28 Temmuz 2013 Pazar

EGD -CHP BAŞKANI KILIÇTAROĞLU İFTARDA BULUŞTU-YILMAZ PARLAR


EGD -CHP BAŞKANI KILIÇTAROĞLU

İFTARDA BULUŞTU



26 Temmuz 2013 tarihli Türkiye gazeteciler Cemiyeti lokalinde buluşan Ekonomi Gazeteciler Derneği gazetecileri ve CHP Başkanı Kemal Kılıçtaroglu gazetecilerin sorularını cevapladı.Moderatörlüğünü EGD Başkanı ve Cem TV Cem medya Grup Başkanı Celal Toprak’ın yaptığı toplantıda tüm sorular yanıt buldu. Kılıçtaroğlu çarpıcı açıklamalarda bulundu.






Kılıçtaroğlu açıklamaların sonucunu Başbakanın tüm eylemleri ve söylemleri diktatör rejim temeline dayanmakta olduğunu Hitler idaresindeki icraat yapılan işler uygulamaları ile aynısı olduğunu benzerlikleri dile getirdi.



Soruları konularına göre gruplandıran EGD Ekonomi Gazeteciler Derneği Başkanı Celal Toprak ilk soru grubunu Gezi Parkı eylemleri oluşturdu..


Gezi Parkıeylemleri ile iliştirilen Koç grubuna ait TÜPRAŞ'ta yapılan incelemeleri sorusuna yönelik, CHP Genel BaşkanıKılıçdaroğlu "Bu denetimler objektif olmalı ‘ben istediğimi denetlerim’diyerek bu iş yapılmaz. TÜPRAŞ'ta yapılan Sayın Başbakanın ‘hesabını verecekler’söyleminden sonra gündeme gelen bir incelemedir. İş dünyasına gözdağı vermek istiyorsa bu çok vahim” dedi.


Yine Gezi parkıolaylarında ölen ve yaralananların suçlusu henüz bulunumadı. Elinde karanfille Taksim’e çıkanlar hapiste. Dünyada bir çok aydın ve sanatçının hükümeti eleştirmektedir. Başbakan bunlara sözde sanatcı demektedir. Bununla ilgili fıkra paylaşan Kılıçtaroğlu sanatcının büyüklüğünü vurgularken Başbakan Recep Tayyip Erdoğan’ın bazı söylemlerine cevap vermek bile istemediğini, ona en güzel cevabı psikologlar vermesi gerektiğini dile getirdi.


Yine komşular ile ilgili yaşanan gerginliklere, Suriye'nin kuzeyindeki oluşumun tehdit olarak görülüp görülmedi sorusu karşısında Kılıçdaroğlu "Biz Suriye'nin toprak bütünlüğüne saygılıyız ve Türkiye'nin ve hükümetin bu konuda ortak bir politika izlemesi gerektiğine inanıyoruz. Suriye konusunda yanlış politika izlenmiştir. Suriye'de dünya dengelerinin Türkiye tarafından iyi okunamadı. Siz dünya dengelerini okumadan Suriye'ye bodoslama girerseniz, Suudi Arabistan'dan Katar'dan para gelecek, radikal grupları alacağım Türkiye'de eğiteceğim, cebine para koyacağım, göndereceğim Suriye'ye Esad'ıdevirecekler. Hani cuma namazı kılacaktın Suriye'de ne oldu? İki haftalık ömrü kalmıştı ne oldu? Dengeleri iyi okumanız gerekiyor. Dışişleri Bakanı, bana şu örneği verebilir misiniz acaba? Bugüne kadar Türkiye'yi bu kadar dış politikada açmaza sokan başka bir Dışişleri Bakanı geldi mi? Her alanda açmaz içindeyiz, ayakları yere basmıyor. Dünyaya nizam vermeye çalışıyor. Bir ara Rusya'yı dize getirecekti... Allah akıl fikir versin. Bütün Ortadoğu Türkiye'ye düşman Hani biz Ortadoğu'da ağabeylik yapıyorduk, herkes bize danışıyordu? Şimdi aman ha Türkiye gelmesin noktasına gelindi. Suriye konusunda, Türkiye izlediği politikalar ile hazırlanan bir tuzağa düştü. Suriye'nin birliğinden bütünlüğünden söz edecekken şimdi Suriye'nin parçalanmasından söz ediyoruz. İlk kez Suriye'nin kuzeyi lafını kullanan Başbakandır. Ben kendisini eleştirmiştim. Şimdi Suriye'nin kuzeyini artık hepimiz konuşuyoruz. Demokratik Birlik Partisi'nin (PYD) yöneticilerinin buraya getirilmesi, şu veya bu şekilde onlara bir şeyler söylenmesi, akan suyun önüne barajı koysanız bile o artık durmaz. İzlediğiniz politikanın bedelini size ödetecekler. Türkiye Cumhuriyeti bir sorunu çözmek için PYD'e muhtaç hale gelmişse oturup o ülkenin dış politikasını sorgulamanız gerekiyor. Hem oyun kurucuyum diyeceksin hem oyuncak haline geleceksin..."

dedi.


