27 Aralık 2018 Perşembe

Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi-Yılmaz Parlar


EKONOMİNİN CAN DAMARI GİRİŞİMCİLİK

Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi

Girişimciler işletmelerinde başarılarını kendi iradeleriyle başarırlar. Bunun içinde, her girişimcinin etkili bir iletişimci olması, yumuşak satış becerisi, öğrenme kabiliyeti, İş stratejisi olmakla birlikde, girişimcilik, finansal, kariyer, duygusal veya genel iş riski alabilen özellikleri olması gerekir.



Yeni nesil girişimcilik ve yeni nesil girişimciliği destekleyen inovasyonun şart olduğu Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi 25 Aralık 2018, Salı günü Swissôtel  Bosphorus Hotelde  gerçekleşti. Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü Yasemin Gebeş’in açılış konuşmasıyla başlayan zirvede yeni nesil girişimcinin tüm özellikleri küresel örneklerle kıyaslanmalı şeklinde sergilendi.

Başarı için ihtiyaç duyulan, iletişim yetenekleri, esneklik ve uyarlanabilirlik, enerji seviyesinin yüksek olma, iş ahlakı, dürüstlük ve doğruluk şartları, girişimcinin iyimserlik, özgüven, belirsizlik töleransı yüksek olması gerekliği, başkalarıyla ortak çalışabilme gibi ilk maddeler konuşmaların odağındaydı.


Turkuvaz Dergi Grubu Genel Müdürü Yasemin Gebeş zirve hakkında kısa konuşması sonrası zirveye katılan, T.C. Gençlik ve Spor Bakanı   Dr. Mehmet Muharrem Kasapoğlu girişimcinin tüm izelliklerini kapsayan kavram olarak yetiştirilmesi, eğitimlerin verilmesi bakanlık olarak önemli görevleri olduğunun altını çizdi.


Bakan Kasapoğlu "İnsanoğlu daima daha iyiyi, güzeli ve doğruyu bulmaya çalışır. Teknolojide bütün yenilikler, bilimsel gelişmeler, hayatımızı kolaylaştıran icatlar, hep bu arayışın sonucudur. Girişimcilik ruhu ülkelerin gelişimini hızlandırır. Yeni nesillerimizi, çocuklarımızı, gençlerimizi girişimcilik kavramı doğrultusunda yetiştirmek, bakanlık olarak önemli görevlerimizden biridir. Bakanlığımızın tüm merkezlerinde, sporun olduğu her yerde girişimci ruhun öne çıkması noktasında çalışmalarımızı sürdürüyoruz. "  Açıklamalarında bulundu


PARA Genel Yayın Yönetmeni Özlem Doğaner’in moderatörlüğünü üstlendiği Küresel İnovasyon Liginde Türkiye: Geleneksel Girişimcilik mi? Yeni Nesi Girişimcilik mi?  Konulu panelde Global Yatırım Holding Yönetim Kurulu Üyesi Oğuz Satıcı, TEB Genel Müdür Yardımcısı Turgut Boz, Türk Telekom Grup Strateji ve İş Geliştirme Direktörü Muhammed Özhan, Alarko Holding Yönetim Kurulu Üyesi Leyla Alaton, Borsa İstanbul Pazarlama ve İş Geliştirmeden Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Gönen ve İBB Avrupa Birliği İlişkiler Müdürü Kübra Bayraktar Şişman panelist olarak katıldılar.




