıyorlardır ya da ne bileyim Konya’ya gidenler İtalya'ya gidenler…
Bu anlamda aslında turizmin ilk temeli esası çeşitlilik sebebi gastronomi diye bir teorim var. Benim doğru aslında ne yeriz dedi derken şöyle orada ne yapıyor. Antalya'ya geldiğinde iyi bir İtalyan mutfağı da bulabiliyor, onlar da ön plana çıkabiliyor ama lokal yiyecekleri daha çok arıyoruz.
Peki şimdi Türkiye'de sanırım bu konuda bir markalaşma başladı. Yani her şehir buna kafa yoruyor.” Açıklamada bulundu.
İhsan Akar, “Sizi de biliyorum Antalya'daki bu işi olarak içindesiniz. Başka şehirlerde içinde biz gastronomide, marka şehir olduktan sonra 21 şehir, gastronomi, marka şehir dosyası verdi ve biz bu 21 şehrin altına danışmanlık yapıyoruz.
Fahri olarak siz nasıl bir yol izlediniz diye Afyon'un yıllardır moda şehri olan unvanını biz biraz daha akademik ve unvanlı hale getirmeye çalıştık.
Mehmet Akdağ “Asıl amacımız bu, şimdi siz de geldiniz. Biliyorsunuz yukarıdaki tarihi konaklarımızı bu işin içine soktuk. 610 konağımız var. 2 tanesi gastronomi faaliyeti yapıyor. Hem tarihi, hem kültürü hem turizm hem gastronomi birleştirmiş olduk.
Biz gastronomi turizminde düzenlemeyi önem veriyoruz. Bütün mesele düzenleme örneğin coğrafi işaret alınıyor. Ama bunu kontrolü çok önemli. Kontrol edemezsek çok kaybederiz. Örnek hep aynı şeyleri konuşur. Rockford beyinlerini herkes söylüyor. Çünkü çok bilindik. bir marka fransızların küflü peynir eninde sonunda ama çok kıymetli olmasının sebebi kendini harika korumuş. Öyle bir korumuş ki sınırlarının ötesinde rockford köyün dışında bile rokfor markası kullanamıyorsunuz ve sıkı cezalarla bunu kanunlara yazma bilmiş.
Biz bunu başarmalıyız. Yani coğrafi işaretli ürünlerimizi iyi korumalıyız ki bu da ulaştığımız zaman o zaman zaten hak edenin hakkını verdiğinizde yatırım yapan da daha çok devam eder.
Yatırımına daha iyi işletmelerimiz çoğalır, daha çok kaliteli yerlere ulaşırız. Turist daha mutlu, oldukça daha da para harcar, daha büyük turizmi ulaşmış oluruz.” Şeklinde ifade etdi.
İhsan Akar, “Afyon üzerinde sizin bir öneriniz var mı? Gastronomi turizmini hangi aşamaya çıkarmak için nasıl bir süreç işlenmeli, ne yapılabilir?”
Mehmet Akdağ, “Şimdi çok değerli ürünleriniz var. Bunlarla aslında bazı yemekleri taklit etmeye çalışılmış. Bence bundan bir kurtulmalı, imza yemeklerini çıkartmalı.
Mesela haşhaşi da kalkıp bir baklavanın içine kullanmayalım, yapılmış, bununla başka bir ürün yapalım. Mesela haşhaşlı unu yapalım. Başka bir şeyler yaratalım. Yani yaratıcılığın oradan çıkartmak lazım” dedi.
İhsan Akar, “Aradan çıkaralım mı?
Mehmet Akdağ “Evet, kreatif işler yapmak tamamen imza ürünleri olmalı bence evet.”
İhsan Akar, “ Bu festival için biz 7 oteli kapattı. Bak şöyle bir afyon'daki 5 yıldızlı yaklaşık 16 otelde toplam 30000 yatak kapasitemiz var. Tabii diğer otellerde de misafirlerimiz, müşterilerimiz, gelenimiz, gidenimiz var. bir hafta sonu hareketliliği açısından söylüyorum. Buranın turizm ilişkisine küçük bir örnek, 7 otel. Şu an sadece festival misafirleriyle dolu. Gastronomi turizmi ilişkisi açısından önemli.“ Soru cevapla panel sonlandı.
Panel doğrultusunda tüm fikirleri projeleri icraatları benimseyerek, gerçekdende; Çoğu durumda, tatildeyken dışarıda yemek yemek, tarihi yerleri ve müzeleri ziyaret ederken yaşananlarla karşılaştırılabilir yerel bir mirasın’ tüketimini içerir. Bununla birlikte, bu artan ilgiye rağmen, konuyla ilgili sistematik araştırmalar neredeyse yok olmuştur. Gastronomi ve mutfak mirasının turizmdeki rolü, gelişimi ve geleceği hakkında daha iyi bir anlayış geliştirmek için bu tür festivallerin yerinde etkinlik olduğunu söyleyebiliriz.
Birçok insan sadece gastronomik amaçlar için seyahat eder. Gıda, insanoğlunun temel ihtiyacıdır ve seyahat etmeye karar vermek için ana motive edici faktör haline gelir.
Böylece gastronomi fenomeni ve dünyadaki rolü turizm keşfedilmeye değer. Bir ülkenin gelenekleri ve ayrıca yemek pişirme sanatı ve kültürü destinasyonun iyi mutfağının önemi çok yüksektir.
Bölgenin veya ülkenin gastronomi markasını yaparak değerlendirmeli ve turistik tekliflere dahil etmelidir.
Gastronomi turizmi geliştirme planı olmalıdır. Gastronomi turizmi katkıda bulunmalı sürdürülebilir kalkınma hedeflerinin gerçekleştirilmesi, ekonomiyi ilerletmek için itici bir güç olabilir, yeni işler, o alanda çalışan nüfusun gelirinin artırılması vs.
Bazen gastronomi, seyahat etme kararı vermede belirleyici rol oynar. Ayrıca turistlerin genel seyahatten memnuniyeti üzerindeki etkisi önemli.
Dolayısıyla gastronomi ve turizm konuları çok
gastronomik bir marka geliştirmek ve turizmi teşvik etmek için önemli ve keşfedilmeye değer.