Üçüncü köprü Ülker Grubu'nun almış olduğu arazilerin değer görmesi sorusuna


Ülker Grubu'nun almasında değil, sorun Ülker Grubu'na burayla ilgili projenin önceden haber verilmesinde..."
Merkez Bankası faiz politikaları hakkında “Merkez Bankası en büyük zaafı,özgürlüğünü ve özerkliğini kaybetti. Faiz ile ilgili kararı Dolmabahçe'de Başbakanla görüştükten sonra aldı. Bu Merkez Bankası'nın özerkliğine gölge düşürdü. Artık bütün dünya biliyor ki bu banka özerk bir banka değil. Siyasi otoritenin beklenti ve arzularına göre karar veriyor. Faiz lobisine gelince, dünyanın en yüksek faizini veriyorsunuz, o da gelir. Başbakan reel faiz sıfır olacak demişti. Siz hiç bir iktisat kitabında böyle birşey duydunuz mu? Ekonomi ayrı şey, ekonomiyi yönetmek ayrı"



TMSF hakkında yorumu "Servet Aktarma Kurumuİstediğinin mal varlığına el koyuyorsunuz, istediğiniz kişiye bunu satabiliyorsunuz. TMSF'nin şu anda üstlendiği rol bu... Bu bir medya kuruluşuda olabilir, sanayi kuruluşu da olabilir, turizm kuruluşu da olabilir. TMSF'nin de hesapları şu ana kadar sağlıklı denetlenmiş değil"



Başbakanın Kredi kartlarını kullanmayın sözüne ilişkin "Şu bankadan paranız çekin bu bankaya yatırın’ demek suçtur. Ancak hiç bir savcı harekete geçmemiştir.

Kredi kartlarını kullanmayın diyenlerin cepleri kredi kartı ile doludur. Kayıt dışı ekonomidenşikayet edip kredi kartı kullanmayın diyor. Bu ekonomiyi ve bankacılığıbilmemektir” dedi.


“İran’a bir davet aldınız mı? Türkiye’nin dış politikası hakkında ne düşünüyorsunuz?”şeklindeki soruya ise “İran’la ilgili bir davet aldım ve gideceğim. Hükümetin komşularla ilişkisi sıfır sorun diye başladı. Şimdi barış içinde yaşadığımız hiçbir komşumuz yok. İzledikleri politika Türkiye’yi tuzağın içine soktu. Bu dış politika ile Türkiye’nin yol alacağını sanmıyorum. Bu politika nedeniyle Türkiye, dünyada ve Ortadoğu’da yalnızlaştı. Bu nasıl telafi edilir? Çok zor ” diye cevap verdi.


Kılıçdaroğlu, yerel seçimler ve seçim yasasıyla ilgili soru üzerine, seçim yasasının 12 Eylül’ün ürünü olduğunu belirterek, “Millet kendi vekillerini seçmeli. Lider sultası sona ersin. Bu sona ererse yasama organı bir liderin iki dudağı arasında çalışmaz zaten sorunumuz burada. Seçim yasasının değişmesi lazım” dedi.


Basın özgürlüğü kavramını nasıl tanımlarsınız? sorusuna karşılık Kılıçdaroğlu, “Basın özgürlüğü basının rahat çalışacağıortamı yaratmakla başlar. Basının kendi yarattığı etik değerlere saygıduyulmalı. Basın çalışanlarının sendikalı olması lazım. Medya patronlarının kamu ihalelerine girmeleri yasaklanmalı. Bu dört kuralı uygularsak medyanın özgürlüğünü sağlarız. Medya patronluğu bir kamu görevidir, devletle ilişkilerinin olmaması lazım. Biz de ne oluyor? Gazeten varsa devletten ihale alıyorsun yoksa alamıyorsun. Bu doğru bir süreç değil.”


CHP ve MHP ittifakı söz konusu mu? şeklindeki soruya karşılık Kılıçdaroğlu, “Böyle bir anlaşma yok. Neden tartışılıyor ben de anlamıyorum. Herhangi bir pazarlık ve görüşme söz konusu değil biz de gazetelerden hayretle okuyoruz” dedi.


Kılıçdaroğlu Mustafa Sarıgül ve CHP ilişkisinin ne durumda olduğu sorusu karşısında da "Her gittiğim yerde soruyorlar. Hiç bir ilişkimiz yok. Biz ,ilişkiyi sizden öğreniyoruz. Sayın Sarıgül bir belediye başkanı, kendine göre başarılıbir belediye başkanı. Partimize üye olmak istediği zaman gelir üye olur, biz hiç bir zaman 'Niye partimize geldin, niye üye oldun diye bir sınırlama da getirmiş değiliz" yanıtını verdi.


Kılıçdaroğlu, cemevlerinin ibadethane olmasına ilişkin de, "Kişilerin inancıyla oynamak ve bunun üzerine yorum yapmak doğru bir şey değil. Başbakan'ın söylediği 'Reyhanlı'da 52 sunni vatandaşımız hayatını kaybetti' cümlesi utanılacak birşey... Bu bölücülüktür, yazıktır günahtır. Başbakan olarak niye toplumu bölüyorsun? Alevilere yönelik CHP'nin politikası kapsamında biz cemevlerinin ibadethane olmasını istiyoruz. Bununla ilgili kanun teklifimizi iki üç kere verdik. AK Parti bunu reddetti. İbadetin yeri olmaz.İnsanoğlu nerede ibadet etmek istiyorsa orada ibadetini yapsın. Cemevinde, camide, medresede, evinde nerede isterse orada yapsın. İnanç siyasetin konusu değil" diye konuştu.


Aile sigortasıdışında güzel projeleri olduğunu vurgulayan Kılıçdaroğlu, bu projeleri şu an açıklamak istemediğini, gizli tuttuklarını söyledi.



yilmazparlar@yahoo.com

26 Temmuz 2013 Cuma

FATBURGER FAST-FOOD ZİNCİRİ TÜRKİYE’DE-YILMAZ PARLAR

FATBURGER FAST-FOOD ZİNCİRİ TÜRKİYE’DE

Fatburger Lovie Yancey tarafından 1952 yılında kurulan Merkezi Amerika California, Beverly Hills’te bulunan ünlü fast-food markası, Türkiye’ye, franchise ortağı Universal Food Company (UFC) tarafından getirildi. Hollywood yıldızların fast-food markası Fatburger Türkiye’de halkalarını oluşturacak. İstanbul Tünel 26Temmuz 2013 tarihinde ilk şubesiyle Türkiye’ye merhaba dedi.