Yarını bugünden görebilmenin önemi olan girişimcinin İleri Görüşlülük, içden gelen Motivasyonu olması gerekli olduğu, ön koşulu risk almayı bilen girişimcinin Özgüvenli olması çalışmak önemli ancak çalışılan süreyi doğru yönetebilecek Zaman Yönetimi konusunda gelişme gösterbilmek, girişimci finansal bilgiler konusunda yeterli bilgiye sahip olmalı, Finansal Bilgi kısıtlı bütçe sorunundan ziyade parayı doğru kullanma beceresi, İş planı önemli, çabuk hayata geçirilebilir parçalara bölebilme şeklinde Planlama Yeteneği olmalı, Öngörülen durumlar tersi şekilde gerçekleşdiğinde iki seçenek, ya vazgeçmek, ya da esnek olup değişen şartlara ayak uydurarak yola devam etmek gibi  Esneklik özelliği gösterebilmeli zorluk karşısında pes etmemeyi sağlaması açısından iş dünyası için önemli bir meziyet sayılan hırsı kontrol edebilmeli,  Müşterilerle, personelle, ortaklarla veya yatırımcılarla doğru şekilde iletişim kurabilecek İletişim Becerisi, yeni trendleri belirleme becerisi somut adımlar atmak açısından önemli şeklinde sonuçlar çıkardığımız panelde tüm gerçekleriyle konu işlendi.



Zirve kapsamında düzenlenen panele sanatçı ve iş kadını Hülya Avşar'da katıldı. Avşar, panelde yaptığı konuşmada oyunculukla başlayan, TV şovu ve sahne ile devam eden girişimcilik hikâyesini anlattı. Başarılı olmak için insanın kendisine güvenmesinin esas olduğunu anlatan Avşar, hedefi olan ve bu hedefe doğru yürüyenlerin, girişim hikayelerinde başarısız olmalarının mümkün olmadığını söyledi., “Çok lüks, çok gösteriş bunlardan her zaman kaçmakta fayda var. Sizin neyiniz var, neyiniz yok, bunu insanların bilmesine gerek yok. Zaten sizin duruşunuza her şey yansır. Siz istediğiniz kadar 'oyum var, bunun yok' deyin, fark etmiyor. En büyük sermaye insanın kendisidir. Bütün zenginlik, insanın kendisidir. Bütün mücevherler, bütün arabalar sizsiniz.” dedi.


GYİAD Başkan Yiğit Savcı ise yaptığı konuşmada dijital dönüşüme dikkat çekerek, "Bu zihinsel bir dönüşüm. Bütün eski iş yapma şekillerinin dönüştüğünü gözlemlediğimiz bir yüzyıldayız artık. Bugün bankacılık sektörü de kendisini hızla dönüştürmeye çalışıyor. Sağlık ve tarım sektörü de dönüşmeye çaba gösteriyor. Bu çerçevede biz de bireyde, kurumlarda, toplumda dönüşüm diyerek yeni nesil bir sivil toplum anlayışı ortay koyduk. Bireyin dönüşümünü iş dünyasında bilhassa girişimcilikte daha çok kadının olabilmesi için, kadının dönüştürücü gücüyle eşleştiriyoruz. Kurumların dönüşümü için de dijital dönüşümden bahsediyoruz" dedi.



Dünya Melek Yatırım Forumu Başkanı Baybars Altuntaş’ın moderatörlüğünde gerçekleşen “Yeni Nesil Girişimciliği Destekleyen İnovatif Finansal Enstrümanlar” panelinde ise Hazine ve Maliye Bakanlığı, Mali Sektörle İlişkiler ve Kambiyo Genel Müdürü Vekili Hakan Ertürk, Karacadağ Kalkınma Ajansı Genel Sekreteri Dr. Hasan Maral, TÜBİTAK Girişim Sermayesi Destekleme Grubu Koordinatörü Elif Koşok, GYİAD Başkan Yiğit Savcı, Halkbank KOBİ Ürün ve Süreç Yönetimi Daire Başkanı Mehmet Volkan Sayim görüşlerini paylaştı.


Girişimcilerin ekonominin can damarı olduğu, gerçek tutku, sıkı çalışma, harika bir fikir ve öğrenme becerisi ile herkesin  bir iş kurabileceği ve girişimcilikde başarılı olabileceği, Mevcut deneyimin niş aramaya başlamak için harika bir yer olduğu, motive etmek için sermayeden ziyade bir amaca ihtiyacın olduğu, vurgulandı.