Sürdürülebilir kalkınma hedefleri, gıda israfı, toplumun güçlendirilmesi için politikalar ve iş stratejileri belirleme,
iş yaratma, gastronomi turizminin daha iyi ölçülmesi ve daha iyi anlaşılması gereklidir.
Tüketici motivasyonları ve davranışları üzerine araştırma ve gastronominin ekonomik etkisinin ölçümü, turizm mesleki eğitim ve öğretimin temel olduğu durumlar gerektirir.
Günümüzde yaşanan yoğun ekonomik ve sosyal gelişmenin bir sonucu olarak gastronomi turizminin odak noktası, yaşam standartlarındaki artışlar ve insanların seyahat etme olanakları referans alınmalı.
Pek çok Gastronomi turizm projelerinde varlık gösteren, çok başarılara imza atan, Türk gastronomisini tanıtma misyonuna tutkulu, kararlı, fedakar, bilgili, gönül insanı Gastronomi Turizmi Derneği Başkanı Gürkan Boztepe Balıkesir Gastronomisi için Balıkesir valiliği ile Basın toplantısı gerçekleştirdi. Basın toplantısı ardından “Sürdürebilir Turizm ve Gastronomi Politikaları” konulu Panel düzenledi.
Kuruluş tarihi çok kısa olmasına rağmen, dernek üyeleriyle sinerjik takım kurarak, bu güne kadar örnek teşkil edecek etkinlikleriyle Gastronomi turizmde önemli yol alan, GTD Başkanı Gürkan Boztepe, gastronominin turizmin gelişmesindeki rolüne çeşitli küresel örneklere atıfta bulunularak odaklanmak adına gerçekleştirdi.
Mutfağımız Neden Önemli
Farklı kültürlerin bir arada olmasının sonucu, mutfağımızın zenginliğini tanıtmaya kendini adayan GTD Başkanı Boztepe, mutfağımızın güçlü taraflarını temsil eden ürünlerle başlama yaparak önemli bir pazar oluşturabilecek. Boztepe üstlendiği moderatörlüğünde “Gezmenin yöntemleri var. Vali beyle gezerek gezerken biz mutluyuz. Hani kendi kendinize de gezebiliriz ama bir şehri tanımak istiyorsak oranın en erkanı ile birlikte olarak gezmek çok kıymetli.” Sözleriyle açılış yaptı.
Amerika’ya Türk mutfağını tanıtma etkinliğinden bahsetdi.
“Gastronomi turizmi derneği olarak ticaret bakanlığımızda ve bir yemek yaptık. Fatma Şahin, bakanımızı, Ender Saraç’ı götürdük. Ender hocamızla beraber sağlıklı Türk mutfağı nedir? Gazetecilere anlatma imkanına sahip olduk. Birleşmiş Milletler in tam karşısında binamız Türk binası Türkiye'de gerçekten gurur duyulacak bir bina burada hem yabancı gazeteciler. Belediye Başkan Yardımcısını hepsini ağırlama imkanına sahip olduk.
Sağlıklı Türk mutfağında da biz bir numarayız. Peynirde de durmayız. Aynı zamanda baklava da bir numarayız. Açık ara dünyada gastronomi konusunda bir numarayız ama bunları peynir gibi farklı farklı ülkeler çok güzel anlatmışlar. Biz niye anlamamışız? Bu kadar yıldan beri bu kadar değerli. Başladığımız olmasına rağmen annen annelerinin yemeklerini ye aktarmamız, bunların aktarılma yöntemleri nedir?” şekinde giriş yaptı panelistlere söz verdi.
Panelde Panelistlerin Önemll Paragrafları;
“Ben gastronomi turizmi yapan bir seyahat acentasıyım. Yani insanları alıp yurt içinde veya yurt dışında gastronomi bölgelerine götürüyor, Hem oradaki ören yerlerini gezdiriyorum hemde çok önemli kendilerine ait yemekleri yedirmeye çalışıyorum, işte Gaziantep, Urfa, Adana, Kayseri, Trabzon.. Ve bunların bir tanesi de artık sanırım Balıkesir olacak. Biz. Balıkesir’i sadece geçiş noktası olarak kullanıyoruz ve şimdiye kadar sadece işte tostu ile bilinen bir yerdi.”
“Aslında gastronomi turisti bunlar için geliyor ve normal kuruştan 7 kat fazla para harcıyor. Biz nostaljik özel yemekler yiyebileceğiniz ürünleri o yüzden turisti buraya çekebiliriz.”
“Karbon dediğiniz karbon salınımları ve değil bizim atmosfere verdiğimiz aslında kendi faaliyetleri sonucunda oluşturduğumuz bir gaz. Karbon miktarını azaltmaktan bahsederken, karbondan Hem toplumsal olarak atalarımızdan getirdiğimiz geleneklerimiz hem de insan vücudu olarak ihtiyaç duyduğumuz, vitaminler ve proteinler kısmı. Bir tarafa metan gazını, acaba ben bu hayvanlar da nasıl azaltabiliriz? Şu anda bir çalışma yürütüyor. Üniversitede metan gazını azaltır bilmenin hayvan besleme ile hayvanlara verdiğimiz yemle hayvanlarını tuttuğumuz termal şartlarla ilgisi olduğunu biliyor muydunuz?”
“Eklemler ile ve farklı bilimsel temelli yöntemlerle tarımı, tarıma, hayvancılığa sahip çıkmak, yerel kültürümüze sahip çıkmak ve şehirlerimizi marka kent haline getirip sürdürülebilir markaları yaratmak hepimizin ortak payda daki görevlerinden diye düşünüyorum.”
“Tüm yatırımlarla ilgili olarak da amaç şu, kendi markalarından ülkemiz içerisinde dağıtmak, şimdi uluslararası Balkan incilerimizin hepsine baktığımızda İstanbul ve büyük şehirlerimiz İzmir, Ankara şehrinde var. Bu uluslararası markalarımızı artık Anadolu ya yayılmak gerekir.”
“Türk kültüründe şöyle bir şey vardı biliyorsunuz misafir ağırlamak. Insanın ağırlamak bizler için önemli. Turizm ve hizmet sektöründe gelen her misafirimizi memnun etmek için elimizden geleni yaparız.”
“Bursa şehrimizde çok önemli gelişmeler kaydetti. Birçok maddede oraya katma değer kazandı. Şimdi son zamanlarda Trabzon tarafında birçok farkımız var.”