Uzun Marketing araştırmalar sonucu Türkiye’de zincir oluşturmaya ve Türkiye pazarına girmeye karar veren Universal Food Company (UFC), Türkiye’de Ekonomi açısından Başkent olarak değerlendirdikleri İstanbul’da ve kalbi olarakda gördükleri Tünel’de, ilk Şubelerini klasik kurala uygun kurdele keserek açtılar.



Zincir firmanın PR’lığını, sahibi orkide Gökhan, Medya direktörleri Duygu Derun ve Özcan Altunkaya olan Contactplus halkla ilişkiler ve danışman iletişim firması, Basın toplantısı düzenledi.



Basın toplantısına; Yönetici ortak Nawaf Al-Sharekh, UFC Türkiye Genel Müdürü Rami Zok ve Pazarlama Müdürü Gaye Arda Güngör katıldı. Basın toplantısına katılan yetkililer, Firma ve geniş yiyecek ürünleri yelpazesi hakkında genel bilgileri verdikten sonra Basın mensupların sorularını cevapladılar.



Yaklaşık 28 ülkede faaliyet gösterdiklerini, Fatburger restoranlarının yarısından fazlasının Amerika dışında hizmet verdiğini, ağını Orta Doğu, Avrupa, Asya ve Afrika gibi bölgelerde 300 yeni restoranla genişletmeye devam edeceklerini belirttiler.



 
UFC Türkiye, Türkiye’de 2014 yılı sonuna kadar Tünel Levent Çarşı, Sirkeci, İstanbul dışı olarakda Ankara ve İzmir halkaları oluşturacak ilk yer isimleri.10 yeni restoranı hizmete açmayı planladıkları bilgileri verdiler.


Yüzde 100 dana eti kullanılarak hazırlanan Fatburger, 60 yıla yakın müşterilerine özel sos ve hardal eşliğinde yüzde 75 yerli ürünlerin oluşturduğu tamamen taze hamburger sunuyor.

Özel seçenekli menü ürünleri arasında Chicken Sandviç, Veggieburger, BBQ Fatburger ve Mantarlı Swiss Fatburger gibi çeşitler bulunuyor. Markanın sunduğu patates kızartması ve soğan halkaları hazırlanışında, kolesterol içermeyen yağın kullanıldığını gerçek dondurma ile hazırlanan el yapımı shake sipariş üzerine hazırlanmakta ve hiçbir şekilde hazır ya da dondurulmuş ürün kullanılmadığı vurgulandı.

Yine firma yetkilileri verdikleri bilgi doğrultusunda, her müşterinin kendi damak zevkine özel olarak hazırladığı Fatburger restoranlarının farklı avantajı,yemek süresince ücretsiz içecek yenileme olanağı. Fatburger misafirleri, satın aldıkları içeceği yemekleri süresince ücretsiz olarak tekrar tekrar yenileyebilecekler.



Basın toplantı sonrası hamburger çeşitleri basın mensuplarına tattırıldı. Kendi aralarında yorumları paylaşan basın mensupları Fatburger ürünleri Türk damak tadına uygun, lezzetli ve farklı bulduklarını söylediler.



yilmazparlar@yahoo.com



kaynak:  http://www.parlarmedya.com/

25 Temmuz 2013 Perşembe

Merinos’tan 1500 kişilik iftar yemeği -Yılmaz Parlar


Merinos’tan 1500 kişilik iftar yemeği

Merinos, Bahçelievler Hasan Doğan Spor Kompleksi’nde, bin 500 kişinin katıldığı bir iftar yemeği düzenledi. Yemeğe, Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu da katıldı.

Halısektöründe dünya lideri olan Merinos, Hasan Doğan Spor Kompleksi’nde, Bahçelievler Belediyesi’nin organizasyonu ile bin 500 kişilik bir iftar yemeği verdi.

Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu “Merinos ailesi olarak,İstanbul’un çeşitli ilçelerinde ve Anadolu’da düzenlediğimiz iftar yemekleriyle, bu mübarek ayda bir araya gelmemize vesile olmaktan mutluluk duyuyoruz. Ramazan ayında, Bahçelievler halkıyla bu büyük sofrada bir araya gelmek bizler için çok değerli... Ramazan bereketinin ülkemiz için daim olmasını diliyorum” dedi.

Merinos Yönetim Kurulu Başkanı İbrahim Erdemoğlu’nun ev sahipliği yaptığı yemeğe, Bahçelievler halkı katıldı.
yilmazparlar@yahoo.com

19 Temmuz 2013 Cuma

İSİAD“7 Tepeden 7 Kıtaya Başarı Ödülleri-Yılmaz Parlar


7 Tepeden 7 Kıtaya Başarı Ödülleri”

Sahiplerini Buldu


İstanbul Sanayici ve İş Adamları Derneği üyelerinin oylarıyla belirlenen ''7 Tepeden 7 Kıtaya İSİAD Başarı Ödülleri'' İstanbul Grand Cevahir Hotel’de düzenlenen ödül töreniyle sahiplerini buldu.






TUSKON ve MARİFED bünyesinde faaliyet gösteren İstanbul Sanayici ve İş Adamları Derneği, İstanbul Grand Cevahir Hotel’de bir iftar yemeği düzenledi. İftar yemeği sonrasında düzenlenen "7 Tepe'den 7 Kıta'ya Başarı Ödülleri" töreninde politikadan sanata, iş dünyasından spora kadar birçok alanda ödüller sahiplerini buldu.