Yeni Nesil Girişimcilik Zirvesi’nin son panelinde ise T.C. Erzurum Milletvekili Zehra Taşkesenlioğlu, KOSGEB Teknoloji, Yenilik ve Yerlileştirme Dairesi Başkanı Ahmet Dursunoğlu, Raya Organik Gıda Kurucusu Neslişah Alkoçlar, JCI Dünya  Başkanı İsmail Haznedar, Türkiye Teknoparklar Birliği Başkanı Faruk İnaltekin ve Y-Tong Yönetim Kurulu Başkanı F. Fethi Hinginar, Sabah Gazetesi Yazarı Prof. Dr. Kerem Alkin moderatörlüğünde ‘Geleceğe Yolculukta Girişimcilik ve Türkiye’nin Rolü’nü tartıştı.


Temel SEO yürütme, Müşterilerinize odaklanma, Bir satışı kapatma, Parayı yönetme, Para biriktirme, Stresi azaltma,  Üretken olma, Girişimci arkadaş edinme yeteneği olmalı. . Güçlü ve zayıf yönleri belirleme, Etkili insanları işe alma, yeni personel yetiştirme, Personeli yönetebilme,  A / B ayırma testi yapabilme becerisi olması gerekliğinden sonra yetişmiş gücle Küresel dünya içinde rol alabileceğimiz vurgulandı.




yilmazparlar@yahoo.com

17 Aralık 2018 Pazartesi

Kuveyt Türk XTM Dijital Cihazı-Yılmaz Parlar

ÇALIŞANSIZ BANKA XTM

XTM Dijital Cihazı ile XTM Çağrı Merkezi yetkilisine bağlanarak, birçok bankacılık hizmeti dakikalar içerisinde gerçekleşebiliyor. Türkçe, İngilizce, Arapça ve işitme engelliler için İşaret Dili seçenekleriyle bağlantı sağlanabiliyor.


XTM yazılımı Kuveyt Türk mühendisleri tarafından geliştirilmiş inovatif bir ürün, klasik  bankacılığın yerini almayı hedefleyen şube konsepti. Ön koşullarından birisi olarak şirketlerin dijital dönüşümlerini tamamlamış olması gereği, Endüstri 4.0 devriminde önem taşırken vizyona ulaşmak altyapıları tamamlamak, geliştirmek önemi yadsınamaz. Online alışverişlerin, dijital asistanlarla tek mobil ekrandan yapıldığı günümüzde, bankaların da hem hizmet kalitesinde rekabet gücünü artırmak hem de maliyetleri azaltmak için dijital otomasyon teknolojilerini benimsemeside kaçınılmaz oluyor

.

Son araştırmalara göre, zengin ülkelerdeki iş gücünün yüzde onluk kısmı otomasyon sistemleri tarafından yürütülmektedir. İş ne kadar rutin ve ezbere yapılıyorsa, robot iş gücüne dönüşmektedir.


Kuveyt Türk Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Oral ve Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Mücahit Gündebahar'ın katılımıyla Ortaköy Feriye tesislerinde 14 Aralık 2018 Cuma günü düzenlenen basın toplantısıyla XTM’in lansmanı yapıldı.


Kuveyt Türk Bireysel Bankacılıktan Sorumlu Genel Müdür Yardımcısı Mehmet Oral "Bankacılık da teknolojinin yoğun kullanıldığı yerler. Günümüz müşterileri, bankalarından hem daha hızlı ve sürekliliği olan hizmetleri bekliyor hem de bankalarıyla yüz yüze iletişime önem veriyor. Türkiye'de bir ilk olarak 2013 yılında üretmeye başladığımız ve zamanla geliştirdiğimiz inovasyon ürünü XTM cihazlarımızla biz, tam olarak bu yönde bir hizmet veriyoruz.