Herşeyimiz artık gastronomi olarak baktığımızda bir kültürümüzün bu kültürünüze birlikte yaşanmış olan bir. Yemek kültürümüz var ve aynı zamanda tarih var. Dışarıdan veya içeriden gelen turistlerin ilk talep ettikleri şeylerden bir tanesi de gittikleri yerdeki kültür anlamında ne görebiliriz, ne katabiliriz. Kendi ülkelerinden daha farklı alternatiflerimiz neler var ve bunlarla birlikte de tabii ihtiyaç olarak da karın doyurma.”
Son olarakda panel konuşmaları Balıkesir valisi Hasan Şıldak özetledi.
“Bu kapasiteyi geliştirmek istiyoruz. Balıkesirli hem gastronomi alanında hem de turizmin bütün bileşenleriyle birlikte daha güçlü kılmak, daha görünür kılmak için yol almak istiyoruz. Ama bunun için bir yol haritasına ihtiyacımız var. Yani bir stratejiye ihtiyacımız var, turizmin planlanması, bir master plan hazırlanması bu konuda. Rotalar oluşturulması..
Heyecanlıyız, gün güzel başladı. Bence festival sizlerin katkılarıyla bugün de öyle devam edecek. Ilgi yoğun özellikle balıkesirliler çok mutlu. Yani diyorlar böyle bir şeye ihtiyaç varmış. Niye daha önce yapılmadı?”
Genel yayın Yönetmenliğini Celal Toprak’ın yaptığı İş Dünyası Dergisi ile Esenyurt Belediyesinin birlikde düzenledikleri iftar programında İş Dünyası Dergisinin 6.Sayısı tanıtıldı.
Dergiler için söylenen 4 sayıya kadar baraj kabul edilir. 4 Sayıdan sonra dergiler yaşamaya devam eder. İş Dünyası dergisi 6. Sayısı çıkdı. Ancak 6 dergide birbirinden değerli içerikleriyle herkesin devamlı okuyacağı yanında bulunduracağı olmazsa olmazı haline geldi.
Dergi Tanıtımına İhlas Medya Grup Başkanı Aslıhan Ören, Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt, TOBB Tekirdağ kadın Girişimciler Kurulu Malkara Ticaret sanayi Odası Başkan Aynur Çeşmeciler başda olmak üzere, STK Başkanları, İş İnsanları, Akademisyenler, çok sayıda basın mensubu katıldılar.
Celal Toprak; “İş insanları ile çoğuyla konuştum
Şaşkınlar… Aslında Bütün Türkiye'de olması gereken bir şey ama ilk defa Esenyurt'ta yapılıyor..”
Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt; “En önemli halletmesi gereken sorulardan bir tanesi üretim sorgulaması… Sanayide işadamlarının sorunları hızlı şekilde çözülmesi lazım…
İş İnsanı “ Yıllarca söylenen -Belediye Sanayicinin En Büyük Düşmanı mı?-Elbetde değil..” Esenyurt Göstergesi..
Program açılış Konuşmasında Celal Toprak 6. sayıda Esenyurt belediyeye yer verdiklerini söyledi .Toprak özetle “Aslında ben belediye başkanını tebrik ediyorum ilk defa Esenyurt'ta yapılıyor İnşallah bu devam eder ve başka yerel yönetim uygulamalarında da örnek olur Önümüzdeki dönemde bu ülkeler değil kentler yarışacak. Yani Esenyurt yarışacak işte Ordu yarışacak Elazığ yarışacak bu yarışmada bu kentler olacak işte bu Esenyurt ilk başladığı için bir adım önde başlamış oldu diğerlerini ona yetişmesi için daha hızlı koşması gerekiyor”dedi
Dergi tanıtın videosu gösterildi. Sonrasında Esenyurt Belediye Başkanı Kemal Deniz Bozkurt konuşma gerçekleştirdi. Başkan “Esenyurt Türkiye’nin en kalabalık ilçesi, ancak üretim sanayisinde Türkiye’nin gayrisafi milli hasılasının yüzde 6’sını oluşturuyor. Türkiye'nin diğer bölgelerinde olduğu gibi burada da birçok sorunu var. Yetersiz altyapı sorunları var.” Başkan sorunların çözümü için, çalıştaylar düzenlediklerini, sürdürebilir üretim ekonomi için iş insanlarının sorunları çözmeye kararlı olduklarını, yol haritaları çıkararak, raporlarla sağlıklı bir ekonomi sağlıyacaklarını, Sürdürülebilir kentsel refah oluşturulması için bir çalışmalar yapacaklarını söyledi.
Palaket takdimlerinden sonrası, toplu aile fotografıyla toplantı son buldu.
Kadınlar Erkeklerden Daha mı Başarılı ? Her Başarılı Erkeğin Arkasında Bir Kadın Vardır - Bu İfade Ne Anlama Geliyor?
Bu ideal başarı öyküsünde sık sık kullanılan deyimi sebepli veya sebepsiz olarak parçalayalım ve kimin elinde "Hamuru" olduğunu ve gerçek heykeltıraşın kim olduğunu öğrenelim.
Her Başarılı Erkeğin Arkasında Güçlü Bir Kadın Vardır;
Her Başarılı Erkeğin Arkasında Güvenilir Bir Kadın Vardır;
Her Başarılı Erkeğin Arkasında Sevgi Dolu Bir Kadın Vardır
Ülke çapında önde gelen kadınlar, "Kadınlar Dünyayı Kurtaracak" temasıyla 8 mart “Dünya Kadınlar Günü” kapsamında 7 mart 2022 pazartesi günü Taksim Elite Prestige Hotelde “İş Dünyası” dergisi ve Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ortaklaşa kutlama düzenlediler.
Düzenlenen zirvede Başarılı Kadınlarımız; işbirliği içinde, yaratıcılıklı, sezgili, güçlü, çığır açan ve bilgelik başarı hikayeleriyle dişil Dünya Gününü kutladılar.
TOBB kadın Girişimciler Kurul Başkanı Nurten Öztürk, Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi Başkanı Senur Biçer İş Dünyası Dergisi Genel yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın açılış konuşmaları sonrasında İş Dünyası Dergisi Genel yayın Yönetmeni Celal Toprak’ın moderatörlüğünde ;Mimar tasarımcı, Noy Seramik Kurucusu Neslihan Deniz, Daikin Türkiye Kurumsal İletişim Müdürü Hülya Dinçer, MRESCO Türkiye Group CEO Olivoyağ Kurucusu Oya Zingal başarı hikayelerini anlatdılar.