Ödül töreni öncesinde konuşan İSİAD Yönetim Kurulu Başkanı Cihat Özbekli, İSİAD’ın İstanbul dünya ticareti için bir can damarı olduğunu söyleyerek, 700’e yakın iş adamına hizmet verdiklerini hatırlattı. Yaptıkları çalışmalar hakkında bilgi veren Özbekli, “İSİAD olarak eğitimden iletişime, ticari işbirliklerinden sosyal yardımlaşmalara çok çeşitli hizmetler veriyoruz. Dünyanın dört bir tarafına gidiyor, çeşitli sektörlerde platformlar oluşturuyor, ciddi ticari yatırımlara destek sağlıyor, köprü vazifesi görüyoruz. Bu hizmetlerin giderek artması ve başarıya ulaşması için, daha geniş kitlelere yayılmamız için; siz üyelerimizden de talepkar olmanızı istiyoruz” dedi.

Yılın İş Adamı Seçilen ve başarı öyküsünü anlatan film gösterisi ile izleyenleri etkileyerek büyük alkış toplayan Erdem Holding Yönetim Kurulu Başkanı Zeynel Abiden Erdem ise “İSİAD’ın başlangıcından bugüne kadar bu hizmetin içindeki varlığımı hissettirdiğiniz için çok teşekkür ederim” dedi. İSİAD üyelerine tavsiyelerde bulunan Zeynel Abidin Erdem, “Türkiye’yi seven, demokrasiye sahip çıkan insanlar olarak bayrağımızı, toprağımızı ve milletimizi yalnız bırakmayalım, birlik olalım, birlikten rahmet ayrılıktan zahmet doğar” diyerek konuşmasını bitirdi.

Yılın Yerel Yöneticisi seçilen Beyoğlu Belediye Başkanı Ahmet Misbah Demircan ise; İSİAD üyeleri içinde Beyoğlu’ndan çok sayıda esnafın olduğunu hatırlatarak, Beyoğlu’nun sadece İstanbul’un değil, Türkiye’nin ve hatta dünyanın önemli ticaret merkezlerinden biri olduğunun altını çizdi.

Sunuculuğunu Ertem Şener’in yaptığı ödül töreninde İSİAD’a üye 700'e yakın sanayici ve iş adamının oylarıyla belirlenen Yılın Sporcusu dalında Galatasaray'ın başarılı futbolcusu Dieder Drogba, Yılın CEO'su dalında AVEA CEO’su Erkan Akdemir, Yılın diplomatı Fas Krallığı İstanbul Başkonsolosu Mohammed Sbih ve Yılın Medyacısı Bugün TV Genel Yayın Yönetmeni Tarık Toros seçildi.

İSİAD üyesi birçok firmanın da çeşitli kategorilerde ödül aldığı gecede; Eğitime Katkı ödüllerini Ünal Kablo Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Meydancı ile Seymen Tekstil Yönetim Kurulu Başkanı Mehmet Öztürk, Yılın Girişimcisi ödülü ASE Asya Afrika SKY Express Yönetim Kurulu Başkanı Sermet Çetin, Yılın İhracatçısı ödüllerini Giovane Gentile Yönetim Kurulu Başkanı Cemal Şenoğlu ile Efe Cam Yönetim Kurulu Başkanı Sabahattin Eldem, Yılın Kobisi ödüllerini Kama Otomotiv Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kaleciklioğlu ve Uğur Aydınlatma Yönetim Kurulu Başkanı Uğur Telli alırken, Yılın Vefa Ödülü Rıza Adıgüzel ve Yahya Erdem’e verildi.

yilmazparlar@yahoo.com

18 Temmuz 2013 Perşembe

Ticaret doğudan doğuyor-Yılmaz Parlar Bildirdi

Ticaret doğudan doğuyor
 


Türkiye bugüne kadar değişik nedenlerle ihmal edilmiş olan İran ile ticari ilişkilerde yeni adımlar atıyor. Bugüne kadar istenen seviyeye ulaşamayan iki ülke arasındaki ticari ilişkilerin 30 milyar dolara ulaşması için düğmeye basıldı. İki ülke arasındaki ticari ilişkilerin sektörel bazda geliştirilmesi için Tebriz çok önemli bir zirveye ev sahipliği yaptı. 6-7 Temmuz’da düzenlenen Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’na Türkiye’de çok önemli bir katılım gerçekleşti.
 
İran ve Türkiye’Nin çevresinde yer alan 35 ülkeden 350’yi aşkın iş adamının da katıldığı zirvede somut sayılabilecek iş bağlantıları yapıldı.
Türkiye’den zirveye katılan Kalkınma Bakan Yardımcısı Mehmet Ceylan, komşumuz İran ile ticaretin geliştirilmesi için çok ciddi çalışmalar yapıldığını belirterek, “Uluslararası düzeyde yapılan bu zirve hem iki ülkenin birbiri ile ticaretinin geliştirilmesinde hem de çevre ülkelerle ticaretin geliştirilmesi noktasında büyük katkı yapacak. Çok sayıda Türk şirketinin bu toplantıya katılması bunu gösteriyor” dedi.

Zirvede bir konuşma yapan Doğu Azerbaycan Eyalet Valisi Ali Rıza Beygi de zirve sırasında yapılan ikili görüşmelere dikkat çekti ve şu noktaların altını çizdi:

Çok kısa sürede Türkiye ve İran arasındaki ticaret hacmi yıllık 30 milyar dolara ulaştırılmalı
Buna iki ülkenin üst düzeyde destek verdiği görüldü.
Hem iki ülkenin özel sektör mensuplarının hem de kamu kuruluşlarının bu konuda ciddi bir gayret içinde olduğunu gördük.

Vali Ali Rıza Beygi ayrıca eyaletin ticaretin geliştirilmesi için her türlü desteği vermeye hazır olduğunu vurgulayarak, “Her türlü yatırımın önünü açmaya hazırız. Destek bizden yatırım iş adamlarından.” dedi.