Müşterilerimiz XTM cihazlarımız aracılığıyla çağrı merkezimize bağlanıyor ve bankacılık işlemlerini video görüşme sayesinde hızlı, kolay ve güvenli bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Dijital bankacılık kanalı olarak konumlandırdığımız XTM'ler sayesinde yeni istihdam alanları oluşturuyoruz."dedi

Oral, "2013'den bu yana XTM Şubelerinde 57 bini aşan müşteri sayısına ulaştık, topladığımız kaynak 740 milyon lirayı geçti. Teknolojinin gelişmesi ile, robotların insanların işini elinden alıp almayacağı konuşulur hep. Böyle bir durum yok, XTM Şubeleri teknolojik bir ürün ve bunun sayesinde bizim istihdamımız arttı. XTM Şubesi olmasa biz bazı ilçelere şube açamazdık ama bu ürünle ilçelerde hem şubemiz hem çalışanımız oldu.
Teknoloji sayesinde istihdamımızda artış yaşandı. 2018 yılında 17 tane XTM Şubesi açtık, 17 şubede 70-80 çalışan istihdam ettik. Bir de müşteri temsilcisi tarafında istihdam sağladık. Teknoloji, istihdamı destekleyen bir unsur haline geldi. Bu şekilde Türkiye'nin her yerine gidebileceğiz. 2019 yılında 20'ye yakın şube bütçeliyoruz, en az 15 tanesi XTM Şubesi olacak."şeklinde
Basın mensupların sorusu üzerine; Oral, daha küçük ölçekli ilçelerde de bağlı nokta adını verdikleri XTM'ler koyduklarını, şu an toplam 51 XTM Şubesi bulunduğunu, 2019 yılında şube içindekiler ve bağlı noktaların da dahil edilmesi ile 35 noktaya XTM makinesi koyma hedefinde olduklarını cevapladı.
Mehmet Oral, "İşitme engelli müşterilerimiz tüm bankacılık işlemlerini tek tuşa basarak başlatabiliyor. Bir işitme engelli vatandaşımız, müşterimiz olsun veya olmasın, XTM şubelerimizden görüntülü olarak çağrı merkezimize bağlandığında karşılarına işaret dilini bilen bir uzmanımız çıkıyor.
Bankamızda hesabı yoksa kısa sürede hesabını açabiliyor. Müşterilerimiz para transferinden kıymetli maden alım satımına kadar pek çok bankacılık işlemini kolayca gerçekleştirebiliyorlar. İşaret dili bankacılığıyla sayıları 3 milyonu aşan işitme engelli vatandaşımızın hayatı kolaylaştırmayı hedefliyoruz. İşitme engelli vatandaşlarımızın yanı sıra görme ve bedensel engelli vatandaşlarımıza yönelik projeler de geliştiriyoruz.” Engellilere yönelik projelerinin devam edeceğini söyledi.


Kuveyt Türk Bilgi Teknolojileri Grup Müdürü Mücahit Gündebahar,  XTM'i şube simülasyonu yapan gelişmiş ATM  olarak fakat farklı olarak özelliğe sahip olduğunu projenin temelinde Kuveyt Türk'ün on yıl önce başlattığı dijital dönüşüm yolculuğunun yer aldığı söyledi.

Türkiye'de bankacılık sektörünün ilk Ar-Ge merkezini kuran banka olduklarını dile getiren Gündebahar, "Günümüz itibarıyla, Türkiye'nin iki Ar-Ge merkezine sahip tek bankasıyız. Türk mühendislerimizle birlikte çok önemli projelere imza atıyor, geliştirdiğimiz teknolojileri yurt dışında pek çok ülkeye ihraç ediyoruz. XTM şubelerimiz de bu vizyonla geliştirdiğimiz, Türkiye'de bir ilk niteliği taşıyan projelerimiz arasında yer alıyor. XTM'leri tamamıyla Türk mühendislerimiz geliştirdi." dedi.
Demosu yapılan XTM’lerden XTM Şube, Cebe Para Gönderme, QR Kodla Para Çekme, teknolojik çözümlerle müşterilerinin bankacılık hizmetlerini her an ve her yerde daha hızlı ve kolayca yapabilmesini sağlıyor para çekip, para yatırabilir, hesap açabilir, özel eğitimli müşteri temsilcileri ile görüntülü görüşme yapabilir, dijital olarak evrak paylaşımı yapılabilir, kredi kullanılabilir, dekont ve A4 çıktı verebilir, tarama yapabilir, banka kartı basabilir, bir şubede yapabilecek her işlemi gerçekleşebiliyor. 