Gerçekleşen zirvede Susurluk Belediye Başkanı Nurettin Güney, BDU Diplomatlar Birliği Başkanı Musa Karademir Başda olmak üzere, İş Dünyası, STK Başkanları ve Akademisyen erkeklerin Destek vermek için yoğunlukla katılmaları dikkat çekiciydi.
Başarı Tuğlaları ve Refahın Diğer Yapı Malzemeleri
İş kadınları, gücün kendilerine ait olabileceğinden ve olması gerektiğinden emindiler. Başarılı olmalarını sağlayan iç süreç. O kadar Kadınsı özellikleri göstermek için kullanılan dürüst başarı hikayeleri kadınların nasıl bir dünyası olduğunu ve dünyamızı daha iyi hale getirmeye nasıl devam ettiklerini gösterdiler.
Toplumda erkeklerin en başarılı olabileceğine, kadınların ise sadece ortalama bir başarı elde ettiğine dair görüşler var. Ancak mevcut tüm klişeleri tamamen ortadan kaldıracak ve kim kimden başarılı olduğuna dair gerçek kanıtlar; Hayatta tek başına, daha güçlü cinsiyetin temsilcisi başarıya ulaşamaz. Başarılı bir adamın hayatında, uyarıcı sevilen birinin olduğu inancındayız.
Bir eş, başlanan işin başarısına inanır ve erkeği tamamen manevi olarak desteklerse, pozitif enerji verirse güven kazandırır ve eşinin hedefe ulaşmasına daha fazla istek artar. Böylece başarılı bir erkeğin arkasında, hedeflerine ulaşmasına katkıda bulunan bir kadın olduğu ortaya çıkar.
Ancak kadınların erkeklerden daha başarılı olduğu, çünkü bir kadının başarısının değişmez yasaları, kadınların erkeklerden daha başarılı olmasının altında yatan başarılarını kendilerinin yarattığını gözlemliyoruz.
Kadın liderler daha iyi kararlar verir.
Daha iyi kararlar verdikleri için kadınların yönetim kurulu bulunması zorunludur.
Kadınlar büyük bir hızla küçük işletmeler yaratıyor ve bu da ekonomimizi büyütüyor.
Kadınlar iş kurmaya devam ederken, sırayla iş sağlıyor ve ekonomiyi iyileştiriyorlar.
Kadınlar sadece çizgiden ibaret değildir.
Fertler ve toplumlar için hayat, bir düz çizgiden ibaret değildir. Zik-zakları, pürüzleri, yazı-kışı, hastalığı-sağlığı, gençliği-ihtiyarlığı vardır. Pek karmaşık bir yapıya sahiptir. Bu sebeple fırsat elde iken yapılabileceklerle, Kadınlar Dünyayı Kurtarmaya Gelebilir. Çalışmaların gösterdiğine göre, kadınlar kârlarını aile ve topluma yeniden yatırma eğilimindeler. Kemikleşmiş erkek egoizmine rağmen evrim sürecinde üst sıralarda yer alan kadınlar dünyayı kurtaracak.
İş Dünyası Dergisi Lansmanına Gelince ; 5. sayısı ile birlikde her biri birbirinden değerli yazıları olan dergi ansiklopedi gibi kütüphanede yer alması, zaman zaman tekrar hatırlama için okunacak niteliğe sahip. Derginin içeriğin büyük bölümü kadınlarımıza ayrılmış olmasıda ayrıca bir incelikle beraber teşvik edici tarafıylada kadın girişimciğe önemli bir katkı sağlıyor.
Panel sonrası başarılı kadınlarımıza plaketler takdim edildi. Başarı plaketleri alan Kadınlarımıza Kaligrafi sanatcısı Fatma Geyik isimlerini yazdığı kaligraflı tabloları hediye etdi. Ayrıca İş Dünyası Dergisi Genel Yayın Yönetmeni Celal Toprak’a sürpriz yaparak tablo takdim etdi. Toplu aile fotograf çekimiyle zirve son buldu.
Türkiye’nin En Büyük HORECA Fuarı Antalya’da Ziyarete Açıldı
Ülkemizde Otel ve Catering sektöründeki gelişmelere yön veren fuar olan HORECA, Otelcilik sektörünün yeniden canlanmasına ve toparlanmasına katkıda bulunmak amacıyla 600'den fazla katılımcısıyla dinamik bir şekilde geri döndü.
Fuarın güvenli ve covid içermeyen bir ortamda düzenlenmesi, çok sayıda kaliteli ziyaretçinin katılımı için koşullar yaratarak, HORECA'yı yine Antalya 'daki en büyük fuar etkinliği ve konaklama endüstrisinin tüm profesyonelleri için lider kuruluşlarla buluşma noktası haline getidi.
Uluslararası karakter, binlerce ziyaretçiyi, yüzlerce katılımcıyı, endüstri profesyonellerini, mutfak şahsiyetlerini, en seçkin şefleri, dünyaca ünlü barmenleri, baristaları ve şekerlemecileri bir araya getirdi.
Etkinlik, restorancılara, şekerlemecilere, kafelere, fırınlara ve dondurma salonlarına, gastronomi için ekipman ve hizmet üreticileri ve dağıtıcılarına yöneliktir. endüstriyi tartışmak, pazar ve onun yeni ürünleri ve trendleri hakkındaki bilgileri genişletmek için rakipsiz bir platform oluşturuyor.
Fuar, B2B modelinde karşılıklı yarara dayalı ticari işbirliği kurmak için ideal bir fırsattır. Turizm sektörünün tüm dallarını birleştiren ve tanıtan büyük ve başarılı bir etkinliğin parçasıdır.
Turizm ve Gıda Sektörlerini Bir Araya Getiren
Türkiye’nin en büyük HORECA Buluşması 32.ANFAŞ Hotel Equipment ve 28.ANFAŞ Food Product fuarları, kapılarını ziyarete açtı. Turizm ve gıda endüstrisinin konaklama, ağırlama, yiyecek ve içecek sektörlerini, 18-21 Ocak tarihleri arasında Antalya’da buluşturan fuarda, 600’den fazla katılımcı firma ve 3 binin üzerinde marka yer alıyor. ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde 21 Ocak’a kadar ziyarete açık kalacak fuara, 70 ülke ve yurt içinden 81 ülkeden 50.000’in üzerinde ziyaretçi katılımı bekleniyor.