Toplantıya katılan Türk İran İş Konseyi Başkanı Ali Osman Ulusoy da yaptığı konuşmada uzun yıllardır İran ile iş yaptıklarını, iki ülkenin ticari ve kültürel iş birliğinin önemini vurguladı. Ulusoy aradaki bürokratik engellerin kaldırılması halinde ticaretin artmaması için hiçbir nedenin olmadığını söyledi.

NELER YAPILDI
 
Uluslararası Ekonomik Ticaret Forumu’nda Aras bölgesine ziyaretleri yapıldı ve formlar düzenlendi. Akşam Tebriz Ticaret Odası’nın koordine sektör toplantıları organize edildi.

Kısa adı TİSİAD olan Türk İran Sanayicileri ve İşadamları Derneği Başkanı Hamid Kian Tebriz Zirvesi ile ilgili verdiği bilgiye göre Toplam sunulan proje sayısı 430 ve projelerin değeri 15 milyar Avro ya ulaşmakta olup yapılan bağlantılara göre 7 milyar Avroluk kısmı kısa sürede başlayacaktır. İki ülke arasında hatta üçüncü ülkelere yönelik tekstil, mobilya, inşaat, makine ve turizm alanlarında büyük ölçüde işbirliği imkanları bulunuyor.

İran özellikle serbest bölgelerde yatırım yapacak firmalara çok önemli kolaylıklar sağlıyor. Bedava sayılacak enerji sunuyor çok düşük fiyatlara arazi imkanı sağlıyor ve önemli teşvikler ve 20 yıla varan vergi muafiyeti tanıyor.

15 Temmuz 2013 Pazartesi

EUROMONEY: AKBANK TÜRKİYE’NİN EN İYİ BANKASI-YILMAZ PARLAR


EUROMONEY: AKBANK TÜRKİYE’NİN EN İYİ BANKASI

 

2012 yılını pekçok segmentte pazar payını sektör ortalamasının üstünde büyüterek tamamlayan Akbank, karlılığı ve güçlü performansıyla 2013 Euromoney Mükemmellik Ödülleri’nde Türkiye’nin En İyi Bankası seçildi

                                                

Dünyanın önde gelen finans yayın grubu Euromoney tarafından düzenlenen “2013 Mükemmellik Ödülleri” - "2013 Excellence Awards” sahiplerini buldu. Uluslararası bankacılık sektörünün büyük önem verdiği bu prestijli ödülü “Türkiye’nin En İyi Bankası” – “Best Bank of Turkey” seçilen Akbank kazandı.

 

"2013 Excellence Awards” ödül töreni, dünyanın dört bir yanından en üst düzey banka yöneticilerinin katılımıyla 11 Temmuz 2013, Perşembe Londra’da the Brewery’de gerçekleştirildi. Törende “Türkiye’nin En İyi Bankası” – “Best Bank of Turkey” ödülünü, Akbank Genel Müdürü Hakan Binbaşgil, Euromoney yetkililerinden aldı. Akbank son on yılda bu ödülü beşinci kez kazanarak önemli bir başarıya da imza attı.

 

Londra’da düzenlenen törende Binbaşgil, “Akbank olarak, 16 binin üzerindeki çalışanımızla hep birlikte yüksek bir performans göstererek, 2012 yılında çok ciddi başarılara imza attık. 2012 yılını karlılıkta ve pekçok segmentte pazar payımızı büyüterek tamamladık. Tüm Akbanklılar’la birlikte gösterdiğimiz bu güçlü performans Euromoney’den “Türkiye’nin En İyi Bankası” ödülünü kazanmamızda belirleyici oldu. "dedi.

 

“Sağlıklı ve karlı büyümemizi ‘Müşteri Odaklı’ bir biçimde yapıyoruz.”

2012’de daha da müşteri odaklı bir büyüme gerçekleştirdiklerinin altını çizen Binbaşgil, “Akbank yıllar boyu hazine faaliyetlerinde çok başarılı oldu. Bu başarı hikayesi devam ediyor. Ancak öte yandan müşteriye yönelik bankacılığın da faaliyetlerimiz içindeki payını artırmak istiyoruz. Nitekim kredilerin aktiflerimiz içindeki payı 2012’de yüzde 53.1’den yüzde 56.5’e yükseldi. Bu önemli değişim, ‘müşteri odaklı’ bankacılığın en önemli göstergesi. Müşteri odaklı bankacılığa devam edeceğiz. 3 yıl içinde kredilerin toplam aktifler içindeki payını yüzde 65’lere çıkarmayı hedefliyoruz.” dedi. 

 

Kredi, aktif ve mevduatta 2012 yılında sektörün üstünde bir büyüme sağladıklarını kaydeden Binbaşgil, “Kredilerde sektör yüzde 16 büyürken Akbank yüzde 24 büyüdü ve 80 puanlık bir artışla pazar payımız yüzde 10.9’a yükseldi. En büyük artışı Kobi, Ticari ve Tüketici kredilerinde sağladık. Kredi kartlarında da yüzde 1’e yakın bir pazar payı artışı ile pazar payımızı yüzde 18.5’e yükselttik. Kredi kartı alacaklarında lider bankalardan biri olduk. Yüzde 17 artırdığımız aktiflerimizdeki büyüme de sektör ortalamasının oldukça üstünde gerçekleşti. Mevduatlarımızda da sektör ortalamasının üstünde bir artış sağladık” dedi.

 

“Pazar paylarımızı ve karlılığımızı artırırken aktif kalitemizi koruyoruz.”