Kuveyt Türk bankacılar temsilcileri, “Kurulduğu 1989 yılından bu yana katılım bankacılığı alanındaki özenliliğiyle ve yatırım alanlarındaki araştırmacılığıyla tasarruf sahiplerine ve iş adamlarına çağdaş, istikrarlı, güvenilir, kaliteli ve süratli hizmet sunmayı önceleyen, sürekli eğitim ve gelişimi kendisine ilke edinen bir kurumdur” şeklinde fark yaratan banka olarak nitelediler. 


yilmazparlar@yahoo.com

2 Aralık 2018 Pazar

Kalkınmanın Lokomotifi Fikirle-9. Boğaziçi Zirvesi-Yılmaz Parlar



Kalkınmanın Lokomotifi Fikirler.
Uluslararası İşbirliği Platformu (UİP) Kurucu Başkanı Cengiz Özgencil 9. Boğaziçi Zirvesinde “Eski ekonomilerde toprak ve sermaye kalkınmanın lokomotifi iken, kalkınma hedeflerine ancak yeni fikirlerle ulaşılabileceğini, yeni ekonomide kalkınmanın lokomotifi fikirlerdir. dedi
80 civarında ülkeden siyasetçileri, iş adamlarını ve fikir önderlerini buluşturan, ana teması “Barışın Sürdürülebilmesi ve Herkes İçin Kalkınma” olan zirvenin açılış konuşmasında; Cengiz Özgencil, özetle "Eski ekonomide toprak ve sermaye kalkınmanın lokomotifi iken yeni ekonomide kalkınmanın lokomotifi fikirlerdir. Bu ekosistemde fikirler ne kadar özgür olur ve gelişme fırsatı verilirse, o fikirler Ar-Ge ve inovasyon olarak hayata geçerse ancak o zaman kalkınmaya ulaşılır. Üç gün boyunca dünyayı ve üzerindeki tüm canlıları farklı perspektiflerden ele alacak paneller gerçekleştireceğiz. Devlet, özel sektör ve sivil toplum kuruluşlarından sayısız değerli ismin kuracağı bu tavsiyeli diyaloglar; umarım uyum, ahlak ve barış ortamı için sonsuz bir yapıya dönüşür" dedi.
Avrupa Birliği ve eski Devlet Bakanı Egemen Bağış, Barışın sürdürülmesi adına dünyada en çok emek harcamış olan ülke Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti olduğuna işaret ederek, “ Yıllardır barış için çabalayan ama çabaları reddedilen bir ülkenin liderleri bugün aramızda. Ege'de insanlık dramı yaşanıyor. Her gün boğulan çocukların fotoğrafları yüreklerimizi dağlıyor. Myanmar'da insanlık dramı malesef devam ediyor. Libya'da yaşanan istikrarsızlık hayatı son derece olumsuz etkilemiş durumda. Bir zamanlar günlük petrol satışı 500 milyon euro olan Libya, bugün vatandaşına ekmek sağlamakta zorlanır hale geldi. Katar'ın komşularıyla ilişkileri, Balkanlarda hala bir kıvılcımın bir savaşı başlatabilme ihtimali hepimizin ortak kabusu. Böyle bir dünyanın içerisinde biz barışı nasıl inşa ederiz diye İstanbul'da toplandık" şeklinde çözüm aramak üzere toplantı konusunun önemini vurguladı.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı Makedonya Cumhurbaşkanı Gjorge Ivanov, Polonya Eski Başbakan Yardımcısı Jacek Rostowski, Ürdün Senato Başkanı Faisal Al-Fayez, Çeçenistan Başbakanı Muslim Huçiev, Kuveyt Sanayi ve Ticaret Bakanı, Khalid Nasser Al-Roudan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Ali Hasanov birer konuşma yaptı.