18-21 Ocak 2022 tarihleri arasında Antalya’da ANFAŞ Uluslararası Fuar ve Kongre Merkezi’nde eş zamanlı yapılan 32. ANFAŞ Hotel Equipment - Uluslararası Konaklama ve Ağırlama Ekipmanları İhtisas Fuarı ve 28. ANFAŞ Food Product - Uluslararası Gıda ve İçecek İhtisas Fuarı, düzenlenen açılış töreni ile ziyarete açıldı. Açılış töreni, saygı duruşu ve ardından İstiklal Marşı’nın okunması ile başladı.
Açılış Töreni Geniş Katılımla Gerçekleşti
Turizm ve gıda sektörünün tüm paydaşlarını tek çatı altında bir araya getiren iki dev organizasyonun açılış törenine; Antalya Vali Yardımcısı Nurettin Ateş, Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, Korkuteli Belediye Başkanı Ömer İşlek, Antalya Ticaret ve Sanayi Odası (ATSO) Başkanı Davut Çetin, Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği (ETÜDER) Yönetim Kurulu Başkanı Melih Şahinöz, Türkiye Aşçılar Federasyonu(TAFED) Genel Başkanı Zeki Açıkgöz, İran Türkiye Ortak Ticaret Odası Başkanı Mehrdad Saadat Denghan, Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Antalya Başkonsolosu Cem Topçu, (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Kaplangı, Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı Alican Aksu, Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca, ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı ve çok sayıda sektör temsilcisi katıldı.
“2022, Türkiye İçin Turizmde Yeniden Atılım Yılı Olacak”
HORECA sektörünü ve temsilcilerini bir araya getiren fuarların açılış konuşmasını yapan ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, ANFAŞ, Antalya Fuarcılık A.Ş. olarak; yaklaşık 30 yıldır başarılı şekilde gerçekleştirdikleri Hotel Equipment ve Food Product fuarlarının tüm dünyayı etkisi altına alan Kovid 19 pandemisine rağmen güvenle gerçekleştirmenin haklı gururunu yaşadıklarını belirtti. Açılışını gerçekleştirdikleri ANFAŞ fuarları sayesinde ülke turizmine ve ekonomisine önemli katkı sağladıklarına da vurgu yapan Bıdı, “Bu yıl 70’den fazla ülkeden ve yurt içinde 81 ilden 50.000’in üzerinde ziyaretçiyi fuarımızda ağırlamak üzere kapılarımız ziyarete açtık. Bu yıl sektör için 1 milyar dolardan fazla ticaret hacmi oluşmasına katkı sağlamayı bekliyoruz. Önümüzdeki yıllar için daha fazla katılımcı ve ziyaretçi hedefliyoruz. Bu doğrultuda prefabrik fuar alanı büyütmesini gündemimize aldık” dedi.
“Antalya Olarak 2023 Yılı Ülke Turizm Hedeflerimize Önemli Katkı Sağlayacağız”
ANFAŞ Yönetim Kurulu Başkanı Ali Bıdı, 2022 yılının Türkiye için turizmde yeniden atılım yılı olacağını ifade etti ve şöyle devam etti: “Turizm ülkemizin cari açığının kapanmasında önemli rol oynayan ve aynı zamanda istihdam kapasitesi ve birçok alt sektörü besleyen yapısı ile ülke ekonomimize katkı sağlayan stratejik öneme sahip bir sektör. Antalya ekonomisi içinse can damarı konumunda yer alıyor. Son fuarımızda Antalya’nın 2021 yılında ortalama 10 milyon turist ağırlayacağını öngördüğümü ifade etmiştim. Nitekim dünya ekonomilerini sarsan pandemi koşullarına rağmen devletimizin aldığı önlemlerden güç alarak 9 milyonu aşkın turisti Antalya’da ağırladık. Ülkemizin 2023 yılı için hedeflediği 50 milyon turist ve 50 milyar dolar turizm gelirine Antalya olarak önemli katkı sağlayacağımıza inanıyorum.”
“Fuara Özel İlk Vegan Market”
Son iki yılın ülke ve turizm açısından oldukça zor geçtiğini hatırlatan Ali Bıdı, yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen fuarların tam doluluğa ulaştıklarının da müjdesini açılış konuşmasında verdi. Bıdı, katılımcı ve ziyaretçilerden gelen ek talepleri hayata geçirme ve bu kapsamda yapılan yenilikler hakkında bilgi vererek konuşmasını tamamladı: “Pandemi koşullarına rağmen fuarımız tamamen doldu, 5 metrekare verecek yerimiz bile kalmadı. Gelecek yıl, firmaların katılım taleplerini karşılayabilmek için prefabrik fuar alanını da ekleyerek daha büyük metrekarelerde hizmet vermeyi gündemimize aldık. Ayrıca geçirdiğimiz süreçte, yenilik ve inovasyona açık çalışmalar gerçekleştirerek 28.ANFAŞ Food Product Fuarı’mızda ilk defa vegan ürünler resmi partneri DTFOOD ile gerçekleştirdiğimiz birliktelik doğrultusunda ‘Vegan, Vejeteryan ve Glutensiz Ürünler Marketi’ kurulmasını sağladık. Ayrıca bu yıl Ticaret Bakanlığımıza 39 ülkeden alım heyeti için başvuruda bulunmuştuk. Fuarlarımızı tüm dünyadan çok önemli alım heyetleri ziyaret edecek. Alım heyeti gönderen ülkeler arasında Almanya, Kosova, Birleşik Arap Emirlikleri, İran, Umman, Ürdün, Irak, Cezayir, Libya yer alıyor. Ayrıca Azerbaycan Küçük ve Orta Ölçekli İşletmelerin Geliştirilmesi Ajansı (KOBİ) ile yürüttüğümüz çalışmalar doğrultusunda 15 firma fuarımızda katılımcı olarak yer alıyor. Libya Tarım Müsteşarı Mohamed Bashir Turky de aramızdalar. Kendisine katılımları için teşekkür etmek istiyorum. Kardeş ülkemizle yaptığımız bu iş birliği bizleri son derece mutlu etti.”