Hedeflerini ‘Kalıcı Liderlik’ olarak saptadıklarını belirten Binbaşgil, açıklamalarına şöyle devam etti:

 

“Sadece ‘bugünün lideri’ olmak istemiyoruz, başarımızın sürmesini istiyoruz. Bu da ancak sağlıklı ve karlı büyüme ile mümkün. Risk yönetiminde yıllar boyu hep çok ileri düzeyde bir banka olduk. Her zaman sektördeki en iyi aktif kalitelerinden birine sahibiz. Geçtiğimiz yıl da Akbank’ın bu özelliği devam etti. 2012 yıl sonu itibarıyla takipteki kredi oranımız yüzde 1.2, sektörün ise yüzde 2.8 olarak gerçekleşti. Karlılığın yanında risk yönetimi de bankamızın, yatırımcıların ve ödül platformlarının üstünde titizlikle durduğu bir konu. Bundan sonraki büyümemizi de sağlıklı bir biçimde, risklerimizi iyi yöneterek yapmaya devam edeceğiz.”

 

“Her müşteri segmenti bizim için önemli.”

Akbank’ın iştirakleriyle müşterilerine ek değer yaratmaya devam ettiklerini vurgulayan Binbaşgil, “2012’de Kurumsal, Ticari, KOBİ, Bireysel ve Özel gruptan tüm müşterilerimize finansal çözümler sunmayı sürdürdük. İştiraklerimizle birlikte yarattığımız bu sinerji de, zorlu rekabet yaşanan ödül değerlendirmesinde rekabetten farklılaşmamıza önemli katkı sağladı ” dedi.

 

“Ekonomimizin dinamosu olan KOBİ'lerin gelişimine ve finansmanına özel önem gösteriyoruz.”

Özellikle kredilendirmelerde KOBİ’lere ilgi gösterdiklerinin altını çizen Binbaşgil, “TL Ticari kredilerde yaklaşık yüzde 58 büyüdük. Bu sene müşterilemizin olduğu her yerdeydik. Sadece Akbank üst yönetimi ile birlikte müşteri ziyareti için yaklaşık 9 ayda 25.000 km’nin üzerinde yol yaptık, 20’den fazla şehre gittik. 131 işbirliği protokolü imzaladık. 2012 yılında tüm çalışanlarımızla 750.000 müşteriye birebir ziyaret gerçekleştirdik. Bu yüksek sayı, Akbank’ın ne kadar müşteri odaklı bir banka olduğunun ve sahadaki etkinliğinin çok önemli bir göstergesi.” dedi.

 

“Farklı ülkelerle Türkiye arasında ticari köprü kurduk.”

2012 yılında uluslararası ilişkilere büyük önem verdiklerini vurgulayan Binbaşgil, “Farklı ülkelerle Türkiye arasında ticari köprü kurduk. Özellikle Çin ve Japonya ile ciddi ilişkiler geliştirdik. Öncelikle, Bank of China ile birlikte Akbank bünyesinde "Çin Masası" kurduk. Şu an çalışanlarımız arasında iki Çinli meslektaşımız da var. Bu Türkiye’de bankacılık sektöründe bir ilk. Türkiye’ye yatırım yapmak, ülkemizde faaliyetlerini geliştirmek isteyen Çinli firmalara kendi dillerinde hizmet ve danışmanlık sağlıyoruz. Ayrıca Japan Bank for International Cooperation'dan (JBIC) 500 milyon dolarlık 10 yıl vadeli bir kredi imkanı yarattık. Ayrıca Mizuho Bank ile de bir işbirliği başlattık. Bu anlaşmalar yoluyla değişik ülkelerde değişik modellerle Türk şirketlerinin işlerine destek sağlıyoruz. Ayrıca Dubai’de de bir temsilciğimiz var. Ülkemizin Ortadoğu’da hem ekonomik hem politik olarak gücü artıyor. Bu değişimi önceden gördük ve Aralık 2009’da temsilcilik açtık. Bu temsilciliğimizle tüm Körfez ülkelerine kadar uzanan geniş bir coğrafyaya hizmet veriyoruz. Daha çok kurumsal bankacılık ve dış ticaret üzerine yoğunlaşıyoruz. 2012’de Dubai’ye Private Banking temsilcisi atadık. Dubai’den de Özel Bankacılık müşterilerini Türkiye’ye yönlendiriyoruz. Almanya’da Akbank AG adı altında bir bankamız var. Bu banka daha çok kurumsal bankacılık ve dış ticaret konularına odaklanıyor. Farklı ülkelerin önde gelen finansal kuruluşları ile gerçekleştirdiğimiz yenilikçi işbirliği modelleri ve Türkiye dışındaki stratejik pazarlardaki varlığımız Euromoney ödül değerlendirmesinde bizi öne çıkardı ” dedi.

 

“Türk bankacılık sektörünün fonlamasına çeşitlilik getirdik.”

Hem yurtiçi hem de yurtdışı borçlanmada öncü işlemlerle ekonomiye kaynak sağlamayı sürdürdüklerini kaydeden Binbaşgil, “Temmuz 2010’da 1 milyar dolar tutarındaki işlemimiz ile bankacılık sektörümüzdeki ilk Eurobond ihracını gerçekleştirdik. Aradan geçen 2.5 sene içinde bu piyasa yaklaşık 15 katına çıktı. Aralık 2010’da ise 1 milyar TL büyüklüğünde ilk TL banka bonosunu çıkardık. 2 sene içinde bu piyasa da yaklaşık 20 katına yükseldi. Bu sene Ocak’ta 1 Milyar TL’lik, Türkiye’den uluslararası piyasalara yapılan ilk TL Eurobond ihracına imza attık. Özellikle TL Eurobond Türk bankacılık sektörü için çok önemli bir girişimdir. Türk bankalarının yurt dışında kendi para cinsi ile uzun vadeli borçlanmasının önünü açtık. Farklı ve yenilikçi işlemlerle Türk bankacılık sektörünün fonlamasına getirdiğimiz çeşitlilik ödül sonuçlarını belirleyen jürinin de övgüsünü kazandı” dedi.