Kuzey Kıbrıs Cumhurbaşkanı Mustafa Akıncı, zirvenin temasını oluşturan barış ve kalkınmanın dünyamız için yaşamsal öneme sahip iki temel ihtiyaç olduğunu söyledi. Dünyanın 40'tan fazla bölgesinde savaş koşulları olduğunu ve sıcak çatışmalardan etkilenen insan sayısının son 10 yılda 2 kat arttığını belirten Akıncı, "Birleşmiş Milletler'in bu ayın başında yayınladığı rapora göre dünya nüfusunun yarısı günde 2 doların altında bir parayla geçinmeye çalışıyor. Yoksulluk, açlık, hastalık ve eğitimsizliğe yol açıyor. Bütün bunlar dünya ölçeğinde barışa uğraş vermenin ne kadar değerli olduğunun kanıtıdır. Savaşlar tüm insanlara zarar verir, barış koşulları ise kalkınmanın en önemli ivme kaynaklarından biridir. Barış ortamı yoksa sürdürülebilir kalkınma yoktur. Öte yandan sürdürülebilir kalkınma yoksa barış ortamı her zaman tehdit altındadır" dedi
Son dönemde Kıbrıs adasındaki hidrokarbon yatakları ile ilgili tartışmalara da değinen hem Kıbrıs hem de bölge ölçeğinde barış kalkınma ilişkisini test etmek için çok önemli bir fırsat bulunduğuna dikkat çeken Akıncı "Kaynakların birlikte değerlendirilmesini öngören bir vizyon sayesinde herkesin kazançlı çıkacağı ve kimsenin kaybetmeyeceği bir ekonomik işbirliği ortamı yaratılabilir. Bu ekonomik ortaklık bölgenin huzura kavuşmasının anahtarına dönüşebilir. Bugün iki toplum tarihsel bir sorumlulukla karşı karşıya. İki topluma ait olan doğal kaynakların yine bu iki toplumun refahını artıracak şekilde değerlendirilmesi şart. Güney Kıbrıs yönetimi ortak payları tek başına sahiplenme anlayışını terk etmelidir. Adanın zenginliklerini, projeleri hiçe sayarak sadece kendi hanesine yazma girişimi tarihsel sorumlulukla bağdaşmaz. Yapılması gereken gerginlik politikası yerine işbirliği yaklaşımıdır. Kıbrıs'ın çevresinde varlığına inanılan zengin doğalgazın diğer kaynaklarla da birleştirerek Türkiye ve Yunanistan üzerinden Avrupa'ya ulaştırılması istikrar ve kalkınma yolunda önemli bir adımdır ve bu gelişmeler herkese ekonomik fayda sağlayacak. Bundan da önemlisi kalıcı bir barış ve işbirliği ortamı yaratılacak olmasıdır.”şeklinde durumun ekonomik getirisini özetledi.
TİM Başkanı İsmail Gülle "Türkiye, 2000'lerin başından bu yana çok ciddi bir değişim yaşadı. Artık büyümede, üretimde, ihracatta bir dünya markasıyız. Bugün dünyadaki 250'den fazla ülke ve bölgeye ihracat gerçekleştiriyoruz. 157 ülkeye otomotiv ürünleri, 84 ülkeye uçak ve helikopter parçaları, 180 ülkeye hazır giyim ürünleri, 164 ülkeye beyaz eşya, 113 ülkeye televizyon ihraç ediyoruz.Ekim ayında yakaladığımız ve Cumhuriyet tarihinin rekoru olan 15,7 milyar dolarlık ihracat, gelecek başarılarımızın da en büyük göstergesi oldu. Kasım ayında da yine aynı başarıyı devam ettirmeyi hedefliyoruz. İnanıyorum ki yeni başarılara imza atarak yıl sonunda 170 milyar dolarlık ihracat hedefimizi gerçekleştireceğiz. Ülkemize 2003 yılından günümüze 200 milyar dolarlık doğrudan yabancı yatırım girişi oldu" dedi.
Gülle, bu rakamlarda Boğaziçi Zirvesi'nin de önemli rolü olduğuna işaret ederek "Zirve kapsamında bugüne kadar en az 1,7 milyar dolarlık anlaşma imzalandı" açıklamalarında bulundu.