“Anfaş Fuarlarını, Dünyanın En Bilinen Fuarları Olma Yolunda”
Açılışa katılan ve konuşma yapan Ev Dışı Tüketim Tedarikçileri Derneği(ETÜDER) Başkanı Melih Şahinöz ANFAŞ’ı dernek olarak her zaman desteklediklerini ve işbirliği içinde ilerlediklerine vurgu yaptı. Şahinöz, “32.ANFAŞ Hotel Equipment ve 28.ANFAŞ Food Product fuarlarını, dünyanın en bilinen fuarları yapmak için var gücümüzle çalışıyoruz” dedi.
“Türkiye, 150 Ülkeye Endüstriyel Mutfak Ürünleri İhraç Ediyor”
Pandemi koşullarına rağmen böylesi önemli fuarların gerçekleşiyor olmasının önemine değinerek konuşmasına başlayan Endüstriyel Mutfak, Servis ve İkram Ekipmanları ve Sanayicileri İş adamları Derneği (TUSİD) Yönetim Kurulu Başkanı Güçlü Kaplangı, dernek olarak Antalya’yı ve Antalya’da düzenlenen HORECA fuarlarını çok önemsediklerini belirtti. Kaplangı, “Bugün Tekirova’dan Gazipaşa’ya kadar uzanan 240 km’lik sahil hattı boyunca tüm tesislerimizde kendi endüstriyel mutfak ürünlerimizi kullanıyoruz. Bugün Türkiye, 150 ülkeye endüstriyel mutfak ürünleri ihraç eden bir potansiyele güce sahip. Ülkemiz dünyanın en önemli 5 büyük ekolünden biri konumunda bulunuyor. 6,03 milyar dolar ihracat yapan bir güçten bahsediyoruz.” dedi.
“Anfaş Horeca Buluşması Turizm Açısından Mihenk Taşı”
Profesyonel Otel Yöneticileri Derneği (POYD) Başkanı Ülkay Atmaca; "Fuarlarımızın geldiği noktaya baktığımızda bu Antalyamızın ve Türkiyemizin başarısı, bu nedenle fuarlarımıza sahip çıkmaya devam etmeliyiz" derken; 2 aktörün buluştuğu bu önemli fuarın turizm açısından mihenk taşı olduğuna dikkat çeken Turizm Otel Yöneticileri Derneği (TUROYD) Başkanı Alican Aksu, açılışta yaptığı konuşmada " Artık dünya fuarı olma yolunda önemli adımların atılması gerektiği bir döneme giriyoruz" dedi.
“Artık Sloganımız Anadolu’dan Dünyaya…”
Açılış konuşmasında konuşan Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED) Genel Başkanı Zeki Açıkgöz ise sözlerine Antalya’nın çok bereketli bir şehir olduğuna vurgu yaparak başladı. Federasyon olarak milli değerlere ve milli güce büyük önem verdiklerini belirten Açıkgöz, ‘Yerliysek Yeriz, Yerliyse Kullanırız’ ile başladıkları anlamlı yolculukta büyük aşama kaydettiklerini kaydetti. Açıkgöz, “Eskiden çalıştığımız kurumlarda, tesislerde hep yabancı ürünleri kullanıyorduk, ama artık geldiğimiz noktada yerli ürünlerimiz ilk tercihimiz oldu. Bu gurur hepimizin, bunda bu tür fuarların varlığı, gelişimi, ilgisi, büyümesinin büyük katkısı var. Bizler de dernek olarak artık vites büyütüp artık ‘Anadolu’dan Dünyaya’ diyoruz. Amacımız Anadolu’nun tüm zenginliklerini dünya ile buluşturmak” dedi.
“İran Olarak; Türk Firmalarının Her Zaman Yanındayız, Destekçisiyiz”
Fuarın açılışına katılan İran Türkiye Ortak Ticaret Odası Başkanı Mehrdad Saadat Dehghan da konuşmasında 200 milyona yaklaşan iki komşu ülkenin potansiyelinin daha da artması için her türlü destek ve çalışmaya hazır olduklarına vurgu yaptı. İran’ın Türk markaları ve firmaları açısından cennet olduğuna dikkat çeken Dehghan “ Türk firmalarının her zaman yanındayız, destekçisiyiz. İki komşu ülkenin ticaretinin daha da gelişmesi için bu ve bunun gibi fuarları çok önemsiyoruz, bu vesileyle tüm iş insanlarının yanında olduğumuzu paylaşmak isterim.” dedi.
“Fuar Ziyaretçisi 3 Misli Daha Katma Değerli Bir Ekonomik Katkı Sağlıyor”
ATSO Başkanı Davut Çetin, gıda sektörünün tarımla birlikte Antalya için stratejik bir sektör olduğunun altını çizdi. Çetin şöyle devam etti: “ Birbirini destekleyen bu iki fuarın açılışını eş zamanlı yapmanın gururunu yaşıyoruz. Aldığımız bilgiye göre fuar alanı dolmuş ve hiç yer kalmamış. Pandemi döneminin etkilerinin sürmesine rağmen bu ilgi çok sevindirici. Oda olarak Antalya’mızın fuarlar ve kongreler kenti olmasını çok önemsiyoruz. Çünkü fuar ziyaretçisi 3 misli daha katma değerli bir ekonomik katkı sağlamakta. Bu gerçek ışığında açılışını yaptığımız fuarımız kentimize hayırlı olsun” dedi.
Fuarlar Şehrimizin Marka Olma Yolunda Gücünü Daha Da Perçinliyor
Tarım ve turizmin başkenti olan Antalya’nın ticaretin de başkenti olma yolunda önemli adımlar atıldığına dikkat çeken Antalya Büyükşehir Belediyesi Genel Sekreter Yardımcısı Durmuş Ali Arslan, açılış konuşmasında şunları söyledi: “Antalya olarak, tarım ve turizm kadar artık ticaret alanında da hedeflerimiz var. ANFAŞ fuarları bu hedeflere ulaşmamızda önemli bir misyon üstleniyor. Şehrimizde hemen hemen her hafta bir fuar düzenleniyor. Antalya Büyükşehir Belediyesi olarak kentimizdeki tüm fuarları destekliyoruz, şehrimizin marka olma yolunda gücünü daha da perçinlemek için çalışmalarımızı gece gündüz sürdürüyoruz.”