 

“Yılda ortalama 100 milyon dolar civarındaki teknoloji yatırımlarımızı sürdürüyoruz.”

Teknoloji yatırımlarını kesintisiz sürdürdüklerinin altını çizen Binbaşgil, “Türkiye'deki nüfus genç. İnternet ve sosyal medya kullanımı, mobilite yüksek. Biz de ‘Direkt olmakta fayda var’ diyerek direkt kanallarımızı giderek geliştiriyoruz. Akbank Direkt kullanımımız çok arttı. Mobil bankacılık özellikle çok hızlı geliyor. Bu konuda oldukça da iyiyiz. Mobilde para transferleri son yıl 8 kat arttı. Teknolojiye her yıl ortalama 100 milyon dolar civarında yatırım yapıyoruz. 2012’de de yatırımlarımıza devam ettik.  ATM sayımız 4.000’in üzerine çıktı. Türkiye’deki en büyük ATM parkurlarından birisine sahibiz. POS sayımız da aynı şekilde 300.000’i geçti.” dedi.

 

“Akbank 2013 yılında da ‘Türkiye’nin En Değerli Banka Markası’

2013 bankacılık sektörü marka değeri araştırmasında önemli bir sıçrama yaptıklarını kaydeden Binbaşgil, “Bağımsız uluslararası marka değerlendirme kuruluşu Brand Finance’in gerçekleştirdiği ‘Dünya’nın En Değerli 500 Banka Markası-2013’ araştırmasında Türkiye’den ilk 100’e giren 2 bankadan biri olduk. Geçen seneye kıyasla hesaplanan marka değerimizi 500 milyon dolar artışla 2.1 milyar doların üstüne taşıdık. Uluslararası sıralamada 10 basamak yükselerek 86. sıraya çıktık. Brand Finance’in yaptığı araştırmada marka değerinde en başarılı performansı gösteren Türk bankasıyız. ‘Akbank Markası’ bizim için en değerli aktiflerimizden. 65 yıllık çaba ve istikrarlı politikalar sonucunda oluşmuş bir marka. Bunu bizler de korumaya ve daha da yüceltmeye çok özen gösteriyoruz. Akbank Markası ‘Kalıcı Liderlik’ misyonumuzda bize güç veriyor. Ayrıca bu sıralama uluslararası en büyük banka markalarını içeriyor. Gösterge niteliğini taşıyan Brand Finance sıralamasındaki yerimiz ve başarımız farklı ödül platformlarında elimizi güçlendiriyor.” dedi.

 

“2013 ve sonrasında da yatırımlarımız devam edecek.”

Sektörün üzerinde karlılık içinde büyümeye önümüzdeki yıllarda da devam edeceklerini vurgulayan Binbaşgil, “Ülkemizdeki istikrarlı gelişimin devam edeceğine inanıyoruz. Bu nedenle de Akbank önümüzdeki yıllarda da yatırımlarına ve büyümesine devam edecek.  2013-2015 arası dönemde aktif, kredi ve mevduatta sırasıyla yıllık ortalama yüzde 16, 20 ve 16 büyüme gerçekleştirmeyi hedefliyoruz. Vizyonumuz 3 yıl içinde kredilerin toplam aktifler içindeki payını yüzde 65’lere çıkararak daha müşteri odaklı bir banka olmak. Bu büyümeyi sağlıklı bir biçimde, hizmet kalitesi ve şeffaflığı en üst noktada tutarak yapacağız. Kalıcı Liderlik yolunda altyapı yatırımlarımız sürecek. 5 alanda önemli gelişmeler sağlamaya devam edeceğiz. İnsan Kaynakları, Teknoloji, Operasyonel Verimlilik, Risk Yönetimi ve Akbank Direkt önemli transformasyon alanlarımız olacak. 2013’te yaklaşık 50 şube açacağız ve şube sayımız 1.000’in üzerine çıkacak. ATM parkurumuzu yaklaşık 240 adet büyüteceğiz. ATM sayımız 4.250’nin üstüne çıkacak. Bu sene de 110 milyon dolar civarında bir teknoloji yatırımımız olacak.” dedi.
yilmazparlar@yahoo.com

13 Temmuz 2013 Cumartesi

GÜNÜMÜZ ENERJİ DÜNYASINDA KÖMÜRÜN ÖNEMİ HIZLA ARTIYOR-YILMAZ PARLAR

GÜNÜMÜZ ENERJİ DÜNYASINDA KÖMÜRÜN ÖNEMİ HIZLA ARTIYOR
Kömürde yeni gelişmeler var. Günümüzde hızla artan dünya nüfusu, dur durak bilmeyen sanayi faaliyetleri ve hızla gelişen teknoloji karşısında yok olma tehdidi ile karşı karşıya gelen, dünyamızdaki enerji kaynaklarının içinde bulunduğu zorluk yeni kaynak bulmaya ve enerji kaynaklarımızı verimli kullanmamızın yollarını aramamıza neden oldu.