Nüfus ve eğitimin artması ile teknolojinin gelişiminin tüm dünya genelinde ticaret hacminin de artmasını sağladığını söyleyen Dış Ekonomik İlişkiler Kurulu (DEİK) Başkanı Nail Olpak "19. yüzyılı imparatorluklar, 20. yüzyılı ideolojiler, 21. yüzyılı ise küreselleşme çağı olarak kabul ediyoruz. Zamanın böylece hızlı aktığı süreç içerisinde tarih boyunca insanların birbirini anlamaya en yakın olduğu süreçteyiz. Ama geldiğimiz yerde bu anlayışı yeterince oluşturamadığımızı görüyoruz. Geçen seneki zirvede 'değişimin merkezine insanı almalıyız' demiştim, bu görüşümü tekrar ifade etmek istiyorum. Farklılıklara saygı duyarak ve özgür renklerimizi koruyarak ortak bir dil, kalkınma anlayış geliştirmek bir ütopya değil, ihtiyacımız. Dünyanın bir ucunda olup bitenler artık çok yakınımızda duruyor. Artık fikirde ve harekette daha fazla birlikte olma zamanı" ifadelerini kullandı.
TOBB Yönetim Kurulu Başkan Yardımcısı Ali Kopuz, dünyanın artık geçmiş yanlışlarından dersler çıkarmak zorunda olduğunu, küresel barış ve istikrarın temin edilmesi için herkese sorumluluk düştüğünü söyledi.
Barış ve kalkınmanın aynı elmanın iki yarısı gibi olduğunu belirten Ali Kopuz, “Biri olmadan diğeri olmaz. Çünkü barış, huzur getirir. Huzur ticareti artırır. Artan ticaretse, refah ve kalkınmayı sağlar. Ticaret yapan, savaşı konuşmaz, birbirine kötü bakmaz. Bu nedenle, ülkeler arasındaki ticaretin gelişmesi, küresel barışa giden en kısa yoldur” şeklinde konuştu.
Kopuz, ülkeler arasındaki ticaret savaşları ve korumacı yaklaşımların, tüm dünyayı olumsuz etkileyen ve kalkınmayı engelleyen çok yönlü bir tehdit olduğuna dikkat çekti.
2019 için küresel büyüme beklentisinin bu tür eğilimlerin artması riski nedeniyle % 3,9’dan % 3,7’ye düştüğüne değinen Ali Kopuz, “Halen dünyada 192 milyondan fazla işiz var ve bu sayı artmaya devam ediyor. Bu tablo ortadayken korumacılık anlayışı, tam bir kaybet kaybet senaryosudur. Biz TOBB olarak ticaret savaşları ve korumacılık tehdidini uluslararası tüm kanallarda dile getiriyoruz. Çünkü biliyoruz ki; ticaret-huzur-zenginlik bir arada yürüyor. Ticareti ne kadar kolaylaştırırsak, huzura ve zenginliğe o kadar kolay ulaşırız” dedi.
Kopuz, “Dünya Barış Endeksi’ne göre küresel çapta barış ortamının arka arkaya dört yıldır gerilediğini görüyoruz. 22 ülkede çatışmalar yaşanıyor. Birçok ülkedeyse uluslararası terörizmden kaynaklanan sürekli bir tehdit algısı hüküm sürüyor. Dünyanın en gelişmiş ülkeleri dahi terör olaylarından büyük sıkıntı çekiyor. Özetle dünyanın her bölgesinde huzursuzluk var. Böyle bir tablo dünyanın daha fazla gerilim, daha az gelir ve istihdam üretmesi demek. İşte bölgemizin hali ortada. Suriye kan ağlıyor” şeklinde konuştu.
ABD ve Çin gibi ülkeler arasındaki ticaret savaşları küresel ölçekte kırılganlığı derinleştiriyor. Dünyada yeni bir Amerikan tek taraflılığı görülüyor. Müttefiklerini de dinlemiyor ve hatta uzaklaştırıyor. İran ve Rusya’ya yönelik tek taraflı adımlar atıyor. İşte tüm bunlar, küresel riskleri ve gerilimleri artırıyor”dedi
yilmazparlar@yahoo.com