“Alternatif Turizmlere Daha Çok Eğilmemiz Gerekiyor”
Antalya’nın fuarlar kenti olduğun dikkat çekerek konuşmasına giriş yapan Antalya Vali Yardımcısı Nurettin Ateş, bu sayının daha da artmaması için hiçbir engelin olmadığına vurgu yaptı. Vali Yardımcısı Ateş; “Bugün 160 ülkeden turist gelen ülkemizde kaliteli ve profesyonel hizmet farkı bizi her geçen gün yukarıya çıkartıyor. Ne var ki yine de alternatif turizmlere daha çok eğilmemiz gerekiyor. Bu manada fuarlar ve kongrelerin önemi büyük. Ülkemizin turizm ve turizm kaynaklı gelirlerindeki koyduğu hedefler açısından bu tür fuarlarımızı destekliyor ve önemsiyoruz” dedi.
Horeca Sektörü 4 Gün Süreyle Aynı Çatı Altında Buluştu
32. ANFAŞ Hotel Equipment Fuarı’nda endüstriyel mutfak ve çamaşırhane ekipmanları, otel tekstili, mobilya, yatak ve dekorasyon malzemeleri, buklet ve sarf malzeme ekipmanları, aydınlatma ve elektrik malzemeleri ile park, bahçe ve plaj malzemeleri kategorilerinde ürün ve hizmetler tanıtılacak. 28. ANFAŞ Food Product Fuarı’nda ise gıda ve yeme-içme sektörünün önemli firma ve markalarının; bakliyat, hububat, baharat, katı ve sıvı yağlar, et ve et ürünleri, süt ve süt ürünleri, unlu mamuller, katkı malzemeleri, deniz ürünleri, donmuş gıdalar ve içecek sektörleri ürünleri sergilenecek.
Fuarlar Kapsamında Düzenlenen Etkinlik Ve Showları Büyük İlgi Görüyor
ANFAŞ HORECA fuarları, sektörün geleceğini gündeme taşıyan önemli etkinliklere de ev sahipliği yapıyor. Türkiye mutfağını ve aşçılığını dünyaya tanıtabilmek amacıyla hareket eden Türkiye Aşçılar Federasyonu (TAFED), 28. ANFAŞ Food Product Fuarı’nda geniş katılımla yer alıyor. Yeme-İçme sektörünün ödüllü aşçı ve şeflerinin gerçekleştirdiği show ve etkinlikler her yıl olduğu gibi ziyaretçi ve katılımcılar tarafından ilgiyle takip ediliyor. Fuara destek veren meslek örgütlerinin düzenlediği panel, konferans, yarışma gibi etkinlikler ise ziyaretçiler tarafından geniş katılımla takip ediliyor.
4. Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni
Kadın Liderliği ve Yumuşak Güç; Kadınlar Erkeklerden Daha mı Başarılı ?
Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Yeni Arayışlar Girişimi Platformu (Yapder) Derneği’nin organize ettiği Birlikte Daha İyi Bir Gelecek’ teması ile e Ana sponsorluğunu Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ’nin üstlendiği, Hepsiburada tarafından desteklenen, 4. Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi ve Ödül Töreni, 6 Ocak 2022 Perşembe günü Salt Galata’nın ev sahipliğinde gerçekleşti.
"Geleceğin 7G’sini Kadınlar Şekillendirecek” konu başlıklı, Başarı hikayeleri ile ilham veren kadınların deneyimlerini paylaştığı konuşmaların altında gizli olan yumuşak güç olduğudur.
Peki nedir Yumuşak Güç.
Genel olarak bakıldığında; Güç, geleneksel olarak, genellikle askeri ve ekonomik güç bağlamında anlaşılan, kolayca ölçülebilir 'zor' terimlerle tanımlanmış ve değerlendirilmiştir. Sert güç, zorlama şeklinde kullanılır. Kuvvet kullanma, kuvvet tehdidi, ekonomik yaptırımlar veya ödeme teşvikleri. Sert gücün zorlayıcı doğasının aksine, yumuşak güç, dış politika hedeflerine ulaşmak için olumlu çekim ve ikna kullanımını tanımlar. Yumuşak güç, geleneksel dış politika araçlarından kaçınır, bunun yerine ağlar kurarak, zorlayıcı anlatılar ileterek, uluslararası kurallar oluşturarak ve bir ülkeyi doğal olarak dünyaya çekici kılan kaynaklardan yararlanarak etki elde etmeye çalışır.
Ekonomi ele alındığında da; Güçlü ve istikrarlı bir ekonomi, Çevreyi korumaya yönelik eylemler, iyi ilişkiler, Güvenli, Çekici bir yaşam tarzı, istikrarlı ve iyi yönetilen, Yüksek etik standartlar ve düşük yolsuzluk vs faktörler Pandemi süreci de dahil olmak üzere, mevcut ortamda daha iyi liderler yumuşak güç performansıyla kendini ispatlamıştır.
Kadınlar tarafından yönetilen ABD fonları, tüm erkek rakiplerinden daha iyi performans gösterdiği örneğiyle, yumuşak güç, kültürelcilik ve gelişen ekonomiler açısından, kadın liderlerin pandemiyi erkek meslektaşlarından daha iyi yönettikleri her ortamda açıklandı.
İletişimsel, esnek ve sabırlı olmak, genellikle kadınsı kabul edilen yumuşak güç özellikleri, aslında güçlü liderlik için en önemli faktördür.
“Gelecek Kadında”ancak Kadınlar hala liderlik pozisyonlarında büyük ölçüde yetersiz temsil edilmektedir.
“Birlikte Daha İyi Bir Gelecek” ana temasıyla Hibrit olarak düzenlenen 4.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesinin sunuculuğunu Meltem Kurtulan, moderatörlüğünü Celal Toprak üstlendi.
Zirveye başda Ordu Belediye Başkanı Hilmi Güler, Alarko Holding Yönetim kurul üyesi Leyla Alaton, KAGİDER Yönetim Kurulu Başkanı Emine Erdem, Öztiryakiler Grub yönetim Kurul Başkanı Tahsin Öztiryakiler olmak üzere iş, siyaset, sanat dünyasının önemli isimleri akademisyenler,çok sayıda basın mensupları katıldılar.