 
Son günlerde Enerji Bakanlığımızın kömür gazıproje çalışmaları başarılı bir şekilde emin adımlarla ilerliyor. Gelecek nesillere ucuz enerji kaynakları bırakmak için artık her imkanıdeğerlendiriyoruz. Amerikalı Allied firmasının, Türkiye’ye 3 milyarlık dolarlık yatırım planı ülkemiz için önemli bir gelişme. Enerjide çeşitlik prensibinin ilk ayağı diyebiliriz. Bakanımız Taner YILDIZ kömür ve kömürün yeni projeleriyle bizzat ilgileniyor artık.
Kömür, amonyum, üre ve sülfirik asit üretmek için Türkiye'de tesis kurmayı planlayan Energy Allied'ın aynı zamanda dizelin alternatifi bir yakıt üretme konusunda da iddialı olduğu bilgisi geldi. Bakanımız Zafer Çağlayan, böyle bir durumda Türkiye'nin yüzde 70'in üzerinde dışa bağımlı olduğu bir alanda iç üretime sahip olacağını ve bu üretimin ham maddesi olarak Türkiye'nin kendi kömürünün kullanılacağını bir kez daha vurguladı.
Gerçektende ithalatı azaltıp, ihracatı artıracak bu tarz stratejik yatırımlar Türkiye'nin dışa bağımlılığını azaltacak ve büyük istihdam sağlayacaktır.
ABD bilindi, bilineli dünyanın birçok bölgesinden değişik, değişik enerjileri ithal eden bir yapı içerisindeydi. Kaya gazı ve kömür gazı başta olmak üzere yerli enerjilerini yerli öz kaynaklarınıdeğerlendiriyor artık. Pek yakında enerji ithalatçısı konumundan çıkacak ve enerji ihraç eden ülke durumuna gelecek. Ekonomik gelişmişliğin ana yapısı enerji maliyetinden geçer prensibi aklımızdan çıkmamalıdır. Var olan enerjilerimizi de en verimli şekilde kullanmamız da çok büyük önem arzetmektedir. Ayrıca kalkınmışlığın prensiplerinden bir tanesi de az enerji ile yüksek verim alabilmeyi oluşturmaktadır.
Gelişmiş ve gelişmekte olan birçok ülke hakkında yeni yeni enerji çalışmaları bilgileri alıyoruz. Birçok ülke bu işlere kafa yoruyor. Bugünlerde kullandığı enerjileri yeterli görse bile ileriye dönük hamleler yapılıyor. En bariz örneklerden birisi de petrol zengini olarak bilinen Suudi Arabistan’ın güneş enerjisine önemli ölçüde yatırımlar yapmasıdır.
Bugün baktığımız zaman her ülkenin enerji kaynağı var. Bazı ülkelerin de bu kaynaklara erişimi söz konusu değil ama sonuçta dünyada efektif enerji kaynaklarının kıt olduğunu gördüğümüzde tüm dünyada enerji kaynaklarına erişim, bu enerji kaynaklarını kontrol etme, kendi insanlarına bir şekilde bir refah ve kalkınma unsuru olarak sunma konusundaki mücadeleleri ülkeleri çok ciddi krizlerin ve savaşların içine çekiyor.
Petrol savaşları, doğal gaz savaşları, petrol ve doğal gaz bulunan alanlardaki hakimiyet mücadelesi. Bu da bir nevi aslında hayati bir önemi olan, vazgeçilmez bir yaşam bedeli olan enerjinin çok değişik boyutlardaki hayatımıza olan yansımaları.Bazı bilim adamlarının sürekli dile getirdiği küresel ısınma olgusuyla karşı karşıyayız. Bunu dünyamızın geleceği için çok ciddi bir yok olma tehdidi olarak gören, gösteren çalışmalar var. Küresel ısınma ve Kyoto dedikleri bir fiyasko olsa da enerji çeşitliliği ön planda olmak üzere doğaya en az zarar verecek projeleri devreye sokmak önemlidir.
Artan enerji ihtiyacı yeni ve yerli kaynakların devreye girmesi inovasyon uygulamalarına titizlik gösterilmesi ve verimliliğin arttırılmasıyla karşılanabilecektir. Sade bir dille özetlemek gerekirse ülkemizde de günümüzün pahalı enerjisi ancak bu şekilde hem temiz hem de ucuz olacaktır.
KÖMÜR SEKTÖRÜNDEN HABERLER;
Bu devirde kömür mü kaldı şeklinde bazı bilgisi ve izanızayıf insanlar olsa da; Kömürümüzün geleceğin enerjisi olduğu gerçeği gün gibi karşımızdadır. Bu konuda hükümetimizde gereken çalışmaları yapıyor artık. Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanımız Taner YILDIZ ve Ekonomi Bakanımız Zafer ÇAĞLAYAN yerli kömürün startını verdiler. Ülkemiz için hayırlı uğurlu olsun. Yeni tespit edilen yataklarla ülke kömür rezervimizin miktarının sürekli yukarılara çıktığı gerçeği de ayrı bir mutluluk kaynağı olmuştur.Kömür daha uzun yıllar kullanılan enerjiler içerisinde yer almaya devam edecek.
Yeni İTO Başkanımız İbrahim ÇAĞLAR aynı zamanda (ENVER) enerji verimliği derneğinin de başkanı. İTO Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesi ve ENVER olarak el ele vererek enerji verimliliği çalışmalarıiçerisinde kömürü de kamuoyuna en iyi şekilde anlatma fırsatı bulacağımız için mutluyuz.
Ayrıca 81 no’lu Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt isimli İTO bünyesinde bulunan meslek komitesinin devamlılığını sağladığımız gerçeği de önem arzetmektedir. Bu komite içerisinde kömürü en iyi şekilde kamuoyuna sunmaya devam etme fırsatını kaybetmedik. Sektör temsilcileri olarak mutluyuz. İTO bünyesinde 81 komite bulunmaktadır. 81 no’lu meslek komitesi de kömürü içine alan Doğal ve İşlenmiş Katı Yakıt Meslek Komitesidir. 22 Mayıs 2013 seçimleri öncesi yaptığımız kapsamlı çalışmalarla doğru taleplerimizi doğru zamanda, doğru mercilere yaparak; lağvedilen adeta başka komitelere parçaparça serpiştirilen katı yakıt firmalarını (14 adet nace kodu içerisinde) bir araya toplayarak komitemizin devamlılığını sağladığımız içinde, ayrıca kendi adımıza ve meslektaşlarımızın adına mutluluk duyuyoruz.
Aksi takdirde kömürü kamuoyuna sunmaya devam etme fırsatını kaybedecektik.