Zirveye, Özlem Abacı şefliğnde İstanbul Devlet Opera ve Bale sanatcıları seçkin repertuvardan operetlerle renk katdılar. Özlem Abacı’nın hiperaktif yönetdiği opera parçalara seyirciyide katarak çok canlı neşeli performans sergilendi.
Yine her zamanki hiperaktif moderatörlük sergileyen Celal Toprak’da çok samimi ortam yaratarak, Geleceğin 7 G’sinde önemli isimleri konuşturdu.
“Geleceğin 7G’sini (Güç, Gerçek, Güven, Gayret, Girişim, Gelişim) Kadınlar Şekillendirecek” isimli panelde; TOBB KGK Başkanı Nurten Öztürk “Güç”, Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkanı Sema Güral Sürmeli “Gerçek”, Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik “Güven”, Marketing Türkiye Genel Yayın Yönetmeni Günseli Özen “Gayret”, Hepsiburada İnsan Kaynakları Grup Başkanı Duygu Aktaş “Girişim”, Mutlu Metal İcra Kurulu Başkanı ve Yönetim Kurulu Üyesi Gülesin Atalay “Gelecek” ve Ayhan Metal Pres Döküm Yönetim Kurulu Başkanı Aynur Ayhan “Gelişim” konularında konuşma yaptılar.
4.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesi açılış konuşmasında; Uyumsoft Bilgi Sistemleri ve Teknolojileri AŞ Yatırım Hizmetleri Genel Müdürü Özlem İkiz, “Uyumsoft olarak 25. yılımızda, 15 ülkede, yerli ve global 60 bin firmanın dijital dönüşümüne liderlik ediyoruz. Uyumsoft’ta yöneticilerin %70’i, çalışanların %56’sı kadın. İşe alımdan terfi sürecine kadar, cinsiyete değil, yeteneğe ve yetkinliğe bakıyoruz. Yönetim kadrosundan ar-ge’ye, yazılımdan müşteri ilişkilerine kadar tüm departmanlarda kadın çalışanlarımız görev alıyor. Herşeyin mekanikleştiği ve mesafelendiği günümüzde, duygusal zeka ve deneyim ruhunun daha da kıymetlendiğini düşünüyorum. Nesnelerin internetinin deneyimlerin internetine evriminde, kadına düşen rolün oldukça farkındayız. Analitik düşünme yetenekleri, duygusal zekaları, yaratıcılıkları ve birden fazla işi birlikte yürütebilme yetenekleri olan kadınların, bugün ve gelecekte bilişim başta olmak üzere tüm sektörlerde bu dönüşüme öncü olacaklarına gönülden inanıyoruz. Kurumsal olarak desteklediğimiz girişimci kadın sayısı, ekibimizdeki kadın oranı ve uyumAkademi çatısı altında profesyonel hayata kazandırdığımız kadın stajyerlerin oranında her yıl %50 oranında bir artış olduğunu memnuniyetle gözlemliyoruz. Elbetteki eşitliğe inanıyoruz, ama kadının dokunduğu her yeri güzelleştirdiğini de yok saymıyoruz. Biz işimizi yenilikçi kadınlara teslim etmeyi, onların bakış açılarını sistemlere dahil etmeyi hızlı öğrendik ve bu konuda kendimizi şanslı hissediyoruz.” dedi.
4.Kadın Girişimcileri Destekleme Zirvesinde ödül alan isimler;
-Demsa Group Kurucu Ortağı ve Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Demet Sabancı - Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü
-SUTEKS Yönetim Kurulu Başkanı Nur Ger - Sosyal Girişimci Kadın Ödülü
-Gedik Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hülya Gedik - İlham Veren Rol Model Kadın Ödülü
-San Deco Yönetim Kurulu Başkanı Gülperi Odabaşı - Yurtdışında Ülkemize Değer Katan Başarı Ödülü
-Doğanlar Holding İcra Kurulu Üyesi Başak Doğan - En Genç Girişimci Kadın Ödülü
-TOBB Tekirdağ İl Kadın Girişimciler Kurulu İcra Komitesi Başkanı Aynur Çeşmeliler - Dayanışmacı Girişimcilik Ödülü
-Garanti BBVA Genel Müdür Yardımcısı Ebru Dildar Edin - Çevre Dostu Kadın Ödülü
-Effect BCW CEO Gonca Karakaş - İletişimde Güçlü Kadın Ödülü
-3S Kale Holding Yönetim Kurulu Başkanı Sema Gürün – Girişimcilere İlham Veren Kadın Ödülü
-Tarımda Kadın Üretim ve İşletme Kooperatifi Kurucusu Dr. Ayşe Günbey Şerifoğlu - Hepsiburada Özel Ödülü
-Bestelast Tekstil Genel Müdürü Günseli Çolakoğlu - Girişimciliğe Öncülük Eden Kadın Ödülü
-Duayen Yönetim Danışmanlığı Müdür Yardımcısı Bedia Karadağ - Anadolu’da Dijital Dönüşüme Değer Katan Kadın Ödülü
-Kadın Muhasebeciler Derneği Genel Başkanı Gülüzar Özev - Sivil Toplum ve Sosyal Etki Kadın Ödülü
-Team Mostra Ekibi ( Mehmet Emin Önder, Elif Derya Başoğlu, Meryem Zehra Altınöz, Rabia Betül Altınöz, Ali Talip Şenyüz) - Ufuk Açan Yeni Girişimciler Ödülü
-NLK Bilgi Teknolojileri Yönetim Kurulu Başkanı Nalan Kurt - Teknoloji İle Fark Yaratan Kadın Ödülü
-Kütahya Porselen Yönetim Kurulu Başkan Sema Güral Sürmeli - Başarılı Rol Model Kadın Ödülü
-ORKA Holding Global Pazarlama Direktörü Kübra Orakçıoğlu - İhracatta Performans Ödülü
-Türkiye İş Bankası Yönetim Kurulu Üyesi Feray Demir – Kurumsal Sosyal Sorumluluk Ödülü
-Piramit Menkul Kıymetler A.Ş Yönetim Kurulu Üyesi Dr. Berra Doğaner - Sermaye Piyasalarının Gelişimine Katkı Ödülü
-TİM Genel Sekreter Özel Kalemi Kübra Ulutaş - Yaratıcılık ve İnovasyon Ödülü
-Doğa Sigorta Kurumsal İletişim Müdürü Seda Güler - Marka Yönetimi Lideri Ödülü